Adresimiz
Havzan, Yeni Meram Cd. Arı Sitesi No:55/2 F Blok, 42140 Meram/Konya
İletişim Bilgilerimiz
Adresimiz
Havzan, Yeni Meram Cd. Arı Sitesi No:55/2 F Blok, 42140 Meram/Konya
İletişim Bilgilerimiz

Onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası, Türk Medeni Kanunu Md. 162’de düzenlenmiş özel boşanma nedenine dayanılarak açılan boşanma davasıdır. Bu maddeye göre, eşlerden biri diğerine ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunursa, mağdur eş boşanma davası açabilir.
Onur kırıcı davranış, bir eşin diğerinin şeref, haysiyet ve itibarını zedeleyen, onu küçük düşüren, aşağılayan veya rencide eden her türlü söz, eylem veya davranıştır. Bu davranışlar, evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte ve ağır derecede olmalıdır.
Onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası açacak olan eş, davranışı öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde davayı açmalıdır. Ayrıca mağdur eş, bu davranışı affetmemiş olmalıdır. Aksi takdirde Kanun’da bulunan onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası açmanın şartları gerçekleşmediğinden dava açma hakkı kaybolur.
Bir kişinin diğer bir kişiye karşı şeref ve itibarını zedeleyecek nitelikte kişiyi aşağılayan, küçümseyen her türlü söz ve eylemde bulunması onur kırıcı davranış niteliğindedir. Bu onur kırıcı davranış niteliğindeki söz veya eylemlerin evlilik birliği içerisinde eşe karşı kullanılması TMK Md. 162’de düzenlenen özel boşanma sebebini oluşturur.
Özellikle eşler arasında yaşanan tartışmalar esnasında onur kırıcı davranışı oluşturan söz ve eylemlerin daha fazla sarf edildiği görülür.Onur kırıcı davranışın eşe karşı işlenmesi iki ana başlık altında görülebilir;

Onur kırıcı davranışın hukuki boyutunu incelediğimizde boşanma nedeni olarak Kanun’da düzenlenmiştir. Onur kırıcı davranış olarak kastedilen bir eşin diğerini aşağılayıcı, küçük düşürücü, haysiyetini zedeleyeceği olarak sergilediği her türlü söz,tutum ve eylemdir. Yargıtay kararları doğrultusunda onur kırıcı davranışlara örnek verecek olursak;
-Sözlü onur kırıcı davranışlar için, hakaret,küfür,iftira, dedikodu, aşağılama, alay etme gibi söylemler içeren davranışlardan söz edebiliriz.
-Fiziksel olarak onur kırıcı davranışlar için ise, aldatma veya sadakat yükümlülüğünü ihlale yönelik davranışlardan bahsedebilmekteyiz.
Onur kırıcı davranış, TMK’de belirtilen boşanma sebeplerinden biridir. Eşler birbirlerine onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma davası açabilmektedir. Ancak bahsi geçen boşanma nedenine dayanabilmek için belli şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlardan bahsetmemiz gerekirse;
◊ Öncelikle bir eşin diğerine karşı bilerek ve isteyerek yapmış olduğu bir onur kırıcı davranış söz konusu olmalıdır. Yani bir eş diğerine karşı iftira bulunmuş, kötü söz ve küfürlerle hakaratte bulunmuş, bir yerde küçümseyici ifadelerle aşağılamış olabilir. Bu gibi durumlarda onur kırıcı davranış söz konusu olur. Ancak bazı şaka istemiyle veya yanlış anlaşılmaya yol açtığı anlaşılan durumlarda onur kırıcı davranıştan söz edilmez. Hakim değerlendirmesini durumun tamamını inceleyerek yapar.
◊ Onur kırıcı davranış nedeniyle açılacak olan boşanma davası 6 ay içerisinde açılmalıdır. Bu şart Kanun’da düzenlenmiş olan şartlardan biridir. Kendisine karşı onur kırıcı davranışta bulunulan eş bu davranışı öğrendikten itibaren 6 ay içinde ve her halde bu sebebin doğumundan itibaren 5 yıl içinde boşanma davasını açmalıdır. Bu süre bu sebepten dolayı dava açma hakkını ortadan kaldıran hak düşürücü süre niteliğindedir.
