ORTAK VELAYET NEDİR? ŞARTLARI

Ortak velayet, boşanma veya ayrılık sonrasında çocuğun bakım ve gözetim sorumluluğunun her iki ebeveyn tarafından eşit veya dengeli şekilde paylaşılmasıdır. Bu sistemde anne ve baba, çocuğun eğitimi, sağlığı, gelişimi ve genel refahı ile ilgili önemli kararları birlikte alırlar.

Ortak velayetin şartları genel olarak şunlardır:

  1. Ebeveynlerin Uygunluğu: Anne ve babanın çocuğun bakımını sağlayacak yeterlilikte olması gerekir. Çocuğun güvenliği, sağlığı ve gelişimi açısından bir risk teşkil etmemeleri önemlidir.
  2. Çocuğun Yüksek Yararı: Mahkeme, çocuğun menfaatini ön planda tutarak ortak velayetin çocuğun ruhsal, fiziksel ve duygusal gelişimine olumlu katkı sağlayıp sağlamayacağını değerlendirir.
  3. Ebeveynler Arasında İş Birliği: Ortak velayet için ebeveynlerin iletişim kurabilmesi ve iş birliği yapabilmesi gerekir. Sürekli çatışma hâlinde olan ebeveynlerin ortak velayeti yürütmesi zor olabilir.
  4. Çocuğun Görüşü: Belirli bir yaşın üzerindeki çocukların velayet konusunda görüşleri mahkeme tarafından dikkate alınabilir. Genellikle 8-12 yaş ve üzerindeki çocukların fikirleri önemsenir.
  5. Tarafların Talebi: Türkiye’de boşanma sonrası ortak velayet, genellikle anne ve babanın talebi doğrultusunda değerlendirilir. Taraflardan biri istemediği takdirde mahkeme, tek başına velayet verme yoluna gidebilir.
  6. Mahkeme Kararı: Ortak velayet, ancak mahkeme kararı ile hükmedilir. Hakim, tüm koşulları değerlendirerek çocuğun en iyi şekilde yetişeceği düzenlemeyi yapar.

Ortak velayet, çocuğun her iki ebeveynle sağlıklı bir ilişki sürdürebilmesi için avantajlı bir model olabilir. Ancak uygulanabilirliği, tarafların ilişkisine ve çocuğun durumuna göre değişir.

ORTAK VELAYET NEDİR?

Ortak velayet, boşanma veya ayrılık sonrasında çocuğun bakım, eğitim, sağlık ve genel refahı ile ilgili sorumlulukların anne ve baba tarafından eşit veya dengeli şekilde paylaşılmasıdır. Bu sistemde ebeveynler, çocuğa dair önemli kararları birlikte alır ve çocuğun her iki ebeveynle de düzenli bir ilişki kurmasını sağlar.

Ortak velayet, ebeveynler arasında iş birliği ve uyum gerektirir. Çocuğun yüksek yararı gözetilerek uygulanır ve mahkeme kararı ile hükmedilir.

Whatsapptan avukata soru sor
Whatsapptan avukata soru sor

ORTAK VELAYET KARARI NASIL ALINIR?

Ortak velayet kararı, mahkeme tarafından çocuğun yüksek yararı gözetilerek verilir. Türkiye’de boşanma veya ayrılık durumunda ortak velayetin uygulanabilmesi için bazı şartların sağlanması gerekir.

  1. Ebeveynlerin Talebi:
    • Boşanma veya ayrılık davası sırasında taraflar ortak velayet talebinde bulunabilir.
    • Anlaşmalı boşanmalarda, taraflar ortak velayet konusunda uzlaşırlarsa, mahkemeye bunu içeren bir protokol sunabilirler.
    • Çekişmeli boşanma davalarında ise taraflardan biri ortak velayet talebinde bulunabilir ve mahkeme bu talebi değerlendirir.
  2. Mahkemenin Değerlendirmesi:
    • Hâkim, çocuğun yüksek yararını gözeterek karar verir.
    • Ebeveynlerin ortak velayeti yürütebilecek yeterliliğe sahip olup olmadıkları incelenir.
    • Anne ve babanın çocuğun bakımına uygun olup olmadığı, geçmişte şiddet veya ihmal gibi olumsuz durumların bulunup bulunmadığı değerlendirilir.
    • Çocuğun belli bir yaşın üzerinde olması durumunda, hakim çocuğun da görüşünü alabilir.
  3. Kararın Verilmesi:
    • Mahkeme, ortak velayetin çocuğun yararına olduğuna karar verirse, velayetin anne ve baba arasında paylaştırılmasına hükmeder.
    • Eğer ortak velayet çocuğun menfaatine aykırı görülürse, velayet tek bir ebeveyne verilir ve diğer ebeveyne kişisel ilişki hakkı tanınır.
  4. Ortak Velayetin Sona Ermesi:
    • Ebeveynlerden birinin talebi üzerine veya çocuğun menfaatinin zarar gördüğü durumlarda, ortak velayet kararı değiştirilebilir.
    • Mahkeme, koşulların değişmesi halinde velayeti tek bir ebeveyne devredebilir.

Ortak velayet kararı, çocuğun hem annesi hem de babasıyla düzenli bir ilişki kurmasını sağlayarak, ebeveynler arasındaki sorumlulukları dengeli bir şekilde paylaştırmayı amaçlar.

ORTAK VELAYET HANGİ DURUMLARDA MÜMKÜNDÜR?

Ortak velayet, boşanma ya da ayrılık sonrası çocuğun bakım ve eğitimiyle ilgili sorumlulukların her iki ebeveyn arasında eşit veya dengeli bir şekilde paylaşılmasını sağlayan bir uygulamadır. Bu tür bir velayet, çocuğun yüksek yararını gözeterek karar verilen bir düzenlemeyi ifade eder ve genellikle ebeveynlerin iş birliği yapabildikleri, çocuğun sağlıklı gelişimine katkı sağlayabilecekleri durumlarda mümkündür. Mahkeme, ortak velayeti karara bağlarken çocuğun ruhsal, fiziksel ve duygusal gelişimi ile ilgili tüm unsurları dikkate alır. Ebeveynler arasında sağlıklı bir iletişim, iş birliği yapabilme kapasitesi ve çocuğun bakımını sürdürebilme yeterliliği gereklidir. Özellikle boşanma süreci sırasında, ebeveynlerin bu yükümlülükleri yerine getirebilme durumu büyük önem taşır.

