İŞÇİYE ELDEN ÖDEME YAPILMASI

İşçiye elden ödeme yapılması, işverenin işçiye maaş veya ücret ödemesini banka aracılığıyla değil de doğrudan nakit olarak işçiye vermesi durumudur. İşçi maaşın elden ödenmesi, genellikle maaşın bir kısmının bordroda düşük gösterilip geri kalan kısmının ise nakit olarak işçiye verilmesi şeklinde gerçekleşir. Ancak bu tür bir ödeme düzenlemesi hem işveren hem de işçi açısından önemli yasal riskler taşır. İş Kanunu’na göre, iş yerinde beş veya daha fazla işçi çalışıyorsa maaşın tamamı banka aracılığıyla ödenmek zorundadır ve bu durumda elden ödeme yapılması yasaktır.

Lakin iş yerinde dört veya daha az işçi olması durumunda maaşın bir kısmı banka üzerinden diğer kısmı elden ödenebilir. Elden ödeme yapılması durumunda, işçi genellikle maaşının gerçekten ne kadar olduğuna dair resmi kayıtlarda eksiksiz ve kesin bilgilere ulaşamaz ve iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda düşük gösterilen maaş üzerinden kıdem tazminatı ve diğer işçilik hakları hesaplanır. Bu da işçinin hak kaybına yol açmaktadır. Ayrıca elden yapılan ödeme nedeniyle işçi, maaşını eksik alırsa veya hiç alamazsa bu durumu ispatlamakta büyük zorluklarla karşılaşır. Dolayısıyla elden ödeme yapılan ücretin eksik yatırıldığını kanıtlamak hukuki açıdan zorlayıcı ve işçi için olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu’na göre, işçi ödenecek ücret yapılan işin karşılığıdır ve işçi ile işveren bu ücreti serbestçe belirleyebilirler. Ancak belirlenen ücretin asgari ücretten düşük olmaması gerekir. Özellikle yeraltında çalışan işçilere yönelik belirli bir kısıtlama da vardır ve bu kısıtlama, linyit ve taş kömürü çıkarılan işyerlerinde çalışan işçilere ödenecek ücretin iki aylık asgari ücretten az olmaması gerektiği yönündedir.  İşçilerin ücretlerinin Türk Lirası cinsinden ödenmesi zorunludur. Ve bu ödemeler, özel olarak açılan bir banka hesabına yatırılmalıdır. Ancak bazı işverenler, bu ödemelere banka üzerinden yapmayı tercih etmemekte, ödemeyi doğrudan işçiye nakit olarak vermeyi tercih etmektedirler. Yani, bu işlemi elden ödeme yaparak gerçekleştirmektedirler.

Elden ödeme, işçilerin yasal haklarının ihlaline neden olabilmektedir. Çünkü banka aracılığıyla yapılan ödemeler, resmi kayıtlarda yer alır ve işçinin ücretinin doğruluğu belgelenebilir nitelikte olur. Fakat elden yapılan ödemeler, kayıtlarda yer almadığı için işçi, ücretini tam olarak ne kadar ödendiğini kanıtlamak zorundadır. Bu durum, ileride ortaya çıkabilecek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve diğer işçilik alacaklarının doğru şekilde hesaplanamamasına yol açar.

İŞÇİYE ELDEN ÖDEME YAPILMASI 

İşçiye elden ödeme yapılması, işverenin maaşları banka yerine doğrudan işçiye nakit olarak vermesi anlamına gelir. Bu uygulama, genellikle resmi kayıtlarda maaşın düşük gösterilmesi ve aradaki farkın elden ödenmesi şeklinde ortaya çıkar. Ancak bu durum işçiler için büyük riskler taşır. Öncelikle, elden yapılan ödemeler işçilerin sigorta primlerinin eksik ödenmesini ve emeklilik haklarının tehlikeye girip zedelenmesine yol açabilir. Ayrıca işçilerin kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı gibi alacak hakları da maaşların resmi kayıtlarda düşük gösterilmesi nedeniyle doğru hesaplanamaz. Bunun dışında elden ödeme yapılan ücretin eksik ya da hiç ödenmemesi durumunda işçi bu durumun ispatı hususunda da zorluk yaşayabilmektedir.