◊ Davayı açmak isteyen eş, onur kırıcı davranışı affetmemiş olmalıdır. Bu şart da Kanun’da düzenlenmiş şartlardan bir diğeridir. Onur kırıcı davranışa maruz kalan eş, bu davranıştan sonra eşini affettiği anlaşılan tavırlar sergilemişse veya evlilik birliğine normal şekilde devam ettiyse onur kırıcı davranışı affetmiş sayılır ve boşanma davasını bu sebepten dolayı açamaz.
Boşanma davaları usulüne uygun şekilde hazırlanmış olan bir dilekçenin aile mahkemesine sunulması ile açılır. Bu dilekçede boşanma nedeninize dair açıklamalar, varsa delilleriniz, taraf bilgileri gibi unsurlar yer alır. Ancak belirtmek gerekir ki; boşanma dilekçesi hazırlamak için ve bu süreçte haklarınızı daha iyi koruyabilmek için mutlaka bir avukattan yardım almalısınız.
Boşanma dilekçesinin aile mahkemesine ibrazından sonra gerekli harç ve masraflar ödenir. Ardından mahkeme bir gün belirler ve taraflara tebligat gönderir. Tebligatta duruşma gün ve saati gibi unsurlar yer alacaktır.
Onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası açarken delil toplamak çok önemli bir unsurdur. Zira boşanma sebebi olan davranışı mahkemeye karşı kanıtlamak gerekir, keza mahkeme de iddiaların doğruluğunu ispatlayacak somut deliller arar. Nelerin delil niteliğinde sunulabileceği konusunda çokça örnek vermemiz mümkündür. Ayrıca belirtmemiz gerekir ki somut olaya göre sunulabilecek deliller de değişiklik gösterebilir.Ancak genel hatlarıyla en yaygın olarak kullanılabilecek deliller;
Onur kırıcı davranış, kişinin şerefini, itibarını, haysiyetini hedef alan türden söz ve eylemleri içermektedir. Psikolojik şiddet ise, kişinin ruhsal sağlığını hedef alarak kişiyi sindirmeyi ve kontrol etmeyi hedef alır. Birbirine yakın kavramlar olarak gözükseler de aslında bazı keskin çizigiler ile bu iki kavram birbirinden farklıdır.
Psikolojik şiddet pek kötü muamele olarak değerlendirilir. Örnek vermek gerekirse; kıskançlık ve aşırı kontrolcü davranışlar, yok saymak, iletişimi kesmek, kişiyi sosyal çevresinden izole etmeye çalışmak gibi durumlardır.
Psikolojik şiddet, kişiyi duygusal ve ruhsal yönden üzerinde etki bırakan daha uzun süreli ve tekrarlayıcıdır. Onur kırıcı davranış ise genellikle tek seferlik veya belirli olaylarla sınırlıdır.
Onur kırıcı davranış, açık hakaret,küfür,aşağılama gibi söylemleri içerirken psikolojik şiddet ise duygusal manipülasyon,tehdit, kontrol gibi davranışları içerir.
Boşanma sebebiyle tazminat, TMK Md. 174’te maddi ve manevi tazminat şeklinde düzenlenmiştir. Onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmada tazminat istemi de bu madde kapsamında değerlendirilir. Boşanma nedeniyle maddi ve manevi zarara uğrayan daha az kusurlu taraf, kusurlu tarafın uygun bir tazminata hükmedimesini talep edebilir
Maddi tazminat kapsamında, kusur şartı aranır. Zira maddi tazminat boşanma sonucu, ekonomik olarak zorluğa düşecek tarafa ödenir. Bu sebeple onur kırıcı davranışı sebebiyle boşanmaya sebebiyet veren tarafın kusuru aranır.
Manevi tazminat kapsamında ise, boşanma sebebiyle kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf manevi tazminat isteminde bulunur. Bilindiği üzere onur kırıcı davranış da kişilik hakkını pek yönden zedelemektedir.
Boşanma sebebiyle ekonomik olarak zor duruma düşecek taraf, diğer taraftan süresiz olarak nafaka ödemesi talep edebilir. Ancak nafaka talep eden taraf, onur kırıcı davranışa yani boşanmaya sebebiyet vermede kusurlu olmamalıdır. Aksi takdirde talebi reddedilir. Nafakayı ödeyecek tarafın kusurlu olup olmamasının önemi yoktur.
