Adresimiz
Havzan, Yeni Meram Cd. Arı Sitesi No:55/2 F Blok, 42140 Meram/Konya
İletişim Bilgilerimiz
Adresimiz
Havzan, Yeni Meram Cd. Arı Sitesi No:55/2 F Blok, 42140 Meram/Konya
İletişim Bilgilerimiz

Belirsiz süreli iş sözleşmesi, taraflar arasında belirli bir bitim tarihi olmadan yapılan ve fesih bildirimine bağlı olarak sona erdirilebilen bir iş ilişkisini tanımlar. Bu sözleşme, çalışan ve işveren arasında uzun vadeli bir çalışma düzeni oluşturarak taraflara iş hukuku kapsamında çeşitli hak ve yükümlülükler getirir. İş Kanunu’na göre, iş akdinin belirli süreli olmadığının açıkça belirtilmediği durumlarda, sözleşme otomatik olarak belirsiz süreli kabul edilir.
Bu sözleşme türünde fesih, taraflardan birinin belirli ihbar sürelerine uyarak bildirimi ile gerçekleştirilebilir. Ancak, haksız veya hukuka aykırı bir fesih söz konusu olduğunda işçi, ihbar ve kıdem tazminatı talep edebilir veya işe iade davası açabilir. Bununla birlikte, işçi belirli şartları karşılıyorsa işsizlik maaşı alma hakkı da kazanabilir.
Belirsiz süreli iş sözleşmesi, işveren açısından esneklik ve süreklilik sağlarken, işçi için ise uzun vadeli bir çalışma güvencesi sunar. Bu nedenle, taraflar arasındaki hak ve yükümlülüklerin düzenli olarak gözden geçirilmesi ve hukuka uygun olarak yerine getirilmesi bu noktada önem arz edecektir.
Belirsiz süreli iş sözleşmesi, taraflarca süresi belirlenmeyen ve iş ilişkisinin ne zaman sona ereceği öngörülemeyen iş sözleşmesidir. İş Kanunu’na göre, işin niteliği gereği belirli süreli yapılmasını gerektiren bir durum yoksa, iş sözleşmesi belirsiz süreli kabul edilir. Bu tür sözleşmelerde, işçi ile işveren arasındaki ilişki, taraflardan birinin sözleşmeyi feshetmesine veya yasal bir nedenle sona erdirilmesine kadar devam eder. İş güvencesi hükümleri de genellikle belirsiz süreli iş sözleşmelerine uygulanır.

Bir belirsiz süreli iş sözleşmesinin geçerli olabilmesi için aşağıdaki şartları taşıması gerekir:
Belirsiz süreli iş sözleşmesi, işçiye ihbar tazminatı, kıdem tazminatı ve iş güvencesi gibi haklar sağladığı için belirli süreli sözleşmeye göre işçi lehine daha avantajlıdır.
Belirsiz süreli iş sözleşmesi, işin niteliği gereği belirli bir süre ile sınırlandırılmasının gerekli olmadığı durumlarda yapılabilir. İş Kanunu’na göre asıl olan belirsiz süreli iş sözleşmesidir ve belirli süreli sözleşme ancak istisnai hallerde mümkündür.
Aşağıdaki durumlarda belirsiz süreli iş sözleşmesi yapılabilir:
Belirsiz süreli iş sözleşmeleri, belirli süreli sözleşmelerin aksine süresi belirlenmediği için yenilenme gerektirmez. Ancak, bazı durumlarda sözleşmenin güncellenmesi veya revize edilmesi gerekebilir. Özellikle çalışma koşullarında önemli bir değişiklik yapılacaksa, işverenin bu değişiklikleri yazılı olarak işçiye bildirmesi ve işçinin onayını alması gerekir. Örneğin, maaş artışı, görev tanımının değişmesi, çalışma saatlerinin farklılaştırılması veya iş yerinin değiştirilmesi gibi durumlar sözleşmenin revize edilmesini gerektirebilir. Ayrıca, işçi ve işveren karşılıklı anlaşarak sözleşmeyi yeni şartlara uygun hale getirebilir. Toplu iş sözleşmesine tabi olan işçiler açısından yeni bir toplu iş sözleşmesi imzalanması halinde de mevcut sözleşme hükümleri güncellenebilir. Bunun yanı sıra, işçi veya işverenin talebi üzerine prim sistemi eklenmesi, performans değerlendirme sisteminin değiştirilmesi gibi konular da sözleşmenin yenilenmesini gerektirebilir. Yani, belirsiz süreli iş sözleşmeleri kendiliğinden sona ermediği için yenilenmesi zorunlu olmasa da, değişen koşullara bağlı olarak tarafların yazılı mutabakatı ile güncellenebilir.
