HİZMET TESPİT DAVASI

Hizmet tespit davası, işçilerin haklarını güvence altına almak için önemli bir davadır. Bazı işverenler, kendi ekonomik çıkarları için işçilerin prim günlerini eksik bildirmekte hatta bazı işçileri sigortasız çalıştırmaktadır. Bunun gibi durumlarda, işçilerin haklarını koruması ve geriye dönük olarak da talepte bulunabilmesi için hizmet tespit davası devreye girmektedir.

Hizmet tespit davası, işçilerin prim gün sayılarını ve sigortalarının başlangıç tarihlerinin en doğru ve eksiksiz şekilde tescil edilmesini sağlayacaktır. İş sözleşmesi olan bir işçinin çalışır halde olduğu SGK’ye bildirilmemişse ya da eksik bir şekilde bildirilmişse hizmet tespit davası açılabilecektir. Bu makalemizde hizmet tespit davasının ne dolduğuna, şartlarına, hangi durumlarda açılabileceğine ve genel olarak dava sürecini sizlere aktarmaya çalıştık. Keyifli okumalar dileriz.

HİZMET TESPİT DAVASI NEDİR?

Hizmet tespit davası, işçinin işyerinde çalışıyor olmasına rağmen işveren tarafından sigorta kaydının hiç yapılmamış olması ya da eksik yapılmış olması durumunda açılması gereken davadır. Hizmet tespit davası ile sigorta kaydı gerçeğe uygun olmayan işçilerin kayıtlarının düzenlenmesi ve eksik olan sigorta primlerinin işveren tarafından yatırılması sağlanır.

Hizmet tespit davası sayesinde işçinin hakları korunacaktır. Hizmet tespit davasının açılabilmesi için ilgili işçinin bir iş sözleşmesi çerçevesinde çalışıyor olması ancak sigorta kayıtlarının yapılmadığının ya da eksik yapıldığının kanıtlanması gerekmektedir.

Whatsapptan avukata soru sor
Whatsapptan avukata soru sor

HİZMET TESPİT DAVASI HANGİ DURUMLARDA AÇILIR?

Hizmet tespit davası, işçinin işyerinde çalışıyor olmasına rağmen işverenin SGK’ya işçinin sigorta kaydını hiç yapmamış ya da eksik yapmış olduğu durumlarda açılmaktadır. Gerçeğe uygun bir şekilde yapılmayan kayıtlar dolayısıyla işçinin asıl çalışma süresinin tespit edilmesi için ve sigorta kayıtlarının düzeltilmesi amacıyla açılan bir davadır.

Hizmet tespit davası şu hallerde açılabilmektedir:

  • İşverenin, işçinin sigorta kaydını yapmamış olması
  • İşverenin, işçinin sigorta kaydını eksik yapmış olması/prim gün sayısını eksik bildirmesi
  • İşverenin, işçinin sigorta girişini geç yapmış olması
  • İşverenin, işçinin sigorta giriş çıkış bildirimlerini hatalı yapmış olması

HİZMET TESPİT DAVASI GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Hizmet tespit davalarında görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemeleri, İş Mahkemesi sıfatıyla hizmet davasına bakmaktadır.

Hizmet tespit davalarında ise yetkili mahkeme ise davalının yani işverenin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ya da işyerinin bulunduğu yer mahkemesidir.

HİZMET TESPİT DAVASININ ŞARTLARI

Hizmet tespit davası, işçinin çalışıyor olmasına rağmen işverenin SGK’ye işçinin kaydını hiç yapmamış ya da eksik yapmış olması halinde açılan bir davadır. Hizmet tespit davasının açılabilmesi için bazı koşulların gerçekleşmiş olması gerekmektedir:

  • İşyerinin Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında olması gerekmektedir.
  • İşveren ile işçi arasında bir iş sözleşmesi bulunmalıdır.
  • İşçinin fiilen çalışıyor olmasına rağmen SGK’ya bildirimde bulunulmamış ya da eksik bildirimde bulunulmuş olması gerekmektedir.
  • Davadan önce SGK tarafından söz konusu sigortasız çalışmanın tespit edilmemiş olması gerekmektedir.
  • İş sözleşmesinin sona ermesinden itibaren 5 yıl içinde davanın açılması gerekmektedir.

 Bu koşulların sağlanması halinde işçi, işverene karşı hizmet tespit davası açabilecektir.

HİZMET TESPİT DAVASI NASIL AÇILIR?

