İŞ KAZASI BİLDİRİMİ NEDİR? NASIL YAPILIR?

İş kazası, işyerinde veya işin yürütülmesi sırasında meydana gelen, sigortalının bedensel ya da ruhsal zarar görmesine, sakat kalmasına veya ölümüne yol açan ani ve istenmeyen olaylardır. 5510 sayılı Kanun’a göre, işverenin talimatıyla işyerinde veya dışında meydana gelen kazalar, boş zamanlarda yaşanan kazalar, işyerinin eklentilerinde gerçekleşen kazalar ve çalışma süresi içinde meydana gelen kazalar iş kazası sayılır. Sigortalının işverenin yönlendirmesiyle yaptığı görevler sırasında da kazalar iş kazası olarak kabul edilir. İş kazası bildirimi, kazanın meydana geldiği tarihten itibaren en geç 3 iş günü içinde yapılmalıdır. Bu bildirimin yapılmaması durumunda, SGK tarafından yapılan masraflar ve ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverene rücu edilebilir. İşverenin bildirim yaparken doğru ve eksiksiz bilgileri sağlaması zorunludur. Bildirim yapmanın çeşitli yolları vardır; e-Sigorta, taahhütlü posta veya doğrudan SGK’ya bildirim yapılabilir.

İş kazası bildirimi için gerekli belgeler arasında; iş kazası bildirimi formu, kazalının tedavi gördüğü hastane raporları, kaza ile ilgili olay tutanağı ve görgü tanıkları yer almaktadır. Ayrıca, bildirimin yapılmaması durumunda işveren, idari para cezası ile karşı karşıya kalır.

İş kazası durumunda işverenin cezai sorumluluğu, iş kazasının işverenin kusurlu davranışı sonucu meydana gelmesiyle doğar. İşveren, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almadığında ve kazaya neden olan eylemleriyle illiyet bağı kurulursa cezai sorumluluk taşır. İş kazası durumunda işveren, kazayı SGK’ya bildirmeli ve tespit raporu hazırlamalıdır. İşçi ise kazayı derhal işverene bildirip sağlık yardımı almalı ve SGK’ya bildirimde bulunmalıdır.

İŞ KAZASI NEDİR?

İş kazası, işyerinde veya işin yürütülmesi sırasında meydana gelen, sigortalının bedensel ya da ruhsal zarar görmesine, sakat kalmasına veya ölümüne yol açan ani ve istenmeyen bir olay olarak tanımlanabilir.

İş kazası, genellikle sigortalının işyerinde bulunduğu süre içerisinde meydana gelir. Kazanın gerçekleşmesi için, olayın bir “kaza” olması gerekmektedir; yani olayın ani, beklenmedik ve dışsal bir etkenle meydana gelmesi gerekmektedir. Bu kaza sonucunda, sigortalıya bedensel veya ruhsal zarar gelmeli ya da sigortalı hayatını kaybetmelidir. Örneğin, bir işçinin bir makineye elini sıkıştırması veya inşaat alanında düşme sonucu yaralanması, iş kazası olarak kabul edilecektir.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, iş kazalarını tanımlarken işyerinde veya işin yürütülmesi sırasında meydana gelen kazaları kapsar ve bu kazaların, işçiyi bedenen veya ruhen engelli hale getirmesi gerektiğini vurgular. Bu kanun, işverene işçilerin sağlık ve güvenliğini sağlama yükümlülüğü getirmiştir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ise iş kazalarını sosyal güvenlik sistemine dahil ederek, sigortalılara tedavi yardımı, geçici iş göremezlik ödeneği gibi destekler sağlar.

Ancak, her iki kanun arasında bazı farklar vardır. 6331 sayılı kanunda iş kazası olarak kabul edilen bazı durumlar, 5510 sayılı kanuna göre iş kazası sayılmayabilir. Özellikle, sigortalının görevli olarak işyeri dışına gönderildiği ve asıl işini yapmadığı zamanlarda meydana gelen kazalar, 6331 sayılı Kanun kapsamında iş kazası olarak kabul edilmezken, 5510 sayılı kanunda bu tür durumlar daha geniş bir şekilde tanımlanmış olabilir.

İş kazasının meydana gelmesi için belirli unsurların bir araya gelmesi gerekmektedir. İlk olarak, kazaya uğrayan kişinin sigortalı olması gerekir, çünkü iş kazası yalnızca sigortalı çalışanları kapsar. Ayrıca, kazanın sonucunda bir zarar meydana gelmiş olmalıdır; bu zarar, çalışanın bedensel veya ruhsal olarak zarar görmesi ya da ölüm gibi durumları içerebilir. İş kazasının bir diğer önemli unsuru, dışarıdan gelen ve beklenmedik şekilde gelişen ani bir olay olmasıdır. Bu olay, kazanın meydana gelmesine neden olmalı ve kazanın doğal sonucu olarak zarar oluşmalıdır. Son olarak, zarar ile kaza arasında doğrudan bir nedensellik bağının bulunması gerekir; yani kaza ile ortaya çıkan zarar arasında açık bir ilişki olmalıdır. Bu unsurlar bir araya geldiğinde, iş kazası hukuki açıdan tanınır ve işverenin sorumluluğu devreye girer.

İşçinin, sigortalı olarak sayılması için Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimde bulunulma zorunluluğunun olmadığıdır. Aynı şekilde işçinin, sigorta primlerinin yatırılmamış ya da aksatılmış olması da, bu durumda önem arz etmemektedir. Madde 4, sigortalı sayılan kişileri tanımlar; hizmet akdi ile çalışanlar, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ve kamu görevlileri sigortalı sayılmaktadır. Madde 5 ise sigortalı sayılmayan veya belirli koşullarda sigortalı sayılan kişileri açıklar. Buna göre, ev hizmetlerinde 10 günden az çalışanlar, kendi ev işlerinde çalışanlar, 65 yaş üstü belirli işlerde çalışanlar ve geçici tarım ve orman işçileri sigortalı sayılmamaktadır.