İŞÇİYE ELDEN MAAŞ ÖDEMESİ YASAL MIDIR?

Türkiye’de işçilere elden maaş ödemek yasal değildir. İş kanununa göre işverenler, çalışanlarına maaşlarını banka aracılığıyla ödemeleri gerekmektedir. Bu hem şeffaflık hem de işçilik haklarının korunması açısından önemlidir. 21 Mayıs 2016 tarihinde Resmî Gazete ’de yayımlanan bir yönetmelik değişikliği ile 5 ve üzeri işçi çalıştıran işverenlerin hiçbir şekilde elden ödeme yapmalarına izin verilmemektedir. Bu düzenleme, işçilerin ücret, prim ve ikramiye gibi ödemelerinin bankalar aracılığıyla yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Ancak bu zorunluluk, sadece beş ve üzeri işçi çalıştıran işverenleri kapsar. 4 ve altındaki işçi sayısına sahip işverenler, çalışanlarının maaşlarının tamamı veya bir kısmını elden ödeyebilir.

İŞ KANUNUNA GÖRE MAAŞ ÖDEMESİ NASIL YAPILMALIDIR?

İşveren, maaş ödemelerini düzenli aralıklarla yapmalıdır. Genellikle bu ödemeler her ayın belirli bir günü yapılır ve ödeme günü işçi ile işveren arasında önceden belirlenen tarihe dayanır. İşveren bu tarihe sadık kalarak mahur her ay düzenli olarak ödemekle yükümlülük altındadır. Ücretin belirlenmesi konusunda ise devletin belirlediği asgari ücretin altında olmamak kaydıyla taraflar arasında serbestçe anlaşma sağlanabilir. Ancak asgari ücret, ücretin alt sınırını oluştururken bir üst sınır söz konusu değildir.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 37. Maddesine göre, işveren işçiye yaptığı her ödeme için işçiye ödeme detaylarını içeren ve işverenin imzasını taşıyan ya da iş yerine ait özel bir işaretin bulunduğu bir ödeme pusulası vermekle yükümlüdür. Bu pusula, işçinin aldığı ücretin tutarını yapılan kesintileri ve ödeme tarihini içermelidir. Ayrıca, 21 Mayıs 2016 tarihinde yapılan yönetmelik değişikliği ile, 5 ve üzeri işçi çalıştıran işverenlerin işçilerine maaş ödemelerini banka aracılığıyla yapması zorunlu hale getirilmiştir. Bu düzenlemeyi işçilerin haklarını güvence altına alınması ve ödemelerin şeffaf bir şekilde gerçekleşmesi amacını temin etmeye çalışmaktadır. Ayrıca İş Kanunu’nun 32. madde uyarınca ücretin tanımı işverenin işçiye yaptığı her türlü düzenli ödeme olarak addedilmiştir. Ücret işçi haklarının en temel unsurlarından biridir veya yasalar bu ödemenin düzenli bir şekilde şeffaf belge denebilir olarak yapılmasını şart koşmaktadır. Bu düzenleme gereği ise işçi iyileşmenin arasındaki güven ilişkisini hukuki bir zemine oturtarak taraflar arasındaki ilişki netleştirilmek amacı güdülmektedir.

ELDEN ÖDEME YAPILABİLECEK ÖDEMELER

İş Kanunu’na göre, işçinin hak ettiği ödemenin banka üzerinden ödenmesi zorunludur. 5 ve daha fazla işçi çalıştıran işverenler, ödemeleri mutlaka banka kanalıyla yapmakla yükümlüdürler. Ancak iş yerinde 5’ten az işçi çalıştırıldığında yönetmelik uyarınca işverenlerin ödeme yapma şekli konusunda esneklik sağlanabilir. Bu durumda işveren işçilerin ücretlerini elden de ödeyebilir. Ancak yine de ödemelerin düzenli ve belgelenebilir bir şekilde yapılması gerektiği unutulmamalıdır.

