Adresimiz
Havzan, Yeni Meram Cd. Arı Sitesi No:55/2 F Blok, 42140 Meram/Konya
İletişim Bilgilerimiz
Adresimiz
Havzan, Yeni Meram Cd. Arı Sitesi No:55/2 F Blok, 42140 Meram/Konya
İletişim Bilgilerimiz

Belirli süreli iş sözleşmesi, işveren ile işçi arasında belirli bir süre için yapılan ve sürenin sonunda kendiliğinden sona eren iş sözleşmesidir. Türk İş Hukuku’nda 4857 sayılı İş Kanunu’nun 11. maddesinde düzenlenen bu sözleşme türü, esas olarak belirli süreli işlerin veya belirli bir olgunun gerçekleşmesiyle sona erecek iş ilişkilerinin düzenlenmesi amacıyla kullanılır.
Bu tür sözleşmelerin en önemli özelliği, iş ilişkisinin baştan belirlenen sürenin veya belirli bir işin tamamlanmasıyla otomatik olarak sona ermesidir. İşverenin tek taraflı olarak süre bitiminden önce feshetmesi halinde işçi, haksız fesih nedeniyle işçilik alacaklarını talep etme hakkına sahip olabilir.
Belirli süreli iş sözleşmesi, işçi ile işveren arasında belirli bir süre için veya belirli bir işin tamamlanması amacıyla yapılan ve sürenin dolmasıyla kendiliğinden sona eren iş sözleşmesi türüdür. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 11. maddesinde düzenlenen bu sözleşme, esasen işin mahiyeti gereği geçici veya süreli olduğu durumlarda tercih edilmektedir.
Bu sözleşme türü, genellikle şu durumlarda kullanılır;
Belirli süreli iş sözleşmelerinde en önemli husus, bu sözleşmelerin objektif nedenlere dayanması gerekliliğidir. İşveren, işçinin haklarını sınırlandırmak amacıyla keyfi olarak belirli süreli sözleşme yapamaz. Yargıtay içtihatları, belirli süreli iş sözleşmelerinin süreklilik arz eden işlerde istisnaî olarak yapılabileceğini ve esas kuralın belirsiz süreli iş sözleşmesi olduğunu vurgulamaktadır.
Bu sözleşmelerin sona erme şekli, işçi ve işveren açısından farklı sonuçlar doğurabilir. Süre dolduğunda iş ilişkisi otomatik olarak sona erdiğinden ihbar tazminatı hakkı doğmaz, ancak işveren, sözleşme süresi sona ermeden haksız şekilde fesih gerçekleştirirse işçi kalan süreye ilişkin ücretini talep edebilir. Ayrıca, belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçiler kıdem tazminatı hakkına, sözleşmenin en az bir yıl sürmesi koşuluyla sahip olabilirler. Uygulamada belirli süreli iş sözleşmeleri, özellikle iş güvencesi hükümlerinden kaçınmak veya işçiye kıdem tazminatı yükümlülüğünü ortadan kaldırmak amacıyla da kullanılabilmektedir. Ancak, kanuna ve Yargıtay kararlarına aykırı şekilde belirli süreli iş sözleşmesi yapılması halinde, sözleşme fiilen belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabul edilebilir ve işçi, belirsiz süreli sözleşmeden doğan tüm haklarını talep edebilir.

Belirli süreli iş sözleşmelerinin hukuken geçerli olabilmesi için 4857 sayılı İş Kanunu’nun 11. maddesi çerçevesinde bazı şartların sağlanması gerekmektedir. Aksi takdirde, yapılan sözleşme hukuki olarak belirsiz süreli iş sözleşmesi sayılabilir ve işçiye belirsiz süreli sözleşmeden doğan haklar tanınabilir. Geçerli bir belirli süreli iş sözleşmesi için aranan temel şartlar şunlardır:
Belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilmesi için sözleşmenin belirli bir süre ile sınırlandırılmasını gerektiren objektif bir nedenin olması gerekir. İşverenin yalnızca kendi tercihine bağlı olarak belirli süreli iş sözleşmesi yapması mümkün değildir. Objektif nedenler şunlar olabilir:
Eğer belirli süreli iş sözleşmesi, objektif bir nedene dayanmıyorsa, mahkemeler sözleşmeyi belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak değerlendirebilir.