İş kazası hükümleri; bazı istisnalar dışındaki kamu sektörüne ve özel sektöre ait bütün iş ve işyerlerine, bu işyerlerinin işveren ve işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dahil tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır. Bu bakımdan iş sağlığı ve güvenliği kapsamındaki iş kazaları; İşK hükümleri doğrultusunda iş sözleşmesi kapsamında çalışanların, BİK ile DİK kapsamında çalışanların, genel hükümlere göre hizmet akdi ile çalışanların ve ilgili diğer kanunlar kapsamındaki çalışanların uğradığı iş kazalarını da kapsamaktadır.

Whatsapptan avukata soru sor
Whatsapptan avukata soru sor

İŞ KAZASI SAYILAN DURUMLAR NELERDİR?

İş kazası sayılan durumlar 5510 sayılı kanunda düzenlenmiştir. Başlıklar halinde açıklamak gerekirse ;

İşverenin Yürüttüğü İş Sebebiyle Meydana Gelen Kazalar:

5510 sayılı Kanun’un 13/1-b maddesine göre, işveren tarafından yürütülen bir iş sırasında meydana gelen kazalar iş kazası sayılmaktadır. Bu tür kazalar, sigortalının işverenin talimatıyla yürüttüğü işler sırasında gerçekleşen kazaları kapsar. İşyerinin dışında olsa bile işverenin talimatıyla yapılan işler kapsamındaki kazalar iş kazası olarak kabul edilir. Örneğin, bir işçi işverenin talimatıyla elektrik arızasını gidermek için gittiği bağ evinde elektrik çarpması sonucu ölürse, bu durum iş kazası sayılır.

İşyerinin Dışında Meydana Gelen Kazalar:

Sigortalı işçi, işverenin talimatıyla işyerinin dışında bir yere gönderildiğinde, işin gereği olarak orada geçirdiği süre içinde meydana gelen kazalar iş kazası olarak kabul edilir. Bu, işyerinin dışındaki herhangi bir yer olabilir. Örneğin, bir işçi işverenin talimatıyla başka bir yere giderken trafik kazası geçirirse, bu durum iş kazası sayılır. Yargıtay kararları da, sigortalının işverenin talimatıyla yolda veya görevli olduğu yerlerde uğradığı kazaların iş kazası olduğunu onaylamaktadır.

Asıl İşini Yapmadığı Zamanlarda Geçirilen Kazalar:

Sigortalı işçi, işvereni tarafından başka bir yere görevlendirildiğinde ve asıl işini yapmadığı sürelerde meydana gelen kazalar da iş kazası olarak kabul edilir. Örneğin, bir işçi işverenin talimatıyla başka bir şehre giderken uçak kazasında hayatını kaybederse, bu durum iş kazası sayılır. Ancak, bu süre içinde sigortalının tamamen kişisel amaçlar için hareket etmesi durumunda, örneğin sinemaya gitmek gibi, kaza iş kazası olarak kabul edilmeyebilir.

Boş Zamanlarda Meydana Gelen Kazalar:

Sigortalı, görevli olduğu yerlerde boş zamanlarında normal bir şekilde zaman geçiriyorsa, bu süre zarfında meydana gelen kazalar da iş kazası sayılmaktadır. Yargıtay, sigortalının işyeri dışındaki bir yere iş için gitmesi ve burada boş zamanlarını geçirmesi sırasında kazaya uğraması durumunda bu kazayı iş kazası olarak değerlendirmiştir. Bu, işçinin normal yaşamındaki olağan bir akışa uygun olan boş zaman değerlendirmeleriyle ilgili kazaları kapsar.

İşverenin Talimatıyla Gerçekleşen Kazalar:

Sigortalının işverenin talimatıyla yürütülen bir iş sırasında meydana gelen kazalar iş kazası sayılır. Bu tür kazalar, işyerinin dışında olsa da işverenin yönlendirmesiyle yapılan işler kapsamında gerçekleşen kazaları kapsar. Örneğin, işverenin talimatıyla başka bir şehre iş için giden bir işçi trafik kazasında yaralanırsa ya da elektrik arızasını gidermek için bağ evine giden bir işçi elektrik akımına kapılırsa, bu durumlar iş kazası sayılır.

İşyerinde Gerçekleşen Kazalar:

İşyerinde, çalışma esnasında meydana gelen kazalar iş kazası olarak kabul edilir. Bu tür kazalar işyerinin içinde veya işyerinin yakın çevresinde olabilir. Örneğin, bir işçi işyerinde çalışırken makinayla kazaya uğrarsa veya yatakhane ya da dinlenme alanında bir kaza geçirirse, bu durumlar iş kazası sayılır.

İşyerinin Eklentilerinde Gerçekleşen Kazalar:

İşyerinin eklentileri, yani işyerinin çalışanların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla düzenlenen yerler (yemekhane, tuvalet, yatakhane, avlu, araçlar vb.) içerisinde meydana gelen kazalar da iş kazası sayılır. Örneğin, bir işçi dinlenme saatinde avluda düşerse ya da yemek yerken elini keserse, bu tür kazalar iş kazası olarak kabul edilir.

İşverenin Talimatıyla Görevli Olduğu Yerde Kazaya Uğrama:

Sigortalının işverenin talimatıyla başka bir yerde görevlendirildiği sırada, işyerinden uzaklaşmış olsa da görevle ilgili olan veya iş için yapılan herhangi bir iş sırasında geçirdiği kaza iş kazasıdır. Örneğin, bir işçi işverenin talimatıyla gittiği başka bir şehirdeki bir binada asansör kazasında hayatını kaybederse ya da trafik kazası geçirirse, bu tür kazalar iş kazası sayılır.

Boş Zamanlarda Gerçekleşen Kazalar:

Sigortalı işçi, görevli olduğu yer dışında boş zamanlarını normal yaşantısına uygun olarak değerlendiriyorsa ve bu sırada kaza geçirirse, bu da iş kazası olarak kabul edilebilir. Örneğin, işveren tarafından görevlendirilen bir işçi boş zamanında normal bir şekilde bir kafeye gitmek için yolda kaza geçirebilir ve bu durum iş kazası sayılır.

İşyerinde veya Görevli Olduğu Yerde Yaşanan Sağlık Sorunları:

Sigortalı, işyeri sınırlarında veya işyeri dışında, işverenin talimatıyla bir görevdeyken sağlık sorunu geçirirse, bu durum da iş kazası olarak kabul edilebilir. Örneğin, bir işçi işyerinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybederse ya da işyerindeki bir yangında yaralanırsa, bu durumlar iş kazası olarak değerlendirilir.