Ortak velayet, ebeveynlerin anlaşmalı boşanma yoluyla karar verdikleri bir durumsa, bu karar mahkeme tarafından kolaylıkla onaylanabilir. Ancak çekişmeli boşanmalarda, mahkeme bir tarafın ortak velayet talebini değerlendirirken çocuğun yüksek yararını ön planda tutar. Ebeveynlerin geçmişteki davranışları, şiddet, alkol bağımlılığı veya herhangi bir şekilde çocuğa zarar verme riski taşıyan bir durumun olup olmadığı da göz önünde bulundurulur. Ebeveynlerin ortak velayet için başvurduklarında, çocuğun menfaatini sağlamaları açısından ikisinin de çocuğun bakımına uygun olduklarına dair bir değerlendirme yapılır. Ayrıca, mahkeme çocuğun görüşünü alarak, çocuğun durumu ve isteği hakkında da bir fikir edinmeye çalışır, özellikle 12 yaş ve üzeri çocukların düşünceleri mahkemede dikkate alınabilir.

Ebeveynler arasında sürekli bir çatışma, anlaşmazlık veya iletişim zorluğu söz konusuysa, ortak velayet uygulanması zorlu bir süreç olabilir. Çünkü ortak velayet, ebeveynlerin birlikte karar alabilmesini ve çocukla ilgili önemli meselelerde iş birliği yapabilmesini gerektirir. Mahkeme, tüm bu koşulları değerlendirerek, çocuğun hem annesiyle hem de babasıyla sağlıklı bir ilişki kurabileceği ve gelişiminde olumsuz etkiler yaratmayacak bir düzenlemeye karar verir. Eğer ebeveynler arasında anlaşmazlık, çatışma veya iletişim sorunu varsa, mahkeme tek taraflı velayet kararı alabilir.

ORTAK VELAYETİN HUKUKİ DAYANAĞI NEDİR?

Ortak velayet, boşanma veya ayrılık durumlarında çocuğun bakım ve eğitimi gibi önemli sorumlulukların anne ve baba tarafından birlikte yürütülmesini ifade eder. Türk hukukunda ortak velayet, özel olarak bir yasada açıkça düzenlenmiş olmasa da bu konuda temel ilkeler ve uygulamalar, Türk Medeni Kanunu ve ilgili diğer yasal düzenlemeler çerçevesinde şekillenir. Ortak velayetin hukuki dayanağı, doğrudan iç mevzuatta yer almasa da uluslararası sözleşmeler ve Yargıtay’ın vermiş olduğu kararlar, bu konuda önemli bir rehberlik sağlar.

Türk Medeni Kanunu’nda, çocuğun yüksek yararının ön planda tutulması gerektiği vurgulanarak, boşanmış veya ayrı yaşayan ebeveynlerin, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda ortaklaşa sorumluluk taşıyabilecekleri ifade edilir. Yargıtay, geçmişteki kararlarıyla, ortak velayetin çocuğun en iyi şekilde yetişmesini sağlamak adına önemli bir düzenleme olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, Türkiye’nin taraf olduğu bazı uluslararası sözleşmeler de çocuk haklarının korunmasını ve ebeveynlerin eşit sorumluluk taşımasını teşvik etmektedir. Bu bağlamda, ortak velayet düzenlemesi hem ulusal hukuk hem de uluslararası hukuk çerçevesinde çocuğun menfaatine uygun bir çözüm olarak ortaya çıkmaktadır.

ORTAK VELAYET İÇİN GEREKEN ŞARTLAR

Ortak velayetle ilgili belirli ve evrensel olarak kabul edilmiş bir şartlar bütünü bulunmamaktadır. Ancak, Türk Medeni Kanunu’nun velayet hükümleri ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi‘nde yer alan hükümler doğrultusunda, yerel ve yüksek mahkemeler tarafından belirlenen bazı temel kriterler mevcuttur. Bu şartlar arasında;

  • Çocuğun menfaatinin, ortak velayete uygun olması,
  • Ebeveynler arasında ortak velayet hükmü verilmesi konusunda herhangi bir anlaşmazlık bulunmaması,
  • Çocuğun, ortak velayet düzenlemesini kabul etmesi,
  • Mahkemenin, ortak velayet hakkında yeterli kanaate sahip olması yer almaktadır.

Bu şartlar, temel olarak çocuğun yüksek yararını gözeterek şekillendirilmiştir. Çocuğun velayetinin belirlenmesinde ve ortak velayetin karara bağlanmasında en önemli kriter, her zaman çocuğun menfaatinin korunmasıdır. Bu doğrultuda, Aile Mahkemelerinde ortak velayetle ilgili karar verilmeden önce sıklıkla pedagojik bir değerlendirme yapılmakta ve uzman görüşlerine başvurulmaktadır. Bu süreç, çocuğun psikolojik ve duygusal ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulmasına olanak tanır.

ORTAK VELAYET SÜRECİNDE ÇOCUĞUN GÖRÜŞÜNÜN ÖNEMİ

Ortak velayet sürecinde çocuğun görüşü, çocuğun gelişimsel yaşına ve olgunluğuna bağlı olarak büyük bir önem taşır. Türk hukukunda, çocuğun yüksek yararı ön planda tutulduğundan, mahkeme, çocuğun ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak karar verir. Çocuğun görüşünü almak, sadece bir hak değil, aynı zamanda çocuğun haklarının korunması için gerekli bir adımdır.

Türk Medeni Kanunu, çocuğun belirli bir yaşın üzerine gelmiş olması durumunda, çocuğun görüşünü mahkemede almak gerektiğini belirtmektedir. Genellikle 12 yaş ve üzerindeki çocukların görüşleri, mahkeme tarafından dikkate alınmaktadır. Ancak, 12 yaş altı çocuklar da, gelişim düzeyine göre, mahkeme tarafından dinlenebilir. Mahkeme, çocuğun görüşünü almakla birlikte, bu görüşün çocuğun psikolojik durumu ve aile içindeki dinamikler doğrultusunda nasıl bir etki yaratabileceğini de değerlendirir.

