Adresimiz
Havzan, Yeni Meram Cd. Arı Sitesi No:55/2 F Blok, 42140 Meram/Konya
İletişim Bilgilerimiz
Adresimiz
Havzan, Yeni Meram Cd. Arı Sitesi No:55/2 F Blok, 42140 Meram/Konya
İletişim Bilgilerimiz

Saklı pay, yasal mirasçı olan kişilere kanunen tanınan bir miras payıdır ve Türk Medeni Kanunu tarafından korunmaktadır. Bu hak, yasal mirasçılar olan çocuklar, anne-baba ve eş gibi yakın akrabalara verilir. Saklı pay, miras bırakanın iradesine rağmen, bu kişilerin belirli bir oranda mirastan pay almasını garanti eder.
Miras bırakan, saklı paya müdahale edemez ve bu pay, kanunla belirlenen oranlar doğrultusunda hesaplanır. Eğer miras bırakan saklı paya müdahale etmeye çalışırsa, mirasçılar bu haklarını savunmak için bazı yasal haklara sahip olurlar. Mirasçılar, tenkis davası veya iptal davaları açarak haklarını koruyabilir ve elde edebilirler. Bu yazıda, saklı payın ne olduğu ve bu hakkı korumak için yapılabilecek işlemler detaylı bir şekilde incelenmiştir. Keyifli okumalar!
Saklı pay, yasal mirasçı olarak kabul edilen kişilerin kanunen korunan ve belirli koşullar dışında miras bırakan tarafından kısıtlanamayan miras payıdır. Mirasbırakan belirli şartlarla saklı payı etkileyebilse de ortadan kaldırması mümkün değildir. Mirasbırakanın saklı paya müdahale etme hakkının bulunmaması, saklı pay sahibi aile bireylerinin mağdur olmasını ve mirastan dışlanmasını engellemek için uygulanmaktadır. Bu durumda, mirasbırakan mirası üzerinde dilediği gibi tasarruf edemez ve herkes eşit derecede faydalanmış olur.
Saklı pay, çocukları, anne-babayı ve eşi kapsar. Mirasbırakan, bu kişilerin saklı pay haklarını bazı durumlarda azaltmaya veya tamamen ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Ancak bu durumda Türk Medeni Kanunu devreye girmekte ve bu hakları koruma altına almaktadır. Eğer mirasbırakan bir şekilde mirasçıların hakkını ihlal ederse, mirasçılar kendilerine tanınan davaları açarak haklarını koruyabilir veya geri alabilirler.

Saklı payın hukuki dayanağı, Türk Medeni Kanunu’nun 505-512 maddeleridir. Bu maddelerde saklı pay, bu hakka sahip olan kişiler ve bu hakkın nasıl korunacağı gibi konular düzenlenmiştir. Kanun, miras bırakanın tüm mal varlığı üzerinde tamamen özgürce tasarruf etmesini engelleyerek, aile bireylerinin mağdur olmasını önler. Yani, bir kişi mirasını istediği gibi dağıtmak istese bile, kanun saklı pay hakkı olan mirasçıları korur ve onların belirli bir kısmı almasını garanti eder.
Saklı payla bu hak sahiplerinin hakları hukuken korunur ve miras bırakan bu hakları engellemeye çalışsa da kanun, bu hakkı koruyarak mirasçıları güvence altına alır. Bu sayede, mirasçılar mağdur olmaz ve miras paylaşımı adil bir şekilde yapılmış olur.lö
Türk Medeni Kanunu’nun 505. maddesinde, saklı pay hakkına sahip kişiler detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Saklı pay, miras bırakanın belirli yakınlarına tanınan, mirasın belirli bir kısmını alma hakkıdır. Bu hak, miras bırakanın iradesiyle sınırlanamaz ve kanunda belirtilen oranlara göre kullanılabilir. Kanuna göre, saklı pay hakkına sahip kişiler şunlardır;
2007 yılı öncesinde saklı pay hakkı, anne, baba, çocuk ve kardeşlere tanınmıştı. Ancak 2007 yılında yapılan kanun değişikliğiyle kardeşlerin saklı pay hakkı kaldırılmıştır. Yeni düzenleme ile saklı pay yalnızca çocuklar, eş ve ana-babalar için geçerli olmuştur.