İşyerinin Dışında Meydana Gelen Kazalar:

Sigortalı, işverenin talimatıyla işyeri dışında bir yere görevlendirildiği sırada meydana gelen kazalar da iş kazası olarak kabul edilir. Örneğin, bir işçi işverenin talimatıyla başka bir şehirdeyken trafik kazasında ölürse, bu durum iş kazası sayılır.

Çalışma Süresi İçerisinde Meydana Gelen Kazalar:

Sigortalı, işyerinde ya da işverenin talimatıyla herhangi bir iş yürütürken meydana gelen kazalar, çalışma süresi içinde kabul edilir ve iş kazası olarak sayılır. Örneğin, bir işçi mesai saatlerinde çalışırken aniden bir kaza geçirebilir ve bu durum iş kazası sayılır.

İŞ KAZASI BİLDİRİMİ NEDİR?

İş kazası bildirimi, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre işverenin, iş kazasının meydana geldiğini veya sigortalının meslek hastalığına yakalandığını öğrendiği tarihten itibaren belirli bir süre içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirimde bulunmasını zorunlu kılan bir yükümlülüktür.

Kanunun 14. maddesine göre, işveren, iş kazası veya meslek hastalığı durumunda, kazanın öğrenildiği günden itibaren üç iş günü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesini Sosyal Güvenlik Kurumu’na sunmak zorundadır. Bu bildirim, e-sigotta yoluyla, posta ile veya doğrudan kuruma yapılabilir.

Yurt dışında meydana gelen iş kazaları da, tıpkı yurt içindeki kazalar gibi üç iş günü içinde SGK’ya bildirilmelidir. Yurt dışında meydana gelen kazalarda, işverenin kazayı öğrendiği tarihten itibaren bildirimi yapması gerekir.

İşveren, iş kazasını veya meslek hastalığını öğrenmesiyle birlikte, gerekli bildirimi süresi içinde yapmazsa veya bildirilen bilgileri yanlış veya eksik bildirirse, Kurum tarafından yapılan masraflar ve ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverene rücu edilir. Yani, işveren bu bildirim yükümlülüğünü yerine getirmezse, ilgili tüm sağlık ve tedavi giderleri, yol giderleri, gündelikler ve ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverenden geri alınır.

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 24.12.2015, E. 2014/20754, K. 2015/23037 sayılı kararı

 

“5510 sayılı Kanun’un ‘Süresinde Bildirilmeyen Sigortalılıktan Doğan Sorumluluk’ başlıklı 23. maddesinin 1. ve 2. fıkralarındaki düzenlemeye göre; işverenin rücu alacağından sorumluluğu için, çalıştırılan sigortalının işe giriş bildirgesinin süresi içinde Kuruma verilmemiş olması ve zararlandırıcı sigorta olayının da işe giriş bildirgesinin Kuruma verilmesinden veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten sonra meydana gelmemiş olması gerekir. Başka bir deyişle; sigortalının bildirimi kanunda belirtilen sürelerden sonra yapılsa bile, zararlandırıcı sigorta olayı işe giriş bildirgesinin verildiği veya çalışmanın Kurumca tespit edildiği tarihten sonra meydana gelmiş ise; işverenin anılan düzenleme kapsamında sorumluluğu yoluna gidilemez. Sözü edilen madde ile; işverenin kaçak işçi çalıştırmasının önlenmesi amaçlanmış olup, maddenin düzenleniş şeklinden de açıkça anlaşılacağı üzere, 23. maddeye göre işverenin sorumluluğu kusursuz sorumluluk ilkesine dayanır. Zararlandırıcı sigorta olayında işverenin hiç kusuru olmasa bile, şayet sigortalının işe girişi süresinde Kuruma bildirilmem

 

İŞ KAZASI BİLDİRİMİ NASIL YAPILIR?

İş kazası meydana geldiğinde, işverenin en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde kazayı Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirmesi gerekmektedir. Bu süre, kazanın işveren tarafından öğrenildiği günden itibaren başlar. Eğer bildirimde gecikme yaşanırsa, SGK tarafından yapılan masraflar işverenden rücu edilir.

İş kazası bildirimi birkaç farklı yöntemle yapılabilir:

  • E-Sigorta (Elektronik Ortamda): E-Sigorta, günümüzde iş kazası bildirimini kolaylaştıran bir yöntemdir. İşveren, bu sistem üzerinden SGK’ya bildirimi hızlı ve güvenli bir şekilde yapabilir.
  • Taahhütlü Posta: İşveren, bildirimi taahhütlü posta aracılığıyla SGK’ya gönderebilir.
  • Doğrudan Kuruma: İşveren, kazayı doğrudan SGK’ya bildirebilir. Bu yöntemde yazılı bildirimler de kabul edilir.

İş kazası bildirimi yaparken işverenin aşağıdaki bilgileri doğru ve eksiksiz bir şekilde vermesi gerekmektedir:

  • Sigortalının kimlik bilgileri (ad, soyad, T.C. kimlik numarası vb.)
  • Kazanın meydana geldiği tarih ve saat
  • Kazanın oluş şekli ve iş kazasının türü
  • Kazanın işyerinde mi yoksa işyerinin dışında mı meydana geldiği
  • Kazanın neden olduğu sağlık sorunları ve tıbbi rapor bilgileri

İş kazası bildirimi yapıldıktan sonra SGK, olayla ilgili soruşturma başlatılması gerekiyorsa soruşturma başlatır. Bu soruşturma, iş kazasının gerçekte nasıl meydana geldiğini belirlemek ve sigortalının haklarını güvence altına almak amacıyla yapılır. Ayrıca, iş kazası sonucunda cezai bir durum söz konusuysa, Cumhuriyet savcılığı da devreye girerek ayrıca cezai soruşturma da başlatılır.