MAAŞIN BİR KISMININ BANKADAN BİR KISMININ ELDEN ÖDENMESİ

İşçinin maaşının bir kısmının elden bir kısmının ise banka üzerinden ödenmesi veya maaşının tamamını elden verilmesi, yasal olarak geçerli olmayan bir uygulamadır. Bu tür durumlar sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden değil düşük gösterilen bir ücret üzerinden ödenmesine yol açabilir. Bu da işçi için ciddi hak kayıplarına sebebiyet verir. Çünkü emeklilik maaşı işsizlik sigortası gibi sosyal haklar, eksik ödeme yapılan tutara dayalı olarak hesaplanır. Dolayısıyla bu tür uygulamalar hem işçinin haklarını zedeler hem de işverenin hukuki sorumluluğunu doğurur.

FAZLA MESAİ VE PRİMLERİN ELDEN ÖDENMESİ

Fazla mesai ve primlerin elden ödenmesi, yasal açıdan uygun olmayan bir uygulamadır. İş kanununa göre işçilerin fazla mesai ücretleri ve primleri, normal maaş ödemelerinde olduğu gibi banka aracılığıyla ödenmelidir. Elden ödeme yapılması hem işçinin yasal haklarının korunmasını engeller hem de işverenin yükümlülüklerini yerine getirmemesine yol açar. Sonuç olarak fazla mesai ve primlerin elden ödenmesi hem işçi açısından hak kayıplarına neden olur hem de işveren için hukuki sorunlar doğurur. Bu nedenle ödemelerin her zaman yasal düzenlemeleri uygun olarak banka aracılığıyla yapılması gerekmektedir.

Fazla çalışma haftalık 45 saati aşan sürelerde yapılan çalışmalardır. 45 saate kadar olan çalışma süreleri genel düzenleme gereği fazla mesai sayılmaz. Ancak iş sözleşmesinde farklı bir çalışma süresi belirlenmiştir 45 saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışma olarak kabul edilir. Bu süreye yemek ve mola gibi dinlenme zamanları dahil edilmez. Fazla mesai yapan işçilere ödenecek ücret, normal saatlik ücretin 1,5 katı olmalıdır ve bu ödeme tıpkı normal ücret gibi SGK’ye bildirilerek primleri ile birlikte düzenli olarak ödenmelidir. Uygulamada ise bazı işverenler normal maaş ödemelerini banka aracılığıyla yaparken fazla mesai ücretlerini ise elden ödemeyi tercih etmektedirler. Ancak bu durum işçi açısından hak kayıplarına yol açabilmektedir çünkü elden yapılan ödemeler resmi kayıtlarda yer almaz bu da işçilerin fazla mesai yaptığını ve bu ödemelerin yapıldığını ispatlamayı güçleştirir.

ÜCRET ALACAKLARIN BAŞKA BİR HESAPTAN GÖNDERİLMESİ

Ücret alacaklarının başka bir hesaptan gönderilmesi, yasal olarak belirli kurallar ve sınırlamalarla düzenlenmiştir. İş Kanunu’na göre, işverenler işçilere ücretlerini banka aracılığıyla ödemekle yükümlüdür. Özellikle beş ve daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde bu zorunluluk daha nettir. Ancak ücretin başka bir hesap üzerinden ödenmesi içinin onayı ve bilgisi dahilinde olmalıdır. Sonuç olarak ücretin başka bir hesaba ödenmesi işçinin onayı dahilinde ve yasal düzenlemelere uygun şekilde yapılmalıdır.

ELDEN ÖDEME DURUMUNDA İŞÇİNİN HAKLARI

Maaşı elden ödenen bir işçi, maaşının elden ödenmesi sebebiyle iş sözleşmesini feshederek kıdem tazminatı, yıllık izin alacakları, fazla mesai ücretleri, ücret alacakları, hafta tatili ve genel tatil ücreti gibi haklarını talep edebilir.

İşyerlerinde 5 veya daha fazla işçi çalışıyorsa maaş ve yan hakların elden ödenmesi yasaktır. Bu tür bir durumla karşılaşan işçi, sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. Ayrıca kıdem tazminatını da talep etme hakkını kazanır. Yargıtay’ın bir kararında, işçiye yapılan ücret ödemelerinin elden yapılması haklı fesih sebebi olarak sayıldığı ve işçinin kıdem tazminatına hak kazandığı belirtilmiştir. Ayrıca elden ödeme yapılan işçiler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ALO 170 hattını arayarak ya da bağlı oldukları bölge müdürlüklerine başvurarak şikâyette bulunabilirler. Bakanlık da bu şikâyet üzerine müfettişler aracılığıyla inceleme yapar.