Belirli süreli iş sözleşmelerinin geçerli olabilmesi için mutlaka yazılı olarak yapılması gerekir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 11. maddesine göre, yazılı yapılmayan belirli süreli iş sözleşmeleri geçersiz sayılır ve belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabul edilir.
Kanuna göre, bir işveren aynı işçi ile birden fazla belirli süreli iş sözleşmesi yapıyorsa, bu durum zincirleme sözleşme olarak değerlendirilir. Zincirleme belirli süreli iş sözleşmelerinin geçerli olabilmesi için her yeni sözleşmenin objektif bir nedene dayanması gerekir. Eğer böyle bir neden yoksa, sözleşme baştan itibaren belirsiz süreli kabul edilir.
Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilerin, belirsiz süreli iş sözleşmesine sahip işçilere göre daha az haklara sahip olması kabul edilemez. Eşit işlem ilkesi gereğince, belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilere de diğer işçilerle aynı sosyal haklar ve yan haklar tanınmalıdır.
Belirli süreli iş sözleşmelerinde işin ne zaman başlayacağı ve ne zaman sona ereceği açıkça belirtilmelidir. Sürenin belirsiz olduğu durumlarda, sözleşme belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak değerlendirilir.
Kanun koyucu, iş güvencesi ve işçi haklarını koruma amacıyla bu sözleşme türünü istisnaî bir durum olarak kabul etmekte ve işverenin keyfi olarak belirli süreli iş sözleşmesi yapmasını engellemektedir.
Belirli süreli iş sözleşmesi şu durumlarda yapılabilir:
Eğer bir iş, belirli bir süre içinde tamamlanacak şekilde planlanmışsa, işveren bu iş için belirli süreli iş sözleşmesi yapabilir. Bu tür işlere örnek olarak şunlar verilebilir:
Bu tür işlerde işçi, projenin bitiş tarihine kadar istihdam edilir ve proje sona erdiğinde iş sözleşmesi kendiliğinden sona erer.
Bazı işlerde, belirli bir olayın gerçekleşmesi beklenir ve bu olayın tamamlanmasıyla işin de sona ermesi öngörülür. Bu tür işlere örnek olarak şunlar verilebilir:
Bu tür sözleşmelerde, işin sona erme tarihi önceden belirlenmiştir ve işin tamamlanmasıyla iş ilişkisi kendiliğinden sona erer.
Bazı durumlarda, işverenin iş gücü ihtiyacı geçici olarak artabilir veya bir çalışanın geçici olarak işten uzaklaşması nedeniyle yerine birinin alınması gerekebilir. Bu gibi durumlarda belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilir. Bu tür işlere örnek olarak şunlar verilebilir:
Bu durumlarda, sözleşme işverenin belirlediği süre boyunca geçerli olur ve ilgili çalışanın geri dönmesi ya da ihtiyacın ortadan kalkması ile sona erer.
Bazı meslek gruplarında ve sektörlerde işin doğası gereği belirli süreli iş sözleşmeleri yapılır. Bu tür işlere örnek olarak şunlar verilebilir:
Bu tür işlerde, işin doğası gereği süreli bir çalışma söz konusu olduğu için belirli süreli sözleşme yapılabilir.
Devlet veya özel sektör tarafından yürütülen bazı projeler, belirli süreli iş sözleşmesi kapsamında ele alınabilir. Bu tür işlere örnek olarak şunlar verilebilir:
Bu tür işlerde sözleşmeler genellikle proje süresine bağlı olarak düzenlenir.
Belirli süreli iş sözleşmesi, süresi dolduğunda kendiliğinden sona eren bir iş sözleşmesidir. Ancak işin devam etmesi veya benzer bir ihtiyacın doğması halinde taraflar sözleşmeyi yenileyebilir. Ancak, bu yenilemenin geçerli sayılabilmesi için objektif bir nedenin bulunması gerekir.
Eğer belirli süreli iş sözleşmesi objektif bir neden olmaksızın yenilenirse, mahkemeler bu sözleşmeyi baştan itibaren belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak değerlendirebilir. Bu durumda işçi:
Sonuç olarak, belirli süreli iş sözleşmesinin yenilenmesi ancak gerçek bir ihtiyaç söz konusu olduğunda mümkündür. Aksi takdirde, yenilenen sözleşme mahkemeler tarafından belirsiz süreli olarak kabul edilerek işçiye ek haklar tanınabilir.