İŞ KAZASI BİLDİRİMİNDE GEREKEN EVRAKLAR

İş yerinde gerçekleşen bir kaza sonrasında bildirimi kurallara uygun şekilde yapmak önemlidir yoksa işverenin sorumluluğu doğabilir

  • Personelin Özlük Dosyası
  • İş kazası bildirim formu (İnternet üzerinden yapılan bildirim)
  • Kazalının tedavi gördüğü hastane muayene formları ve varsa raporlar
  • Kaza ile ilgili olay tutanağı
  • Görgü Şahitleri
  • Kaza Analiz Raporu

İŞ KAZASI BİLDİRİMİ NEDEN ÖNEMLİDİR?

İşverenin iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumu’na üç iş günü içinde bildirme yükümlülüğü vardır. İşveren, meslek hastalığını bildirmeyi ihmal ederse ya da bildirimi kasten eksik veya yanlış yaparsa, bu durum için yapılan masraflar ve ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverene rücu edilir.

İş kazası bildirimi, iş kazalarının doğru şekilde değerlendirilmesi ve sigortalı çalışanların haklarının korunması için oldukça önemlidir. İş kazalarının doğru ve zamanında bildirilmesi, hem işverenin bu kazadan doğan sorumluluklarını en aza indirgemesi açısından hem de  sigortalının SGK haklarının sağlanabilmesi açısından gereklidir.

Ayrıca, iş kazası bildiriminde bulunmak, işyerindeki güvenlik ve sağlık tedbirlerinin yeterliliğinin denetlenmesini sağlar. İş kazasının bildirilmesi, sadece sigortalı işçinin tedavi masraflarını karşılamakla kalmaz, aynı zamanda kazanın ardından yürütülen idari ve hukuki sürecin düzgün işlemesi için de gerekli bir adımdır. Erken bildirim, kazanın daha hızlı şekilde tespit edilmesini, gerekli incelemelerin yapılmasını ve işyerindeki güvenlik önlemlerinin alınmasını sağlar.

İŞ KAZASI BİLDİRİMİ YAPMAK KİMİN GÖREVİDİR?

İş kazası bildirimi yapmak, öncelikle işverenin sorumluluğundadır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre, işveren, iş kazasını kazanın meydana geldiği tarihten itibaren üç iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirmekle yükümlüdür. Ayrıca işveren, iş kazasını bildirirken işçinin özlük dosyasını ve kaza ile ilgili tüm belgeleri düzenli olarak tutmalıdır. İşveren vekilinin iş kazası bildirim yükümlülüğü vardır, fakat bu yükümlülük, işverenin sorumluluğuna paralel olarak ve işverenin vekili olarak hareket etme yetkisiyle sınırlıdır.

5510 sayılı Kanunun 12/6. maddesinde sigortalıların, üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işverenin, Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumlu olacağı belirtilmiştir. Buna göre, meydana gelen iş kazasından dolayı Kuruma karşı, asıl işveren de alt işverenle birlikte sorumlu olacaktır. Alt işverenin çalıştırdığı işçilerinden birinin iş kazası veya meslek hastalıgı geçirmiş olması halinde sigortaya bildirim yükümlülüğü vardır.

İŞ KAZASI BİLDİRİMİ NEREYE YAPILMALIDIR?

İş kazası bildirimi, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)‘na yapılmalıdır. İşveren, iş kazası meydana geldiği andan itibaren kazanın olduğu tarihten en geç 3 iş günü içinde kazayı SGK’ya bildirmekle yükümlüdür. Bunun dışında işveren, kazanın olduğu işyerinin bağlı olduğu İl veya İlçe Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğü’ne de bildirim yapmalıdır.

İŞ KAZASI BİLDİRİMİNDE SÜRE

iş kazasının işveren tarafından kolluk kuvvetlerine derhal, Kuruma ise kazadan sonraki en geç 3 iş günü içinde bildirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kazanın, işverenin kontrolü dışındaki bir yerde meydana gelmesi halinde ise, bildirim süresi, işverenin kazayı öğrendiği tarihten itibaren işleyecektir. Süreler, kazanın olduğu veya öğrenildiği tarihte değil, ertesi günden başlayacaktır. SSİY’nin 90. maddesine göre yabancı ülkelerde meydana gelen iş kazasının da Kuruma 3 iş günü içerisinde bildirilmesi gerekir. Kazanın, işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde ise üç iş günlük bildirim süresi iş kazasının öğrenildiği tarihten, Kurumca kabul edilebilir belgelendirilebilir bir mazeretin olması halinde ise, üç iş günlük bu süre, mazeretin ortadan kalktığı tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır.

İŞ KAZASI BİLDİRİMİ YAPILMAMASI VE CEZASI

İş kazası, işyerinde çalışan bir sigortalının, görevini yerine getirirken yaşadığı kaza sonucu bedensel zarara uğraması, ölüm ya da hastalık durumu olarak tanımlanabilir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre iş kazalarının bildirilmesi önemli bir yasal yükümlülüktür. İş kazasının bildirilmemesi, çeşitli hukuki ve idari sorunlara yol açar. kazanın meydana geldiği günden itibaren 3 iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirilmelidir.

6331 sayılı Kanun’un 26. maddesi, iş kazalarının bildirimi yapılmadığı takdirde uygulanacak idari para cezalarını belirler. İdari para cezaları, iş kazalarının tehlike sınıfına göre değişkenlik gösterebilir. İşverenin, iş kazasını belirtilen sürede SGK’ya bildirmemesi durumunda, bu cezalar söz konusu olur. Cezanın miktarı, işyerinin tehlike sınıfına, iş kazasının ciddiyetine ve kazaya uğrayan sigortalı sayısına göre farklılık gösterebilir.

Örneğin, bir iş kazası işveren tarafından bildirildiğinde, kazanın tehlike sınıfına göre 3.825 ile 11.475 TL arasında değişen idari para cezaları uygulanır. Bu tür cezaların amacı, işverenlerin kazaların bildirilmesi konusunda daha dikkatli olmalarını sağlamaktır. Aynı şekilde sağlık hizmeti sunucuları tarafından kazanın bildirilmemesi durumunda da sağlık hizmeti sunucularına benzer idari para cezaları uygulanmaktadır.