Saklı pay, miras bırakan kişinin bazı yakın akrabalarına kanunen tanınan bir haktır. Bu hak, belirli kişiler için mirasın belli bir kısmını alabilme imkanı tanır. Saklı pay, miras bırakanın iradesine bağlı olmaksızın, kanunda belirlenen oranlara göre verilir. Bu oranlar ise şu şekildedir:
Saklı pay hesaplamak için öncelikle tüm malvarlığı belirlenir. Daha sonra bu malvarlığı üzerinden yasal miras payları hesaplanır ve her kişi için kanunda ayrıca belirlenen oranlar bu paylar üzerinde uygulanarak saklı pay oranları bulunur. Bu hesaplamalar, mirasçıların haklarını koruyarak, miras bırakanın iradesine göre doğru bir paylaşım yapılmasını sağlar.
Örneğin, bir kişinin malvarlığı 100.000 TL olarak belirlenmiş olsun. Yasal miras payı hesaplandıktan sonra, eğer miras bırakanın 2 çocuğu varsa, her bir çocuğa yasal miras payının yarısı verilir. Bu durumda, her çocuğa 100.000 TL’nin yarısı olan 50.000 TL’nin yarısı, yani 25.000 TL saklı pay olarak verilir. Yani, her çocuk 25.000 TL saklı pay alırken, kalan malvarlığı diğer mirasçılar arasında paylaştırılır.
Saklı pay, mirasçılara kanunla tanınan bir hak olup, mirasbırakan bu hakka müdahale edemez. Mirasbırakan, saklı payı belirli kişiler için ayırmak zorundadır ve bu paya dokunulamaz. Tasarruf edilebilir kısım ise, saklı paylar düşüldükten sonra geriye kalan malvarlığıdır. Mirasbırakan, bu kısmı istediği gibi düzenleyebilir ve mirasçılar arasında dilediği şekilde paylaşabilir. Bu sayede, mirasbırakan yalnızca belirli bir kısmı üzerinde serbestçe tasarruf edebilirken, geriye kalan kısmın saklı pay sahiplerine verilmesi hukuken zorunludur.
Mirasbırakan, malvarlığının tasarruf edilebilir kısmı üzerinde istediği değişiklikleri yapabilir, fakat saklı pay hakkına sahip kişilerin hakları her zaman korunur. Bu durum, mirasbırakana daha serbest bir şekilde karar verme imkanı verirken, aynı zamanda mirasçıların yasal haklarının ihlal edilmemesini sağlar. Yani, mirasbırakanın malvarlığını tamamen dilediği gibi kullanma özgürlüğü yoktur; bazı sınırlamalar dahilinde tasarrufta bulunabilir.
Saklı paya tecavüz, mirasbırakanın yasal mirasçıların saklı paylarını ihlal etmesi demektir. Mirasbırakanın saklı paylara müdahale etme hakkı yoktur. Mirasbırakan kişi mirasçıların saklı paylarından daha az bir kısım bırakırsa ya da saklı paylarını ortadan kaldırırsa saklı paya tecavüz edilmiş sayılır.
Saklı paya tecavüz edilen durumlarda, mirasçılar, saklı paylarını talep edebilir ve mirasbırakanın iradesi bu haklar üzerinde geçerli olmaz. Bu durumda, saklı paya tecavüz edilen mirasçılar, yasal haklarını savunarak, eksik bırakılan paylarının kendilerine verilmesini isteyebilirler. Mirasbırakanın bu tür bir müdahale yapması durumunda, mirasçılar yasal yollara başvurarak haklarını geri alabilirler.
Saklı pay hakkı ihlal edilebilmektedir. Bu ihlallerden korunmak için de çeşitli yollar öngörülmüştür bunlar;
Bu yollar, mirasçılara haklarını savunma ve saklı paylarını koruma fırsatı sunar. Mirasbırakan malvarlığını paylaşma özgürlüğüne sahip olsa da, bu yalnızca tasarruf edilebilir kısmı için geçerlidir. Saklı pay ihlali durumunda, mirasçılar yasal yollarla haklarını savunabilir ve ihlali düzeltebilir.
Mirasbırakanın saklı paya müdahale etme hakkı bulunmamaktadır, çünkü bu hak kanunla korunmaktadır. Ancak bazı durumlarda mirasbırakan, mirasçıları mirasçılıktan çıkarma hakkına sahiptir. Bu durumda, çıkarılan mirasçı saklı pay hakkını kaybeder ve bu hak diğer mirasçılara geçer. Örneğin, mirasbırakan, mirasçılarının kötü davranışları nedeniyle onları mirasçılıktan çıkarabilir.