ELDEN ÖDEME NEDENİYLE HAKLI FESİH HAKKI

İş Kanunu’na göre, işverenler maaşları belirli koşullar altında bankalar aracılığıyla ödemek zorundadır. Eğer işveren bu yasal yükümlülüğü yerine getirmezse yani maaşı elden öder ise işçi bu durumu haklı fesih gerekçesi olarak kullanabilir. Elden ödenme nedeniyle haklı fesih hakkı işçinin maaşının elden ödenmesi sebebiyle iş sözleşmesini derhal ve haklı nedenle feshetme hakkıdır. İşçinin maaşının elden ödenmesi yasal değildir ve bu durum işçinin haklı fesih yapabilmesi için geçerli bir sebep teşkil etmektedir. İşçi maaşını elden ödenmesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı sebeple feshedebilir ve bu fesih sonucunda işçi, tazminat haklarına talep edebilir:

• Kıdem tazminatı
• Yıllık izin alacakları
• Fazla mesai ücreti
• Ücret alacakları

Elden ödenme durumunda işçinin gerçek maaşı ile bordroda gösterilen maaş arasında fark varsa işçi bu farkı delillerle ispatlamak zorundadır. Aksi takdirde, resmi bordroda belirtilen maaş üzerinden hesaplama yapılacaktır.

HAKLI FESİH DURUMUNDA KIDEM TAZMİNATI

4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. Maddesi, işçilerin iş sözleşmesini derhal feshetme hakkını doğuran haklı sebepleri düzenlemektedir. Bu düzenlemeye göre işverenin işçiyi ücret ödemelerine kanun hükümleri ve iş sözleşmesi hükümleri doğrultusunda yapması gerekmektedir. Ücretlerin zamanında ve doğru şekilde ödenmemesi ya da hesaplanmaması durumunda işçi iş sözleşmesini haklı sebeplerle derhal feshetme hakkına sahiptir ve de işçi kıdem tazminatı talep etme hakkında da erişir. İşyerlerinde 5 veya daha fazla işçi çalıştırılması durumunda, ücretlerin banka aracılığıyla ödenmesi gerekmektedir. Eğer işveren bu yasal düzenlemeye aykırı olarak işçilerin ücretlerini elden öderse işçi bunu ispatladığı takdirde iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip kıdem tazminatına hak kazanabilir.

Kıdem tazminatını hak kazanabilmek için işçinin şu koşulları sağlaması gereklidir:

• İş yerinde en az bir yıl çalışmış olmak
• İşçinin iş kanuna tabi bir işçi olması
• İşçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmesi

ELDEN ÖDEME NEDENİYLE TAZMİNAT NASIL ALINIR?

Elden ödeme nedeniyle tazminat almak için işçi, elden ödeme yapıldığını kanıtlama külfeti içerisindedir. Bu, banka kayıtları, tanık ifadeleri veya yazılı belgelerle ispatlanabilir. İşçi, bu delillerle önce Arabulucuya başvurmalıdır. Zira Arabuluculuk, İş Hukukunda dava zorunlu dava şartıdır. Arabuluculukta anlaşma sağlanamazsa işçi, İş Mahkemesi’ne başvurarak kıdem tazminatını gerçek maaşı üzerinde hesaplatabilir. Ayrıca, SGK ve vergi dairesine başvurarak eksik primlerinin ödenmesini talep edebilir. Elden ödeme tespit edilirse işçi hak ettiği alacakları talep edebilir ve işverenin cezai sorumluluğu doğabilir.

ARABULUCULUK BAŞVURUSU SÜRECİ

Arabuluculuk işçi ile işveren arasında yaşanan anlaşmazlıkların mahkemeye gitmeden önce daha hızlı ve uzlaşma yoluyla çözülmesini sağlayan bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. İşçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklar ilişkin iş davalarında arabuluculuk, dava şartı olarak zorunlu bir adımdır. Kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacakları gibi konularda dava açmak isteyen işçinin mahkemeye başvurmadan önce arabuluculuğa başvurması gerekmektedir. Bu başvuruyu bizzat kendisi veya avukatı aracılığıyla yapabilir. Arabuluculuk sürecinin tamamlanmadan doğrudan dava açılması mümkün değildir keza arabuluculuğun dava şartı olduğu yukarıda görüldüğü üzere belirtilmiştir.

