Adresimiz
Havzan, Yeni Meram Cd. Arı Sitesi No:55/2 F Blok, 42140 Meram/Konya
İletişim Bilgilerimiz
Adresimiz
Havzan, Yeni Meram Cd. Arı Sitesi No:55/2 F Blok, 42140 Meram/Konya
İletişim Bilgilerimiz

Uzun süreli ikamet izni ile Türk vatandaşlığının kazanılması, Türk vatandaşlığını kazanma yollarından bir tanesidir. Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin usul ve esaslar 5901 sayılı Türk Vatandaşlık Kanunu ile düzenleme altına alınmıştır. İlgili kanunun 5. Maddesinde Türk vatandaşlığını kazanma halleri doğum veya sonradan kazanma olarak ikiye ayrılmıştır. Doğumla kazanılan vatandaşlıkta soy bağı esası ya da doğum yeri dikkate alınmaktadır.
Hangi ülkede doğmuş olduğu dikkate alınmaksızın Türk vatandaşı anne veya babadan evlilik birliği içerisinde doğan çocuk Türk vatandaşıdır. Türk vatandaşı anneden doğan çocuk baba yabancı olsa bile evlilik birliği bulunmayan hallerde Türk vatandaşıdır. Evlilik birliği olmayan hallerde anne yabancı baba Türk vatandaşı ise çocuğun Türk vatandaşı olması babanın soy bağı kurma usul ve esaslarını yerine getirmesi halinde mümkün olacaktır.
Türkiye’de doğan ve yabancı ana ve babasından dolayı doğumla herhangi bir ülkenin vatandaşlığını kazanamayan çocuk, doğumdan itibaren Türk vatandaşıdır. Türkiye sınırları içerisinde bulunan çocuk aksi ispatlanmadıkça Türk vatandaşı kabul edilecektir.
Görüldüğü üzere vatandaşlık doğum ile kazanılabileceği gibi sonradan da kazanılır. Türk Vatandaşlık Kanunu uyarınca kesintisiz olarak beş yıl boyunca başvuru tarihinden itibaren Türkiye sınırları içerisinde ikamet eden bir yabancı kanunda yer alan diğer şartları da sağladığında Türk Vatandaşlığını kazanabilecektir.
Yabancı ülke vatandaşları kanuni bir dayanakları bulunmaksızın kayıtsız bir şekilde bir başka ülkede barınamazlar. Bu durumda İkamet izinleri karşımıza çıkmaktadır. Göç idaresi başkanlığının da kabul ettiği 6 farklı ikamet izni mevcuttur. Bunlar;
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun 42. Maddesine göre Türkiye’de kesintisiz en az sekiz yıl ikamet izniyle kalmış olan ya da Bakanlığın belirlediği şartlara uyan yabancılara, Bakanlığın onayıyla valilikler tarafından süresiz ikamet izni verilir. Burada Türk vatandaşlarına sağlanan hak ve yükümlülüklerin birçoğu yabancı için de geçerli olacaktır.
Farklı bir uygulama yöntemine sahip mülteci, şartlı mülteci ve ikincil koruma statüsü sahipleri ile insani ikamet izni sahiplerine ve geçici koruma sağlananlara uzun dönem ikamet iznine geçiş hakkı bulunmamaktadır. Uzun dönem ikamet izni diğer ikamet izni türlerine göre yabancılara daha fazla hak sağlamaktadır. Türk vatandaşlığına başvurulacağı süreçte de bu ikamet türü avantaj sağlayacaktır.

Türk Vatandaşlık Kanununun 10. Maddesinde kanunda belirtilen şartları sağlayan yabancının yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanmasının mümkün olabileceği düzenlenmiştir. Yapılan başvuru doğrudan vatandaşlık hakkı vermemekle birlikte burada idarenin inisiyatifi de bulunmaktadır.