Çocuğun görüşünün alınması, sadece ona seçenek sunmak değil, aynı zamanda onun duygusal ve psikolojik güvenliğini korumak adına yapılan bir değerlendirmedir. Mahkeme, çocuğun talep ettiği ya da kabul ettiği velayet düzenlemesi konusunda, çocuğun isteklerini anlamak için genellikle bir pedagog veya çocuk psikoloğundan da görüş alabilir. Bu süreç, çocuğun sağlıklı bir gelişim süreci geçirmesi adına, ebeveynler arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesinde de önemli bir rol oynar.

ORTAK VELAYET NEDİR ŞARTLARI
ORTAK VELAYET NEDİR ŞARTLARI

ORTAK VELAYET KARARI İÇİN BAŞVURU NASIL YAPILIR?

Ortak velayet kararı almak isteyen ebeveynler, öncelikle Aile Mahkemesi’ne başvuru yaparak bu konuda bir karar talep ederler. Başvuru süreci, çocuğun en yüksek yararının gözetildiği, hukuki ve psikolojik faktörlerin dikkate alındığı bir süreçtir. İşte ortak velayet başvurusu için izlenecek genel adımlar:

Ortak velayet talebi için ilk adım, bir dilekçe hazırlamaktır. Dilekçede, ebeveynlerin çocuğun bakım ve eğitimi konusunda birlikte karar almayı istediklerini belirtmeleri gerekir. Ayrıca, başvuru dilekçesinde çocuğun en iyi şekilde gelişmesi adına neden ortak velayetin uygun olacağına dair gerekçeler de sunulmalıdır.

Dilekçede, ebeveynlerin birbiriyle iletişim kurabildikleri ve çocuğun menfaatlerini birlikte gözetebilecekleri belirtilmelidir.

Hazırlanan dilekçe, çocuğun yaşadığı yerdeki Aile Mahkemesi’ne sunulur. Başvuru, boşanma davaları sırasında ya da boşanma sonrası da yapılabilir. Mahkeme, başvuruyu inceledikten sonra, taraflara duruşma tarihi verir.

Ortak velayet talebinin değerlendirilmesi sırasında mahkeme, çocuğun yüksek yararını göz önünde bulundurarak gerekli incelemeleri yapar. Ebeveynlerin çocuğun bakımını sağlama yetenekleri, iletişim durumları ve çocuğun gelişimsel ihtiyaçları gözden geçirilir.

Çocuğun görüşü de çocuğun yaşı ve olgunluğuna göre alınabilir. Ayrıca, bir pedagog ya da çocuk psikoloğunun görüşüne başvurulabilir.

Mahkeme, ebeveynlerin başvurusunu, çocuğun en yüksek menfaati doğrultusunda değerlendirdikten sonra karar verir. Ortak velayetin çocuğun gelişimine olumlu katkı sağlayacağına kanaat getirirse, ortak velayet kararı verebilir. Eğer ortak velayet uygulanabilir görülmezse, mahkeme tek velayet kararı verebilir.

Mahkemenin verdiği ortak velayet kararına karşı taraflardan birinin itirazı varsa, itiraz süreci başlar. İtiraz, bir üst mahkemeye yapılabilir ve karara ilişkin yeniden değerlendirme yapılır.

Kısaca, ortak velayet kararı almak için başvuru süreci, çocuğun en yüksek yararını gözeten, hukuki ve psikolojik faktörlerin dikkate alındığı bir süreçtir. Ebeveynler, Aile Mahkemesi’ne başvuruda bulunarak, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda eşit sorumluluk taşıyacaklarını belirtir ve mahkeme, başvuruyu çocuğun gelişimi doğrultusunda değerlendirir.

BOŞANMA SONRASI ORTAK VELAYET NASIL UYGULANIR?

Boşanma sonrası ortak velayet, çocuğun bakım, eğitimi ve genel refahı konusunda ebeveynlerin eşit sorumluluk taşımasını sağlamak amacıyla uygulanan bir düzenlemedir. Bu düzenleme, çocuğun her iki ebeveyniyle de sürekli bir ilişki kurarak hem annesinden hem de babasından gerekli ilgi ve desteği almasını hedefler. Ortak velayet, boşanmanın ardından çocuğun ruhsal ve duygusal gelişimini en iyi şekilde desteklemeyi amaçlayan bir uygulama olduğundan, mahkeme, ortak velayet kararını verirken çocuğun en yüksek menfaatini gözetir. Ebeveynler arasında iletişim ve iş birliği gerektiren bu düzenleme, her iki tarafın da çocuğun yaşamına aktif bir şekilde katılım sağlamasını öngörür. Ancak ortak velayetin uygulanabilmesi için ebeveynlerin çocukla ilgili önemli kararlarda birlikte hareket edebilecek bir uyum içinde olmaları gerekmektedir.

Mahkeme, boşanma sırasında veya sonrasında, ortak velayet talebine ilişkin bir karar verirken çocuğun yaşadığı çevre, eğitim durumu, her iki ebeveynin çocukla ilişkisi, birbirleriyle iletişim düzeyleri gibi çeşitli unsurları dikkate alır. Eğer ebeveynler arasında ciddi bir anlaşmazlık, şiddet, ihmal veya iletişim kopukluğu varsa, mahkeme bu durumları göz önünde bulundurarak ortak velayet yerine tek velayet kararı verebilir. Bununla birlikte, ortak velayet kararı verildiğinde, her iki ebeveyn de çocuğun bakımını ve eğitimiyle ilgili önemli kararlar alırken eşit söz hakkına sahip olurlar. Ebeveynler, çocuğun sağlık, eğitim, yaşam tarzı gibi temel kararlarında ortaklaşa hareket etmelidirler. Bu süreçte, ebeveynlerin birbirleriyle düzenli bir iletişim kurmaları ve iş birliği yapmaları önemlidir, çünkü çocuğun ihtiyaçlarıyla ilgili kararlar birlikte alınmalıdır.

