Adresimiz
Havzan, Yeni Meram Cd. Arı Sitesi No:55/2 F Blok, 42140 Meram/Konya
İletişim Bilgilerimiz
Adresimiz
Havzan, Yeni Meram Cd. Arı Sitesi No:55/2 F Blok, 42140 Meram/Konya
İletişim Bilgilerimiz

Kiracının evi gösterme zorunluluğu, Türk Borçlar Kanunu Madde 319’te düzenlenmiştir. Bu maddeye göre kiracı, ev sahibinin yahut belirlediği kişilerin kiralanan mülkü bakım, satış veya yeniden kiralama amacıyla gezmesine izin vermekle yükümlüdür. Fakat, bu yükümlülük, kiracının yaşamını fazla seviyede etkilemeyecek şekilde “makul ölçüde” olmalıdır.
Ev sahibi, evin gösterimi veya bakım çalışmaları için kiracıya uygun bir süre önceden yazılı olarak bilgi vermeli ve kiracının günlük düzenini korumaya özen göstermelidir. Örneğin, evin gösterimi için kiracının uygun olduğu saatler belirlenmeli ve bu süreç kiracıyı zorlamamalıdır.
Bu süreçte, kiracının hakları korunurken, ev sahibinin mülküyle ilgili işlemlerini yürütme hakkı da gözetilmektedir. Bu denge hem kiracının yaşam konforunu hem de ev sahibinin yasal haklarını güvence altına almaktadır.
Kiracının ev sahibine evi göstermekle yükümlü olduğu mevzuatta belirtilir ancak bu süreç belirli kurallara tabidir. Ev sahibi, gösterim için makul bir süre önceden haber vermeli ve kiracının yaşamını aşırı etkilememelidir. Kiracı uygun gün ve saatleri bildirerek iş birliği yapar.
Kiracının özel hayatına, eşyalarına ve konut dokunulmazlığına saygı kiracının evi gösterme zorunluluğunda esas teşkil eder. Kiracı evi göstermeyi reddederse, ev sahibi resmi ihtarname gönderir ve uzlaşılmadığı takdirde çözüm için mahkemeye başvurur. Ancak belirtmek gerekirse bu durum tek başına tahliye sebebi değildir ve her iki tarafın da hakları dengeli bir şekilde korunmalıdır.

Kiracının evi gösterme zorunluluğuna ilişkin düzenleme Türk Borçlar Kanunu’nun Ayıpların giderilmesine ve kiralananın gösterilmesine katlanma borcu başlıklı 319.maddesinde yer almaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nun 319/2 hükmünde kiracının bakım, satış veya yeniden kiralama gibi zorunlu durumlarda, ev sahibinin veya onun yetkilendirdiği kişilerin mülkü incelemesine ve gezmesine izin vermekle sorumlu olduğu belirtiliyor. Madde 319/3’te ise ev sahibinin mülkün inceleneceği veya gezileceği tarihi kiracıya makul bir süre önceden haber vermeli ve bu süreçte kiracının haklarını ve menfaatlerini korumakla yükümlü olduğu belirtilmektedir. İlgili fıkralarda, kiracının borçları arasında yer aldığı kabul edilen kiralananın gösterilmesine katlanma yükümlülüğü ile bu yükümlülüğün kapsamı ve yerine getirilme şartları ele alınmıştır. Bu fıkralar kiracının eve gösterme zorunluluğunun hukuki dayanağını oluşturmaktadır.
Türk Borçlar Kanunu’na göre, ev sahibi kiracıdan, özellikle satış veya yeniden kiralama amacıyla, evi göstermesini isteme hakkına sahiptir. TBK 319. madde, kiracının, ev sahibinin veya onun görevlendirdiği kişilerin evi incelemesine izin vermesi gerektiğini belirtir. Ancak bu talep, kiracının günlük rutinini engellemeyecek makul bir zaman aralığında ve uygun saatlerde gerçekleştirilmelidir. Ev sahibinin gösterim tarihini ve saatini önceden kiracıya iletme yükümlülüğü vardır; yazılı bildirimler, ileride doğabilecek uyuşmazlıklar bakımından daha faydalıdır.