Belirsiz süreli iş sözleşmesi, belirli bir bitiş tarihi içermediğinden ancak kanunda belirtilen durumlar çerçevesinde sona erebilir. İş sözleşmesinin sona ermesi, işçi veya işveren tarafından yapılan fesih, işçinin ölümü, emeklilik gibi nedenlerle gerçekleşebilir.
İş Kanunu’na göre belirsiz süreli iş sözleşmesinin sona erme halleri üç ana başlık altında incelenebilir. İlk olarak, fesih yoluyla sona erme söz konusudur. İşveren veya işçi, haklı veya geçerli bir neden göstererek sözleşmeyi feshedebilir. İşveren tarafından yapılan fesihlerde iş güvencesi hükümleri devreye girer ve işçiye kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi haklar doğabilir. İşçinin istifası halinde ise işçinin kıdem tazminatı hakkı bazı şartlara bağlıdır.
İkinci olarak, ölüm nedeniyle sona erme durumu söz konusudur. İşçinin ölümü halinde iş sözleşmesi kendiliğinden sona erer ve mirasçılarına kıdem tazminatı ödenebilir. Ancak işverenin ölümü, işin devam etmesine engel teşkil etmiyorsa sözleşme sona ermez.
Üçüncü olarak, emeklilik veya malullük nedeniyle sona erme durumu da mümkündür. İşçi, yaşlılık aylığı veya malullük aylığına hak kazanarak işten ayrılabilir ve bu durumda kıdem tazminatına hak kazanabilir.
Bunların dışında iş sözleşmesi, tarafların karşılıklı anlaşması ile de sona erdirilebilir. Bu durumda işçi ve işveren, hak ve yükümlülüklerini belirleyen bir ibraname düzenleyerek iş akdini sonlandırabilir. Kısaca, belirsiz süreli iş sözleşmesi belirli süreli sözleşmeler gibi kendiliğinden sona ermez, ancak iş kanununda belirtilen fesih, ölüm, emeklilik gibi nedenlerle son bulabilir.
Belirsiz süreli iş sözleşmesinde kıdem ve ihbar tazminatı hakkı, işçinin işten ayrılması veya işten çıkarılması durumunda İş Kanunu’nda belirlenen şartlara bağlı olarak doğar. Bu tazminatlar, iş güvencesini sağlamak ve işçiyi mağdur etmemek amacıyla düzenlenmiştir.
Öncelikle, kıdem tazminatı hakkı, en az 1 yıl aynı işverene bağlı olarak çalışan işçiye, iş sözleşmesinin kanunda belirtilen sebeplerle sona ermesi halinde ödenir. İşverenin işçiyi haklı bir neden olmaksızın işten çıkarması, işçinin haklı bir nedenle iş sözleşmesini feshetmesi veya emeklilik, askerlik, kadın işçiler için evlilikten itibaren 1 yıl içinde işten ayrılma, işçinin ölümü gibi durumlarda işçiye veya mirasçılarına kıdem tazminatı ödenir. Kıdem tazminatı, işçinin her çalıştığı yıl için son brüt ücreti üzerinden 30 günlük ücret tutarında hesaplanır.
