Adresimiz
Havzan, Yeni Meram Cd. Arı Sitesi No:55/2 F Blok, 42140 Meram/Konya
İletişim Bilgilerimiz
Adresimiz
Havzan, Yeni Meram Cd. Arı Sitesi No:55/2 F Blok, 42140 Meram/Konya
İletişim Bilgilerimiz

Zorunlu arabuluculuk yolu ilk kez 2017 yılı itibariyle İş Kanunumuzda dava şartı olarak kabul edilmiştir. Dava şartı ile anlatılmak istenen iş hukukundan doğan uyuşmazlıklarda, dava açabilmek için öncelikle arabuluculuk aşamasının tüketilmesi gerekmektedir. Arabulucuya başvuru yapılması hem işçi hem de işveren açısından zorunluluk teşkil eder. Söz konusu zorunluluk yasal düzenlemeler çerçevesinde bireysel veya toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçi yahut işveren alacakları ve tazminat ile işe iade davalarını kapsamaktadır. Bu alacak ve tazminatlarla ilgili açılacak istirdat, itirazın iptali ve menfi tespit davaları için de arabuluculuk yoluna başvurulması zorunludur. Bu şart yerine getirilmeden söz konusu uyuşmazlıklarla ilgili dava açılırsa açılan dava, dava şartı yokluğundan usulden reddedilecektir.
Kaleme aldığımız bu yazımızda iş davalarında aranan zorunlu arabuluculuk koşulu ve süreci ile ilgili tüm detaylar açıklanmaya çalışılacaktır. Keyifli okumalar dileriz.
Arabuluculuk, tarafların gönüllü olarak uyuşmazlıkların sonuçlanması amacıyla üçüncü bir kişinin katılımı eşliğinde görüşmeler yaptığı, adli makamlardan bağımsız alternatif bir çözüm yoludur. Gönüllülük esasına dayanan arabuluculuk çözüm yöntemi, yasa koyucu tarafından yargı makamlarının iş yükünün hafifletilmesi amacıyla bazı uyuşmazlıklar açısından dava şartı olarak düzenlenmiştir. O halde kanunun emrettiği şekilde bu tür uyuşmazlıklardan önce dava açma süresi içinde arabuluculuk yoluna gidilmesi zorunludur.
İş davalarında zorunlu arabuluculuk, İş Kanunu uyarınca toplu veya bireysel iş hukukundan doğan uyuşmazlıklarda dava açabilmek için öncelikle arabuluculuk yoluna gidilmesi gerektiği anlamına gelmektedir. Nitekim taraflardan biri iş uyuşmazlıklarından doğan iş davası açmak istiyorsa anlaşmaya varılmadığına dair son arabuluculuk tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış suretini dava dilekçesi ile birlikte mahkemeye sunmak zorundadır. Aksi takdirde mahkeme, söz konusu tutanağının sunulması için 1 haftalık kesin süre vererek tutanağın sunulmaması halinde davanın usulden reddedileceğini ihtar eder.

İş uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulması gerektiği açıklanmıştır. Ancak bu zorunluluk iş hukukundan doğan tüm uyuşmazlıkları kapsamamaktadır. Şöyle ki iş kazası veya meslek hastalığından doğan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları hakkında dava açılması için arabuluculuk yoluna başvurulması zorunlu değildir. Bu tür davalarda taraflar dilerse ihtiyari yani gönüllü olarak arabuluculuk yolunu tercih edebilir.
İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacak ve tazminat davaları ile işe iade davaları için dava şartı olarak arabuluculuk yöntemi benimsenmiştir. Aynı şekilde bu davalarla ilgili menfi tespit, itirazın iptali ve istirdat davaları açmak için de zorunlu arabuluculuk yolunun tüketilmesi gerekmektedir.
İş hukukundan kaynaklı arabuluculuk başvurusunda bulunmak için farklı seçenekler mevcuttur. İş davalarında işçi veya işveren zorunlu arabuluculuk başvurusunu, karşı tarafın yerleşim yerindeki, karşı taraf birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerindeki veya işyerinin bulunduğu yerdeki adliyenin arabuluculuk bürosuna yapabilir. Fakat bu yerlerdeki adliyelerde arabuluculuk bürosu bulunmuyorsa yazı işleri müdürlüğünden de başvurulabilir. Bunların dışında UYAP sistemi üzerinden de arabuluculuk başvurusu yapılabilmektedir.