Kiracının evi göstermeyi reddettiği takdirde ev sahibi mahkemeye başvurarak destek talep edebilir. Eğer kiracı, yasal yükümlülüklerini ihlal ederse, ev sahibi kira sözleşmesini feshederek tahliye sürecini başlatma hakkını saklı tutar. Bu süreçte, ev sahibi taleplerini makul ve adil bir şekilde iletmelidir.
Kiracının evi göstermeyi reddetmesi durumunda, ev sahibi genellikle satış veya yeniden kiralama amacıyla dava açabilir. Bu süreçte, ev sahibi öncelikle kiracıya yazılı veya sözlü olarak evi gösterme talebini iletmelidir. Yazılı ihtarname, özellikle noter aracılığıyla gönderildiğinde, ispat açısından daha güçlü bir dayanak oluşturur. Taraflar, evin gösterileceği tarih ve saat konusunda anlaşamazsa, ev sahibi taşınmazın bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi’ne “kiralananı göstermeye izin istemli dava” açabilir. Ancak dava öncesinde arabuluculuk süreci zorunludur; bu aşamada anlaşma sağlanamazsa dava yoluna gidilir. Mahkeme, tarafların iddialarını ve delilleri değerlendirir ve gerektiği durumda keşif yapar ve kiracının evi belirlenen zamanda göstermesi yönünde karar verir.
Kiracı evin gösterilmesine izin vermeyerek satışı zorlaştırabilir. Ancak Türk Borçlar Kanunu’nun 319. maddesi, kiracının evin satış veya kiralama amacıyla gösterilmesine izin vermekle yükümlü olduğunu belirtir. Kira sözleşmelerinde bu yönde hükümler bulunsa da kiracı aleyhine olan düzenlemeler geçersiz sayılmaktadır. Kiraya veren, evi göstermek için Sulh Hukuk Mahkemesi’nden izin almalıdır. Mahkeme tarafından kiracının özel durumunu dikkate alarak uygun bir gösterim süresi belirlenmektedir.. Bu süre, her dava için özel olarak değerlendirilir. Bu yöntem ile kiracıyla çatışmadan evin satışını kolaylaştırır.
Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce zorunlu bir adım olarak uygulanmaktadır. Bu süreçte öncelikle, ev sahibi ilgili adliyede yer alan Arabuluculuk Bürosu‘na yahut Yazı İşleri Müdürlüğü’ne başvurarak süreci başlatmaktadır. Arabuluculuk Daire Başkanlığı, bir arabulucu atar ve arabulucu tarafları bir araya getirerek uzlaşı sağlanması için görüşmeler düzenlenir. Kiracının makul gün ve saatlerde evi göstermesi önerilir. Taraflar arasında anlaşma sağlanırsa bu durum bir tutanak ile kayıt altına alınır; uzlaşılamazsa tutanak, dava aşamasında delil olarak kullanılabilir. Görüşmelerin başarıya ulaşmaması durumunda, süreç en fazla dört hafta içinde tamamlanır ve ardından Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvuru yapılabilir.
“İhtiyati Tedbir Talepli Kiralananın Gösterilmesi” davasını açmak için, kiralananın bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurulması gerekir. Dava dilekçesine tarafların kimlik bilgilerini, kira sözleşmesine dair ayrıntıları, talebinizin gerekçelerini, kiracının evi göstermeyi reddettiğine dair kanıtları ve Türk Borçlar Kanunu’nun 316. maddesine yapılan atfı eklenmelidir.
Mahkeme, tarafların beyanlarını dinleyerek, kiracının evi göstermesine yönelik bir karar verebilir. Bu süreçte, kiracının özel hayatına saygı duyulmalı ve ziyaret zamanları kiracıyı rahatsız etmeyecek şekilde uygun saatlerde düzenlenmelidir. Genellikle mahkeme, kiracının günlük yaşamını en az etkileyecek gün ve saatleri belirlemektedir.
Kira sözleşmesi devam ederken ev sahibi evi satsa da kiracının eski sözleşmesi geçerliliğini korumaktadır. Yeni ev sahibi, kira sözleşmesini aynen devam ettirmek zorundadır. Yeni ev sahibi, barınma ihtiyacını kanıtladığı takdirde mahkemeden tahliye talep edebilir.