İhbar tazminatı ise iş sözleşmesinin feshedileceğinin önceden bildirilmemesi durumunda ortaya çıkar. İşveren veya işçi, sözleşmeyi feshetmeden önce karşı tarafa ihbar süresi tanımak zorundadır. Bu süre işçinin kıdemine göre değişir: 6 aya kadar kıdemi olan işçiler için 2 hafta, 6 ay – 1,5 yıl arası kıdemi olanlar için 4 hafta, 1,5 yıl – 3 yıl arası kıdemi olanlar için 6 hafta, 3 yıldan fazla kıdemi olanlar için 8 hafta ihbar süresi uygulanır. Eğer işveren işçiyi ihbar süresi tanımadan işten çıkarırsa, işçiye bu sürenin ücretini ihbar tazminatı olarak ödemek zorundadır. Aynı şekilde işçi de ihbar süresine uymadan işten ayrılırsa, işverene ihbar tazminatı ödemek zorunda kalabilir.
kıdem tazminatı uzun süreli çalışmayı teşvik eden ve işçiye maddi güvence sağlayan bir hak iken, ihbar tazminatı işveren ve işçiye iş akdinin sona ermesine hazırlık süresi tanımayı amaçlamaktadır. Bu haklardan yararlanabilmek için işçinin işten ayrılma veya çıkarılma nedenleri büyük önem taşır.
Belirsiz süreli iş sözleşmeleri, işçi ve işveren arasında süresi belirlenmemiş şekilde kurulan ve taraflardan birinin sözleşmeyi sona erdirme iradesini ortaya koymadığı sürece devam eden iş sözleşmeleridir. Bu tür sözleşmelerde fesih, İş Kanunu’nda belirtilen kurallara uygun olarak yapılmalıdır. Fesih süreci, işverenin veya işçinin hangi sebeple sözleşmeyi sona erdirdiğine bağlı olarak farklılık gösterir. İş sözleşmeleri, haklı nedenle derhal feshedilebileceği gibi, geçerli nedenlerle veya ihbar süresi verilerek de feshedilebilir.
İş Kanunu’nun 24. ve 25. maddelerinde işçi ve işveren için haklı nedenle derhal fesih halleri düzenlenmiştir. Haklı nedenler, sözleşmenin devamını taraflardan biri için çekilmez hale getiren durumlardır.
İşçi açısından haklı fesih nedenleri (İK m. 24):
Bu durumlarda işçi, ihbar süresi beklemeksizin iş sözleşmesini derhal sona erdirebilir.
İşveren açısından haklı fesih nedenleri (İK m. 25):
İşveren, haklı nedenlerin varlığı halinde iş sözleşmesini derhal sona erdirerek tazminat ödemeden işçiyi işten çıkarabilir. Ancak haklı fesih nedeninin somut olarak kanıtlanması gerekmektedir.
İş Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca, iş güvencesi kapsamında olan işçiler için işverenin iş sözleşmesini feshedebilmesi için geçerli bir neden sunması gerekmektedir. İş güvencesi hükümleri, en az 30 işçi çalıştıran işyerlerinde, en az 6 aylık kıdemi olan işçiler için geçerlidir.
Geçerli nedenler, işçinin yetersizliği, performans düşüklüğü, işyerinde verimliliğin azalması, ekonomik veya teknolojik zorunluluklar gibi sebepler olabilir. İşveren, işçinin davranışları veya işletme gerekçeleri nedeniyle iş sözleşmesini feshederse, bunu yazılı olarak bildirmeli ve işçiye savunma hakkı tanımalıdır.
İşçi, fesih işleminin geçersiz olduğunu düşünüyorsa, iş mahkemesine başvurarak işe iade davası açabilir. Mahkeme feshin geçersiz olduğuna karar verirse, işçi işine geri dönebilir veya işveren işçiye tazminat ödemek zorunda kalabilir.
Haklı bir neden olmaksızın iş sözleşmesini feshetmek isteyen tarafın, diğer tarafa önceden bildirimde bulunması gerekmektedir. İş Kanunu’nun 17. maddesine göre, işçinin kıdem süresine bağlı olarak değişen ihbar süreleri uygulanır:
İhbar süresine uymayan taraf, diğer tarafa ihbar tazminatı ödemek zorundadır.