Boşanma davası esnasında herhangi bir kusur araştırması yapılmadan re ‘sen tedbir nafakasına da hükmedilebilir. Tedbir nafakası, dava esnasında yoksulluğa düşme tehlikesine düşen eşe ödenir.

Boşanma davalarının süresi hakkında bir kesinlik yoktur. Zira boşanma davaları özellikle çekişmeli ise ne kadar süreceği birçok faktöre dayalı olarak değişiklik gösterir. Özellikle onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma davasında deliller önemli yer tuttuğundan delil toplama ve mahkemenin delilleri incelemesine bağlı olarak dava süresi uzayabilir. Ayrıca tarafların anlaşmama durumlarında, örneğin velayet, nafaka, tazminat gibi konular da dava süresini etkilemektedir. Son olarak da belirtmeliyiz ki, yargının iş yükü, yoğunluğu da dava süresini etkileyebilmektedir.
Boşanma davasını hızlandırmak istiyorsak muhakkak delilleri ve ispata değer hususları mahkemeye doğru bir şekilde sunmamız gerekmektedir. Aksi halde değerlendirme aşaması ne kadar uzarsa dava süresi de o kadar uzayabilir.
Onur kırıcı davranış, çocuğun velayet kararında etkin faktör olarak velayet kaybı sebebi olmaz. Ancak çocuğun üstün yararı ilkesi gereği mahkeme velayet kararını verirken onur kırıcı davranışı, çocuk üzerinde etkilerini göz önüne alarak verir. Zira onur kırıcı davranış hem eşe hem çocuğa karşı sergilenmiş olabilir, çocuğun önünde diğer eş sürekli aşağılanmış, hakaret edilmiş olabilir.
Anlaşılacağı üzere bu gibi durumlar çocukların ruhsal sağlığını olumsuz etkileyebieceği gibi psikolojik gelişimini de zedeler. Bu nedenlerle hakim, diğer birçok faktör gibi onur kırıcı davranışı da göz önüne alarak çocuk için en yararlı kararı vermeye çalışır.
Onur kırıcı davranışta bulunan eş, boşanmada daha kusurlu sayılır. Mal paylaşımı sürecinde, eşlerin kusur durumları dikkate alınır. Daha kusurlu olan eşin, mal paylaşımından daha az pay alması mümkündür. Mal paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimine göre yapılır. TMK’de yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimi benimsenmiştir.
Onur kırıcı davranışa dayalı boşanma davasında, mal paylaşımı ayrı bir dava olarak da açılabilir. Onur kırıcı davranışa dayalı boşanma davası ve mal paylaşımı, karmaşık bir süreç olabilir. Bu nedenle, bir avukattan profesyonel yardım almak, haklarınızı korumanıza yardımcı olacaktır.
TMK Md. 162’ de düzenlendiği üzere onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası açmak için belli bir süre şartı öngörülmüştür. Bu süre şartına göre onur kırıcı davranışa maruz kalan taraf;
Bu düzenlenen süreler hak düşürücü süreler niteliğindedir. Yani düzenlenmiş süre içerisinde dava açılmadığı takdirde kişi, onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası açma hakkını kaybeder.
Onur kırıcı davranışa dayalı boşanma davalarında, hâkimin takdir yetkisi, adaletin sağlanması ve hakkaniyetin korunması açısından önemli bir rol oynar. Hâkimin takdir yetkisi, kanunlar ve içtihatlar ile sınırlıdır. Hâkim, kararını verirken gerekçeli bir şekilde açıklamak zorundadır.
Hâkim, sunulan delilleri ve tanık beyanlarını değerlendirerek, iddia edilen davranışların onur kırıcı nitelikte olup olmadığına karar verir ve sunulan delillerin güvenilirliğini ve doğruluğunu değerlendirir. Ayrıca hakim maddi ve manevi tazminat miktarlarını belirlerken, tarafların ekonomik durumunu, kusur derecesini ve zararın ağırlığını dikkate alarak yine takdir yetkisini kullanır. Onur kırıcı davranışların çocuğun ruhsal ve fiziksel sağlığı üzerindeki etkisini değerlendirir ve çocuğun üstün yararını gözeterek velayet kararını verir.
“Onur kırıcı davranışı affetmemiş olmak” bu sebebe dayanarak boşanma davası açabilmenin şartlarındandır. Eğer mağdur eş, diğer eşin bu davranışını affetmişse dava hakkını kaybeder. Zira affetme, geriye etkilidir. Ancak affetmeden sonra başka bir onur kırıcı davranış söz konusu olmuşsa, bu davranıştan boşanma davası açabilme hakkı saklıdır.