Evin satılması durumunda kiracının evi gösterme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu yükümlülük, kiracı tarafından yaşamını gereksiz şekilde etkilemeyecek şekilde yerine getirilir. Ev sahibi, önceden yazılı ya da sözlü bildirim yaparak kiracının uygun olduğu zamanı belirlemeli ve buna uymalıdır. Kiracı reddederse, ev sahibi mahkemeye başvurabilir. Kiracının evi göstermemesi tahliye sebebi oluşturmaz

Kiracının, evin kira veya satış amacıyla gezdirilmesine izin verme yükümlülüğü, kanunda net bir süre belirtilmese de dürüstlük kuralı çerçevesinde değerlendirilir. Bu yükümlülük, genellikle kira sözleşmesinin fesih ihbarı yapıldıktan sonra veya belirli süreli sözleşmelerde yasal fesih süresi boyunca geçerlidir. Kiracı, bu süre zarfında ev sahibinin veya yetkilendirdiği kişilerin mülkü incelemesine makul ölçüde katlanmakla yükümlüdür. Ancak, bu durum kiracının özel hayatını ve haklarını ihlal etmemelidir. Mahkemeler, kiracının müsait olduğu zamanları dikkate alarak uygun bir gösterim planı belirler. Bu süreç, tarafların haklarını koruyarak adil bir şekilde yürütülmelidir.
Kiracının özel hayatı ve mahremiyetine saygı, ev gösterimi sırasında korunması gereken önemli bir haktır. Ev sahibinin talebiyle, yatak odası gibi kişisel alanları da içeren bir ev tanıtımı yapılabilir ancak bu işlem, kiracının izni alınarak ve rahatsızlık vermeyecek şekilde planlanmalıdır. Kiracının izin vermemesi durumunda, ev sahibi yasal yollara başvurarak mahkemeden destek alabilir. Mahkeme, hem kiracının haklarını göz önünde bulundurur hem de evin makul bir zaman diliminde gösterilmesine karar verebilir.
Ayrıca, ev tanıtımı sürecinde kiracı, uğradığı maddi ya da manevi zararlar için tazminat talep etme hakkına sahiptir. Bu düzenlemeler, kiracı haklarının korunması ve taraflar arasında adil bir denge kurulması açısından önemi vardır.
Ev sahibi, kiracının rızası olmadan eve izinsiz giremez; bu, konut dokunulmazlığını ihlal eder. Yeni alıcı veya kiracıya evi göstermek için, ev sahibi kiracıya uygun süre önceden haber vermeli ve kiracının uygun zamanını dikkate almalıdır. Habersiz girme, kiracının özel yaşamını ihlal eder ve hukuka aykırılık teşkil eder. Yazılı yahut sözlü bildirim, hukuki süreçte ispat kolaylığı sağlar. Kiracı, uygun olmayan durumlarda hukuki yollara başvurabilir.
Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılan kiracının evi göstermemesi davası, basit yargılama usulüne tabi olduğundan hızlı tamamlanabilmektedir. Ortalama olarak, karar süresi 3 ila 6 ay arasında değişmektedir. Mahkeme, kiracının uygun zamanlarını değerlendirerek, evin görülebileceği gün ve saatleri belirler. Eğer taraflar arasında uzlaşmazlık devam ederse veya itirazlar olursa, süreç uzayabilir. Bu nedenle, sürecin hızlanması adına tarafların anlaşmaya varması oldukça önemlidir.
Kiracının evi gösterme talebi ihtarnamesi noter aracılığıyla çekilmektedir. İhtarname, ihtar eden ve ihtar edilenin isim ve adresini içerir. Daha sonrasında konu ve açıklamalar kısmı ihtarnamede yer alır. Açıklamalar kısmında kanuni dayanak ve somut olay belirtilir. Genellikle ihtarnamede hangi saatler arasında göstermesinin istendiği yer alır. Noterde çekilecek ihtarname için sayfa başına belirli bir bedelde ödenmektedir. Bu bedel ortalama 1000-1500 TL civarına tekabül etmektedir.
Kiracı mahkeme kararına rağmen evi göstermekten kaçınıyorsa, ev sahibi, kararın uygulanması için cebri icra yoluna başvurabilmektedir. Aynı zamanda, kiracının bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini kanıtlayarak yeniden mahkemeye başvurabilir ve mahkeme, kiracıya bu konuda bir süre tanıyabilir. Ancak yalnızca evi göstermeme durumu, tek başına tahliye için yeterli bir sebep sayılmaz. Tahliye edebilmek için kira bedelinin ödenmemesi ya da ev sahibinin taşınmazı acil şekilde kullanma ihtiyacı gibi ek gerekçeler aranır. Tarafların hukuki süreçlerde birbirlerine karşı yapıcı bir yaklaşım sergilemeleri ve avukat desteği alması, hakların korunmasını ve sürecin daha sağlıklı ilerlemesini sağlamaktadır Anlayışlı ve iş birliğine dayalı bir tutum, çözümü kolaylaştırabilir.