Fesih türüne göre işçiye kıdem tazminatı ödenip ödenmeyeceği değişir:
Sonuç itibariyle, belirsiz süreli iş sözleşmesinde fesih süreci, tarafların hakları ve yükümlülükleri dikkate alınarak titizlikle yürütülmelidir. İşverenin fesih işlemini usulüne uygun gerçekleştirmemesi durumunda işçi, hukuki yollarla haklarını talep edebilir.

Bu tür bir sözleşme, daha esnek ve uzun vadeli bir iş ilişkisi sağlar, ancak her iki tarafın da hak ve sorumlulukları farklı şekillerde etkilenir. İşte her iki taraf açısından avantajlar:
İşçi Açısından Avantajları:
İşveren Açısından Avantajları:
Kıdem tazminatı, işçinin aynı işyerinde 1 yıl ve daha uzun süre çalışmış olması durumunda, iş sözleşmesinin belirli şartlar altında sona ermesi halinde ödenen bir tazminattır. Belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiler, aşağıdaki durumlarda kıdem tazminatına hak kazanır:
Kıdem tazminatının hesaplanmasında, işçinin çalıştığı her yıl için 30 günlük brüt ücret esas alınır. Eğer işçi bir yıldan kısa süre çalıştıysa, çalıştığı gün sayısı üzerinden hesaplanarak tazminat ödenir.
İhbar tazminatı, iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda, işverenin veya işçinin önceden bildirimde bulunmaması durumunda ödenen tazminattır. İş Kanunu’na göre, belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışan bir işçi veya işveren, sözleşmeyi feshetmeden önce ihbar süresi tanımak zorundadır. İhbar süresi, işçinin çalışma süresine göre değişir ve şu şekildedir:
Eğer işçi veya işveren, ihbar süresine uymadan işten ayrılır veya işten çıkarırsa, karşı tarafa ihbar tazminatı ödemek zorundadır. İhbar tazminatı, ihbar süresi boyunca alınacak maaş üzerinden hesaplanır. Eğer işçi istifa ederken veya işveren işçiyi ihbar süresi öncesi çıkarırsa, bu süreye karşılık gelen maaş ödenir.
İşsizlik maaşı alabilmek için işçinin aşağıdaki koşulları sağlaması gerekmektedir:
İşsizlik maaşı süresi, işçinin son 3 yıl içindeki sigortalı çalışma süresine göre değişir:
İşsizlik maaşı miktarı, işçinin son 4 aylık brüt kazancına göre hesaplanır. Genel olarak, aylık ortalama brüt kazancın %40’ı kadar işsizlik maaşı ödenir, ancak bu miktar asgari ücretin %80’ini aşamaz.
Aşağıdaki durumlarda işsizlik maaşı ödenmez:
Sonuç olarak, belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışan bir işçi, eğer işveren tarafından işten çıkarılmışsa veya haklı bir nedenle istifa etmişse, işsizlik maaşı hakkı kazanabilir. Ancak bu hakkın kullanılabilmesi için gerekli prim gün şartları sağlanmalı ve zamanında başvuru yapılmalıdır.

Belirsiz süreli iş sözleşmesinde işe iade davası, işçinin iş akdinin haksız yere feshedildiğini düşündüğü durumlarda açabileceği bir davadır. Belirsiz süreli iş sözleşmesi, işçinin belirli bir süre ile sınırlı olmayan ve genellikle sürekli olarak yapılan bir iş ilişkisidir. İşverenin işçiyi, yasal sebepler olmadan ve belirli kurallara uymadan işten çıkarması, işçiye işe iade davası açma hakkı tanır.
İşe iade davası açılabilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir.