Danıştay’ın verdiği bir kararına göre, eğer iş kazasında sigortalı, asıl işverenin alt işvereniyle çalışıyorsa, iş kazasını bildirmeyen alt işveren sorumlu tutulur, asıl işverenin sorumluluğu ise ancak müteselsil sorumluluk ilkelerine göre belirlenebilir. Bu durumda, asıl işverenin yalnızca mali ve hukuki sorumluluğu vardır, idari para cezası sadece yükümlülüğü yerine getirmeyen alt işverene uygulanır. İş kazası bildiriminden sonra, idari para cezasına itiraz edilebilir. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 113. maddesine göre, işverenin veya sağlık hizmeti sunucusunun idari para cezasına itiraz hakkı vardır.

İŞ KAZASI GEÇİREN İŞÇİNİN HAKLARI NELERDİR?

İş kazası  nedeniyle sigortalıya veya sigortalının ölümüne bağlı olarak hak sahiplerine çeşitli parasal ve sağlık yardımları yapılır. Kurum, sigortalıya sağlık hizmeti sağlar, geçici iş göremezlik ödeneği öder ve sigortalı hak kazandığında sürekli iş göremezlik geliri bağlar. Sigortalının ölümünde, hak sahiplerine ölüm yardımı ve evlenme yardımı da yapılabilir. Kurumun rücu alacağı, bu yapılan yardımlar temelinde ortaya çıkar, yani Kurum yaptığı yardımların geri alacaklısıdır.

İş kazası durumunda, 5510 sayılı Kanun’a göre, sigortalıya gerekli sağlık hizmetlerinin sağlanması, kurumun asli yükümlülükleri arasında yer almaktadır. Bu hizmetler arasında hekim muayenesi, tıbbi müdahaleler, tedavi ve rehabilitasyon gibi birçok sağlık hizmeti bulunur. Ayrıca, gerekli tıbbi malzemeler, ilaçlar, protezler, ortezler gibi tedavi için gereken ürünlerin de kuruma bağlı olarak sağlanması gerekmektedir. Sigortalının tedavisi için gerekli olan ilaç ve malzemeler sağlanmazsa, sigortalı bu malzemeleri temin ettikten sonra, bu masrafları belirli şartlarla kurumdan talep edebilir.Estetik amaçlı tedaviler de iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olarak yapılan tedaviler kapsamında Kurum tarafından finanse edilir. Ayrıca, tedavi sürecinde yol giderleri, gündelik ve refakatçi giderleri gibi ek harcamalar da karşılanır.

İşverenin sorumluluktan kurtulabilmesi için gerçekleştirilen iş ile kaza arasında uygun bir illiyet bağının olmaması, buna ek olarak işverenin mesuliyetini gerektirecek bir durumun mevzubahis olmaması gerekmektedir. Bu durumda işverenin alması zorunlu olan bütün tedbirleri aldığı ve mevcut tehlike ile iş kazasını öngöremeyeceğini ispat etmiş olacağından, iş kazasından doğan sorumluluğundan azade olabileceği ortaya konmaktadır.

Kurum, iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle sigortalıya veya hak sahiplerine parasal yardımlar sağlar. Bunlar, geçici iş göremezlik ödeneği, sürekli iş göremezlik geliri, ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler, evlenme ödeneği ve cenaze ödeneğini içerir. İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle çalışamayan sigortalıya, hekim raporu ile belirlenen süre boyunca ödenen geçici iş göremezlik ödeneği, sigortalının gelir kaybını telafi etmeye yönelik bir ödemedir. Bu ödenekten faydalanabilmek için, sigortalının iş kazası veya meslek hastalığına uğramış olması, sigortalı olması ve istirahat raporu almış olması gerekmektedir.

İŞ KAZASI TUTANAĞI NEDİR? NASIL TUTULUR?

İş kazası tutanağı, bir işyerinde meydana gelen iş kazasının detaylarını kayda almak için tutulan resmi bir belgedir. Bu tutanak, iş kazasının oluş şekli, zamanı, sebepleri ve sonuçları gibi önemli bilgileri içerir. Hem işverenin hem de sigortalı çalışanların haklarını korumak amacıyla düzenlenir ve iş kazasının sigorta şirketine bildirimi için önemlidir.Örnek iş kazası tutanağı. Için bağlantıya tıklayabilirsiniz.

İŞ KAZASI TESPİTİ NASIL YAPILIR?

Bir olayın iş kazası sayılabilmesi için gerekli bir başka unsur, uygun illiyet bağının varlığıdır. Hayatın karmaşık yapısı içinde illiyet bağının tespit edilmesi her zaman kolay olmayacağından her somut olayı kendi şartları bakımından değerlendirmek ve ortaya çıkan zararın, iş kazası olarak nitelendirilen olaydan kaynaklanması gerekmektedir.

İş kazası bildiriminin yalnızca işveren tarafından yapılması, olayın otomatik olarak iş kazası olarak kabul edilmesini sağlamaz. Olayın iş kazası olup olmadığının doğru bir şekilde tespit edilmesi için, Kurum tarafından denetim ve soruşturma yapılması gerekir.İş kazası bildiriminin ardından, gerekli bilgi ve belgelerle olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağına karar verilir. Eğer yeterli bilgi yoksa, Kurum tarafından soruşturma yapılması zorunludur. Bu soruşturma, iş kazasının oluşumunda işverenin ve sigortalının sorumluluğunu, kusur durumlarını ve iş güvenliği önlemlerinin uygulanıp uygulanmadığını incelemeyi amaçlar.

Eğer yapılan bildirimde gerçeğe aykırılık tespit edilirse, yersiz ödemeler geri alınır ve gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan kanun gereği tahsilat yapılır.

İŞ KAZASI NEDENİYLE İŞVERENİN SORUMLULUKLARI NELERDİR?

İş kazaları sonucu işçiler bedensel ve manevi zararlara uğrayabilir, hatta hayatlarını kaybedebilirler. Bu durumda, işçinin yakınları da maddi ve manevi zararlar yaşayabilir. İşveren, gerekli önlemleri almadığında sorumlu tutulur ve bu sorumluluk tazminat olarak ortaya çıkar. İşverenin, tüm önlemleri almış olsa bile tehlike sorumluluğu kapsamında hala hukuki sorumluluğu olabilir. Eğer iş kazası, iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerinin ihlali nedeniyle bir suç oluşturuyorsa, işverenin cezai sorumluluğu da gündeme gelir. İşveren, iş sağlığı ve güvenliği alanındaki yükümlülüklerini yerine getiremezse, hem özel hukuk kapsamındaki tazminat sorumluluğuna hem de kamu hukuku kapsamındaki cezai ve idari yaptırımlara tabi olabilir.