Boşanma sırasında gerçekleşen affetme için veya önceden bu davranış affedilmişse, affetme olgusunun mahkeme huzurunda ispatlanması gerekir. Affetmeyi iddia eden taraf, bu iddiasını delillerle kanıtlamak zorundadır.

Bir kişiye küfür, hakaret etmek, alenen aşağılamak, iftira atmak gibi sözlü ve fiziksel eylemler onur kırıcı davranışın başlıca örnekleridir.
Onur kırıcı davranış, TMK’de düzenlenmiş özel boşanma sebeplerindendir.
Hakaret etmek, onur kırıcı davranış kapsamındadır. Eşe karşı hakaret edildiğinde onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası açılabilir.
Kişinin eşini küçük düşürmesi, onur kırıcı davranış kapsamına girer. Mağdur eş, bu sebebe dayanarak boşanma davası açabilir.
Öncelikle duygusal ve psikolojik olarak destek aldıktan sonra haklarını savunmak ve mağduriyetini ortadan kaldırmak için hukuki yollara başvurmalıdır.
TMK’de düzenlenen onur kırıcı davranış olarak değerlendirilir. Boşanma için önemli delil niteliği teşkil eder.
Somut olayın özelliklerine, sunulmuş delillere ve tanık beyanlarına mahkeme onur kırıcı davranışı tespit etmeye çalışır.
Onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davasında talep üzerine daha az kusurlu veya kusursuz tarafa maddi- manevi tazminat ödenmesine karar verilebilir.
Zarar tespiti,kusur oranı, tarafların ekonomik durumları gibi faktörler dikkate alınarak maddi tazminat hesaplanır.
Hukuka aykırı bir fiille kişilik hakları ihlal edilmiş olmalı ve kişinin manevi zararı söz konusu olmalıdır.
Eşin ailesine hakaret edilmesi onur kırıcı davranış niteliğiyle boşanma sebebi olabilir.
Kişinin eşini toplum içerisinde küçük düşürmesi, aşağılaması onur kırıcı davranıştır. Boşanma davasında önemli delildir.
Eşin toplum içinde aşağılanması, onur kırıcı davranış niteliğindedir. Boşanma davası açılabilir, ayrıca manevi tazminat talep edilebilir.
Somut olayın niteliğine ve boşanmanın sebebinin kanıtlanabilmesi açısından telefon mesajları ve ses kayıtları delil oarak kullanılabilir.
Kişi, onur kırıcı davranışı öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde ve her halde 5 yıl içinde boşanma davası açmalıdır.
Eşin mesleğini sürekli olarak aşağılaması, küçük düşürmesi veya alay etmesi, diğer eşin onurunu zedeleyen bir davranış olarak kabul edilir.
Sürekli eleştirilmek ve aşağılanmak, onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmanın gerekçesini oluşturur.
Onur kırıcı davranışı kanıtlayan deliller için tanık beyanları kullanılabilir.
Eşin küçük düşürülmesine yönelik söylemler, onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmaya sebep olur.
Çocukların idrak seviyesine ve tanıklık etmenin onları duygusal ve psikolojik olarak olumsuz etkilemeyeceğine bağlı olarak tanık olarak dinlenmeleri mümkündür.
Hakaret eden eşin nafaka ödeyip ödemeyeceği, hâkimin takdirindedir.
Bir kişiye hakarette bulunmak TCK Md. 125’te düzenlenmiş bulunan hakaret suçunu oluşturur. Eşe yönelik hakaretler mağdur eşin şikayeti üzerine ceza davasına konu olabilir.
Davranışın niteliği, ağırlığı, kusur durumu, evlilik birliğinin temelinden sarsılması, davranışın ispatı gibi çeşitli kriterleri hâkim göz önünde bulundurur.
Eşin sürekli küçümsenmesi, mahkeme tarafından onur kırıcı davranış olarak değerlendirilir.
TMK gereği bireşin diğerine karşı onur kırıcı davranışta bulunması boşanma sebebini oluşturur. Ancak eşin ailesinin onur kırıcı sözlerine sessiz kalan veya onaylayan eş, kusurlu kabul edilebilir.