Bu hakka yapılan müdahale her zaman sınırlıdır ve yalnızca kanunun izin verdiği çerçevede yapılabilir. Bu şekilde, mirasbırakanın iradesi korunurken, mirasçıların haklarının haksız yere ihlal edilmesinin önüne geçilmiş olur.

Yasal mirasçıların saklı pay haklarına müdahale edilemez ancak bazı durumlarda mirasbırakan mirasçıları mirastan çıkartarak saklı paylarını da almasını engelleyebilir bu haller şu şekilde düzenlenmiştir;
Bu durumlar, mirasbırakana, mirasçılardan birini mirastan çıkarma hakkı tanır. Mirasçı mirastan çıkarıldığında, saklı pay hakları da sonlandırılır. Kanunda belirtilen bu iki hal dışında, mirasbırakana mirasçıları mirastan çıkarma hakkı verilmemiştir. Mirasbırakana bu hak verilirken, mirasçıların haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmeye çalışılmıştır.
İptal davaları, mirasbırakanın yaptığı ve saklı pay sahibi mirasçıların haklarını ihlal eden tasarruflara karşı açılan davalardır. Saklı pay hakkına sahip mirasçılar, mirasbırakanın bağış veya satış gibi işlemlerinin kendi haklarını ihlal ettiğini düşünüyorsa bu işlemlerin iptali için dava açarak saklı pay haklarını koruyabilmektedir.
Bu tür davalar, mirasçılara, mirasbırakanın saklı paya müdahale etmelerini engelleme hakkı tanır. İptal davası, mirasbırakanın gerçekleştirdiği işlemlerin saklı payı ihlal edip etmediği konusunda uygulanır. Mirasçılar, bu davalar sayesinde haklarının ihlal edilmesini engelleyebilir ve geriye dönük olarak saklı paylarını koruma şansı elde edebilirler.
İptal davaları, mirasçılara haklarını koruma imkanı sunmakla birlikte, mirasbırakanın yaptığı işlemlerin geçerliliğini de sorgular. Mirasbırakan, saklı paya zarar veren işlemler gerçekleştirdiğinde, mirasçılar bu işlemleri iptal edebilir. Bu dava, mirasçılara haklarını savunma fırsatı tanırken, aynı zamanda mirasbırakanın yasal sınırlar içinde kalmasını sağlar. Mirasçılar, iptal davası ile saklı paylarını koruyabilir ve haksız müdahaleleri engelleyebilir.
Saklı paya ilişkin iptal davaları, mirasçıların haklarını korumak adına önemli bir yasal süreçtir. Bu davalar, mirasçılar bir tasarrufun saklı paylarını ihlal ettiğini öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl içinde açılabilir. Eğer mirasçı, mirasbırakanın yaptığı işlemin saklı paylarına zarar verdiğini fark ederse, bu süreyi kaçırmadan dava açması gerekir. Ayrıca, vasiyetname ile ilgili bir durum söz konusu olduğunda, bu belgeler açıklanıp duyurulduktan sonra, davayı açma süresi başlar. Mirasçılar, bu süreçleri takip ederek haklarını koruyabilirler.
Davanın süresi, tasarrufu yapan kişi iyiniyetliyse, yani yapılan işlemin hak ihlali olduğunu bilmeden işlemi yapmışsa, bu durumda dava süresi on yıl ile sınırlıdır. Ancak, eğer tasarrufu yapan kişi kötü niyetliyse yani işlemi yaparken mirasçılarının haklarını ihlal edeceğini biliyorsa, dava süresi sadece beş yıl olur. Bu süreler, mirasçılara zarar görmeden haklarını savunma şansı verir. İptal davaları, saklı pay haklarını korumak isteyen mirasçılar için oldukça kritik bir süreçtir ve bu sürelerin kaçırılmaması önemlidir.
Türk Medeni Kanunu 528.Maddesinde göre mirasbırakan ile mirasçı arasında mirastan feragat sözleşmesi yapılabilmektedir. Feragat eden kişi mirasçılık sıfatını kaybeder ve altsoyu içinde miras hakkı son bulur. Mirastan feragat eden kişinin dolayısıyla saklı pay hakkı da ortadan kalkmaktadır.
Mirastan feragat eden kişi, mirasbırakanın mirasından hiçbir pay alamaz ve vazgeçtiği hak, diğer mirasçılara bölünerek paylaştırılır. Mirasçının feragat ettiği hak, geriye dönüşü olmayan bir işlemdir ve bu nedenle feragat eden kişi, bu işlemi bilerek ve istenilen sonuçları göz önünde bulundurarak yapmalıdır. Feragat işlemi, kişi tarafından kesin bir karar olarak alınmalı ve feragat eden kişi, bunun geri alınamayacağını bilerek bu adımı atmalıdır.