Belirli süreli iş sözleşmesi genellikle sürenin sonunda kendiliğinden sona ererken, bazı durumlarda haklı fesih, karşılıklı anlaşma, işçinin ölümü veya işyerinin kapanması gibi nedenlerle de sona erebilir. Erken fesih durumunda taraflardan biri tazminat ödeme yükümlülüğüyle karşı karşıya kalabilir.
Belirli süreli iş sözleşmesi, tarafların belirlediği sürenin dolmasıyla kendiliğinden sona erer. Bu durumda, işverenin veya işçinin sözleşmeyi feshetmesine gerek kalmaz. İhbar tazminatı hakkı doğmaz, ancak işçi en az 1 yıl çalışmışsa kıdem tazminatı talep edebilir. Örneğin; bir proje bazlı çalışan işçinin 1 yıllık sözleşmesi, proje tamamlandığında sona erer ve taraflar ek bir bildirim yapmadan iş ilişkisi sonlanır.
İşçi ve işveren karşılıklı olarak anlaşarak belirli süreli iş sözleşmesini süresi dolmadan sona erdirebilir. Tarafların rızası olduğu için herhangi bir tazminat hakkı doğmaz, ancak işçi en az 1 yıl çalışmışsa kıdem tazminatı alabilir. Örneğin; işveren ve işçi, işin beklenenden önce tamamlanması nedeniyle sözleşmeyi karşılıklı anlaşarak sonlandırabilir.
Belirli süreli iş sözleşmeleri, haklı bir sebep olmadan süresi dolmadan feshedilemez. Ancak aşağıdaki durumlarda taraflardan biri sözleşmeyi feshedebilir:
İşveren açısından haklı nedenler: İşçinin işyerinde hırsızlık yapması, iş disiplinini ciddi şekilde bozması, sağlık açısından çalışmasının tehlikeli olması gibi durumlar.
İşçi açısından haklı nedenler: Ücretinin ödenmemesi, kötü muamele görmesi, iş sağlığı ve güvenliği şartlarının yetersiz olması gibi durumlar.
Haklı nedenle fesih durumunda ihbar tazminatı ödenmez, ancak işçi en az 1 yıl çalışmışsa kıdem tazminatı alabilir. Eğer işveren veya işçi haklı bir sebep olmaksızın belirli süreli iş sözleşmesini süresi dolmadan feshederse, erken fesheden taraf karşı tarafa sözleşmenin geri kalan süresine ilişkin tazminat ödemek zorunda kalabilir.
İşçi vefat ederse, belirli süreli iş sözleşmesi kendiliğinden sona erer. Bu durumda işçinin mirasçılarına, çalıştığı süreye bağlı olarak ölüm tazminatı ve kıdem tazminatı ödenir. Ancak işverenin ölümü, kural olarak sözleşmeyi sona erdirmez, iş devam ediyorsa işçinin hakları korunur.
İşverenin iflas etmesi veya işyerinin kapanması halinde, iş ilişkisinin devam etmesi imkânsız hale gelirse belirli süreli iş sözleşmesi sona erer. Bu durumda işçi kıdem tazminatı talep edebilir ancak ihbar tazminatı hakkı doğmaz.
Belirli süreli iş sözleşmeleri, süresi dolduğunda kendiliğinden sona erdiği için ihbar tazminatı hakkı doğmaz. Ancak, belirli şartların sağlanması halinde işçi kıdem tazminatı hakkından yararlanabilir.
Kıdem tazminatı, en az 1 yıl çalışan işçiye, iş sözleşmesi kanunda belirtilen hallerde sona erdiğinde ödenen bir tazminattır. Belirli süreli iş sözleşmesinde kıdem tazminatı hakkı için şu şartlar aranır:
İhbar tazminatı, işçiye veya işverene önceden haber vermeden yapılan fesihler nedeniyle ödenen bir tazminattır. Ancak, belirli süreli iş sözleşmelerinde ihbar süresi uygulanmaz, çünkü sözleşme sürenin bitimiyle kendiliğinden sona erer.