Uzun süreli ikamet izni yabancı bir ülke vatandaşının süresiz bir şekilde Türkiye’de kalmasını sağlayan yasal bir yoldur. Bu ikamet izni ile birlikte Türk vatandaşlığı için yapılacak başvuru esnasında aranan şartların birçoğu için olumlu zemin hazırlanmaktadır. Bir yabancı Türk vatandaşlığı için başvuru yaptığı zaman kesintisiz olarak 5 yıl boyunca Türkiye’de bulunması, ikamet etmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu ikamet yasal olmayan şekilde gerçekleşirse vatandaşlık başvurusunda dikkate alınmayacaktır. Aynı zamanda Türk Vatandaşlığı için başvuran bir yabancının Türkiye’de kalma amacı olduğunu, Türkiye’nin milli ve kültürel değerlerine hâkim olduğunu göstermesi gerekmektedir. Tüm bu nedenlerle uzun süreli ikamet izni vatandaşlık başvurusu yapılırken büyük avantaj sağlayacaktır.
Uzun süreli ikamet izni ile Türk Vatandaşlığının kazanılabilmesi için 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunda belirli şartlar öngörülmüştür. Bu şartların kümülatif (hep birlikte) bulunması halinde söz konusu ikamet izni sahibi ilgili makamlara başvurusunu yaparak Türk vatandaşlığına hak kazanabilecektir.
6458 sayılı kanunun 43. Maddesinde bu şartlar ele alınmıştır.
Uzun dönem ikamet iznine geçişte aşağıdaki şartlar aranır:
Bakanlığın belirlediği şartlara sahip olması nedeniyle uzun dönem ikamet izni verilmesi uygun görülen yabancılar için kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından tehdit oluşturmamak unsuru dışındaki şartlar aranmayacaktır. Kanunda her ne kadar sınırlı sayıda unsurdan bahsedilmiş olsa da Göç Politikaları Kurulu başka ek şartlar da getirebilir. Bu nedenle güncel mevzuatın ve uygulamaların takibi oldukça önemlidir.
İkamet izni başvurusu yapıldıktan sonra kabul edilmesi halinde yabancı ülke vatandaşı altı ay içinde Türkiye’de yaşamaya başlamalıdır aksi takdirde ikamet izni başvurusu iptal edilecektir.
Türk vatandaşlığının uzun süreli ikamet izni ile kazanılmasında belli başlı prosedürler bulunmaktadır. Başvurucu öncelikle Türk Vatandaşlığına başvurmak için gerekli olan ön koşulları sağlamalıdır.
Türk Vatandaşlığının kazanılmasında başvurular yurt içinde yerleşim yerinin bulunduğu valiliğe (il nüfus ve vatandaşlık müdürlüğü), yurt dışında ise dış temsilciliklere bizzat veya bu hakkın kullanılmasına ilişkin özel vekâletname ile yapılır. Posta ile yapılan müracaatlar kabul edilmez.
Başvuru öncesinde ve sonrasında istenen belgelerin bazıları şunlardır:
Burada yer alan resmî belgelerin tamamı noter onaylı olmak zorundadır. Türkçe tercümelerinin de bir yeminli tercümana yaptırılması gerekmektedir.
Daha sonrasında yetkili makam ve birimleri tarafından gerekli incelemeler yapılır ve alınan karar tarafınıza tebliğ edilir. Karara ilişkin itirazlarınızı tebliğden sonra idareye itiraz şeklinde iletebilir ya da idari işleme karşı iptal davası açabilirsiniz.
Uzun süreli ikamet izni ile vatandaşlık başvurusu Türkiye sınırları içerisinde ikamet edilen ilin valiliklerine yurt dışında ise dış temsilciliklere bizzat veya bu hakkın kullanılmasına ilişkin avukata sağlanmış özel vekâletname ile yapılır. Posta ile yapılan müracaatlar kabul edilmez.
Başvuru bir avukata özel vekalet tesisi ile de yapılabileceği belirtilmiştir. Bu konuda uzmanlık alanı milletlerarası özel hukuk olan avukatlar ile çalışmak hak kayıplarının önüne geçeceği gibi zamandan ve maddiyattan da tasarruf sağlayacaktır.
Uzun dönem ikamet izni ile vatandaşlık kazanmak için yapılacak başvuruda istenen belgeler şu şekildedir:
Randevu gününden önce bir aksilik yaşamamak için ilgili il göç idaresine ve aynı zamanda valiliğin ilgili birimine ulaşarak belgeleri öğrenebilirsiniz. Eksik veya yanlış belge ile yapılan başvurular süreci aksatacak hatta başvurunun reddine bile neden olabilecektir.