Ortak velayetin uygulanması, özellikle çocuğun iki ebeveyniyle de güçlü ve sağlıklı bir ilişki sürdürmesini sağlamak adına oldukça önemli bir mekanizmadır. Bununla birlikte, ebeveynler arasında anlaşmazlık ve iletişim zorluğu yaşanması durumunda, ortak velayetin çocuğun yararına olmayacağı düşünülebilir. Bu gibi durumlar için mahkeme, çocuğun gelişimine zarar vermemek adına çözüm yolları arar ve gerekirse arabuluculuk hizmeti veya pedagojik desteğe başvurur. Mahkeme, çocuğun yaşı ve psikolojik durumu doğrultusunda ebeveynlere rehberlik edebilir ve gerektiğinde profesyonel bir görüş alabilir. Sonuç , boşanma sonrası ortak velayet, çocuğun ebeveynlerinden her ikisiyle de düzenli bir ilişki kurmasını ve duygusal olarak dengeli bir ortamda büyümesini sağlamak için önemli bir düzenlemedir. Ancak bu sürecin başarılı olabilmesi için ebeveynlerin birlikte hareket edebilecekleri bir iş birliği içinde olmaları gerekmektedir.

ORTAK VELAYETİN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI NELERDİR?

Avantajlar:

  1. Çocuğun Her İki Ebeveyniyle De Sürekli İletişimi: Ortak velayet, çocuğun her iki ebeveyniyle de düzenli ve güçlü bir ilişki kurmasını sağlar. Bu durum, çocuğun duygusal gelişimi açısından son derece önemlidir çünkü anne ve baba arasında eşit bir ilişki kurulması, çocuğun kendisini güvende hissetmesini sağlar.
  2. Ebeveynlerin Ortak Sorumluluk Taşıması: Ortak velayet, ebeveynlerin çocuğun bakım ve eğitimi konusunda eşit sorumluluk taşımasını sağlar. Bu, yalnızca çocuğun hem annesiyle hem de babasıyla kaliteli zaman geçirmesine imkan verir, aynı zamanda ebeveynlerin üzerindeki sorumlulukları da paylaştırır.
  3. Çocuğun Gelişimine Katkı Sağlar: Çocuğun her iki ebeveyniyle de güçlü bir bağ kurması, onun sosyal ve duygusal gelişimine katkı sağlar. Ayrıca, ebeveynlerin birlikte kararlar alması, çocuğun eğitim, sağlık ve genel yaşam düzeni konusunda daha tutarlı ve dengeli bir yaklaşım sergilenmesine olanak tanır.
  4. Çocuk Haklarının Korunması: Ortak velayet, çocuğun her iki ebeveyninin de çocukla ilgili önemli kararlarda söz sahibi olmasını sağlar. Bu, çocuğun haklarının korunmasına ve ebeveynlerinin ona yönelik ilgi ve bakım sağlama sorumluluklarını yerine getirmelerine yardımcı olur.
  5. Ebeveynler Arası İletişim: Ortak velayet, ebeveynler arasında sürekli bir iletişimi teşvik eder. Bu durum, özellikle çocuğun gelişiminde ve kararlarında birlikte hareket edilmesi gereken bir süreçte önemli bir avantajdır. Ebeveynlerin iletişim kurarak, çocuğun ihtiyaçlarını daha iyi bir şekilde karşılamaları mümkün olur.

Dezavantajlar:

  1. Ebeveynler Arasında Anlaşmazlıklar: Ortak velayet, ebeveynler arasında sürekli bir iletişim gerektirdiği için, taraflar arasındaki anlaşmazlıklar veya çatışmalar, çocuğun üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Eğer ebeveynler birbirleriyle sağlıklı bir iletişim kuramıyorsa, ortak velayet süreci çocuğun huzurunu bozabilir.
  2. Çocuğun Kararsızlık Hissi: Ortak velayet, çocuğun birden fazla evde yaşamayı gerektirebilir. Bu durum, çocuğun istikrar arayışını zorlaştırabilir ve duygusal olarak kararsızlık yaşamasına neden olabilir. Çocuk, her iki evde farklı kurallar ve yaşam biçimleriyle karşı karşıya kaldığında, bu durum zamanla kafa karıştırıcı olabilir.
  3. Ebeveynlerin Uyum Sorunları: Ortak velayet için ebeveynlerin uyum içinde olması ve iş birliği yapması gerekir. Ebeveynler arasında güçlü bir iletişim ve anlaşmazlık çözme becerisi yoksa, bu durum çocuk için stresli ve belirsiz bir ortam yaratabilir. Ayrıca, iletişimsizlik ve anlaşmazlık, çocuğun duygusal dengesini olumsuz etkileyebilir.
  4. Ebeveynlerin Yaşadığı Coğrafi Uzaklıklar: Ebeveynlerin farklı şehirlerde veya uzak yerlerde yaşamaları durumunda, ortak velayet uygulaması zorlu hale gelebilir. Çocuk, düzenli olarak her iki ebeveynin evini ziyaret etmekte zorlanabilir, bu da onun günlük yaşamını ve düzenini bozar.
  5. Çocuğun Duygusal Yükü: Ortak velayet, çocuğun hem annesiyle hem de babasıyla düzenli bir şekilde ilişkide olmasını gerektirir. Bu durum, özellikle ebeveynler arasında hâlâ bir çatışma veya gerilim varsa, çocuğa duygusal bir yük getirebilir. Çocuk, ebeveynleri arasındaki gerilimden dolaylı olarak etkilenebilir.

ORTAK VELAYETTE NAFAKA

Ortak velayet düzenlemesinde, ebeveynlerin çocuğun bakım ve eğitimi konusunda eşit sorumluluk taşımasına rağmen nafaka, çocuğun bakımının sürdürülebilirliği ve ihtiyaçlarının karşılanması açısından önemli bir unsurdur. Ortak velayet, ebeveynlerin çocuğun hayatına aktif şekilde katılmalarını öngörse de, çocuğun eğitim, sağlık ve günlük yaşam masrafları gibi giderler devam eder. Bu masrafların ebeveynler arasında nasıl paylaşılacağı, nafakanın önemli bir rol oynamasına neden olur. Ortak velayet kararında, her iki ebeveynin de çocukla ilgili kararlar alırken eşit sorumluluk taşıması beklense de, maddi durum farklılıkları söz konusu olduğunda nafaka ödemesi gerekliliği ortaya çıkabilir. Daha yüksek gelire sahip olan ebeveyn, çocuk için gerekli bakım ve giderleri karşılama noktasında diğer ebeveynine nafaka ödemekle yükümlü olabilir. Nafaka, çocuğun en iyi şekilde bakılabilmesi için önemli bir destek mekanizmasıdır ve mahkeme, nafakanın miktarını belirlerken ebeveynlerin gelir durumlarını ve çocuğun ihtiyaçlarını dikkate alır. Ortak velayet durumunda, nafaka genellikle çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılama amacına yönelik olup, çocuğun yaşam standardının devamlılığını sağlamaya yöneliktir. Ebeveynler, çocuğun bakımını birlikte üstlense de, nafaka ödemesi bazen tek tarafın maddi gücüyle ilgili olabilir ve mahkeme, her iki ebeveynin sorumluluklarını dengede tutarak karar verir. Bu durum, çocuğun sağlıklı bir şekilde büyümesi ve gelişmesi için önemli bir düzenlemeyi oluşturur.