Hizmet tespit davasın açmak isteyen, sigorta kaydı yapılmamış ya da eksik yapılmış olan işçinin öncelikle işveren ile arasında bir iş sözleşmesi bulunmalıdır. İşçi, çalışıyor olmasına rağmen işveren tarafından sigorta kaydının yapılmamış ya da eksik yapılmış olması gerekir. Bu halde işçi tarafından dava dilekçesi hazırlanır ve işvereninin yerleşim yeri ya da işyerinin bulunduğu yer İş Mahkemesinde dava açılır.

Dikkat edilmesi gereken nokta ise hak düşürücü süredir. Hizmet tespit davası açmak isteyen işçi, hizmetin geçtiği yıl sonundan itibaren 5 yıl içinde bu davayı açmalıdır. 5 yılın geçirilmesi halinde işçi, dava hakkı açma hakkını kaybedecektir.

Arabuluculuk ise hizmet tespit davalarında bir dava şartı değildir.

HİZMET TESPİT DAVASINDA TARAFLAR

Hizmet tespit davasında davacı, davalı ve davaya feri müdahil olarak katılan SGK bulunur. Bunları ayrı başlıklar halinde inceleyelim:

  1. Davacı: Çalışıyor olmasına rağmen sigorta kaydı olmayan ya da eksik sigorta bildirimi yapılmış olan işçi dava açabilir. İşçinin vefat etmesi halinde mirasçıları da davacı sıfatına sahiplerdir.
  2. Davalı: İşçiyi çalıştırmasına rağmen sigorta bildirimini yapmamış olan ya da eksik sigorta bildirimi yapmış olan işveren hizmet tespit davasının davalısıdır.
  3. SGK: Hizmet tespit davası SGK’ya resen ihbar edilerek davaya feri müdahil olarak katılması sağlanır. Dolayısıyla SGK, hizmet tespit davasının davalısı değildir. SGK, davanın sonucundan etkilenebileceği için davaya katılır.

HİZMET TESPİT DAVASINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ

Hizmet tespit davasının açılması için 5 yıllık hak düşürücü süre bulunmaktadır. 5 yıllık bu süre, hizmetin geçtiği yılın sonundan itibaren başlamaktadır. Dolayısıyla çalışıyor olmasına rağmen sigorta bildirimini yapılmamış ya da eksik yapılmış olan işçiler, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan itibaren 5 yıl içinde İş Mahkemesinde başvurarak hizmet tespit davası alabilmektedirler.

5 yıllık bu süre zamanaşımı değil, hak düşürücü süre niteliğindedir.

Ancak bazı hallerde hak düşürücü süre uygulanmamaktadır. İşçinin işe giriş bildirimi yapılmış ancak primleri ödenmemişse hak düşürücü süre olan 5 yıllık süreye takılmadan hizmet tespit davası açabilecektir.

HİZMET TESPİT DAVASINDA DELİLLER VE İSPAT YÜKÜ

Hizmet tespit davasında sigorta kaydı yapılmamış ya da eksik yapılmış olan işçi, çalıştıkları süreleri ispatlamalıdır. Dolayısıyla sigortasız çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. İspat yükü davacıya yani işçiye ait olup, işçi bu iddiasını her türlü delili kullanarak ispatlayabilir. Kullanılabilecek deliller şunlardır:

  • Yazılı Belgeler: İşçinin işe giriş belgeleri, işçiye maaş ödemesi yapıldığı gösteren ücret bordroları ya da banka hesap hareketleri ve kayıtları işçinin söz konusu süre içinde çalıştığını gösteren güçlü delillerdir.
  • Tanık Beyanları: İşçi ile aynı işyerinde çalışan ya da komşu işyerlerinde çalışan diğer işçilerin beyanları da delil olarak kullanılabilir.
  • Bilirkişi Raporları

Elbette, yazılı belgelerin işçinin çalıştığını ispat etme gücü çok daha fazladır. Ayrıca belirtilmelidir ki söz konusu belgeler mutlaka işçinin imzasını içermelidir.

HİZMET TESPİT DAVASINDA TANIKLARIN GEÇERLİLİĞİ

Hizmet tespit davasında işçi, sigortasız çalıştırıldığı iddiasını her türlü delil kullanarak ispat edebilir. Dolayısıyla tanık beyanları da delil olarak kullanılabilir. İlgili tanıkların, davacı işçi ile aynı işyerinde çalışmış olması ya da komşu işyerlerinde çalışmış olması, bağımsız ve tarafsız olmaları önemlidir. Bu noktada, sadece tanık beyanına dayanılarak hüküm kurulamaz. Tanığın beyanının güvenilir olup olmadığı tespit edildikten sonra hükme esas alınabilir. Ayrıca tanık beyanın diğer delillerle desteklenmesi de gerekmektedir.