Uzun süreli ikamet izni ile yapılan vatandaşlık başvurularının sonuçlanma süresi, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişkenlik göstermekle birlikte, genel olarak 1 ila 3 yıl arasında sürebilmektedir. İdarenin yoğunluğu, başvurucunun hal ve tavırları, belgelerin eksik veya yanlış olması, il tahkikatı ve arşiv araştırmasının beklenenden uzun sürmesi gibi nedenlerle bu süre uzayabilmektedir.
Türk Vatandaşlık Kanununun 11. Maddesinde yer alan şartları sağlamayan (kendi milli kanununa göre, vatansız olması halinde Türk Kanununa göre ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmayan, başvuru tarihinden itibaren geriye doğru bakıldığından 5 yıl kesintisiz ikamet şartını sağlamayan, ha ve tavırları ile Türkiye’de yaşama amacını gösteremeyen ve Türkçeyi kullanamayan, milli güvenliğe ve kamu düzenine açık tehdit oluşturan yabancılar) başvurular doğrudan reddedilir. Şartları sağlıyor olsa bile bilgi ve belgelerde eksik bulunması, yanlış beyanların başvuruya esas alınması, istenen ek belgelerin belirtilen sürede sunulmaması, mülakat aşamasına gelindiğinde komisyonu ikna edebilecek yeterliliğe sahip olunmaması gibi durumlarda başvurucunun başvurusu reddedilir.
Uzun dönem ikamet izni ve devamında vatandaşlık başvurusuna ilişkin talep reddedilirse yetkili idareye itiraz edilebilir aynı zamanda iptal davası açılabilir. Başvurunun reddedilmesi bir gerekçeye sahip olmalıdır. Gerekçesiz olarak alınan kararlar hukuk düzenine aykırıdır.
Vatandaşlık başvurusunun reddi bir idari işlemdir ve idari işlemler yargı denetimine tabiidir. Red kararının tebliğinden itibaren 60 gün içinde idari yargıda iptal davası açılabilir. İptal davası açmadan önce idareye başvuruda bulunarak tekrar değerlendirme talebinde bulunulabilir. İdarenin 30 gün içinde cevap vermemiş olması red olarak kabul edilir (zımni red) ve bu kapsamda iptal davası açılabilir.
İdareye ilişkin açılacak davalarda görevli mahkeme idare mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise başvuruyu reddeden yer mahkemesidir.
Türk hukuk sisteminde istisnai haller dışında kişiler kendilerini bizzat temsil edebilir, gerekli makamlar önünde savunabilir. İdare hukukunda başvurucular için avukat tutma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak idare hukuku mevzuatları anlaması zor ve uygulaması meşakkatli olan alanlardır. Bu nedenle Türkiye’de yerleşik bulunan kişiler bile bu süreci işletirken zorlanabilirken bir yabancının bütün sisteme hâkim olmasını beklemek mümkün değildir. bu nedenle bir avukat ile çalışılması oldukça önemli bir husustur. En azından başvuru aşamasında bir hata olmaması için danışmanlık hizmeti alınması önerilmektedir.

5 yıl kesintisiz ikamet, Türkiye’de uzun süre yaşamak isteyen ve Türk vatandaşı olmak isteyen yabancılara kolaylık sağlaması açısından getirilmiş bir uygulamadır. Türk Vatandaşlık Kanununda düzenlenen sonradan vatandaşlığın yetkili makam kararıyla kazanılmasında aranan şartlardan biri ve en önemlisi 5 yıl kesintisiz ikametin Türkiye’de olmasıdır. Bu süre başvuru tarihinden geriye olacak şekilde hesaplanmaktadır.
Bunun dışında vatandaş olmak için başvuruda bulunacak yabancıların belli başlı bazı şartları sağlaması da gerekmektedir. Yabancı başvurucu, kendi millî kanununa, vatansız ise Türk kanunlarına göre ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmalıdır, Türkiye’de yerleşmeye karar verdiğini davranışları ile teyit etmelidir, Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden bir hastalığı bulunmamalıdır, İyi ahlak sahibi olmalıdır, Yeteri kadar Türkçe konuşabilmelidir, Türkiye’de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olmalıdır ve millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamalıdır.