İşçi veya işverenden birinin arabulucuya başvurması halinde Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen listelerden, ilgili komisyon başkanlıklarına bildirmiş olan liste içerisinden arabuluculuk bürosu tarafından belirlenir. Ancak taraflar dilerse söz konusu listeden anlaşarak ortak bir arabulucuyu seçebilirler.
Arabulucu belirlendikten sonra seçilen arabulucu, toplantı tarihi belirterek tarafları görüşmeye davet eder. Arabuluculuk toplantısında tarafların yanı sıra dilerlerse avukat veya yasal temsilcileri de katılabilmektedir.
İlk toplantı sırasında uyuşmazlık konusu üzerinden tarafların görüşleri alınarak arabulucu tarafından nasıl işleyeceği anlatılır. Arabulucu taraflara objektif bir biçimde yaklaşır ve taraflar açısından yapıcı bir süreç izler.
Arabulucu, görüşmeler sırasında tarafların belirtmiş olduğu görüşleri dikkate alarak her iki tarafın da istekleri doğrultusunda çözüm önerilerinde bulunur. Söz konusu önerilerin her iki taraf açısından da kabul edilebilir nitelikte olması gerekmektedir.
Son toplantı ile taraflar arasında uyuşmazlığın çözülüp çözülmediğini gösteren bir tutanak düzenlenir. Bu noktadan sonra taraflar dilerse dava sürecine gidebilecektir.
İş Kanunu uyarınca zorunlu arabuluculuk yolunun tamamlanması süreyle sınırlandırılmıştır. Şöyle ki arabulucunun görevlendirildiği tarihten itibaren 3 hafta içinde arabuluculuk süreci tamamlanmalıdır. Ancak bu süre zorunlu hallerde bir defaya mahsus 1 hafta daha uzatılabilmektedir. Yani arabuluculuk süreci zorunlu süreyle beraber en fazla 4 hafta içinde tamamlanmaktadır.

İşçi veya işverenden birinin arabuluculuk görüşmelerine katılmaması halinde katılmayan tarafın dava hakkı etkilenmez ancak dava sürecinde aleyhine olumsuz sonuçlar doğmaktadır. Taraflardan biri mazeret bildirmeksizin ilk toplantıya katılmazsa arabuluculuk faaliyeti sona erer ve bu durum son tutanakta belirtilir. Arabuluculuk toplantısına katılmayan taraf, dava açılmasında halinde kısmen veya tamamen haklı çıksa dahi yargılama giderlerinin yarısından sorumlu tutulacaktır. Aynı şekilde vekalet ücreti taraf lehine ancak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin yarı oranına hükmedilecektir.
Her iki taraf da mazeretsiz görüşmelere katılmamışsa bu durumda da arabuluculuk faaliyeti sona erer ve bu husus tutanakta belirtilir. Dava açılması ihtimalinde her iki taraf açısından da yargılama giderleri tarafların kendi üzerlerinde bırakılır.
Hukuk davalarında olduğu gibi arabuluculuk sürecinde de avukatla temsil zorunlu değildir. Taraflar arabuluculuk sürecine avukat olmadan da katılabilirler. Ancak herhangi bir hukuki uyuşmazlıkta avukatla temsil olunması hukuki destek ile hak ve menfaat dengesinin korunması açısından taraflar için faydalı olacaktır.
Arabuluculuk sonucunda üzerinde anlaşılan hususlar tutanağa geçirilir ve anlaşma belgesi niteliğindeki bu tutanak, taraflar ile varsa avukatları ile arabulucu tarafından imzalanır. Söz konusu belge icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge olarak sayılmaktadır. Başka bir anlatımla tarafların üzerinde anlaştığı bu belge tıpkı dava sonucunda düzenlenen kararı içeren ilam ile eşdeğer kabul edilmektedir. Ancak eğer taraf vekilleri arabuluculuk tutanağının imzalamazsa belgenin icraya konulabilmesi için icra edilebilirlik şerhi alınması gerekmektedir. Arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılması halinde, anlaşma belgesi ilam niteliğinde kabul edileceğinden üzerinde mutabık olunan konular hakkında dava açılamayacaktır.
Arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılmaması halinde bu husus son tutanakta belirtilerek taraflar ile varsa vekiller ve arabulucu tarafından imzalanır. Taraflar, arabuluculuk son tutanağını dava dilekçesi ile birlikte mahkemeye sunarak dava açabilirler.