Belirli süreli iş sözleşmeleri, işin niteliği gereği belirli bir süre için yapılan sözleşmelerdir ve sürenin bitimiyle kendiliğinden sona erer. Ancak, Türk İş Kanunu’na göre, taraflardan biri sözleşmeyi süresi dolmadan feshetmek isterse, belirli kurallar geçerli olacaktır. Bu fesih hakkı, yalnızca haklı sebeplerle ve yasal düzenlemelere uygun şekilde kullanılabilir.
İşçi, belirli süreli iş sözleşmesini, haklı bir nedene dayanarak feshetme hakkına sahiptir. 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, haklı fesih sebepleri aşağıda sıralanan durumları içerebilir:
İşçi, bu haklı sebeplerle sözleşmeyi feshetse bile ihbar süresi ve ihbar tazminatı söz konusu değildir. Ayrıca, işçi kıdem tazminatını talep etme hakkına da sahiptir, çünkü haklı fesih, işçinin işten kendi iradesiyle ayrılmasını engelleyen, yasal bir nedendir.
İşveren, belirli süreli iş sözleşmesini, işçinin sözleşmede belirtilen yükümlülüklerine uymaması durumunda haklı sebeplerle feshedebilir. İşverenin fesih hakkı, İş Kanunu’nun 25. maddesinde düzenlenmiştir. İşverenin haklı fesih sebepleri şunlar olabilir:
İşveren, bu haklı nedenlerden birine dayanarak işçinin sözleşmesini feshettiğinde ihbar tazminatı ödemez, ancak işçiye kıdem tazminatı ödemek zorundadır. İşverenin fesih sebebini somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
Belirli süreli iş sözleşmeleri, belirli bir süre için yapılır ve sözleşme süresinin bitiminde kendiliğinden sona erer. Bu tür sözleşmeler, hem işçiye hem de işverene belirli avantajlar sunar. Ancak, bu avantajlar 4857 sayılı İş Kanunu çerçevesinde belirli kurallara tabidir.
İşçi Açısından Avantajlar
İşveren Açısından Avantajlar
Belirli süreli iş sözleşmeleri, belirli koşullar altında belirsiz süreli sözleşmelere dönüşebilir. Bu dönüşüm, tarafların iradeleri, yasal düzenlemelere ve özellikle 4857 sayılı İş Kanunu’ndaki hükümler doğrultusunda gerçekleşir.
Eğer belirli süreli bir iş sözleşmesi, süresi dolmasına rağmen işçi çalışmaya devam ediyorsa ve işveren de buna itiraz etmezse, sözleşme belirsiz süreli kabul edilir. Bu durum, tarafların sözleşmenin sona erdiğini açıkça belirtmemesi ve fesih bildiriminde bulunmamaları halinde geçerli olur. Bu gibi durumlarda, işçi ile işveren arasındaki ilişki, süreli bir sözleşme olmaktan çıkar ve sürekli bir iş sözleşmesi hâline gelir.
İş Kanunu’na göre, belirli süreli iş sözleşmelerinin ardı ardına yapılması yasaktır. Bu durum, ancak geçerli ve objektif bir nedene dayanıyorsa kabul edilir. Eğer aynı işte belirli süreli sözleşmeler sürekli olarak yenilenirse, belirsiz süreli iş sözleşmesi kabul edilir. Yani, belirli süreli sözleşmelerin arka arkaya yapılması, aslında sözleşmenin belirsiz süreli sayılmasına neden olabilir.
Eğer belirli süreli bir iş sözleşmesi, işin özelliğinden ya da proje bazlı çalışmadan bağımsız olarak, yalnızca işverenin iradesiyle yapılmışsa ve bir objektif gerekçe yoksa, sözleşme zamanla belirsiz süreli hale gelebilir. Bu durumda, sözleşmenin belirsiz süreli kabul edilmesi, taraflar arasında anlaşmazlık yaratabilir, çünkü belirli süreli sözleşmelerin geçerliliği ancak esaslı bir nedene dayanıyorsa sürdürülebilir.
Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiler de kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ve ücret alacakları gibi haklardan yararlanabilirler. Ancak, bu hakların kullanılabilmesi için belirli koşulların yerine getirilmesi gerekir. İş Kanunu’na göre işçi haklarının korunması önemlidir ve bu hakların yerine getirilmemesi halinde işçi, yasal olarak haklarını talep etme hakkına sahiptir.
4857 sayılı İş Kanunu çerçevesinde belirli süreli iş sözleşmesinden doğan işçilik alacakları şu şekilde açıklanabilir:
Kıdem tazminatı, bir işçinin işyerinde en az bir yıl çalışması sonucu, iş sözleşmesinin sona erdiği durumlarda hak kazandığı tazminattır. Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan bir işçi, sözleşmesi sona erdiğinde, aşağıdaki durumlarda kıdem tazminatına hak kazanabilir:
İhbar tazminatı, işçinin iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda, önceden belirlenen sürede bildirim yapılmaması durumunda ödenen tazminattır. Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiler de ihbar tazminatına hak kazanabilirler, ancak bu hakkın kullanılabilmesi için aşağıdaki koşulların sağlanması gerekmektedir:
Belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan bir işçi, işyerinde çalıştığı süre boyunca fazla mesai yapmak zorunda kalabilir. İş Kanunu’na göre, işçinin günlük çalışma süresi 8 saat olarak belirlenmiştir ve bu süreyi aşan çalışmalar fazla mesai olarak değerlendirilir. Fazla mesaiye ilişkin işçinin hakları şu şekilde düzenlenmiştir:
Yıllık ücretli izin hakkı, her işçinin 4857 sayılı İş Kanunu’na göre sahip olduğu bir haktır. Belirli süreli iş sözleşmesinde de bu hak geçerlidir.
Yıllık ücretli izin: Eğer bir işçi 1 yıl ve daha fazla süreyle çalışıyorsa, yıllık ücretli izin kullanma hakkına sahiptir. Bu izin süresi, işçinin çalışma süresine göre belirlenir. Belirli süreli sözleşme sona erdiğinde işçi yıllık izin hakkını tam olarak kullanmışsa, kullanılmayan izinler için ücret alabilir.
Belirli süreli iş sözleşmesi kapsamında çalışan bir işçi, sözleşmesinde belirtilen süre boyunca çalıştığı saatler için ücret almaya devam eder. Bu ücret, sözleşme bitene kadar işçinin hakkıdır.
İşsizlik maaşı, Türkiye’de işsiz kalan bireylere, İşsizlik Sigortası Fonu aracılığıyla sağlanan bir yardımdır. Ancak, işsizlik maaşından yararlanmak için bazı koşulların sağlanması gerekmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu çerçevesinde belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan bir işçinin işsizlik maaşı alıp almayacağı, sözleşmenin sona erme şekline ve işçinin prim ödeme geçmişine bağlıdır.
Belirli süreli iş sözleşmesi sona eren bir işçi, işsizlik maaşı alabilmek için belirli koşulları sağlamalıdır. İlk olarak, işçinin son üç yıl içinde en az 600 gün sigorta primi ödemiş olması gerekir. Ayrıca, işten kendi isteğiyle ayrılmamış olması önemlidir; belirli süreli sözleşmenin sona ermesi işverenin kararıyla gerçekleştiği için, işçi işsizlik maaşı almak hakkına sahiptir.
Belirli süreli sözleşme sona erdiğinde, işçi işsizlik sigortası primi ödemişse, işsizlik maaşına başvuru yapabilir. İşçi, İŞKUR’a başvurarak gerekli belgelerle başvuruda bulunmalıdır. Başvuru sonrasında işsizlik maaşı, genellikle 4 hafta içinde ödenmeye başlanır.
Belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi, işçinin işe iade davası açma hakkını sınırlayan bir durumdur. Çünkü belirli süreli sözleşme, belirli bir süre için yapılır ve sözleşme süresi bitiminde işçi ile işveren arasındaki ilişki sona erer. Bu durum, işçinin kendi iradesi dışında sonlandırıldığı için, işçi doğrudan işe iade davası açamaz. Ancak işveren, belirli süreli iş sözleşmesinin süresi dolmadan önce haksız bir şekilde işçiyi işten çıkarırsa, işçi işe iade davası açabilir.