İş verenin sorumluluğunun doğabilmesi bazı şartlara bağlanmıştır ; iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesi durumunda, Kurumun işverene rücu edebilmesi için işverenin kastı veya iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi nedeniyle bu olayların gerçekleşmiş olması gerekmektedir.  Kanun, işverenin sorumluluğunu kusur sorumluluğuna dayandırmaktadır ve işverenin Kurum’a karşı kusursuz sorumluluğu söz konusu değildir. Bu bağlamda, işverenin kasıtlı davranışı veya mevzuata aykırı hareketi ile illiyet bağının kurulması durumunda, Kurum , işverenin sorumluluğuna gidebilir.

Eğer işverenin kusuru yoksa, yani iş kazası işverenin gerekli önlemleri almasına rağmen meydana gelmişse, işverenin manevi tazminat ödeme sorumluluğu yoktur. Bu durumda, işçiye yönelik manevi tazminat genellikle sigorta üzerinden ödenir.

İŞ KAZASI GEÇİREN İŞÇİ GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK RAPORU

İş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle, hekim raporuyla istirahatli olan sigortalıya, çalışamadığı dönem için ödenen paraya, geçici iş göremezlik ödeneği denilmektedir. Bu ödeme, sigortalının gelir kaybını telafi etmeye yöneliktir. Geçici iş göremezlik ödeneği almak için sigortalının iş kazası veya meslek hastalığı geçirmiş olması, sigortalı olması ve istirahat raporu almış olması gereklidir. Sigortalıya bu ödenek, tedavi süresi boyunca ve her gün için verilir.

Kurum, geçici iş göremezlik ödeneğini ödeme yükümlüsüdür ve ödeneğin verilmesi için istirahat raporunun, Sağlık Bakanlığı’na yetkilendirilmiş hekimler tarafından düzenlenmesi şarttır. Geçici iş göremezlik ödeneği, sigortalının tedavi ve istirahat süreci devam ettiği sürece ödenmeye devam eder.

İŞ KAZASI TAZMİNAT DAVASI NASIL AÇILIR?

TBK m. 49 hükmü gereğince, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu zarar gören işçi veya ölümü halinde hak sahipleri işverene maddi ve manevi tazminat davası açabilir. İşçinin zarara uğraması veya ölümü halinde hak sahiplerinin SGK tarafından karşılanmayan zararlar bakımından maddi tazminat, ölümü halinde destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep etme hakları bulunmaktadır.

İş kazası veya meslek hastalığı sonucu zarar gören işçi ya da mirasçıları, sözleşmeye aykırılıktan doğan zararlar nedeniyle işverene karşı tazminat davası açabilirler. İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerini yerine getirmediğinde veya iş güvenliği önlemlerini almadığında, bu durum sözleşmeye aykırılık olarak kabul edilir. İş kazası nedeniyle tazminat davası açma süresi, 10 yıl olarak belirlenmiştir. İş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl içinde tazminat davası açılmalıdır.

İş kazası tazminat davası açmak için ilk adım, iş kazasının meydana geldiği durumu doğru bir şekilde tespit etmektir. İş kazasının, işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirildiğinden emin olunmalıdır. Eğer iş kazası SGK tarafından kabul edilmezse, iş kazasının tespit edilmesi için ayrı bir dava açılır. Ardından, iş kazasının tespitinin yapılmasıyla birlikte, tazminat talebinde bulunmak üzere iş mahkemesinde dava açılır.

İş kazası tazminat davalarında yetkili mahkeme, İMK m. 6’ya göre belirlenir. Buna göre, davanın açıldığı tarihte davalılardan birinin yerleşim yeri veya işin yapıldığı yer mahkemeleri yetkilidir. Ayrıca, iş kazasının veya zararın meydana geldiği yer ile iş kazasına uğrayan işçinin yerleşim yeri mahkemelerinde de dava açılabilir. Ancak, bu düzenlemeye aykırı olarak yapılacak yetki sözleşmeleri geçersiz sayılır.

İŞ KAZASI DAVASINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ

İş kazası tazminat davalarında zamanaşımı süresi, iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Bu sürenin başlangıcı, iş kazasının gerçekleştiği tarih olarak kabul edilir (Borçlar Kanunu m. 146).

Özel bir durum olarak, iş kazası sonucunda yaralanma (maluliyet) meydana gelmişse ve maluliyetin artışı bir süreç dahilinde devam ediyorsa, zamanaşımı süresi, maluliyetin kesin olarak tespit edildiği son rapor tarihinden itibaren işlemeye başlar.

Ayrıca, iş kazası ile ilgili bir ceza davası açılmışsa ve ceza davasının zamanaşımı süresi daha uzun bir süreyi kapsıyorsa, iş kazası tazminat davasında ceza davasındaki zamanaşımı süresi uygulanır. Örneğin, inşaat sektöründe meydana gelen iş kazası nedeniyle bir ceza davası açılmış ve bu davada zamanaşımı süresi 15 yıl ise, iş kazası tazminat davasında da 15 yıl geçerlidir.

İŞ KAZASI NEDENİYLE İŞVERENİN CEZAİ SORUMLULUĞU

İş kazası nedeniyle işverenin cezai sorumluluğu, Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre belirlenir ve iş kazasının meydana gelmesinde işverenin kusurlu davranışlarının varlığına dayanır. İşverenin cezai sorumluluğunun doğabilmesi için öncelikle iş kazasının gerçekleşmiş olması gerekmektedir. TCK, iş kazasının tanımını yapmasa da, ilgili iş hukuku düzenlemeleri ışığında değerlendirme yapılır. İşverenin cezai sorumluluğunun koşulları şunlardır:

  1. İş Kazası Var Olmalıdır: Cezai sorumluluğun doğabilmesi için öncelikle iş kazasının gerçekleşmiş olması gerekir.
  2. İşveren Sıfatı: İş kazasında sorumluluğu bulunan kişi işveren olmalıdır. İş ilişkisinin bulunması ve işverenin fiilen yönetim yetkisini kullanıyor olması gerekir.
  3. Dikkat ve Özen Yükümlülüğüne Aykırılık: İşveren, iş sağlığı ve güvenliği önlemleri almak gibi gerekli dikkat ve özeni göstermemiş olmalıdır. İşverenin ihmali, cezai sorumluluğunu doğurur.
  4. İlliyet Bağı: İşverenin kusurlu eylemi ile iş kazası arasında illiyet bağı bulunmalıdır. İşverenin eylemleri sonucunda kazanın oluşması gerekmektedir.