İş uyuşmazlıklarından kaynaklanan davalarda arabuluculuk yoluna gidilmesi zorunluluk teşkil ettiğinden arabuluculuk son tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış suretinin dava açarken başvuruya eklenmesinin dava şartı olduğu hususuna dikkatten kaçmamalıdır.
Kanunda belirtilen dava açma süreleri, taraflardan birinin arabuluculuk yoluna başvurması halinde, arabuluculuk bürosuna başvurulmasından arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarihe kadar geçen zaman diliminde işlemez. Nitekim zamanaşımı durur ve hak düşürücü süreler işlemez.
Arabuluculuk yolunun tüketilmesinden ayrıca bir süre öngörülmemiştir. Arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılmaması halinde düzenlenen son tutanağın imzalandığı tarihten itibaren dava açma süreleri içerisinde dava açılabilir. Dava açma süresi, arabuluculuk son tutanağından itibaren 2 hafta olarak öngörülmüştür.
Arabuluculuk sürecinin olumsuz sonuçlanmasıyla taraflar adli makamlara başvurabilir. Taraflar dava açmak istiyorlarsa son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini uyuşmazlık konusu ilgili iş mahkemesine sunarak dava açabilirler. Usulüne uygun düzenlenmiş dava dilekçesinin ekinde son tutanağa yer verilmesi zorunludur. Dava, işin yapıldığı yer mahkemesi veya davalının (tüzel veya gerçek kişi) yerleşim yeri iş mahkemesinde açılabilir.
Ayrıca dava açarken sürelere çok dikkat etmek gerekir. Nitekim son tutanağın düzenlenmesiyle, duran zamanaşımı ve hak düşürücü sürerler işlemeye devam edecektir. Son tutanaktan itibaren dava, 2 hafta içinde açılmalıdır. Bu durumda usulen hak kayıplarına uğramamak için avukat desteği almak faydalı olacaktır.
Arabuluculuk faaliyeti sonucunda arabulucu, sarf ettiği emek ve mesainin karşılığı olarak ücret ve masraf isteme hakkına sahiptir. Arabulucu dilerse avans dahi talep edebilir. Kural olarak arabulucunun hak kazandığı ücret ile masraflar, Arabulucu Asgari Ücret Tarifesi üzerinden belirlenerek taraflarca eşit miktarda ödenir. Ancak taraflar isterse, tamamını bir tarafın ödeyeceği kararlaştırılabileceği gibi farklı oranlara göre de dağıtılabilir.
2025 Arabulucu Asgari Ücret Tarifesi uyarınca arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılması halinde, anlaşma bedeline bakılmaksızın arabuluculuk ücreti 6.000 TL’den az olamaz.

İş hukukundan kaynaklanan davaların birçoğunda arabuluculuk yolunun tüketilmesinin dava şartı olduğu görülmektedir. Ancak iş kazası veya meslek hastalıklarından doğan ve bunlarla ilgili maddi manevi tazminat davalarında arabuluculuk faaliyeti zorunluluk teşkil etmez.
İş uyuşmazlıklarından kaynaklanan hukuki süreçlerde, dava açmadan tüketilmesi zorunlu olan ve tarafların arabulucu eşliğinde görüşmeler yaparak uyuşmazlıkların anlaşmaya çalışıldığı alternatif bir çözüm yoludur.
Evet, taraflar dilerse tek başlarına katılım sağlayarak avukat olmadan da arabuluculuk yoluna gidebilir. Fakat her hukuki süreçte olduğu gibi arabuluculuk faaliyeti esnasında da Avukat desteğini ve bilgisini almak faydalı olacaktır.
İş Kanunu uyarınca mahkemelerin iş yükünün hafifletilmesi amacıyla iş uyuşmazlıklarından kaynaklanan davalarda arabuluculuk faaliyeti dava şartı olarak kabul edilmiştir.
İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacak ve tazminat davaları ile işe iade davaları için dava şartı olarak arabuluculuk yöntemi benimsenmiştir. Aynı şekilde bu davalarla ilgili menfi tespit, itirazın iptali ve istirdat davaları açmak için de zorunlu arabuluculuk yolunun tüketilmesi gerekmektedir.
İş kazası veya meslek hastalıklarından doğan ve bunlarla ilgili maddi manevi tazminat davalarında arabuluculuk faaliyeti zorunlu arabuluculuk kapsamına girmez.