Nitekim bir Yargıtay kararında;’’ ...Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir…’’ (Yargıtay 21.HD, E.2017/1672, K.2017/8847, T.6.112017)

HİZMET TESPİT DAVASI SONUCU İŞÇİ HANGİ HAKLARA SAHİP OLUR?

Hizmet tespit davası ile işçi, sigortasız çalıştığı sürenin SGK kayıtlarına geçirilmesini ve ilgili kayıtların düzeltilmesini sağlamış olur. Bu davanın sonucunda işçinin mahkemenin tespit ettiği sigortasız çalışma süresi SGK’ya bildirilir ve işçinin prim ödemeleri yapılır. İşçinin prim gün sayısı ve sigortalılık süresinin emeklilik ve işçilik alacaklarının hesaplanmasına etkisi bulunmaktadır. Prim gün sayısına işçi daha erken emekli olabilecek ya da daha yüksek emekli maaşı alabilecektir. Aynı şekilde işçilik alacaklarının hesaplanmasında tazminat miktarlarında da artış meydana gelebilecektir.

Hizmet tespit davasında mahkeme, işçinin lehine karar verdiğinde yargılama giderleri ve avukatlık ücretinden de işveren yükümlü olabilmektedir.

Bunlara ek olarak işverenin idari para cezası yükümlülüğü de gündeme gelebilir.

HİZMET TESPİT DAVASINDA SGK’NIN ROLÜ NEDİR?

Hizmet tespit davasında SGK, davanın tarafı değildir. Dolayısıyla, işçi tarafından dava SGK’ya karşı değil işverene karşı açılmaktadır. SGK ise davanın kendisine ihbar edilmesi üzerine feri müdahil olarak katılmaktadır. SGK, kendi menfaatini korumak adına ve mahkemeye bilgi sunmak için feri müdahil olarak katılmaktadır. Davanın ihbarı ise resen yapılmaktadır. Hizmet tespit davasının sonucunda işçinin sigortasız bir şekilde çalıştırıldığı tespit edilirse bu durum SGK’ya bildirilir ve işverene tarafından prim ödemeleri yapılır.

HİZMET TESPİT DAVASI NE KADAR SÜRER?

Hizmet tespit davalarının süresi mahkemelerin iş yoğunluğuna, davacı ve davalıların ortaya koyduğu delillere, tanıkların sayısına göre değişkenlik göstermektedir. Ancak, hizmet tespit davasının 1 ila 2 yıl arasında süreceğini söylemek mümkündür.

Hizmet tespit davasının daha hızlı bir şekilde sonuçlanmasının sağlanması için hukuki sürecin eksiksiz bir şekilde ilerletilmesi gerekmektedir. Bu süreçte bir avukattan danışmanlık almak dava süreci açısından faydalı olmaktadır.

İŞÇİ ÇALIŞTIĞINI NASIL KANITLAYABİLİR?

Hizmet tespit davasında işçi, sigortasız bir şekilde çalıştığını ispat etmekle yükümlüdür. İşçi, her türlü delil ile çalıştığını kanıtlayabilir. Yazılı belgeler, tanıkların beyanları, bilirkişi raporları ile işçinin çalıştığı ispat edilebilir.

  • Yazılı belgeler: İşe giriş bildirimleri, ücret bordroları, banka hesap dökümleri ve kayıtları işçinin çalıştığına dair güçlü deliler oluşturmaktadır. Ancak işçinin ileri sürdüğü bu yazılı belgelerde mutlaka imzasının bulunması gerekmektedir.
  • Tanık Beyanları: İşçi ile aynı işyerinde ve komşu işyerlerinde çalışanların beyanları ve verdikleri bilgiler de delil oluşturmaktadır. Ancak tanık beyanlarının güvenilirliğinin araştırılması ve diğer delillerle desteklenmesi gerekmektedir.
  • Bilirkişi Raporları

HİZMET TESPİT DAVASI KAZANILDKTAN SONRA NE OLUR?

Hizmet tespit davası işçinin lehine sonuçlandığında, işçinin sigortasız çalıştırıldığı veya eksik prim gün sayısı ödemesi yapıldığı tespit edilmiş olur. Bu halde tespit edilen çalışma süresi SGK’ye bildirilir ve işveren tarafından eksik olan prim ödemeleri yapılır.