Eğer işveren, belirli süreli sözleşmeyi yenilemeyi tercih etmezse, işçi yine işten çıkarılmadığı için işe iade davası açma hakkına sahip olmaz. Ancak işçi, sözleşmesinin sona ermesinin haksız olduğunu iddia ediyorsa, tazminat talep edebilir. Yine de, belirli süreli iş sözleşmesinin feshi durumunda işçi, fesih geçerli bir nedene dayanıyorsa ve fesih süreci yasalara uygun değilse, işe iade davası açma hakkını kazanabilir.
İş Kanunu, işverenin belirli süreli iş sözleşmesini feshetmesi için geçerli bir neden gerektirir. Geçerli bir neden olmadan yapılan fesih, haksız fesih olarak kabul edilir. Böyle bir durumda işçi, işe iade talebinde bulunabilir. Ancak sözleşme süresi sona ermişse ve fesih gerçekleşmemişse, işçinin işe iade davası açması mümkün olmaz.
Belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçilerin yıllık ücretli izin hakları, 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, diğer işçilerle aynı şekilde korunmaktadır. Ancak belirli süreli iş sözleşmesinin doğası gereği, yıllık ücretli izin hakkının kullanımı bazı farklar gösterir.
İş Kanunu’na göre yıllık ücretli izin hakkı, işçinin çalıştığı süreye bağlı olarak belirlenir. Yıllık izin süresi:
Belirli süreli iş sözleşmesinde yıllık izin hakkı:
Belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçilerin kıdem tazminatı hakkı, İş Kanunu’na göre şu şekilde düzenlenmiştir:
Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiler, aynı belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar gibi fazla mesai ücreti almaya hak kazanır. İş Kanunu’na göre, işçilerin haftalık çalışma süresi 45 saattir. Bu süreyi aşan her çalışma saati fazla mesai olarak kabul edilir ve bu saatlerin ücreti normal ücretin yüzde 50 fazlası olarak ödenir. Örneğin, bir işçi normal çalışma saatini aşarak çalıştığında, fazla mesai için yüzde 50 fazla ücret alır.
Fazla mesai, işverenin talebiyle ve işçinin onayıyla yapılabilir. İşveren işçiye fazla mesai yaptırmak istiyorsa, bu çalışmanın şartları ve ücretinin belirli olması gerekir. Fazla mesai yapılması durumunda, işçi hak ettiği ücreti almalıdır. Fazla mesai için işverenin yazılı onayı gerekmez, ancak işçinin rızası gereklidir.
Belirli süreli iş sözleşmesinin süresi sona erdiğinde, yapılan fazla mesai ücretleri işçinin son ödeme tarihinde hesaplanarak ödenir. Yani işçi, fazla mesai yapmışsa ve sözleşmesi sona ermeden önce bu mesai ödenmemişse, ücret ödeme yükümlülüğü sona ermeden önce işverence ödenir.
4857 sayılı İş Kanunu’na göre, fazla mesai süresi aylık 270 saati geçemez. Bu durumda belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçinin fazla mesai süresi, bu sınırlar içinde olmalıdır.
Belirli süreli ve belirsiz süreli iş sözleşmeleri arasında birçok önemli fark bulunmaktadır. İşte bu farklar:
Belirli Süreli İş Sözleşmesi: Sözleşme, taraflar arasında kararlaştırılan bir süre için yapılır. Bu süre, işin türüne, proje süresine ya da özel durumlara bağlı olarak belirlenir. Sözleşme süresi bittiğinde, sözleşme otomatik olarak sona erer.
Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi: Sözleşme, belirli bir süreye bağlı olmaksızın yapılır. İşçi, işverenle sürekli bir çalışma ilişkisi kurar ve sözleşme yalnızca fesih veya haklı bir nedenle sonlandırılabilir.
Belirli Süreli İş Sözleşmesi: Sözleşme, taraflarca belirlenen süre sonunda kendiliğinden sona erer. Fesih için herhangi bir bildirimde bulunulmasına gerek yoktur. Ancak, belirli süreli iş sözleşmesi işveren tarafından haksız feshedilirse, işçi tazminat talep edebilir.
Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi: Bu tür bir sözleşme işçi veya işveren tarafından feshedilebilir. İşçi, haklı bir nedenle derhal fesih hakkına sahiptir. İşveren ise, işçiyi işten çıkarmadan önce ihbar süresine uymalı ve geçerli bir fesih sebebi göstermelidir.