Ölüme bağlı tasarruflar, bir kişinin ölümden sonra malvarlığını nasıl paylaştıracağına ilişkin yaptığı işlemlerdir. Bu işlemler Türk Medeni Kanunu’nda miras sözleşmesi ve vasiyetname olarak iki başlık altında düzenlenmiştir. Saklı pay oranlarında değişiklik olmadığı sürece mirasbırakan ölüme bağlı tasarruf yapabilmektedir.
Mirasbırakan, vasiyetname ya da miras sözleşmesi aracılığıyla, ölümünden sonra malvarlığının kimlere, ne kadar pay verileceğini belirleyebilir. Ancak, yapılan bu tasarruflar, saklı paya sahip kişilerin haklarını ihlal edemez. Yani, mirasbırakan belirli bir kısmı üzerinde tasarruf edebilse de, saklı pay hakları korunmak zorundadır. Bu durum, mirasçılara hem adaletli bir miras dağılımı sağlamak hem de yasal haklarının ihlal edilmesini engellemek için bir güvence oluşturur.

Saklı pay hakkı Türk Medeni Kanunu’na göre yasal mirasçılara tanınmıştır. Yasal mirasçı olarak belirlenen kişiler; altsoy, anne-baba ve sağ kalan eştir. Bu kişilerin saklı pay hakkı kanunla korunmuştur.
Kanuna göre, çocuğun saklı pay oranı, miras bırakanın tüm malvarlığının yarısı olarak belirlenmiştir. Mirasbırakan, malvarlığını dilediği gibi tasarruf edebilse de çocuğun saklı payına dokunamaz. Bu oran kanunen korunduğundan, herhangi bir şekilde değiştirilmesi veya çocuğun mirastan mahrum bırakılması mümkün değildir.
Saklı pay hakkı tanınan kişiler arasında altsoy da yer almaktadır. Altsoy denildiğinde, sadece çocuklar değil, onların çocukları yani torunlar da bu kapsama girer. Bu durumda, eğer bir baba vefat ederse, onun çocukları hayatta değilse bile torunları, yani onun çocuklarının çocukları, dedelerinin mirasından hak sahibi olurlar.
Annenin miras hakkı, kanunen tüm malvarlığının dörtte biri olarak belirlenmiştir. Ancak, başka mirasçı yoksa, mirasın tamamını alma hakkına sahiptir. Kanun, annenin mağdur olmaması için bu hakkı güvence altına almıştır.
Saklı paya ilişkin davalar, miras bırakanın son yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır. Yani, miras bırakan hangi şehirde yaşıyorsa, dava da orada görülür. Başka bir yerde dava açmak mümkün değildir.
Malvarlığı üzerinde saklı pay hakları saklıdır. Mirasbırakan bu paylar üzerinde dilediği gibi tasarruf etme hakkına sahip değildir. Saklı pay dışında kalan kısım üzerinde dilediği gibi tasarruf etme hakkına sahiptir.
Saklı pay oranları, Türk Medeni Kanunu’nda açıkça belirlenmiştir ve miras bırakanın tüm malvarlığı bu oranlara göre değerlendirilir. Yani, kanunda yazılı oranlar uygulanarak, mirasçının saklı pay hakkı hesaplanır. Böylece, miras bırakanın malvarlığı üzerinde saklı paya düşen miktar ortaya çıkar ve bu hak kanunen korunur.
Saklı payı ihlal edecek bir durum olması durumunda kanun mirasçıya iptal davaları ve tenkis davası açma hakkı tanımıştır. Mirasçı bu davaları açarak saklı pay hakkına karşı yapılan ihlallere müdahale edebilir.
Saklı pay hakkı, miras bırakan ile mirasçı arasında yapılan mirastan feragat sözleşmesiyle sona erdirilebilir. Yani, mirasçı ve miras bırakan kendi aralarında anlaşarak, mirasçının saklı pay hakkından vazgeçmesini sağlayabilir. Bu sözleşme yapıldığı takdirde, mirasçı artık miras üzerinde hak iddia edemez. Ancak, bu feragat işlemi geçerli olabilmesi için kanunun belirlediği kurallara uygun şekilde yapılmalıdır.