Zorunlu arabuluculuk, yasal düzenlemeler çerçevesinde dava şartı olarak kabul edildiği için zorunlu arabuluculuğa başvurmadan dava açılamaz.
İşçi, işverene karşı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin vb. işçilik alacaklarından ve işe iadeden kaynaklanan hakları için taleplerde bulunabilir.
İş davalarında işçi veya işveren zorunlu arabuluculuk başvurusunu, karşı tarafın yerleşim yerindeki, karşı taraf birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerindeki veya işyerinin bulunduğu yerdeki adliyenin arabuluculuk bürosuna yapabilir. Ayrıca UYAP sistemi üzerinden de arabuluculuk başvurusu yapılabilir.
İş uyuşmazlıklarından kaynaklanan arabuluculuk faaliyetleri 3 hafta içerisinde sonuçlandırılır. Fakat zorunlu hallerde bu süre 1 hafta daha uzatılabilir. Yani en geç 4 hafta içerisinde arabuluculuk faaliyeti sona erer.
İş davalarında işçi veya işveren zorunlu arabuluculuk başvurusunu, karşı tarafın yerleşim yerindeki, karşı taraf birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerindeki veya işyerinin bulunduğu yerdeki adliyenin arabuluculuk bürosuna gidilmelidir.
Arabuluculuk faaliyetinin yapılması için her iki tarafın da birlikte başvuruda bulunması zorunlu değildir. Yani işçi bireysel olarak arabuluculuğa başvurabilir.
İşçi veya işveren iş hukukundan doğan uyuşmazlıklar için arabuluculuğa başvuruda bulunabilir. İş Kanunu uyarınca bu imkân her iki taraf için de tanınmıştır.
Arabuluculuk görüşmelerine katılınmadığı takdirde arabuluculuk faaliyeti sona ererek bu husus tutanak ile belirtilir. Dava hakkı etkilenmez. Fakat katılmayan taraf için birtakım olumsuz sonuçlar meydana gelebilir.
Taraflardan biri arabuluculuk görüşmesine mazereti olmaksızın katılmazsa bu husus tutanakta belirtilerek arabuluculuk faaliyeti sona erer. Bunun sonucu olarak da katılmayan taraf davasında haklı çıksa dahi dava açılması halinde yargılama giderlerinin yarısından sorumlu tutulur. Ayrıca taraf lehine vekalet ücreti ancak yarı oranda hükmedilebilir.
Arabuluculuk faaliyeti tarafların en hızlı biçimde anlaşma sağlaması için yapılmaktadır. Bu süreçte arabulucu her iki tarafında haklarını gözeterek uyuşmazlıklara objektif olarak yaklaşım sağlar. Bu sebeple de arabuluculuk sürecinde işçinin hak kaybına uğraması gibi bir durum söz konusu olamaz. Zira tarafların anlaşmaması halinde zaten dava açılabilir.
Arabuluculuk görüşmelerine tarafların yanında varsa avukatlarının katılması da mümkündür. Bu sebeple işçinin yasal temsilcisi veya avukatı var ise arabuluculuk görüşmelerine tek başına katılmak zorunda değildir.
Arabuluculuk faaliyetlerinde tarafların avukat bulundurması zorunlu değildir. Taraflar dilerlerse sürece tek başlarına da katılabilirler.
Arabuluculuk faaliyeti, arabulucunun her iki taraf için de özgür bir anlaşma ortamı oluşturduğu dostane bir çözüm yoludur. İşverenin arabuluculuk sürecinde işçiye baskı yapması mümkün değildir.
Arabulucu her iki tarafın da görüşlerini dinledikten sonra tarafların talep ve haklarını gözeterek çözüm önerilerinde bulunur. Tarafların arabulucu önerilerinde anlaşması halinde arabuluculuk faaliyeti olumlu sonuçlanır.
Gizlilik ilkesi kendini arabuluculuk sürecinde de göstermektedir. Arabuluculuk Kanunu uyarınca görüşmeler esnasında alınan bilgi ve belgeler tarafların rızası olmaksızın hiçbir yerde paylaşılamaz. Aksi davranışta bulunulması halinde cezai yaptırımlar uygulanacaktır.
Taraflar arabuluculuk sonucunda anlaşmaya varmışsa bu husus tutanakla belirtilir. Son tutanak imzalandıktan sonra anlaşılan hususlar bakımından taraflar bağlayıcıdır.