Türk Borçlar Kanunu’na göre, kiracının evi göstermesi için spesifik gün sayısı belirtilmemiştir. Kiracının, ev sahibinin satma yahut kiralama amacıyla evi makul sürelerle göstermesine izin verme yükümlülüğü kanunda belirtilmiştir. Makul süre, her duruma göre değişiklik gösterebilmektedir. Genelde kira süresinin bitimine yakın, haftada birkaç kez ve önceden bildirimle yapılan gösterimler makul sayılmaktadır.
Kiracı evi göstermezse ev sahibi tarafından kendisine ihtarname gönderilir. Eğer kiracı ihtarnameye rağmen direnirse, ev sahibi mahkemede “Kiracının Evi Göstermesi” davası açabilmektedir. Mahkeme, uygun zaman belirler ve karara uyulmasını zorunlu kılar. Kiracı mahkeme kararına uymazsa, cebri icra yoluna gidilir. Kiracının bu tutumu zarara yol açarsa, tazminat talep edilebilir.
Ev sahibi, kiracılı bir taşınmaz için “satılık” ilanı koyabilmektedir. Türk Borçlar Kanunu asılabilmesine imkan tanınmıştır. Türk Borçlar Kanunu’na göre, mülk sahibinin satma hakkı bulunurken, kiracının sözleşmesi yeni malik ile geçerliliğini sürdürmektedir. TBK 310. maddeye göre, taşınmaz el değiştirse bile kira sözleşmesi devam eder.
Ayrıca TBK 316. madde doğrultusunda, ev sahibi mülkü makul zamanlarda gösterebilir. Kısacası ilan koymak ev sahibinin hakkıdır.
Kiracının evi göstermesi için ihtarname şartı bulunmamakla birlikte, ev sahibinin önceden bilgi vermesi yeterlidir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 319. maddesi, makul süre öncesinde kiracıya bildirim yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Bildirim yazılı yahut sözlü olabilir, fakat yazılı bildirim ileride yaşanabilecek anlaşmazlıklarda ispat kolaylığı sağlamaktadır.
Kiracının evi göstermesi için açılacak davada arabuluculuk son yıllarda dava şartı olarak getirildi. Dolayısıyla bu talepte Sulh Mahkemesi’ne davasını yönelten kimse arabuluculuk müessesine başvurmadığı takdirde dava şartı yerine getirilmediğinden dolayı usulden reddedilecektir.
Ev sahibinin kiracının izni olmaksızın kiralanan mülk içerisinde fotoğraf çekmesi hukuken mümkün değildir. Kiracının kiralanan taşınmazda oturduğu süre içinde özel hayatın gizliliği ve konut dokunulmazlığı haklarına sahiptir. Ancak, kiracının açık rızası alındığında, tahliye öncesi durumu belgeleme amacıyla veya satış ya da yeniden kiralama maksadıyla, önceden bilgilendirme yapılarak ve kişisel eşyalar görünmeyecek şekilde çekim yapılabilir. İzinsiz fotoğraf çekimi halinde kiraya verenin hukuki sorumluluğu doğabilmektedir.
Türk Borçlar Kanunu’na göre kiracı, dairenin içine yahut dışına satılık ya da kiralık ilanı asmak zorunda değildir. Ev sahibinin mülkü satma yahut kiralama hakkı bulunmasına rağmen, kiracıdan böyle bir talepte bulunma yetkisi bulunmamaktadır. Kiracının yükümlülüğü yalnızca, taşınmazın makul sürelerle alıcı veya kiracılara gösterilmesine izin vermektir.
Türk Borçlar Kanunu uyarınca kiracı, ev sahibinin taşınmazı satmak yahut yeniden kiraya vermek amacıyla yapılacak gösterimlere makul süreler dahilinde izin verme yükümlülüğü bulunmaktadır. Kanun tarafından “makul süre” kavramına ilişkin net bir sayı belirtmemiştir. Bu süre, olayın niteliğine göre değişkenlik gösterebilir. Gösterim taleplerinin aşırı sıklıkta tekrarlanması ve bu durumun kiracının huzurunu bozması halinde, kiracı itiraz hakkını kullanabilir ve bu durumu hukuki yollarla savunabilir.