ORTAK VELAYETTE ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ VE GÖRÜŞ GÜNLERİ

Ortak velayet, çocuğun hem anne hem de babasıyla düzenli ve sağlıklı bir ilişki kurmasını sağlamak amacıyla uygulanan bir düzenlemedir. Ancak, bu düzenlemede, ebeveynlerin birbirleriyle eşit sorumluluk taşıması dışında, çocuğun kişisel ilişkisi ve görüş günleri de önemli bir yer tutar. Çocuğun her iki ebeveyniyle de güçlü bir bağ kurabilmesi için düzenli ve tutarlı bir şekilde görüşme hakları vardır. Görüş günleri, çocuğun hem annesiyle hem de babasıyla ayrı ayrı zaman geçirebilmesi için belirlenen günlerdir. Bu düzenleme, çocuğun duygusal gelişimini destekler ve ebeveynler arasındaki iş birliğini teşvik eder.

Ortak velayet düzenlemesinde, çocuğun ebeveynleriyle geçireceği zamanlar adil bir şekilde planlanmalıdır. Genellikle, çocuğun yaşına, ebeveynlerin coğrafi durumlarına ve aile içindeki ilişkilerin doğasına göre görüş günleri belirlenir. Çocuğun her iki ebeveyniyle de düzenli olarak vakit geçirebilmesi, onun sosyal ve psikolojik gelişimi açısından büyük önem taşır. Görüş günlerinin belirlenmesinde, çocuğun eğitim durumu, sağlık ihtiyaçları, okul tatilleri ve ebeveynlerin iş saatleri gibi faktörler de göz önünde bulundurulur.

Görüş günlerinin belirlenmesi, ebeveynler arasında anlaşmazlık yaratabilecek bir konu olabilir. Bu nedenle, ebeveynlerin birlikte karar alabilmesi için iletişimde olmaları önemlidir. Eğer ebeveynler arasında görüş günleri konusunda anlaşmazlıklar yaşanırsa, bu durum mahkeme aracılığıyla çözüme kavuşturulabilir. Mahkeme, çocuğun menfaatini gözeterek, görüş günlerinin çocuğun yaşına ve ihtiyaçlarına uygun olmasına dikkat eder. Ayrıca, çocuğun duygusal olarak herhangi bir kaygıya kapılmaması için, görüşmelerin düzenli ve tutarlı bir şekilde yapılması sağlanır.

Çocuğun kişisel ilişkisi ve görüş günleri, sadece çocuğun ebeveynleriyle değil, bazen geniş aile üyeleriyle de belirli düzenlemelere dayanarak yapılabilir. Özellikle boşanma sonrası, çocuğun her iki tarafın ailesiyle de sağlıklı ilişkiler kurması, onun ruhsal gelişimi için önemlidir. Ortak velayet düzenlemesi, ebeveynlerin birlikte çocuğun bakımını üstlenmesini sağlasa da, çocuğun her iki ebeveyniyle de sağlıklı ve güçlü bir kişisel ilişki kurabilmesi için görüş günlerinin düzenli olması gerekmektedir. Bu görüşmelerin çocuğun yaşına uygun olarak planlanması, onun güvenli ve dengeli bir ortamda büyümesine katkı sağlar.

ORTAK VELAYETTE ÇOCUĞUN EĞİTİM KARARLARI NASIL ALINIR?

Ortak velayet düzenlemesinde, çocuğun eğitimine ilişkin kararlar, ebeveynlerin birlikte alması gereken önemli kararlardan biridir. Bu düzenleme, çocuğun her iki ebeveyniyle de eşit şekilde eğitim sürecine katılmasını sağlamak ve çocuğun eğitim hayatını sağlıklı bir şekilde yönlendirebilmek için gereklidir. Çocuğun eğitim kararlarının alınmasında, ebeveynlerin birlikte hareket etmesi esastır. Bununla birlikte, bazı durumlarda iletişim eksiklikleri veya anlaşmazlıklar ortaya çıkabilir, bu nedenle eğitimle ilgili kararlar ebeveynler arasında anlaşmazlık yaratabilir. İşte ortak velayetin eğitimle ilgili karar alma sürecine dair bazı temel noktalar:

Ortak velayet düzenlemesinde, çocuğun eğitimiyle ilgili tüm önemli kararlar anne ve baba tarafından birlikte alınmalıdır. Bu, çocuğun okul seçimi, hangi sınıfta eğitim alacağı, okul dışı etkinlikler gibi temel eğitim kararlarını içerir. Ebeveynlerin, çocuğun eğitimine ilişkin stratejik kararlarda birlikte hareket etmeleri ve ortak bir görüş oluşturması gerekmektedir.

Eğitim kararları alırken ebeveynlerin sağlıklı bir iletişim içinde olmaları çok önemlidir. Ortak velayet, ebeveynler arasında iş birliğini gerektirir; çünkü çocukların eğitimde en iyi sonuçları alabilmesi için hem anne hem de baba aktif bir şekilde sürece dahil olmalıdır. Ebeveynler, çocuğun ihtiyaçlarını ve okulda yaşadığı gelişmeleri paylaşmalı ve birlikte çözüm önerileri geliştirmelidir.