Arabuluculuk anlaşması ilam niteliğinde belge sayılmaktadır. Yani tarafların arabuluculuk faaliyeti esnasında üzerinde anlaştığı hususlar bakımından dava hakkı ortadan kalkmaktadır. Başka bir değişle arabuluculuk sırasında anlaşılan konular hakkında dava açılamaz.
Arabuluculuk faaliyetinin olumsuz sonuçlanması halinde bu husus son tutanakta belirtilir. Taraflardan her biri dilerse son tutanağın imzalanmasından itibaren dava açma süresinde davasını açabilir.
Arabuluculuk süreci sonuçlandıktan itibaren dava açmak için zorunlu bir süre yasal olarak düzenlenmemiştir. Son tutanağın imzalanmasından itibaren uyuşmazlığa konu dava açma süreleri içinde herhangi bir zamanda dava açılabilir.
Aksi taraflarca anlaşılmadığı sürece arabuluculuk ücretini her iki taraf yarı yarıya karşılar. Fakat taraflar dilerse sadece tek bir kişinin karşılayacağı kararlaştırılabileceği gibi ücret oranlayarak da ödenebilir.
Kural olarak arabuluculuk ücreti her taraf da eşit miktarda karşılar. Ancak tarafların anlaşmaması halinde her iki tarafça ödenmesi gereken 2 saatlik arabuluculuk ücreti hazineden karşılanır. Fakat görüşmeler iki saatten fazla sürmüşse aşan saatleri taraflar karşılar.
İşçi, işverene karşı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin vb. işçilik alacaklarından ve işe iadeden kaynaklanan hakları için taleplerde bulunabilir.
Arabuluculuk faaliyetinin sonlanması halinde anlaşmada belirtilen tutar ödenmek zorundadır. Bu sebeple tutar süreç sonuçlanıncaya kadar ve sonuçlandığı zaman ödenebilir.
Arabuluculuk görüşmeleri, arabulucunun taraflara görüşme tarihini ve yerini belirttiği bir davet ile yapılır. Bu görüşmelere kural olarak yüz yüze yapılır. Fakat online görüşme yapılmasında da bir sakınca yoktur.
Arabuluculuk görüşmeleri çoğu zaman yüz yüze yapılmaktadır. Fakat bu durum taraflar ile arabulucunun bulunduğu durumun koşullarına yahut tercilerine göre değişkenlik gösterebilir.
Arabuluculuk görüşmeleri çoğunlukla yüz yüze yapılır. Fakat taraflar ve arabulucunun tercihine bağlı olarak görüşmelerin online yapılmasına herhangi bir yasal engel yoktur. Bu sebeple arabuluculuk görüşmeleri online da yapılabilir.
Arabuluculuk imzalanan anlaşma belgesi ilam niteliğinde belge sayılmaktadır. Yani bu belge mahkeme kararı niteliğinde sayılır. Son tutanak, eğer arabulucu, taraflar ve vekillerinin tamamı tarafından imzalanmışsa doğrudan aksi halde icraya konulabilir şerhi alındıktan sonra icraya konulabilir. Eğer anlaşmaya rağmen işveren ödeme yapmazsa işçi, cebri icra vasıtasıyla alacağını tahsil edebilir.
Arabuluculuk faaliyetin sonucunda anlaşıldığına dair belge imzalandıktan sonra anlaşılan hususlar bağlayıcı olacağından bu hususlardan dönmek mümkün değildir. Ancak taraflar irade sakatları hallerinden korku, aldatma, hile durumlarının olduğunu ispatlarsa anlaşma belgesinin iptalini isteyebilirler.
İşçinin arabuluculuk faaliyeti sürerken işten ayrılmasının zorunlu olduğuna dair bir düzenleme mevcut değildir. Ancak işçi isterse iradi olarak işten ayrılabilir.
Arabuluculuk anlaşması bağlayıcı nitelikte olduğundan geri adım atmak mümkün değildir. Ancak tarafların üzerinde anlaştığı hususlar üzerinden karşılıklı olarak yeni anlaşmalar sağlayabilir.
Arabuluculuk sürecinde işçinin başka bir işte çalışmasına yasal bir engel söz konusu değildir. Nitekim işçinin arabuluculuk sürecindeki davranışları iş sözleşmesinden kaynaklanan düzenlemeleri zedelememektedir.