İşe İade Davasının Sonuçları:
Belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçilerin yıllık ücretli izin hakkı, İş Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca düzenlenmiştir. Buna göre, işyerinde en az bir yılını dolduran işçiler yıllık ücretli izin hakkı kazanır. İşçinin bu haktan yararlanabilmesi için aynı işverene bağlı olarak kesintisiz çalışmış olması gerekmektedir.
İşçilerin kıdem sürelerine göre yıllık izin hakları şu şekildedir:
İşçi, hak kazandığı yıllık izni işverenin onayıyla kullanabilir. Yıllık izin süreleri bölünemez, ancak işçi ve işveren anlaşırsa bir bölümü en az 10 gün olmak kaydıyla birkaç parçaya ayrılabilir. İşçi, yıllık izin süresince çalıştırılamaz ve izin süresi içinde başka bir işte çalışması yasaktır.
İşçi işten ayrıldığında kullanmadığı yıllık izin günleri varsa, bu günlere karşılık gelen ücret nakit olarak ödenir. İşveren, yıllık izin hakkını işçiye kullandırmadan iş sözleşmesini feshederse, işçi yıllık izin alacağı davası açabilir. Yani belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçiler, işyerinde en az bir yıl çalıştıktan sonra yıllık izin hakkı kazanır ve işverenin izni kullanmasını engellemesi hukuka aykırıdır.
Belirsiz süreli iş sözleşmesinde fazla mesai ve ücret ödemesi, işçilerin çalışma saatlerinin düzenlenmesi ve fazla mesaiye kalan sürelerinin karşılığı olarak yapılan ödeme işlemlerini kapsar. Türkiye’de fazla mesai düzenlemeleri, 4857 sayılı İş Kanunu ve ilgili mevzuatla belirlenmiştir. İşçi, normal çalışma süresini aşan her çalışma saati için fazla mesai ücreti almalıdır. İşverenler ise bu düzenlemelere uymak zorundadır.
Fazla mesai, işçinin, normal çalışma süresini aşarak yaptığı ek çalışmalardır. Türkiye’de normal çalışma süresi, haftada 45 saattir. Bu süre, haftanın herhangi bir gününe eşit şekilde dağılabilir (örneğin, günde 9 saat x 5 gün çalışma) veya farklı düzenlemeler yapılabilir.
Fazla mesai yapılan süreler için işçiye, normal çalışma ücretinin yüzde 50 fazlası ödenir. Bu, işçinin her bir fazla mesai saati için daha yüksek bir ödeme alacağı anlamına gelir.
Örnek:
Fazla mesai ücreti = 500 TL (normal ücret) + %50 (fazla mesai farkı) = 750 TL/saat Fazla mesai ücreti = 750TL x 2 saat = 1500 TL (fazla mesai ödemesi)
Fazla mesai, işçinin isteğiyle yapılabileceği gibi, işverenin talebiyle de gerçekleşebilir. Ancak işçi, fazla mesaiyi reddetme hakkına sahiptir, sadece belirli koşullarda bu hakkı kullanamayabilir.
İş Kanunu’na göre, fazla mesai ile ilgili şu düzenlemeler geçerlidir:
Fazla mesai ödemesinin yapılmaması, işçinin haklarını ihlal eder. Bu durumda işçi şu haklara sahip olabilir:
Belirsiz süreli iş sözleşmesinde fazla mesai ödemeleri de yukarıdaki kurallar doğrultusunda yapılır. Yani, işçinin normal çalışma saatlerini aşan her çalışma saati için fazla mesai ücreti ödenmesi gerekmektedir. Ancak sözleşmede fazla mesaiye ilişkin özel bir düzenleme yoksa, genel kurallar geçerlidir.
İşveren, fazla mesai yaptırdığı her işçinin fazla mesai ücretini düzenli olarak ödemekle yükümlüdür. Ayrıca, işyerinde fazla mesai yapılıp yapılmadığına ilişkin kayıt tutmak, işçilerin fazla mesai sürelerini takip etmek işverenin sorumluluğundadır.