Kiracı geçerli sebep ile evi göstermeyi kısa süre için erteleyebilir. Mesela, sağlık problemleri, özel bir durum veya önemli bir misafir gibi gerekçeler bu duruma örnek olabilir. Kiracı, gösterim sıklığını ve zamanını düzenleyerek mahremiyetini koruyabilir. Ev sahibinin kiracının bu taleplerine saygı göstermesi gerekir.
Sadece evi göstermediği gerekçesiyle kiracı doğrudan tahliye edilememektedir. Türk Borçlar Kanunu, bu durumu tahliye nedeni olarak görülmemektedir.
Fakat, kiracının evi göstermemesi ev sahibiyle sorunlara yol açabilir, ev sahibi bu konuda mahkemeye başvurabilir. Mahkeme, kiracının uygun saatlerde evi göstermesine karar verebilir. Kira ödememek ya da kötü kullanım gibi farklı sebepler tahliye için gerekmektedir.
Kiracı, evi göstermek için ev sahibinden ek ücret talep edemez. Türk Borçlar Kanunu’nun 319. maddesine göre, kiracının evi makul şekilde göstermesi yasal bir yükümlülüktür ve yaşam koşullarını aşırı derecede zorlamadan gösterilmelidir.
Ek ücret talebi genellikle geçerli değildir. Fakat, kiracı ile ev sahibi arasında ayrıca özel bir anlaşma yapıldığı durumda farklı olabilir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 319. maddesince kiracı, evi göstermekle yükümlüdür ancak bu, kiracının yaşam düzenini bozmayacak şekilde yapılmalıdır. Ev sahibi ise evvelden haber vererek randevuyu kiracının uygun zamanına göre ayarlamalıdır. Kiracı evi göstermeyi reddederse mahkeme kararı gerekebilmektedir.
Kiracı tarafından ev sahibine uygun olduğu zamanları, yaşamını aksatmayacak şekilde iletmeli. Evin gösterimi, kiracı için uygun olan saatlerde yapılmalı ve makul bir süre ile sınırlandırılmalıdır. Kiracı ise bu ev gösterme sürecinde esnek davranmalı ve ev sahibine makul imkanlar sunmalıdır.
Evi göstermek için ev sahibi kiracının izni olmadan kapıyı açtıramaz. Türk Borçlar Kanunu 319. maddesince kiracı, evin bakım, satış yahut yeniden kiralama gibi durumlarda ev sahibinin yahut onun belirlediği kişilerin evi gezip görmesine izin vermekle yükümlüdür. Fakat bu izin, kiracının uygun olduğu gün ile saatlerde ve belirli bir süre önceden haber verilerek gerçekleştirilmelidir.
Ev sahibi, kiracıya önceden haber vermeden evi gösteremez. Türk Borçlar Kanunu’na göre, bu bildirim yazılı yahut sözlü olabilmektedir. Kiracının haber verilmeksizin yahut habersiz evin gösterilmesi, kiracının özel yaşam hakkını ihlal eder ve hukuka aykırılık oluşur. Ev sahibi, kiracının uygun zamanını dikkate alarak evi göstermelidir. Kiracı aksi takdirde hukuki başvuruda bulunabilir.
Kiracının özel hayatı anayasal haklarla korunmaktadır ve kişisel eşyalarını gizlemek istemesi normaldir. Uzlaşma sağlanamazsa, arabulucu yardımı alınabilir akabinde uzlaşılamazsa mahkemeye başvurulabilir. Tarafların uyum içinde çözüm araması önem arz eder.
Ev sahibi, kiralanan taşınmazı göstermek istediğinde kiracıya önceden haber vermekle yükümlüdür. Ev sahibinin kiracının özel hayatına saygı göstermesi gerektiği unutulmamalıdır. Habersiz yahut aniden yapılan ziyaretler konut dokunulmazlığına aykırı olabilir. Mahkeme kararlarında genelde 24-48 saat önceden bildirim yapılmasının makul ve uygun bulunmuştur.