Belirli Süreli İş Sözleşmesi: İşçi, belirli süreli sözleşme ile çalışmış olsa bile, sözleşme süresi dolduğunda kıdem tazminatına hak kazanabilir. Ancak, işçi belirli süreli sözleşmesini feshederse kıdem tazminatı hakkı doğmaz.
Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi: İşçi, işyerinde belirli bir süre çalıştığında kıdem tazminatına hak kazanır. İşverenin haksız feshi durumunda, işçi kıdem tazminatını talep edebilir.
Belirli Süreli İş Sözleşmesi: İşçilerin belirli süreli iş sözleşmesinde iş güvencesi sınırlıdır çünkü sözleşme süresi belirli olduğu için işçi, sözleşme bitişinden önce bir hak talebinde bulunamaz.
Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi: Belirsiz süreli iş sözleşmesinde işçi, iş güvenliği açısından daha güçlüdür. İşverenin işçiyi çıkarması daha zor ve işçinin işten çıkarılmasına yönelik daha fazla yasal düzenleme vardır.
Belirli Süreli İş Sözleşmesi: Belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçiler de yıllık ücretli izin hakkına sahiptir. Ancak, sözleşme süresi çok kısa ise, işçi tüm izin hakkını kullanamayabilir ve kullanılmayan izinlerin ücreti ödenebilir.
Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi: Belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçiler, çalışma süresi boyunca yıllık ücretli izin hakkını tamamlayabilir ve kullanılmayan izinlerini sözleşme sona ermeden önce kullanabilir.
Belirli Süreli İş Sözleşmesi: Belirli süreli iş sözleşmesi, süre bitiminde sona erer ve yenilenmesi gerekirse, işveren ile yeni bir sözleşme yapılması gerekir.
Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi: Bu sözleşmeler, bir süreye bağlı olmadan devam eder. Eğer işveren ve işçi devam etmek isterse, sözleşme sonlandırılmadığı sürece uzatılmasına gerek yoktur.

Belirli süreli iş sözleşmesi, belirli bir zaman dilimi için yapılan ve süre sonunda kendiliğinden sona eren bir sözleşmedir. Bu tür sözleşme işin süresine göre düzenlenir ve genellikle proje bazlı veya mevsimsel işlerde kullanılır.
Belirli süreli iş sözleşmesinin süresi, tarafların anlaşmasına göre belirlenir. Süre, projeye, mevsime veya işin türüne bağlı olarak değişebilir, ancak bu sözleşme genellikle uzun süreli yapılmaz.
İşverenin haksız feshi durumunda, işçi kıdem tazminatına hak kazanabilir. Ancak işçi sözleşmeyi kendi isteğiyle feshederse, tazminat hakkı doğmaz.
Evet, belirli süreli iş sözleşmesinde ihbar süresi bulunur. Sözleşme süresi sona ermeden feshedilirse, taraflar ihbar süresine uymak zorundadır.
Evet, belirli süreli sözleşmeler, uzun süre boyunca aynı şekilde yenilenirse, bazı durumlarda belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüşebilir.
Kanunen, belirli süreli iş sözleşmesi en fazla iki kez yenilenebilir. Üçüncü kez yenilendiğinde, sözleşme belirsiz süreli sayılabilir.
Evet, belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan bir işçi, haksız fesih durumunda işe iade davası açabilir.
Evet, belirli süreli iş sözleşmesinin yazılı olarak yapılması zorunludur. Sözleşmenin yazılı olmaması durumunda, işçinin çalışma koşulları ve hakları belirsiz olabilir. Yazılı sözleşme, hem işçi hem de işveren için hakların ve sorumlulukların net bir şekilde ortaya konmasını sağlar.
Belirli süreli iş sözleşmesi, geçerli sebeplerle her iki taraf tarafından da feshedilebilir. İşveren veya işçi, sözleşme süresi bitmeden geçerli bir sebep sunarak sözleşmeyi sonlandırabilir. Ancak fesih işlemi, yasal prosedürlere uygun olmalı ve geçerli sebeplerin varlığı mahkeme tarafından onaylanmalıdır.