İşçi ve işveren arasındaki fazla mesai konusunda anlaşmazlıklar genellikle ödeme yapmama veya fazla mesaiyi kayıt altına almama durumlarından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, her iki tarafın da yasal hakları konusunda bilgi sahibi olması önemlidir.
Belirsiz süreli iş sözleşmesi ile belirli süreli iş sözleşmesi arasındaki farklar, sözleşmenin süresi, fesih koşulları, tazminat hakları gibi pek çok konuda işçiyi ve işvereni etkileyen önemli unsurlar barındırır.

Belirsiz süreli iş sözleşmesi, belirli bir bitiş tarihi olmadan yapılan ve iş ilişkisinin süresiz devam ettiği sözleşme türüdür. İşçi ve işveren, sözleşmeyi feshedene kadar iş ilişkisi devam eder. İş Kanunu’na göre işin niteliği gereği belirli süreli olmasını gerektiren bir durum yoksa, iş sözleşmesi belirsiz süreli kabul edilir. Bu tür sözleşmelerde işçinin iş güvencesi daha güçlüdür.
Belirsiz süreli iş sözleşmesi, belirli süreli iş sözleşmelerinin aksine her yıl yenilenmez. Sözleşme, taraflardan biri feshedene kadar kendiliğinden devam eder. Ancak çalışma şartları, tarafların anlaşmasıyla güncellenebilir. Fesih için geçerli bir sebep veya ihbar süresi gereklidir.
Belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçi, kıdem ve ihbar tazminatı gibi haklara sahiptir. İşveren tarafından haksız fesih yapılması durumunda işçi tazminat talep edebilir. İşçinin en az bir yıl çalışmış olması halinde kıdem tazminatı hakkı doğar. Ayrıca işçinin haklı nedenle istifa etmesi halinde de tazminat hakkı olur.
Evet, belirsiz süreli iş sözleşmesinde ihbar süresi vardır. İş Kanunu’na göre ihbar süresi, çalışanın kıdemine bağlı olarak 2 ila 8 hafta arasında değişir. İşçi veya işveren sözleşmeyi feshetmeden önce bu süreye uymak zorundadır. İhbar süresine uyulmaması durumunda ihbar tazminatı ödenmesi gerekir.
Belirsiz süreli iş sözleşmesi, işin niteliği gerektirmedikçe belirli süreliye çevrilemez. İş Kanunu’na göre belirli süreli sözleşmeler, ancak objektif sebeplerin varlığı halinde yapılabilir. İşveren, işçiyi iş güvencesinden mahrum bırakmak amacıyla sözleşmeyi belirli süreliye çeviremez. Ancak tarafların anlaşmasıyla belirli süreli bir sözleşme yapılabilir.
Evet, iş güvencesi kapsamında belirli şartlar sağlanırsa işe iade davası açılabilir. İşçinin en az 6 ay kıdemi olması ve işyerinde en az 30 işçi çalışıyor olması gerekir. İşverenin geçerli bir fesih nedeni göstermemesi halinde işçi işe iade hakkı kazanabilir. Mahkeme, işçinin işe iadesine karar verirse işveren belirli süre içinde işçiyi geri almak zorundadır.
İş Kanunu’na göre, süresi 1 yıl veya daha uzun olan iş sözleşmeleri yazılı yapılmak zorundadır. 1 yıldan kısa süreli iş sözleşmeleri yazılı yapılmasa bile işçi talep ederse yazılı belge düzenlenmelidir. Yazılı sözleşme yapılmaması, işverenin işçiye yazılı bilgi verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Sözleşme yazılı yapılmadığında, işçinin hakları tanık ve belgelerle ispat edilebilir.
Evet, belirsiz süreli iş sözleşmelerinde deneme süresi olabilir. İş Kanunu’na göre deneme süresi en fazla 2 ay olup, toplu iş sözleşmeleri ile 4 aya kadar uzatılabilir. Deneme süresi içinde işçi veya işveren, bildirim süresi beklemeksizin ve tazminatsız sözleşmeyi feshedebilir. Ancak bu süre boyunca işçinin çalıştığı günlere ait ücret ve diğer hakları ödenmelidir.