Eğer ebeveynler arasında eğitimle ilgili bir anlaşmazlık çıkarsa, bu durum mahkemeye taşınabilir. Mahkeme, çocuğun en iyi menfaatini göz önünde bulundurarak, hangi kararın çocuğun gelişimine daha uygun olacağına karar verir. Ancak, bu tür durumlar genellikle son çare olarak düşünülmelidir, çünkü çocuğun eğitim sürecinde ebeveynlerin anlaşmazlıklar yaşaması onun psikolojik sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.

Ortak velayet kararları alınırken, çocuğun yaşına ve olgunluk düzeyine bağlı olarak görüşü de dikkate alınabilir. Özellikle ergenlik dönemindeki çocukların eğitimle ilgili kararlar konusunda daha fazla söz hakkı olabilir. Çocuğun fikirleri, eğitimle ilgili kararların daha sağlıklı bir şekilde alınmasına yardımcı olabilir.

Eğitimle ilgili kararlar alırken, ebeveynlerin çocuğun eğitim durumu hakkında düzenli olarak bilgi alması gerekmektedir. Öğretmenlerden veya okul yönetiminden alınacak bilgiler, çocuğun gelişimini ve ihtiyaçlarını daha iyi anlamalarına yardımcı olur. Bu, ebeveynlerin çocuğun eğitiminde birlikte hareket etmelerini kolaylaştırır.

ORTAK VELAYETTE MALİ SORUMLULUKLAR NASIL DAĞITILIR?

Ortak velayet düzenlemesinde, çocuğun bakım ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla ebeveynler arasında mali sorumluluklar eşit bir şekilde paylaşılmalıdır. Bu sorumluluklar, ebeveynlerin gelir düzeyine göre değişebilir. Genellikle, daha yüksek gelir seviyesine sahip olan ebeveyn, çocuğun bakımına daha fazla mali katkı sağlayabilir. Ancak her iki ebeveyn de çocuğun yaşam standartlarını sürdürebilmesi için gereken masraflara katılmak zorundadır. Ortak velayet durumunda, nafaka ödemeleri de önemli bir yer tutar. Nafaka, çocuğun eğitim, sağlık ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan ödemelerdir ve bu ödemeler, ebeveynlerin gelir durumlarına ve çocuğun ihtiyaçlarına göre belirlenir. Ebeveynler, eğitim masrafları, tedavi giderleri ve okul harcamaları gibi konularda da eşit sorumluluk taşımalıdır. İletişim ve iş birliği, mali sorumlulukların dağıtılmasında önemli bir rol oynar. Ebeveynler, çocuğun ihtiyaçlarını belirleyip anlaşmazlıkları çözebilmek için düzenli olarak iletişimde olmalıdır. Eğer bir anlaşmazlık ortaya çıkarsa, mahkeme, her iki ebeveynin de mali sorumluluklarını adil bir şekilde dağıtmak için devreye girebilir. Mahkeme, çocuğun en iyi çıkarlarını göz önünde bulundurarak karar verir ve ebeveynlerin gelir durumlarını dikkate alarak uygun bir dağılım yapar. Bu şekilde, çocuğun tüm ihtiyaçları karşılanarak, sağlıklı bir gelişim için gerekli mali kaynaklar sağlanmış olur.

ORTAK VELAYET KARARI HANGİ DURUMLARDA KALDIRILIR?

Ortak velayet, çocuğun en iyi çıkarlarını gözeterek ebeveynler arasında eşit sorumluluk paylaşımı anlamına gelir, ancak bazı durumlar bu düzenlemenin kaldırılmasına yol açabilir. Ortak velayetin kaldırılabileceği en önemli durumlar, ebeveynler arasındaki ciddi anlaşmazlıklar, ebeveynlerin çocuğa yönelik olumsuz tutumları veya çocuğun psikolojik ya da fiziksel sağlığını tehlikeye atacak davranışlar gösterilmesidir. Örneğin, bir ebeveynin alkol ya da madde bağımlılığı, şiddet uygulaması, çocuğun bakımını ihmal etmesi ya da çocuğa yönelik duygusal ya da fiziksel istismar gibi durumlar, ortak velayetin kaldırılması için geçerli sebepler arasında yer alır. Ayrıca, bir ebeveynin çocukla yeterli seviyede ilgilenmemesi veya çocuğun ebeveynlerin birbirleriyle sürekli çatışması nedeniyle ciddi duygusal zararlar görmesi de mahkemenin ortak velayeti sonlandırmasına neden olabilir. Mahkeme, her durumda çocuğun menfaatlerini göz önünde bulundurarak, ortak velayetin devamının çocuğa zarar verip vermeyeceğini değerlendirir. Eğer mahkeme, ortak velayetin çocuğun yüksek yararına uygun olmadığını belirlerse, velayet düzenlemesi tek bir ebeveyne verilebilir.

ORTAK VELAYET KARARINA İTİRAZ NASIL YAPILIR?

Ortak velayet kararına itiraz etmek isteyen bir ebeveyn, belirli adımları takip ederek başvuru yapabilir. İtiraz süreci, verilen mahkeme kararına karşı bir üst mahkemeye başvurarak yapılır. Aşağıdaki adımlar, ortak velayet kararına itiraz sürecini açıklar:

  1. İtirazın Süresi: Ortak velayet kararı verildikten sonra, itiraz başvurusu belirli bir süre içinde yapılmalıdır. Türkiye’de aile mahkemelerinin verdiği kararlara karşı itiraz süresi genellikle 2 haftadır. Bu süre, kararın ilgili kişiye tebliğ edilmesinden itibaren işlemeye başlar. Sürenin geçmesi halinde, itiraz hakkı kaybedilebilir.
  2. İtiraz Başvurusunun Yapılması: İtiraz, yerel mahkemenin verdiği kararın bir üst mahkemeye başvurularak yapılır. İtiraz dilekçesi, kararın verilmesinden sonra kısa bir süre içinde ilgili mahkemeye sunulmalıdır. İtiraz dilekçesinde, kararın neden hukuki olarak yanlış olduğu, çocuğun menfaatlerine zarar verdiği ya da mahkemenin dikkate almadığı önemli unsurlar bulunduğu belirtilmelidir.
  3. İtirazın Gerekçelendirilmesi: İtiraz dilekçesinde, kararın iptal edilmesi veya değiştirilmesi için somut gerekçeler sunulmalıdır. Çocuğun menfaatlerinin korunmadığı, ebeveynlerden birinin çocuğa bakım veya ilgisiyle ilgili eksiklikler olduğu, iletişim sorunları veya ebeveynlerin uyumsuzluğu gibi durumlar gerekçe gösterilebilir. Ayrıca, mahkemeye sunulacak ek belgeler, şahit ifadeleri veya uzman raporları da itirazın geçerli kılınmasına yardımcı olabilir.
  4. Mahkemenin İtirazı Değerlendirmesi: İtiraz başvurusu, genellikle daha yüksek bir mahkeme tarafından değerlendirilir. İtirazı inceleyen mahkeme, çocuğun en iyi çıkarlarını gözeterek mevcut durumu değerlendirir. Eğer mahkeme, yerel mahkemenin verdiği kararın hatalı olduğuna karar verirse, ortak velayet düzenlemesini değiştirebilir veya iptal edebilir.
  5. İtiraz Sonucu: Mahkeme, itirazı kabul ederse, ortak velayet kararını değiştirebilir ya da iptal edebilir. Ebeveynler arasındaki sorunların çözülmesi için yeniden bir düzenleme yapılabilir. Ancak mahkeme, çocuğun yüksek menfaatini her zaman ön planda tutarak, en uygun kararı vermeye çalışacaktır. Eğer itiraz reddedilirse, yerel mahkemenin verdiği karar geçerli olmaya devam eder.

İtiraz süreci, doğru şekilde izlenmeli ve çocuğun menfaatini gözeten sağlam gerekçelerle desteklenmelidir. Bu süreçte, bir avukattan hukuki destek almak, başvurunun doğru ve eksiksiz yapılmasını sağlamak açısından faydalı olabilir.

ORTAK VELAYET SÜRECİNDE EBEVEYNLERİN İLETİŞİMİ NASIL OLMALIDIR?

Ortak velayet, ebeveynlerin iş birliği yaparak çocuklarının bakımını ve eğitimiyle ilgili kararlar almasını gerektiren bir düzenlemedir. Bu süreçte ebeveynlerin iletişimi, çocuğun sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için son derece önemlidir. Ebeveynler, çocuğun ihtiyaçlarını ve bakımıyla ilgili gelişmeleri düzenli olarak paylaşmalı ve her iki tarafın da katılımı sağlanmalıdır. Bu tür bir iletişimde saygılı ve açık bir yaklaşım benimsenmelidir; anlaşmazlık durumlarında ise, çözüm odaklı ve yapıcı bir tutum sergilenmelidir. İletişimde, duygusal gerilimden ve suçlamalardan kaçınılmalıdır. Gerektiğinde, ebeveynler arasında bir aile terapisti ya da arabulucu (mediatör) yardımı alınabilir, bu profesyoneller, ebeveynlerin daha sağlıklı bir şekilde iletişim kurmalarına yardımcı olabilir. Ebeveynler, çocuğun eğitim durumu, sağlık ihtiyaçları, tatil planları ve benzeri önemli konularda düzenli olarak bilgi paylaşmalıdır. İyi bir iletişim, çocuğun her iki ebeveyniyle de sağlıklı ilişkiler kurabilmesini ve hem anne hem de baba tarafından tutarlı bir bakım almasını sağlar.

AVUKATA SOR
AVUKATA SOR

ÇOCUĞUN YAŞI ORTAK VELAYET KARARINI ETKİLER Mİ?

Çocuğun yaşı, ortak velayet kararını doğrudan etkileyebilir. Küçük yaştaki çocukların bakımında ebeveynlerin daha sık bir arada olması gerekebilir, bu da düzenli ve yakın bir iletişim gerektirir. Çocuk küçükse, her iki ebeveynin de çocuğun bakımına aktif olarak katılması önemlidir çünkü çocuk, duygusal ve psikolojik gelişimi açısından her iki ebeveynin ilgisine ihtiyaç duyar. Ancak ergenlik dönemine giren çocuklarda, çocuğun fikirleri ve talepleri daha fazla dikkate alınabilir. Ergenler, eğitim, sağlık gibi kararlar konusunda ebeveynleriyle daha bağımsız bir şekilde iletişim kurmak isteyebilir. Bu dönemde çocuğun düşünceleri, kararlar üzerinde etkili olabilir ve ebeveynler, çocuğun görüşlerine daha fazla saygı gösterme yükümlülüğüne girebilir. Dolayısıyla, çocuğun yaşı, bakım planlaması ve düzenlemelerde önemli bir rol oynar ve mahkeme, çocuğun yaşına göre uygun düzenlemeler yaparak ortak velayet kararlarını şekillendirir.

ORTAK VELAYET ANLAŞMASI NASIL YAPILIR?

Ortak velayet anlaşması, ebeveynlerin çocuğun bakımına dair hak ve sorumluluklarını belirleyen yazılı bir belgedir. Bu anlaşma, ebeveynler arasında bir uzlaşı sağlandığında, çocuğun bakımının sorunsuz bir şekilde devam etmesini hedefler. Anlaşma, çocuğun eğitim durumu, sağlık giderleri, tatil ve ziyaret günleri gibi konuları kapsar. Ebeveynler, anlaşmayı genellikle karşılıklı rıza ile yaparlar; bu anlaşmada çocuğun menfaatleri ön planda tutulur. Ortak velayet anlaşması hazırlanırken, ebeveynlerin çocuğun bakımını nasıl paylaşacakları, çocuğun hangi ebeveynle ne zaman vakit geçireceği gibi detaylar netleştirilir. Eğer ebeveynler anlaşmazlık yaşarsa, anlaşmanın hazırlanması için bir aile terapisti veya arabulucu rehberliğinden faydalanabilirler. Anlaşma, her iki tarafın da kabulüyle mahkemeye sunulur ve mahkeme, çocuğun yüksek yararını gözeterek bu anlaşmayı onaylar. Ancak, anlaşmazlıkların devam etmesi durumunda, mahkeme süreci devreye girer ve ebeveynler arasındaki anlaşmazlık, mahkeme tarafından çözüme kavuşturulabilir.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Ortak Velayette Çocuk Kiminle Yaşar?

Ortak velayet durumunda, çocuk her iki ebeveyniyle de belirli zaman dilimlerinde yaşayabilir. Ebeveynler arasında yapılan düzenlemeye göre, çocuk hafta içi veya hafta sonları, tatillerde hangi ebeveynin yanında kalacağı kararlaştırılır.