İşçinin emeklilik süresi ve alacağı emekli maaşı da bu karardan etkilenecektir. İşçinin daha erken emekli olması ve daha yüksek emekli maaşı olması gündeme gelebilecektir. Çünkü, işçinin sigortalı çalışma süresi uzadıkça emekli olma yaşı düşecek ve emekli maaşı da artacaktır.

Bunlara ek olarak işçinin çalışma süresi işçilik alacakları davasında da önem arz etmektedir. Nitekim, işçinin sigortalı bir şekilde çalışma üresi arttıkça, alacağı tazminat miktarı da artacaktır.

HİZMET TESPİT DAVASI
HİZMET TESPİT DAVASI

SIKÇA SORULAN SORULAR

Hizmet Tespit Davası Hangi Durumlarda Açılır?

Hizmet tespit davası; işçinin fiilen çalışıyor olmasına rağmen işveren tarafından sigorta bildiriminin yapılmamış olması, sigorta bildirimin eksik yapılmış olması ya da prim gün sayısının eksik bildirilmiş olması, sigorta girişinin geç yapılmış olması, sigorta giriş çıkış bildirimlerinin hatalı yapılmış olması hallerinde işçi tarafından açılabilmektedir. Hizmet tespit davası ile gerçeğe uygun olmayan sigorta kayıtları düzeltilmiş olur ve işçinin eksik prim günleri işveren tarafından ödenir.

Hizmet Tespit Davası Kazanılırsa Ne Olur?

Hizmet tespit davası kazanıldığında işçinin sigortasız çalıştırıldığı ya da işveren tarafından prim gün sayısının eksik bildirildiği tespit edilmiş olur. Bu halde işveren tarafından eksik prim gün ödemeleri yapılır. Dolayısıyla, işçinin emeklilik yaşı ve maaşı da bu durumdan etkilenir. Emekli olma yaşı düşebilir ve emekli maaşı artabilir. Ayrıca işçilik alacakları davasında da işçinin sigortalı çalışma gününe bağlı olarak alacağı tazminat miktarı da artacaktır.

Hizmet Tespit Davasında İşverene Ne Kadar Ceza Verilir?

Hizmet tespit davasında doğrudan işverene bir ceza verilmese de SGK tarafından işveren hakkında idari para cezası uygulanabilir. İşveren eksik prim gün tutarını ödemekle yükümlüdür. İşveren hakkında verilecek olan idari para cezası da bu eksik prim tutarı üzerinden hesaplanacaktır.

1999 Öncesi Çalıştığımı Nasıl İspat Edebilirim?

1999 öncesinde çalıştığınızı ispat etmek için hizmet tespit davası açabilirsiniz. Hizmet tespit davası ile çalışıyor olmanıza rağmen işvereniniz tarafından sigorta bildirimde bulunulmamış olması ya da eksik bildirimde bulunulmuş olması durumu tespit edilecektir. Hizmet döneminizin sonundan itibaren 5 yıl içinde İş Mahkemelerinde hizmet tespit davası açabilirsiniz. Bu dava delil olarak yazılı belgeleri, banka hesap dökümlerini ve tanık beyanlarını kullanabilirsiniz.

Hizmet Tespit Davası Şahit Yeterli Mi?

Hizmet tespit davasında çalıştığını ispat etmek isteyen işçi her türü delili kullanabilir. Dolayısıyla tanıkların beyanları da hizmet tespit davasında kullanılabilecektir delil türüdür. İşçi ile aynı işyerinde ya da komşu işyerlerinde çalışan işçiler bu dava tanık olabileceklerdir. Ancak tanık beyanları tek başına hükme esas alınmamaktadır. Tanık beyanlarının doğruluğu ve güvenilirliği araştırılmalı ve diğer delillerle mutlaka desteklenmelidir.

İşçi Davayı Kaybederse Ne Olur?

Hizmet tespit davası işçinin aleyhine sonuçlandığında, sigortasız bir şekilde çalıştığın iddia ettiği dönemde çalıştığının ispatlanamamıştır anlamına gelir. Dolayısıyla, işveren tarafından işçinin iddia ettiği döneme ilişkin olarak eksik prim ödemeleri yapılmaz. Bu halde yargılama giderleri ve avukatlık ücretini de işçi ödemek durumunda kalacaktır. Elbette işçi aleyhine verilen bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir.

Sigorta Düşükten Yatarsa Ne Olur?