Evet, belirsiz süreli iş sözleşmesi, taraflardan biri feshetmediği sürece süresiz devam eder. Ancak işveren veya işçi, ihbar süresine uyarak veya haklı nedenle sözleşmeyi feshedebilir. İşin sona ermesi, emeklilik veya tarafların anlaşmasıyla da iş ilişkisi sonlandırılabilir. Süresiz devam etmesi, iş güvencesi sağlar ancak mutlak bir zorunluluk değildir.
Evet, işveren geçerli veya haklı bir neden göstererek belirsiz süreli iş sözleşmesini feshedebilir. Geçerli nedenler, işçinin performans düşüklüğü veya ekonomik nedenler gibi durumları içerir. Haklı nedenler ise işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışlarını kapsar. İşveren, iş güvencesi hükümlerine uymak zorundadır.
Evet, işçi belirli şartlara uyarak belirsiz süreli iş sözleşmesini feshedebilir. Haklı bir sebebi varsa (örneğin ücretin ödenmemesi veya kötü muamele), derhal fesih hakkı doğar. Geçerli bir sebep olmaksızın fesih yaparsa ihbar süresine uymak zorundadır. Haklı nedenle fesih halinde işçi kıdem tazminatına hak kazanabilir.
İhbar süresi, işçinin çalışma süresine göre değişir. 6 aydan az çalışanlar için 2 hafta, 6 ay – 1.5 yıl arası çalışanlar için 4 hafta, 1.5 – 3 yıl arası çalışanlar için 6 hafta, 3 yıldan fazla çalışanlar için 8 haftadır. Taraflar bu süreye uymak zorundadır. Aksi halde ihbar tazminatı ödenir.
Eğer işçi en az 1 yıl çalışmışsa ve işveren tarafından haksız fesih yapılmışsa kıdem tazminatına hak kazanır. Ayrıca ihbar süresine uyulmadan fesih gerçekleşirse ihbar tazminatı da ödenmelidir. İşçinin iş sözleşmesi haklı nedenle feshedilmişse tazminat hakkı doğmaz. Ancak iş güvencesi kapsamında işçi, işe iade davası açabilir.
İşveren, işçiyi haksız yere veya geçerli neden olmadan işten çıkarırsa kıdem tazminatı ödemek zorundadır. İşçinin en az 1 yıl çalışmış olması ve işveren tarafından fesih yapılmış olması gerekir. Haklı nedenlerle fesih yapılması halinde kıdem tazminatı ödenmez. İşçinin kendi isteğiyle istifa etmesi durumunda ise haklı bir sebep yoksa kıdem tazminatı alamaz.
Evet, ihbar süresine uyulmadan fesih gerçekleşirse ihbar tazminatı ödenmesi gerekir. İşçi veya işveren, iş sözleşmesini feshederken kanunda belirtilen ihbar sürelerine uymak zorundadır. Aksi takdirde, ihbar süresine karşılık gelen ücret tutarında tazminat ödenir. Haklı nedenle fesihlerde ihbar tazminatı ödenmez.
Eğer işçi haklı bir nedenle (örneğin maaşının ödenmemesi veya kötü muamele) sözleşmeyi feshederse kıdem tazminatı alabilir. Geçerli bir sebep olmadan istifa ederse kıdem ve ihbar tazminatı hakkı doğmaz. Ancak işçinin haklı bir sebebe dayanmadan fesih yapması halinde ihbar süresine uyması gerekir. Haklı fesih halinde işçi işsizlik maaşı da alabilir.
Evet, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçi fazla mesai ücreti almaya hak kazanır. Haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla mesai olarak kabul edilir ve %50 zamlı ücretle ödenir. İşçinin onayı olmadan fazla mesai yaptırılması hukuka aykırıdır. Fazla mesai ücreti ödenmezse işçi dava açarak alacaklarını talep edebilir.