Eşin saklı pay oranı, mirasın kimlerle paylaşıldığına göre değişir. Eğer eş, mirası altsoy yani çocuklar veya anne ve baba ile paylaşıyorsa, saklı payı yasal miras payının tamamıdır. Ancak, mirasta bu kişiler yoksa, yani eş tek başına mirasçı oluyorsa, bu durumda saklı pay oranı yasal miras payının dörtte üçü olarak belirlenmiştir.
Miras oranı kaç mirasçı olduğuna göre değişiklik göstermektedir. Miras bırakanın çocuğu olmadığı durumlarda eş mirasın yarısını, çocukları olduğunda ise mirasın dörtte birini almaktadır.
Saklı pay hakkı mirasbırakanın altsoyu, anne-babası ve sağ kalan eşine tanınan bir hak olarak Türk Medeni Kanununda düzenlenmiştir. Mirasbırakan vefat ettiğinde kanunda belirlenen oranlara göre bu kişiler saklı pay haklarını alabilmektedir.
Anne ve baba için saklı pay oranları, Türk Medeni Kanunu’nda yasal miras payının dörtte biri olarak belirlenmiştir. Her biri için ayrı ayrı bu oran hesaplanır ve her birinin saklı payı dörtte bir olarak belirlenir.
Türk Medeni Kanununda 2007 yılında yapılan bir değişiklikle kardeşlerin saklı pay hakkı kaldırılmıştır. bu değişiklik yapılmadan önce kardeşler mirasta saklı pay hakkına sahiplerdi.
Saklı pay, mirasbırakanın tüm malvarlığına uygulanır. Tüm malvarlığı üzerinde saklı pay hakkı korunmaktadır bu pay üzerinde mirasbırakan hiçbir tasarrufta bulunamaz.
Saklı pay, mirasın tamamı üzerinden hesaplanır. Bu hesaplama, Türk Medeni Kanunu’nda belirlenen oranlara göre yapılır ve mirasçılara, hakları doğrultusunda adil bir pay verilmesini sağlar. Kanun, miras bırakanın malvarlığının tamamını dikkate alarak, saklı payın doğru bir şekilde belirlenmesini ve mirasçıların haklarının korunmasını amaçlar.
Mirasbırakan saklı paya müdahale edemez. Ancak, mirasbırakan mirasçıyı mirastan çıkartarak saklı pay hakkına müdahale edebilir. Mirastan çıkartmak için kanunda belirtilen hallerin gerçekleşmesi gerekir bu hallerden biri gerçekleşmezse mirastan çıkarma gerçekleştirilemez.
Saklı paya ilişkin mirasçıların dava açma hakkı bulunmaktadır. Bu davalar iptal davaları ve tenkis davasıdır. Mirasçı saklı payına müdahale edilmesi halinde bu davaları açabilmektedir.
Saklı paya tecavüz, mirasbırakanın yasal mirasçıların saklı paylarını ihlal etmesi demektir. Mirasbırakanın saklı paylara müdahale etme hakkı yoktur. Mirasbırakan kişi mirasçıların saklı paylarından daha az bir kısım bırakırsa ya da saklı paylarını ortadan kaldırırsa saklı paya tecavüz edilmiş sayılır.
Mirasçılar saklı paylarının ihlal edilmesi durumunda tenkis davası ve iptal davaları açabilme hakkına sahiptirler. İhlalin ne şekilde olduğuna göre açılacak dava değişmektedir.
Mirasbırakan ile mirasçı arasında yapılan mirastan feragat sözleşmesiyle miras hakkından feragat edilebilir. Mirastan feragat edilmesi saklı pay hakkını da dolaylı olarak sonlandırır.
Saklı paylar hesaplanırken mirasbırakanın tüm malvarlığı dikkate alınır. Bu malvarlığına kişinin ölmeden önce yaptığı bağışlarda eklenerek saklı pay miktarı belirlenir terekede kalan malvarlığı mirasçıların saklı payından daha az bir miktarsa yapılan bağışların iptali istenebilir.
Saklı pay oranları Türk Medeni Kanunu’nda belirlenen ve korunan bir haktır. Bu oranlar anlaşmayla değiştirilemez veya ortadan kaldırılamaz kanunda belirlenen oranlar sabittir.
Saklı pay, mirasbırakan ile mirasçı arasında yapılan mirastan feragat sözleşmesi ile kaldırılabilir. Ayrıca, mirasçı mirastan çıkarılmışsa saklı pay hakkı da ortadan kalkar.