Türk Vatandaşlık Kanununa göre sonradan yetkili makamların kararı ile Türk vatandaşı olacak kişilerin kesintisiz bir şekilde Türkiye’de 5 yıl boyunca kesintisiz ikamet etmesi gerekmektedir. Yabancı bahse konu beş yıl içerisinde toplam 1 yılı geçmemek kaydıyla Türkiye dışında kalabilir. Bu süre başvuru tarihinden itibaren geriye doğru hesaplanmaktadır.
Vatandaşlık başvurusu yapacak yabancıların yasal olarak Türkiye’de 5 yıllık ikamet etmiş olması gerekmektedir; yasa dışı bir durumun hak sağlaması beklenmeyecektir. Bu nedenle yabancı kişi ikamet izinlerinden birine başvurmuş ve kabul edilmiş olması halinde Türkiye’de bulunuyor olmalıdır. Uzun dönem ikamet izni ve aile ikamet izni Türkiye’de yerleşik olma amacını gösteren iki ikamet türüdür.
Vatandaşlık verilmesinde şart olarak bulunan ‘’Türkiye’de yerleşmeye karar verdiğini davranışları ile teyit etmelidir’’ ibaresi bu ikametler kapsamında değerlendirilmektedir.
Uzun dönem ikamet izni, yabancı bir kişinin Türkiye’de süresiz kalmasını sağlayan bir izin türüdür. Eğer yabancı kişi, başvuru tarihinden geriye doğru hesaplanacak süre içerisinde kesintisiz olarak 5 yıl boyunca Türkiye’de bulunursa vatandaşlık başvurusunda bulunabilir.
Türk vatandaşlığının sonradan kazanılması; yetkili makam kararı, evlat edinme ve seçme hakkının kullanılması şeklinde meydana gelebilir.
Yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığının kazanılması dört farklı yolla olabilmektedir:
Yabancının uzun dönem ikamet almış olması hem yetkili makamlar tarafından güven tesis eder hem de Türkiye’de kalma amacını göstermektedir. Uzun süreli ikamet izni ile vatandaşlık edinme yöntemi genel yöntemle vatandaşlığın kazanılması olarak değerlendirilmektedir.
Türk Vatandaşlığı Kanununun 11. Maddesinde başvuru için aranan şartlar uygulama yönetmeliğinde de yinelenmiştir. Buna göre;
Görüleceği üzere uzun dönem ikamet izni ile vatandaşlığa başvuru yapılabilir hatta bu bir avantaj olarak da değerlendirilebilir.
Uzun dönem ikamet izni 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu tarafından düzenlenmiştir. Türkiye’de kesintisiz en az sekiz yıl ikamet izniyle kalmış olan ya da Bakanlığın belirlediği şartlara uyan yabancılara, Bakanlığın onayıyla valilikler tarafından süresiz ikamet izni verilir. Bu ikamet izni mülteci, şartlı mülteci ve ikincil koruma statüsü sahipleri ile insani ikamet izni sahiplerine ve geçici koruma sağlananlara verilemeyecektir.
Sağlık, eğitim, ülkesindeki zorunlu kamu hizmeti veya görev gerekçesi hariç kesintisiz bir yıldan fazla Türkiye dışında kalınması nedeniyle ikamet izni iptal edilebilecektir. Bu nedenlerle ikamet izni iptal edilen yabancılar bu izinlerini tekrar almak üzere göç idaresi müdürlüklerine başvuruda bulunabilirler.
Türk vatandaşlığının uzun süreli ikamet izni ile kazanılmasında belli başlı prosedürler bulunmaktadır. Başvurucu öncelikle Türk Vatandaşlığına başvurmak için gerekli olan ön şartları sağlamalıdır. Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılarda;
Kanun ve yönetmelikte belirtilen aynı zamanda müdürlükçe ek olarak talep edilen belgeler toplanır ve ilgili birime müracaat edilir.