KIDEM TAZMİNATI DAVA SÜRECİ

Kıdem tazminatı, bir iş sözleşmesinin belirli şartları altında sona ermesi durumunda işveren tarafından çalışana ödenmesi gereken bir tazminattır ve dava süreci şu şekildedir:

• Arabuluculuk Başvurusu: Türk hukuk sistemine göre, dava açmadan önce tarafların arabuluculuğa başvurmaları gerekmektedir. Bu süreç, mahkemeye başvurmadan önce tarafların anlaşmazlıklarını çözmeye çalıştığı bir aşamadır.
• Mahkeme Dilekçesi: Arabuluculuk sürecinden sonuç alınamazsa, taraflar iş mahkemesine başvurarak dava dilekçesini sunar ve yargı süreci başlatılır.
• Davanın Görülmesi: Mahkeme, tarafların iddialarını ve sundukları delilleri dinledikten sonra davayı değerlendirir ve karar verir.
• Karar ve İtiraz: Mahkemenin verdiği karara taraflardan biri itiraz ederse, belirli bir süre içinde üst mahkemeye başvurulabilir ve kararın yeniden gözden geçirilmesi talep edilebilir.

ELDEN ÖDEME NASIL İSPAT EDİLİR?

Ücretin miktar ve ekleri ile ilgili ispat yükü işçiye aittir. Ancak kişinin elden ödeme aldığını kanıtlayabilecek diğer çalışanların tanıklığı önemli bir delil oluşturur. Elden ödeme, iş yerinde çalışan ya da daha önce çalışmış mesai arkadaşlarının tanıklığıyla ispatlanabilir. İşçinin yaptığı işin niteliği de önemlidir. Eğer iş, nitelikli bir işse mahkeme emsal ücretleri araştırarak gerekirse işçinin bağlı olduğu meslek odasından ücret bilgisi alır. Bu elden maaş alındığına dair bir delil olabilir. Ayrıca işçiye daha önce verilmiş maaş bilgisini içeren belgeler de delil olarak kabul edilir. Örneğin ev almak için kredi başvurusu sırasında sunulan maaş bilgisi vb. Fakat eğer işçi eksik ödeme iddiasında bulunursa ücretin ödendiğine dair ispat yükü işverene aittir ve işveren ödeme yaptığına dair kanıt sunması gerekir.

İŞÇİLİK ALACAKLARI DAVASI NE KADAR SÜRER?

İşçilerin hakları arasında kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, aylık ücret ve sigortalı çalışma gibi haklar bulunmaktadır. Bu haklar işçilere verilmediği takdirde, İş Mahkemesi’nde dava açılarak haklarını yerine getirmesini talep edilebilir.  İşçi alacak davalarının sonuçlanma süresi ortalama olarak 7-14 ay arasındadır. Mahkemenin yoğunluğu, tanık sayısının fazlalığı gibi etkenlerle süre değişebilir.

ELDEN ÖDEME NEDENİYLE İŞVERENİN ALACAĞI CEZA

İşveren, ücret ödemelerini banka aracılığıyla yapmak zorundayken tamamen veya kısmen işçiye elden ödeme yapılması durumunda her ödeme yapılan ay için Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından işverene iki asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacaktır.

SIKÇA SORULAN SORULAR

İşçiye Elden Ödeme Yapılabilir Mi?

İşçi elden ödeme yapmak, Türk İş Kanunu’na göre yasaktır. 5 ve daha fazla işçi çalıştıran işverenler, maaşları banka aracılığıyla ödemek zorundadır. Ancak 4 ve daha az işçi çalıştıran işyerlerinde elden ödeme yapılabilir. Yine de elden ödeme sosyal güvenlik ve hak kayıplarına yol açabileceği sebebiyle risk teşkil etmektedir.

Elden Maaş Ödemenin Cezası Nedir?