Belirli süreli iş sözleşmesinde asgari süre bulunmamaktadır. Ancak sözleşmenin süresi çok uzun tutulduğunda, bu durum yasal olarak geçersiz sayılabilir.
Hayır, belirli süreli iş sözleşmesi otomatik olarak yenilenmez. Taraflar, yeni bir anlaşma yaparak sözleşmeyi uzatabilir.
Bu tür sözleşme, yasal olarak iki kez yenilenebilir. Üçüncü kez yenilenmesi durumunda, iş sözleşmesi belirsiz süreli olarak kabul edilebilir.
Belirli süreli iş sözleşmesi en fazla 2 kez üst üste yapılabilir. Üçüncü kez yapılırsa, sözleşme belirsiz süreli haline gelir.
Evet, eğer belirli süreli sözleşme uzun süre boyunca sürekli olarak yenilenirse, bu durum belirsiz süreli sözleşmeye dönüşebilir.
Belirli süreli iş sözleşmesi geçerli bir sebep ile feshedilebilir. Fesih işlemi, ya işçi tarafından ya da işveren tarafından yapılabilir, ancak fesih için geçerli bir nedenin sunulması gereklidir. Fesih gerekçesi, iş yasalarına uygun olmalıdır.
Evet, işçi, belirli süreli iş sözleşmesini feshetme hakkına sahiptir. Ancak, fesih için geçerli bir nedenin olması gerekir ve bu durumda kıdem tazminatı hakkı doğmaz. İşçi, sözleşmesini feshetmeden önce işverene ihbar süresine riayet etmelidir.
Evet, işveren, belirli süreli iş sözleşmesini feshetme hakkına sahiptir. Ancak işverenin fesih işlemini geçerli bir neden ile yapması gerekmektedir. Geçerli nedenler arasında işçinin performansı, işyeri koşulları veya işin gerekliliği gibi durumlar yer alabilir.
Belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan bir işçi fazla mesai ücreti alma hakkına sahiptir. Fazla mesai, normal çalışma süresinin üzerinde gerçekleştirilen iş için ödenen ek ücreti ifade eder. İşçinin fazla mesai ücreti, yasal düzenlemelere göre belirlenen oranlarda hesaplanır.
Belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan bir işçi de doğum izni hakkına sahiptir. Yasal olarak, doğum yapan kadın işçi, doğum izni alarak işten ayrılabilir. Bu izin, belirli süreli sözleşme ile çalışan işçilerin haklarını etkilemez ve doğum izni süresi sonunda işçi işe geri dönebilir.
Sigorta primi, belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçinin ücretine bağlı olarak hesaplanır. İşveren, işçinin sigorta primini ödemekle yükümlüdür ve bu ödeme, işçinin maaşı üzerinden yapılır.
Evet, belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan bir işçi, işverenin haksız feshi durumunda işe iade davası açabilir. İşçi, iş mahkemesinde dava açarak eski işine geri dönmeyi talep edebilir. Mahkeme, fesih işleminin yasal olup olmadığını değerlendirir.
Eğer işveren, belirli süreli iş sözleşmesini haksız yere feshederse, işçi kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talep edebilir. Ayrıca, belirli süreli sözleşme sona ermeden feshedilmişse, işçi mahkemeye başvurarak işe iade davası açabilir. Ancak işçinin bu hakları talep edebilmesi için işyerinde en az bir yıl çalışmış olması gerekmektedir.
Hayır, belirli süreli iş sözleşmesinin uzatılması için işçinin onayı gereklidir. Eğer işçi uzatmayı kabul etmezse, sözleşme yenilenemez ve sona erer.
İşçi, belirli süreli iş sözleşmesini feshetmek isterse, işverene ihbar süresi içinde bildirimde bulunmalıdır. Bu süre, sözleşmeye ve iş yasalarına göre değişir.
İşveren belirli süreli iş sözleşmesinin süresi dolmadan feshederse, işçi kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talep edebilir. Ayrıca, haksız fesih durumunda işe iade davası açma hakkı da vardır.
Belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçi, sürekli olarak aynı işyerinde çalışıyorsa ve sözleşmesi uzun süre yenileniyorsa, belirsiz süreli sözleşmeye geçiş talebinde bulunabilir. Bu geçiş, yasal olarak işçinin talebiyle yapılabilir.