Sigortanın düşükten yatırılması işçi açısından olumsuz etkilere sahiptir. Örneğin, işçinin emekli maaşı daha düşükten yatabilir, alacağı işsizlik maaşı eksik ödenebilir. Bu gibi durumların engellenmesi için işçi, hizmet tespit davası açabilecektir. Hizmet tespit davası ile sigorta primlerinin eksik ödendiğini ispatlayan işçinin primleri işveren tarafından tamamlanacaktır.

Hizmet Tespit Davasında İspat Yükü Kimde?

bordrolarını, banka hesap dökümlerini ve aynı işyerinde ya da komşu işyerinde çalışan diğer işçilerin beyanlarını kullanabilmektedir.

Hizmet Tespit Davasında İşveren Ceza Alır Mı?

Hizmet tespit davası işçinin lehine sonuçlandığında işverenin bazı yükümlülükleri doğmaktadır. İşçinin sigortasız bir şekilde çalıştığı süreler için işveren SGK’ya eksik primleri ödemekle yükümlüdür. Bazı hallerde ayrıca SGK tarafından işveren hakkında idari para cezası uygulanabilir. Dolayısıyla, işveren doğrudan bir cezaya tabi tutulmaz ancak idari yaptırımla karşılaşabilir.

Hizmet Tespit Davası Kimler Tarafından Açılabilir?

Hizmet tespit davası, fiilen çalışıyor olmasına rağmen işvereni tarafından sigorta bildirimi yapılmayanda da eksik yapılan işçiler tarafından açılabilmektedir. Bu davanın açılması için ilgili iş yeri İş Kanunu kapsamı sayılan işyerlerinden olmalıdır, işçi bu işyerinde sigortasız bir şekilde hizmet vermiş olmalıdır ya da sigortası eksik yatırılmış olmalıdır. Ayrıca hizmet tespit davasını işçinin vefatı halinde, işçinin mirasçıları da açabilmektedir.

Hizmet Tespit Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Hizmet tespit davasında görevli mahkeme, İş Mahkemeleridir. İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerde ise davaya Asliye Hukuk Mahkemeleri, İş Mahkemeleri sıfatıyla bakacaktır.

Hizmet tespit davasında yetkili mahkeme ise davalı işverenin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ya da işyerinin bulunduğu yer mahkemesidir.

Hizmet Tespit Davası İçin Hak Düşürücü Süre Var Mı?

Evet, hizmet tespit davalarında 5 yıllık hak düşürücü süre bulunmaktadır. İş sözleşmesinin sona erdiği yani hizmetin sona erdiği tarihten itibaren 5 yıl içinde işçinin hizmet tespit davasını açması gerekmektedir. Aksi takdirde işçinin hizmet tespit davası açma hakkı düşecektir.

İşveren Sigortamı Yatırmadı, Ne Yapmalıyım?

İşverenin sigortanızı yatırmaması hak kaybına uğramanıza neden olmaktadır. İşveren tarafından sigortasız bir şekilde çalıştırıldığınızda hizmet tespit davası açarak işverenin prim ödemelerinizi tam yapmasını sağlayabilirsiniz. Hizmet tespit davası ile sigortasız olarak çalıştığınız süreler tespit edilir ve yatırılmamış olan sigorta primlerinizin işveren tarafından yatırılması sağlanır.

Bu süreçte iş hukuku alanında uzman bir avukattan destek almanız hak kayıplarına uğramamanın için önem arz etmektedir.

Eksik Prim Bildirimi Yapan İşverene Karşı Hizmet Tespit Davası Açılabilir Mi?

Evet, eksik prim bildirimi yapan işverene karşı hizmet tespit davası açılabilir. Hizmet tespit davası ile eksik bildirilen çalışma süreleri tespit edilir ve işverenin eksik primlerinizi ödemesi sağlanır. Bu şekilde sigorta kayıtlarınız düzeltilmiş olur. Hizmet tespit davası sonucunda işveren SGK tarafından idari para cezası yaptırımına da tabi tutulabilir.

İşten Ayrıldıktan Sonra Hizmet Tespit Davası Açılabilir Mi?

Evet, işten ayrıldıktan sonra hizmet tespit davası açabilirsiniz. Ancak hizmet tespit davasının açılması için bir hak düşürücü süre bulunmaktadır. İşten ayrıldıktan itibaren 5 yıl içinde hizmet tespit davasının açılması gerekmektedir. Aksi takdirde dava açma hakkı kaybedilir. Bu sebeple, işten ayrıldıktan en geç 5 yıl içinde hizmet tespit davası açmanız gereklidir.