Daha sonrasında yetkili makam ve birimleri tarafından gerekli incelemeler yapılır ve alınan karar tarafınıza tebliğ edilir. Karara ilişkin itirazlarınızı tebliğden sonra idareye itiraz şeklinde iletebilir ya da idari işleme karşı iptal davası açabilirsiniz.
Uzun dönem ikamet izni sahipleri çalışma izni almaksızın bir işte çalışamazlar. Türk vatandaşı olmaları halinde elbette çalışma iznine ihtiyaç duymaksızın çalışabilirler. Aynı zamanda uzun dönem ikamet izni sahipleri yasaklanan, sadece Türk vatandaşının yapabileceği öngörülen meslekleri de yapamaz.
Kanunlarla Türk Vatandaşlarına Hasredilen ve Yabancıların Çalışmalarının Yasak Olduğu Meslek ve Görevlerden Bazıları
6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’na göre verilen çalışma izni veya çalışma izni muafiyeti, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 27’nci maddesi uyarınca ikamet izni yerine geçer. Bu nedenle oturma izni doğrudan ikamet izni verirken ikamet izni olan bir kişi çalışma izni alınmaksızın bu izne sahip olamayacaktır.
Türk Vatandaşlık Kanununa göre vatandaşlık başvurusunda bulunacak yabancının Türkçe dil yeterliliğini ispatlaması gerekmektedir. Bu husus genelde başvuru esnasında yapılan mülakat ile değerlendirilir ancak uluslararası kabul edilen dil sınavlarından birine girerek de bu husus ispatlanabilmektedir.
Uzun dönem ikamet izni ve devamında vatandaşlık başvurusuna ilişkin talep reddedilirse yetkili idareye itiraz edilebilir aynı zamanda iptal davası açılabilir. Başvurunun reddedilmesi bir gerekçeye sahip olmalıdır. Gerekçesiz olarak alınan kararlar hukuk düzenine aykırıdır.
Vatandaşlık başvurusunun reddi bir idari işlemdir ve idari işlemler yargı denetimine tabiidir. Red kararının tebliğinden itibaren 60 gün içinde idari yargıda iptal davası açılabilir. İptal davası açmadan önce idareye başvuruda bulunarak tekrar değerlendirme talebinde bulunulabilir. İdarenin 30 gün içinde cevap vermemiş olması red olarak kabul edilir (zımni red) ve bu kapsamda iptal davası açılabilir.
İdareye ilişkin açılacak davalarda görevli mahkeme idare mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise başvuruyu reddeden yer mahkemesidir.
Uzun süreli ikamet izni ile yapılan vatandaşlık başvurularının sonuçlanma süresi, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişkenlik göstermekle birlikte, genel olarak 1 ila 3 yıl arasında sürebilmektedir. İdarenin yoğunluğu, başvurucunun hal ve tavırları, belgelerin eksik veya yanlış olması, il tahkikatı ve arşiv araştırmasının beklenenden uzun sürmesi gibi nedenlerle bu süre uzayabilmektedir.
Uzun süreli ikamet izni ile vatandaşlık başvurusu yaparken gelir şartı bulunmaktadır. 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 11. maddesine göre, Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılarda aranan şartlardan biri de “Türkiye’de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olmak’ ’tır.
Bu gelir şartında gözetilen husus yabancının asgari ücretten az kazanmıyor olması ile birlikte Türkiye’de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olmasını kapsamaktadır.
Uzun dönem ikamet izni alma şartlarını sağlayan bir kişi vatandaşlık şartlarını sağlamıyor ise başvurusu reddedilebilir. İkamet izni verildiği süreçte başvurucunun bir başka ülkenin vatandaşı olduğu kanısı yadsınamaz ancak Türk vatandaşlığına başvuran bir yabancının Türk milli bilincine sahip olması, erdem ve ahlak sahibi olması, Türkçeyi iyi denebilecek seviyede bilmesi gibi kriterlere de dikkat edilmektedir. Bu nedenle her uzun dönem ikamet izni sahibinin Türk vatandaşlığına kabul edilebileceği kanısı doğru değildir.