Yargıtay, kazaya neden olan üçüncü şahısların eylemlerinin iş kazası ile illiyet bağını kesmesi durumunda, işverenin sorumluluğunun ortadan kalktığına dair kararlar vermiştir. Aynı şekilde, tamamen çalışanının kusurlu olduğu durumlarda da işverenin cezai sorumluluğu ortadan kalkar.

İŞ KAZASI DURUMUNDA İŞVERENİN YAPMASI GEREKENLER

İş kazası meydana geldiğinde, işverenin yapması gerekenler ; İş kazası sonrası, ilk olarak işçiye acil yardım sağlanmalıdır. İşveren, iş kazasını en kısa sürede Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirmek zorundadır. İş kazası, en geç kazadan sonraki 3 iş günü içinde bildirilmelidir. ş kazası sonrası, işverenin iş kazası tespit raporu hazırlaması gerekir. Bu rapor, kazanın oluş şekli ve koşulları hakkında ayrıntılı bilgi içermelidir.

İŞ KAZASI DURUMUNDA İŞÇİNİN YAPMASI GEREKENLER

Kazanın hemen ardından, işçi ilk yardım almalı ve en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. İşçi, kazayı en kısa sürede işverene bildirmek zorundadır. Bu bildirim, kazanın meydana geldiği anda yapılmalı ve mutlaka yazılı olarak kayda geçmelidir. İşçi, kazanın ardından SGK’ya bildirmelidir, İş kazası, işveren tarafından bildirilmekle birlikte işçi de bu bildirimi yapmalıdır.Kazanın nasıl gerçekleştiğine dair rapor tutulduğu için detaylı bilgi vermelidir.

İŞ KAZASI BİLDİRİMİ NEDİR NASIL YAPILIR
İŞ KAZASI BİLDİRİMİ NEDİR NASIL YAPILIR

SIKÇA SORULAN SORULAR

İş Kazası Bildirimi Nasıl Yapılır İşçi?

İş kazası durumunda işçinin yapması gereken ilk şey, kazayı hemen işverene bildirmektir. Bu bildirim yazılı olmalı ve kazanın meydana geldiği tarih, saati ve koşulları net bir şekilde içermelidir. İşçi, kazanın ardından tıbbi yardım almalı ve bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Sağlık kuruluşu, iş kazasının durumuna göre tedavi uygulayarak bir sağlık raporu düzenler. Bu rapor, kazanın ciddiyetini ve işçinin durumunu belgelemek adına önemlidir. İşçi, iş kazasını bildirdikten sonra, işveren kazayı Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirim, iş kazasının yasal süreçlerinin başlatılması için gereklidir. Ayrıca, işçi ve işveren, kazanın neden olduğu yaralanma veya ölüm durumunda maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Kazanın tespiti için gerekirse iş kazası tespiti davası açılabilir.

İş Kazası Bildirimi Nasıl Yapılır İşveren?

İş kazası meydana geldiğinde işverenin yapması gereken ilk şey, kazayı derhal Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirmektir. İşveren, kazanın ardından işçinin sağlık durumunu değerlendirmek için acil tıbbi yardım almasını sağlamalıdır. İş kazası, kazadan sonraki üç iş günü içinde SGK’ya yazılı olarak bildirilmelidir. Bu bildirimde, kazanın detayları, işçinin durumu, tedavi süreçleri ve olaya ilişkin diğer önemli bilgiler yer almalıdır. Ayrıca, işveren, kazanın iş yerinde meydana geldiğine ve işçinin görevini yerine getirirken gerçekleştiğine dair belgeleri toplamalıdır. İşverenin yükümlülüğü, kazanın raporlanmasının yanı sıra iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almak, kazanın sebeplerini araştırmak ve olası benzer kazaların önüne geçmek adına gerekli düzenlemeleri yapmaktır.

İş Kazası Tutanağı Nereye Bildirilir?

İş kazası tutanağı, iş kazasının gerçekleştiği andan itibaren işveren tarafından hazırlanan ve olayla ilgili tüm detayları içeren bir belgedir. İş kazası tutanağı, kazanın meydana geldiği iş yerinde düzenlendikten sonra, işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirilmelidir. Ayrıca, kazanın içeriğine göre, tutanak iş sağlığı ve güvenliği kurullarına, işyerinin bağlı olduğu iş güvenliği uzmanına, işçi sendikasına ve gerektiğinde ilgili yerel birimlere de iletilmelidir. Eğer iş kazası sonucu bir ceza soruşturması açılacaksa, tutanak ilgili adli mercilere (polis veya savcılık) de bildirilmelidir.

İş Kazasını Kim Bildirir?

İş kazasını bildirme yükümlülüğü, hem işçiye hem de işverene aittir. Ancak, yasal olarak esas sorumluluk işverene aittir.

İş Kazası Raporu 3 Gün İçinde Bildirmezse Ne Olur?

İş kazası raporunun, kazanın gerçekleştiği tarihten itibaren 3 iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirilmesi gerekmektedir. Eğer işveren bu bildirimi süresi içinde yapmazsa,işveren idari para cezasına çarptırılır.Buna da iş kazası cezası denir.

İş Kazasında Hangi Evraklar Gerekli?

İş kazasında gereken evraklar, 3 iş günü içerisinde SGK’ya bildirilmesi gereken form, kazaya ilişkin açıklamaları içeren, işveren ve işçi tarafından imzalanan tutanak, tedavi raporları ve doktorun düzenlediği sağlık raporları, iş kazası olarak kaydedildiğini belirten, sigorta belgeleri ve SGK bildirimleri, işçiye ait kimlik fotokopisi ve işyerine giriş çıkış bilgileri.Gerekli evraklardandır.

İş Kazası Olduğunda İlk Önce Ne Yapılmalı?