İşçi Çalıştığını Nasıl Kanıtlayabilir?

İşçi, sigortasız bir şekilde çalıştığı süreyi kanıtlamak için her türlü delil kullanabilir. İşe giriş belgeleri, ücret bordroları, banka hesap dökümleri gibi yazılı belgeler kullanabileceği gibi aynı işyerindeki ya da komşu işyerinde çalışan diğer işçilerin beyanlarını de kullanabilir. Tanıkların beyanları delil olarak kullanıldığında, mahkeme tarafından bu beyanların doğruluğu araştırılır ve diğer delillerle desteklenmesi gerekir. Özellikle yazılı belgeler, işçinin çalıştığını kanıtlaması açısından ispat gücü yüksek delillerdir.

İşçi, Hizmet Tespit Davasını Kaybederse Ne Olur?

İşçi, hizmet tespit davasını kaybettiğinde işçinin sigortasız olarak çalıştığın iddia ettiği sürede çalışmadığı tespit edilir. Bu halde işverenin, işçinin sigorta primlerini doğru ve eksiksiz bir şekilde yatırmış olduğu kabul edilir ve SGK kayıtlarının gerçeğe uygun olduğuna kanaat getirilir. Hizmet tespit davasının işçinin aleyhine sonuçlanması halinde ise işçi, yargılama masraflarından ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulacaktır.

Hizmet Tespit Davasında SGK İşçiyi Destekler Mi?

Hizmet tespit davasında SGK, davanın bir tarafı değildir. Davanın kendisine resen ihbar edilmesiyle davaya feri müdahil olarak katılır. SGK, yalnızca davacı işçiye ait prim ödemeleri ve kayıtlarını mahkemeye sunarak davanın sonuçlanmasına yardımcı olmaktadır. Dolayısıyla, SGK ne işçiyi ne de işvereni destekler.

İşverenle Anlaşarak Hizmet Tespiti Sağlanabilir Mi?

Hayır, işverenle anlaşarak hizmet tespitinin sağlanması mümkün değildir. İşçi, işveren tarafından sigorta bildiriminin yapılmadığını ya da eksik prim ödemesi yapıldığını düşünüyorsa bunun için hizmet tespit davası açmalıdır. Hizmet tespit davası ile işçinin sigortasız bir şekilde çalıştırıldığı tespit edilir ve buna yönelik olarak işveren tarafından eksik prim ödemeleri SGK’ya yapılır. İşçi ve işveren birbirleriyle anlaşarak hizmet tespitini sağlayamazlar.

Maaşını Elden Alan İşçi, Hizmet Tespit Davası Açabilir Mi?

Evet, işçi maaşını elden alsa da hizmet tespit davası açabilir. İşveren tarafından maaşının banka aracılığı yerine elden verilmesi işçi açısından olumsuz etkiler doğurmaktadır. Bu şekilde işveren, işçinin sigorta primini SGK’ya eksik ödeyebilir ve hatta işçiyi sigortasız çalıştırabilir. İşçi bu gibi durumlarda hizmet tespit davası açarak eksik ödenen primlerinin işveren tarafından tamamlanmasını talep edebilir. Maaşı elden verilen işçinin, hizmet tespit davasında sigortasız bir şekilde çalıştığını ya da işverenin sigorta primini eksik yatırdığını ispat etmesi gerekmektedir. Bu durumda işçinin aldığı ücretin birtakım delillerle ispatlanması gerekecektir. İşçi yazılı belgeleri ve tanıkların beyanlarını bu davada delil olarak kullanabilir.

Hizmet Tespit Davası Açmadan Önce Arabuluculuk Zorunlu Mu?

Hayır, hizmet tespit davası açmadan önce arabuluculuk zorunlu değildir. İş Kanunu’nda çoğu iş davaları için arabuluculuk zorunlu tutulmuştur. Ancak hizmet tespit davaları bu kapsamda yer almamaktadır. Dolayısıyla işçi, arabulucuya gitmeden e arabuluculuk zorunlu değildir. İş Kanunu’nda çoğu iş davaları için arabuluculuk zorunlu tutulmuştur. Ancak hizmet tespit davaları bu kapsamda yer almamaktadır. Dolayısıyla işçi, arabulucuya gitmeden doğrudan İş Mahkemelerinde hizmet tespit davası açabilecektir.

İPEK HEPDİKER

PAYLAŞ
Zehra Özdipi
Zehra Özdipi
Makale: 175
WHATSAPP RANDEVU AL ARA