Türk vatandaşlığına başvuran bir yabancının Türk Vatandaşlık Kanununun 11. Maddesinde sayılan kendi millî kanununa, vatansız ise Türk kanunlarına göre ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak, Başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye’de kesintisiz beş yıl ikamet etmek, Türkiye’de yerleşmeye karar verdiğini davranışları ile teyit etmek, Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden bir hastalığı bulunmamak, İyi ahlak sahibi olmak, Yeteri kadar Türkçe konuşabilmek, Türkiye’de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olmak, Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak, şartlarını sağlaması gerekmektedir. aksi takdirde bu hallerden birinin bile eksik olması başvurunun reddine neden olabilecektir.
Uzun dönem ikamet izni almak için başvuru yapıldığı esnada sabıka kaydı istenen belgelerin arasındadır. Hem Türk yetkili makamlarından hem de yabancı vatandaşı olduğu ülkenin yetkili makamlarından alacağı adli sicil kaydını başvuru yaparken müdürlüğe ibraz etmesi gerekmektedir.
Uzun süreli ikamet izni alan bir yabancı Türk Vatandaşı olursa yabancılık statüsü sona erer. Bu durumda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak işlem görür ve bir vatandaşın sahip olduğu tüm haklara sahip olur. Bunlardan biri de Türkiye Cumhuriyeti pasaportu alma hakkıdır. Türk vatandaşlığı alan kimse bu kazanımdan itibaren Türk vatandaşının sahip olduğu haklara ve yükümlülüklere sahiptir.
Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulama Yönetmeliğinin 19. Maddesinde ‘’ Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancı;
Yabancının doktor raporu ile tespit edilmiş bir konuşma ve/veya duyma sorunu bulunması halinde mülakatı, bu soruna sahip insanların kullandığı işaretlerinden anlayanlar aracılığıyla ya da okuma ve yazma biliyorlarsa yazılı olarak yapılır.
Komisyonda iyi bir izlenim bırakabilmek için Türkçe diline hakimiyet oldukça önemlidir. Vatandaşlık bir başlılığı ifade eder ve bu bağlılığın tespitindeki en önemli unsurlardan birisi kesinlikle dildir.
7179 sayılı Askeralma Kanununun 43. Maddesinde sonradan Türk Vatandaşlığı kazanan bir yabancının askerlik durumu ele alınmıştır. Buna göre ‘’ Türk vatandaşlığını sonradan kazananlar askerliklerini, vatandaşlığı kazandığı tarihteki yaş ve öğrenim durumlarına göre o yıl askerlik çağına giren yükümlüler gibi yaparlar…’’
Ancak bu durum mutlak değildir. Yabancı ülke vatandaşı gelmiş olduğu ülkede daha önce askerlik yaptığını ya da askerlik hizmetini yerine getirdiğini belgelerse veya vatandaşlığa alındığı yıl 22 ve daha büyük yaştaysa askerlik yapmış sayılır. Aynı zamanda Türk Vatandaşlığına geçtikten sonra istemeleri halinde askerlikleri vatandaşlığa alındıkları tarihten itibaren 2 yıl ertelenir.
Hayır, uzun süreli ikamet izni olan bir yabancının Türk vatandaşlığını alması halinde, aile üyeleri doğrudan vatandaşlık kazanmaz. Türk Vatandaşlık Kanununa göre, her bireyin vatandaşlık başvurusu ayrı ayrı değerlendirilir ve belirli şartları taşıması gerekir.
Vatandaşlık başvurusu kabul edilen yabancının eşi doğrudan Türk vatandaşı olamayacaktır. Eş ayriyeten vatandaşlık için başvuru yapmalıdır.
18 yaşından küçük çocukların vatandaşlığının değiştirilebilmesi için ebeveynlerinin (anne-baba) muvafakati gerekmektedir aksi takdirde tek tarafın başvurusu ile çocuğun vatandaşlığı değiştirilemeyecektir. 18 yaşını doldurmuş kişiler ise artık Türk Medeni Kanunu’na göre de reşit sayılacağından hangi ülkenin vatandaşı olacağını seçme hakkı vardır. Bu nedenle reşit çocuğun ayriyeten başvuru yapması gerekecektir.