Evet, işçi en az 1 yıl çalıştıktan sonra yıllık ücretli izin hakkı kazanır. İşçinin kıdemine göre yıllık izin süresi 14 ila 26 gün arasında değişir. İşveren, işçiye bu izni kullandırmak zorundadır ve izin süresinde ücret kesintisi yapılamaz. İşçi, yıllık izin hakkını kullanmadığında karşılığını ücret olarak talep edebilir.
Evet, işçi belirli şartları sağlıyorsa işsizlik maaşı alabilir. İşçinin son 3 yıl içinde en az 600 gün prim ödemiş ve son 120 gün kesintisiz çalışmış olması gerekir. İşveren tarafından haksız fesih yapılması veya işçinin haklı nedenle ayrılması durumunda işsizlik maaşı hakkı doğar. İşçi kendi isteğiyle istifa ederse işsizlik maaşı alamaz.
Evet, ancak işveren performans düşüklüğünü somut verilerle ispat etmek zorundadır. İşçinin performansının düşük olduğu belgelenmeli ve savunması alınmalıdır. Keyfi bir şekilde performans düşüklüğü gerekçesiyle işçi işten çıkarılamaz. İşçi haksız yere çıkarıldığını düşünüyorsa işe iade davası açabilir.
İşveren, işçiye ücret ödeme, sigorta primlerini yatırma, yıllık izin ve fazla mesai haklarını sağlama gibi yükümlülüklere sahiptir. İşçinin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almak zorundadır. İşten çıkarma durumunda ihbar süresine uyulmalı ve kıdem tazminatı ödenmelidir. İşveren, işçiye ayrımcılık yapamaz ve iş sözleşmesini keyfi şekilde feshedemez.
Evet, işçiler sendikaya üye olma ve sendikal faaliyetlere katılma hakkına sahiptir. İşveren, işçiyi sendikaya üye olduğu için işten çıkaramaz veya baskı yapamaz. Sendikal nedenlerle iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde işçi tazminat davası açabilir. İşçiler, toplu iş sözleşmelerinden de yararlanma hakkına sahiptir.
Evet, işçiler sendika üyesi olmaları halinde toplu iş sözleşmelerinden faydalanabilirler. Toplu iş sözleşmesi, işçinin ücret ve sosyal haklarını iyileştirebilir. İşveren, toplu iş sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklere uymak zorundadır. Sendikasız işçiler de bazen toplu iş sözleşmesi haklarından yararlanabilir.
Evet, işveren işçiyi işten çıkarmadan önce savunmasını almak zorundadır. İş Kanunu’na göre, işçinin davranışı veya verimi nedeniyle işten çıkarılmadan önce savunma hakkı tanınmalıdır. Savunma alınmadan yapılan fesihler geçersiz sayılabilir. İşçi, bu durumda işe iade davası açabilir.
İş Kanunu, iş güvencesi kapsamında işçilerin keyfi olarak işten çıkarılmasını engeller. İşçi, iş güvencesinden yararlanabilmek için en az 6 ay çalışmış ve işyerinde 30’dan fazla işçi bulunması gerekir. Haksız fesih halinde işçi işe iade davası açabilir. İşe iade kararı çıkarsa işveren işçiyi geri almak zorundadır veya tazminat ödemek durumundadır.
İşçi, işe iade davası açabilir veya kıdem ve ihbar tazminatı talep edebilir. İşçi, iş mahkemesine başvurarak hakkını arayabilir. Haklı bir gerekçe olmadan işten çıkarılmışsa işsizlik maaşı da alabilir. İşverenin kötü niyetli feshi varsa ayrıca kötü niyet tazminatı talep edilebilir.
Evet, işçinin işe iade davası açma hakkı vardır. Ancak işçinin en az 6 ay kıdemi ve işyerinde en az 30 işçi olması gerekmektedir. Dava süresi fesih bildiriminden itibaren 1 aydır. Mahkeme, işçinin işe iadesine karar verirse işveren belirli süre içinde işçiyi geri almak zorundadır.