Kiracı, ev sahibinin evi gösterme talebini karşılamak amacıyla uygun tarih ve saatleri belirleyerek randevu belirleyebilir. Randevu yöntemi, kiracının günlük yaşamını aksatmadan ev sahibinin isteğini yerine getirmesini sağlar. Randevu planlamak, taraflar arasında uzlaşıyı kolaylaştırırken, kiracının mahremiyetini de korumaktadır.
Kiracı, ev gösterimi sırasında “mahremiyet hakkının koruma yetkisine” sahiptir. Ev sahibi, bu tür gösterimler için kiracıya göstermeden önce haber vermelidir. Gösterim tarih ve saatleri, kiracının uygunluk durumu doğrultusunda belirlenebilir. Kiracı, onaysız yahut uygunsuz zamanlarda yapılan talepleri reddetme hakkına sahiptir.
Aynı zamanda, kiracının özel hayatına müdahale teşkil eden izinsiz girişler, konut dokunulmazlığını ihlal sayılarak hukuki ve cezai yaptırımları gündeme getirebilmektedir.
Kiracının yazılı izni, ileride doğabilmesi muhtemel uyuşmazlıkları önlemek adına faydalı bir şekildir.
Kiracı, ev gösterim saatlerini belirleyerek ve bu konuda ev sahibiyle uzlaşarak mahremiyetini koruyabilir. Aynı zamanda, ev sahibi de kiracının haklarına saygı göstermiş olur. Yazılı izinle anlaşılması, her iki taraf için de daha güvenilir bir çözüm sunmaktadır.
Kiracının, sağlık sorunları (mesela bulaşıcı hastalık, ameliyat sonrası iyileşme süreci) yahut özel durumlar (doğum, yas süreci) gibi haklı gerekçeler ile evi göstermeyi geçici bir süre erteleme hakkı bulunur.
Bu tür durumlarda mahkemeler, kiracının temel haklarını gözetmektedir ve dürüstlük ilkesi de gözetilerek gerekçelerin geçerliliğini değerlendirir. Fakat, kiracının evi tamamen reddetmesi değil, makul alternatif tarih ve saatler önererek uzlaşı sağlaması beklenir.
Ev sahibi, gösterim sürelerini belirleme hakkına sahip olsa da bu sürelerin “makul” nitelikte olması gerekir. Belirlenen zaman aralıkları, kiracının özel hayatını ihlal etmeyecek ve huzurunu bozmayan şekilde düzenlenmelidir. Kiracının müsait olabileceği mesai saatleri sonrası veya hafta sonları tercih genel olarak edilmelidir. Ziyaretlerin öncesinde, ev sahibinin kiracıya yeterli bildirimde bulunması zorunludur.
Kiracı, taşınmazın güvenliği ile kendi haklarını koruyabilmek için evi gösterme sürecinde bazı tedbirler alabilmektedir.
Öncelikle, ev sahibi ya da emlakçı ile uygun gün ve saatlerin belirlenmesi gerekir. Bu adım, kiracının günlük yaşamını aksatmadan, özel alanlarının korunmasına olanak tanımaktadır. Gösterim sırasında ise kiracının kişisel eşyalarının zarar görmemesi için gereken önlemleri alması faydalı olacaktır. Kiracı, bu süreçte kapalı ve kişisel alanlarını koruyarak mahremiyetini güvence altına alabilir.
Ev sahibinin kiracının onayı olmadan çilingir yardımıyla eve girmesi hukuka aykırıdır. Kanun, kiracının özel hayatının ve mahremiyetinin korunmasını zorunlu kılmaktadır. Ev sahibinin evi göstermek gibi bir talebi olsa dahi, bu sürecin kiracının rızası alınarak gerçekleştirilmesi gerekir.
Kiracı, evin sıkça gösterilmesi sebebiyle özel hayatının ihlal edildiğini ileri sürebilmektedir Türk Borçlar Kanunu’nun 319. maddesi gereği, kiracı evi göstermelidir ancak bu işlem mahremiyetine zarar vermemelidir. Kiracının müsait olmadığı zamanda; gece geç vakitlerde ve aşırı sık gösterimler kiracının mahremiyetini zedeleyebilir. Gösterimlerin makul sıklıkta ve kiracının uygun olduğu zamanlarda yapılması gerekmektedir. Aksi durumlarda kiracı, hukuki yollara başvurabilir.