Elden maaş ödemek yasal düzenlemelere aykırı bir durumdur. İşveren, işçiye ücretini banka aracılığıyla ödemek zorundadır. Eğer işveren bu yükümlülüğe rağmen maaşı kısmen ya da tamamen elden öderse, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) her bir ay için iki asgari ücret tutarında idari para cezası uygular. Ayrıca işveren eksik bildirdiği vergi ve primlere ilgili kurumlara gecikme zammı ile birlikte ödemek zorunda olduğu unutulmamalıdır.

Elden Ödeme Nasıl İspat Edilir?

İşçiye elden ödeme yapılması durumunun ispatı genellikle zor olsa da mümkündür. İspat için tanık ifadelere önemli rol oynar; diğer çalışanlar işçinin elden ödeme aldığına tanıklık edebilir. Ayrıca, işçinin yaptığı işi niteliği de dikkate alınır ve emsal ücret araştırması yapılabilir. Bu araştırmada aynı pozisyonda çalışanların aldığı ücretler göz önünde bulundurulur. İşçiye daha önce verilen ve gerçek maaşını gösteren belgeler de delil olarak kullanılabilir. Ek olarak, iş yeri onaylı ücret listeleri veya diğer evrak da elden ödeme durumunun ispatına yardımcı olabilir.

Elden Alınan Prim Nasıl İspatlanır?

Elden alınan primin ispatı için tanık ifadeleri, iş yerinden alınan ödeme makbuzları veya banka dışı ödeme bilgi belgeleri kullanılabilir. Ayrıca, aynı pozisyondaki diğer çalışanların aldığı primler ile işçinin aldığı prim arasındaki fark da delil olabilir. Aynı zamanda, işverenin açıklamaları veya prim ödemeleri ile ilgili tutarsızlıklarla ispat açısından önem teşkil edebilir.

Kaç Kişiye Kadar Elden Maaş Ödeme Yapılabilir?

Elden maaş ödeme, yalnızca iş yerinde 4 veya daha az işçi çalışıyorsa mümkündür. Eğer iş yerinde 5 veya daha fazla çalışan varsa maaşların banka aracılığıyla ödenmesi zorunludur.

Maaşların Hesaba Yatması Zorunlu Mu?

Maaşların işçinin banka hesabına yatırılması zorunludur. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. Maddesi ile yapılan düzenleme, işçilere ödenen ücret, prim, ikramiye ve benzeri tüm ödemelerin özel olarak açılan banka hesapları aracılığıyla yapılmasının zorunlu kılmaktadır. Ancak, iş yerinde dört veya daha az işçi çalışıyorsa maaşın bir kısmı elden ödenebilir. Bunun dışında maaşların banka aracılığıyla ödenmesi hem yasal bir zorunluluk hem de işçilerinin haklarının korunması açısından önem teşkil eden bir olgudur.

Maaşı Asgari Ücretten Göstermek Suç Mu?

4857 sayılı İş Kanunu’na göre, işveren işçi ödediği gerçek ücreti doğru bir şekilde bordroya yansıtmak zorundadır. İşverenin işçinin maaşını asgari ücretten göstererek bordroda düşük bir ücret belirtmesi hem iş hukuku hem de vergi yasalarına aykırıdır. Bu tür bir uygulama işçiye karşı yapılan bir hak ihlali olmanın yanı sıra vergi ve sigorta primleri ile ilgili yasal yükümlülüklerin de ihlal edilmesine neden olur. Bu durumda, işveren cezai yaptırımlarla karşılaşabilir.

Elden Maaş Nereye Şikâyet Edilir?

Elden maaş ödenmesini şikâyet etmek için işçi, ALO 170 hattını arayabilir veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğü’ne yazılı başvuruda bulunabilir. Dahası, hizmet tespit davası ile hukuki yoldan çözebilir veya bir iş avukatı ile başvurarak hukuki destek alabilir.

İşçiye Maaş Ödemesi Banka Yoluyla Mı Yapılmalıdır?

4857 sayılı kanuna göre işveren, işçileri maaşlarına banka yoluyla ödemek zorundadır. Ücretlerin banka hesabına yatırılması hem iş şartlarının korunması hem de yasal düzenlemelere uyulması açısından önemlidir. Ancak iş yerinde dört veya daha az işçi çalışıyor ise maaşların elden ödenmesi de mümkünatı dahilindedir.