İş kazası meydana geldiğinde, öncelikle kazazedeye acil tıbbi yardım sağlanmalıdır. İlk yardım uygulanmalı ve gerekirse ambulans çağrılmalıdır. Kazanın yaşandığı ortam güvence altına alındıktan sonra, olayla ilgili detayları içeren bir iş kazası tutanağı hazırlanmalıdır. Bu tutanak, kazanın koşullarını belgeleyerek ilerideki yasal süreçler için önemlidir. Ayrıca, kazazedeye sağlık kurumu tarafından rapor verilmesi sağlanmalı ve iş kazası, en geç üç iş günü içinde SGK’ya bildirilmelidir.

İş Kazası Bildirdikten Sonra Ne Yapılır?

İş kazası nedeniyle işçi çalışamayacaksa, işveren, işçinin geçici işgöremezlik ödeneği için Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvurmalıdır. İşverenin, iş kazasından sonra iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini gözden geçirmesi ve olası benzer kazaların önüne geçmek için tedbirler almalıdır.

İş Kazası Bildirimi Yapılmazsa Ne Olur?

İş kazası bildirilmediğinde, işçi iş kazası nedeniyle hak ettiği tazminat, geçici işgöremezlik ödeneği veya diğer sosyal güvenlik haklarından yararlanamaz. Ayrıca, işverenin yasal yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması nedeniyle idari para cezası öder.

İş Kazasını Bildirmeyen İşverene Ceza Var Mı?

İş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) 3 iş günü içinde bildirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğe uymayan işverene, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından idari para cezası uygulanır

İş Kazası Bildirilirken Hangi Belgeler Gereklidir?

İş kazası bildirimi yapılırken, öncelikle iş kazasının detaylarını içeren bir iş kazası tutanağı hazırlanması gerekir. Bu tutanak, kazanın nasıl meydana geldiği, hangi koşullarda gerçekleştiği gibi bilgileri içerir ve işyerindeki yetkili kişiler tarafından imzalanır. Ayrıca, işçinin hastaneye başvurduğuna dair bir sağlık raporu da gereklidir. Bu rapor, iş kazasının ciddiyetini ve tedavi sürecini belirten resmi bir belgedir. Kazanın Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirilebilmesi için de belirli bir formun doldurulması ve işyeriyle ilgili bilgilerin SGK’ya iletilmesi gerekmektedir.

İş Kazası Bildirimi İçin İşçinin Şikâyeti Gerekir Mi?

İş kazası bildirimi için işçinin şikâyeti gerekmez. İşveren, iş kazasını meydana geldikten sonra yasal olarak belirlenen süre içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirmekle yükümlüdür. İş kazasının bildirimi, işçinin şikâyet etmesine gerek olmadan işveren tarafından yapılmalıdır. İşverenin sorumluluğunda olan bu bildirim, kazanın meydana geldiği tarihten itibaren üç iş günü içinde yapılmalıdır.

İş Kazası Geçiren İşçi Çalışmaya Devam Ederse Yine De Bildirim Yapılmalı Mı?

Evet, iş kazası geçiren işçi çalışmaya devam etse bile bildirim yapılmalıdır. İş kazası, işyerinde meydana gelen ve işçiyi yaralayan ya da ölümüne sebep olan her türlü olay olarak kabul edilir. İşçi çalışmaya devam ediyor olsa da, kazanın bildirimi işverenin yasal sorumluluğudur. İş kazası bildirimi, işçinin sağlık durumu ve çalışma devamlılığına bakılmaksızın, kazanın meydana geldiği tarihten itibaren en geç üç iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) yapılmalıdır.

İş Kazası Bildirimi Elektronik Ortamda Yapılabilir Mi?

Evet, iş kazası bildirimi elektronik ortamda yapılabilir. Türkiye’de iş kazaları için bildirimler, işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) e-Devlet üzerinden veya SGK’nın sağladığı diğer elektronik platformlar aracılığıyla yapılabilir.

İş Kazası Sonrası İşveren İşçiyi Başka Bir Pozisyonda Çalıştırabilir Mi?

Eğer işçi, iş kazası sonrası aynı pozisyonda çalışamayacak durumda ise, işveren, işçiyi uygun bir pozisyonda, işçinin sağlık durumuna ve yeteneklerine uygun şekilde çalıştırma hakkına sahiptir. Ancak bu durum, işçiye zarar vermeyecek, işçinin sağlığını tehdit etmeyecek bir pozisyon olmalıdır. Ayrıca, işçiye yeni pozisyonunda, eski maaşına denk bir ücret verilmesi gerekir. İşçinin bu konudaki yazılı onayı 6 iş günü içerisinde alınmadan söz konusu değişiklik işçi açısından hiçbir bağlayıcılık taşımayacaktır.

İş Kazası Bildirimi İçin İşçinin Hastaneye Gitmesi Zorunlu Mudur?

İş kazası bildirimi için işçinin hastaneye gitmesi zorunlu değildir fakat işveren, iş kazası bildirimi için, işçinin sağlık durumunu belirleyecek raporun alınmasını sağlamakla yükümlüdür.Yani iş kazasının ispatı ve tespiti için gereklidir.

İş Kazası Raporunda İşçinin Hatası Varsa Tazminat Alabilir Mi?

İş kazasının meydana gelmesinde işçinin isteği (kastı) nedeniyle bir durum olsa bile, bu olayın iş kazası olarak değerlendirilmesine engel teşkil etmez. İşçinin kusuru, yalnızca SGK tarafından yapılacak yardımın kapsamını etkiler. 5510 sayılı kanunun 22/b maddesi, iş kazasında ağır kusuru olan sigortalıya ödenecek iş göremezlik ödeneğini, kusur derecesine bağlı olarak üçte birine kadar indirme yetkisi verir. Ancak, bu kusur durumu, olayın iş kazası olarak değerlendirilmesini engellemez. İşçinin ağır kusuru varsa, SGK tarafından ödenecek iş göremezlik ödeneği, kusur derecesine göre indirilebilir. Yani işçi tazminat alabilir, fakat kusurun derecesine göre bu tazminat tutarı azalır.

Melike Demiryürek

PAYLAŞ
Zehra Özdipi
Zehra Özdipi
Makale: 175
WHATSAPP RANDEVU AL ARA