Velayet Kararı Ortak Velayete Nasıl Çevrilir?

Velayet kararı, mahkeme tarafından ortak velayet olarak değiştirilmek isteniyorsa, ebeveynler arasında anlaşmazlık olmadığının ve çocuğun menfaatinin gözetildiğinin mahkemeye kanıtlanması gerekir. Ebeveynler, ortak velayet talebiyle mahkemeye başvurabilirler.

Ortak Velayette Anne Evlenirse Ne Olur?

Anne evlendiğinde, çocuğun bakımına dair değişiklikler olabilir, ancak bu durum, çocuğun mevcut velayet düzenlemesini otomatik olarak etkilemez. Ebeveynler arasında bir anlaşmazlık yaşanıyorsa, yeni evlilik, mahkeme kararını gözden geçirmeye neden olabilir.

Ortak Velayette Nafaka Var Mı?

Ortak velayet durumunda, çocuğun bakımı ve eğitimi için nafaka talep edilebilir. Nafaka, çocuğun ihtiyaçları doğrultusunda ebeveynlerden biri veya her ikisi tarafından ödenebilir.

Ortak Velayette Anne Şehir Değiştirebilir Mi?

Ortak velayet düzenlemesi altında, anne şehir değiştirmeyi planlıyorsa, baba ile görüşme ve mahkemeye başvurma zorunluluğu vardır. Çocuğun en iyi menfaati göz önünde bulundurularak şehir değişikliği onaylanabilir ya da reddedilebilir.

Ortak Velayette Çocuk Yurt Dışına Çıkabilir Mi?

Ortak velayet durumunda, çocuğun yurt dışına çıkışı için her iki ebeveynin de onayı gereklidir. Ebeveynlerden birinin itirazı durumunda, mahkeme kararına başvurulması gerekebilir.

Ortak Velayet Nasıl Kaldırılır?

Ortak velayet, çocuğun menfaatine zarar veren durumlar, ebeveynler arasında ciddi anlaşmazlıklar veya bir ebeveynin sorumluluklarını yerine getirmemesi gibi nedenlerle mahkeme kararıyla kaldırılabilir.

Ortak Velayette Çocuğun Adres Değişikliği Nasıl Yapılır?

Ortak velayetin olduğu durumlarda, çocuğun adres değişikliği, her iki ebeveynin de rızası ile yapılmalıdır. Ebeveynlerden biri, diğerini bilgilendirerek mahkemeye başvurabilir.

Ortak Velayette Kişisel İlişki Nasıl Düzenlenir?

Ortak velayet düzenlemesinde, ebeveynler arasında çocukla kişisel ilişki düzenlemeleri yapılır. Ebeveynler, çocukla hangi günlerde ve nasıl iletişim kuracakları konusunda anlaşarak düzenlemeler yapar.

Velayet Hakkına Sahip Ana Ve/Veya Babaya Hangi Hakları Verir?

Velayet hakkı, çocuğun bakımını düzenleme, eğitimine karar verme ve genel refahını sağlama yetkisini ebeveynlere verir. Ebeveynler, çocuğun sağlığı, eğitimi ve genel gelişimi konusunda kararlar alabilir.

Ortak Velayette Çocuğun Gösterilmemesi Durumunda Ne Yapılır?

Ebeveynlerden biri, çocuğu diğer ebeveyne göstermediği takdirde, diğer ebeveyn mahkemeye başvurarak çocuğun görüşme hakkının yerine getirilmesini talep edebilir.

Anlaşmalı Boşanmada Ortak Velayet Olur Mu?

Evet, anlaşmalı boşanma durumunda da ortak velayet kararı verilebilir, ancak bu durum her iki ebeveynin çocuğun bakımı ve eğitimi konusunda anlaşması koşuluyla mümkündür.

Çekişmeli Boşanmada Ortak Velayet Olur Mu?

Çekişmeli boşanma durumunda, ortak velayet kararı verilebilmesi için ebeveynlerin arasındaki ciddi anlaşmazlıkların giderilmesi gerekir. Mahkeme, çocuğun en yüksek menfaatini gözeterek karar verir.

Boşanma Sonrası Ortak Velayet Mümkün Mü?

Boşanma sonrası ortak velayet mümkündür; ancak, ebeveynlerin birbirleriyle uyumlu bir şekilde iletişim kurabilmesi ve çocuğun menfaatini gözetmesi gerekmektedir.

Ortak Velayet İle Tam Velayet Arasındaki Farklar Nelerdir?

Ortak velayette, çocuğun bakımı ve eğitimi konusunda her iki ebeveyn de eşit sorumluluk taşırken, tam velayette tek bir ebeveyn tüm sorumluluğu üstlenir ve diğer ebeveynin hakları sınırlı olabilir.

Ortak Velayet İle Çocuğun Yurtdışına Çıkışı Nasıl Düzenlenir?

Ortak velayet durumunda, çocuğun yurt dışına çıkışı için her iki ebeveynin onayı gereklidir. Eğer bir ebeveyn itiraz ederse, mahkeme kararı ile çözüm aranabilir.

Ortak Velayet Hakkı İptal Edilen Ebeveyn Tekrar Talepte Bulunabilir Mi?

Ortak velayet hakkı iptal edilen ebeveyn, koşullar değiştiğinde tekrar talepte bulunabilir ve mahkeme, çocuğun menfaatini gözeterek yeniden bir karar verebilir.

Ortak Velayet Anlaşmazlıklarında Mahkeme Ne Yapar?

Ortak velayet anlaşmazlıklarında mahkeme, çocuğun en yüksek menfaatini göz önünde bulundurarak karar verir ve gerektiğinde çocuğun bakımına ilişkin düzenlemeler yapar.

Çocuğun Velayetinin Büyükanneye Verilmesi Mümkün Mü?

Çocuğun velayeti, genellikle ebeveynlerine verilir, ancak belirli koşullar altında ve çocuğun menfaatini gözeterek, büyükanne veya başka bir aile üyesine de verilebilir.

Av. Ayşegül AKINCI  

PAYLAŞ
Zehra Özdipi
Zehra Özdipi
Makale: 175
WHATSAPP RANDEVU AL ARA