İşçiye Elden Maaş Ödenmesinin İşverene Cezası Var Mı?

İşçi maaş ödenmesinin tamamı ya da bir kısmı banka yerine elden yapıldığında bu durum hukuka aykırılık teşkil eder ve işverene karşı çeşitli idari yaptırımlar uygulanabilir. Sosyal Güvenlik Kurumu, işverenin elden ödeme yaptığı her ay için işverene iki asgari ücret tutarında idari para cezası uygular. Ayrıca işverenin eksik ödediği vergiler ve primlerde gecikme zammı ile birlikte ilgili kurum ve kuruluşlara ödenmek zorunda kalır. Denetim sırasında bu tür durumların tespit edilmesi halinde yevmiye defteri ve ücret bordrolarının geçersiz sayılması gibi sonuçlarla karşılaşılabilir.

İşçi Elden Maaş Ödendiğini SGK’ya Şikâyet Edebilir Mi?

İşçi elden maaş ödendiğini SGK’ye şikâyet edebilir. Bunun için işçi, SGK’ye yazılı başvuru yapabilir veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ALO 170 hattını arayarak durumu bildirebilir. SGK, yapılan şikâyet üzerine inceleme başlatabilir işverene hukuk yaptırımlar uygulanabilir.

İşçi Elden Maaş Ödendiğini Tanık Beyanıyla Kanıtlayabilir Mi?

İşçi elden maaş ödendiğini tanık beyanlarıyla kanıtlayabilir. Tanık ifadeleri, özellikle iş yerindeki diğer çalışanların veya dışarıdaki şahısların beyanları, elden maaş ödendiğini ispatlama da önemli bir delil olabilir. Ancak tanık beyanlarının geçerliliği mahkemede sunulan diğer delillerle birlikte değerlendirilir ve kesinlik kazanabilir. Bunun dışında varsa işinin elden aldığı maaşa dair başka belgeler veya emsal ücret araştırması gibi ek delillerde durumu güçlendiren diğer kanıtlardandır.

Elden Ödeme Alan İşçi Banka Dekontu Olmadan Maaşını İspatlayabilir Mi?

Elden ödeme alan işçi banka dekontu olmadan maaşını çeşitli yollarla ispatlayabilir. Bunlar arasında tanık beyanları, iş yerindeki diğer çalışanların ifadeleri, işçinin yaptığı işi niteliğine uygun olarak emsal ücret araştırmaları ve iş yerinden alınmış maaş belgeleri yer alabilir. Ayrıca, eşinin daha önce başvurduğu banka kredisi gibi belgelerde maaşın doğruluğunu gösteren delil olarak kullanılabilir.

İşçi Elden Maaş Almayı Kabul Ettiyse Hakkını Kaybeder Mi?

İşçi elden maaş almayı kabul etmiş olsa da bu durum onun yasal haklarını kaybetmesine neden olmaz. İşverenin maaşı banka üzerinden ödemesi yasal bir zorunluluk olduğu için işçinin evden maaş alması yasal olmayan bir durumdur. İşçi elden ödeme yapıldığını fark ettiğinde bu durumu yasal mercilere bildirebilir ve haklarını talep edebilir. İşçinin maaşının banka yoluyla ödenmesi gerektiği için işverenin bu yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi işçinin haklarınıza edemez ve işçi yasal yollara başvurup haklarını talep edebilir.

Elden Ödeme Alan İşçi İş Sözleşmesini Haklı Feshederek Tazminat Alabilir Mi?

Elden ödeme alan işçi iş sözleşmesini haklı neden feshederek tazminat alabilir. İşverenin maaşları banka aracılığıyla ödememesi 4857 sayılı İş Kanunu’na aykırıdır ve işçi için haklı fesih sebebi oluşturur. Eğer işçi, yasal düzenlemelere aykırı olarak elden ödeme alıyorsa iş akdini haklı nedenle feshedebilir. Bu durumda işçi kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve diğer alacaklarının talep etme hakkına sahiptir. Elden ödeme yapılması işçinin haklarının ihlal edilmesi anlamına gelir bu sebepten ötürü işçi tazminat alabilme hakkına sahiptir.

Şeymanur Güney