Aile Mahkemesi Kararlarına Karşı İstinaf Ve Temyiz

Aile mahkemesi kararlarına karşı istinaf ve temyiz yolları, henüz kesinleşmemiş kararlar için hukuki itiraz hakkı tanıyan temel usulleri oluşturur. Hukuk sistemimizde, ilk derece mahkemelerinin bazı kararlarına karşı istinaf yoluna gidildiği gibi belirli durumlarda temyiz hakkı da söz konusudur. Aynı zamanda, Bölge Adliye Mahkemeleri (BAM)’nin görev alanına giren nihai kararlar için de benzer mekanizmalar devreye girmektedir.

İstinaf aşamasında, kararın taraflara tebliğ edilmesinden sonra 2 hafta içinde direkt olarak Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuru yapılması zorunludur. Bu süreçte mahkeme, öncelikle biçimsel şartları gözden geçirir; dosya üzerinden veya gerekirse duruşma yaparak karar üzerinde onay, değiştirme ya da bozma yetkisini kullanır. Dava taraflarının hak kaybına uğramaması için dilekçede hukuki gerekçelerin açıkça ifade edilmesi ve gerekli harç ile masrafların ödenmesi büyük önem taşır.

Temyiz aşaması ise istinaf kararının kesinleşmesinin ardından 2 hafta sürede Yargıtay’a sunulan başvuru ile yürütülür. Bu incelemede sadece hukuki hataların varlığı esas alınır; mesela tedbir kararlarına doğrudan temyiz yolu uygulanamazken, velayet veya nafaka hususlarında belirli sınırlamalar mevcuttur. Böylelikle, hak sahibi tarafın yararının korunması adına sürelere titizlikle uyulması ve gerekçelerin net bir biçimde ortaya konulması sağlanmaktadır.

AİLE MAHKEMESİ KARARLARI

1.      KISA KARAR

Kısa karar” mahkemenin verdiği ancak kararın dayanaklarını ayrıntılı biçimde ortaya koymadığı özet hükmüdür. Bu karar biçimi, davanın tüm tartışmalarının sona erdiği, sonuç kısmının açıklandığı nihai duruşmada ilan edilir. Kısa kararın amacı, yargılamanın esas neticesini taraflara kısa- öz biçimde tefhim etmektir.

2.      NİHAİ KARAR

Nihai karar, mahkemenin davadan el çekmesi sonucunu doğuran karara denir. Nihai kararlar davanın esası ile ilgili olabileceği gibi görevsizlik, yetkisizlik, tahkim itirazının kabulü gibi usule ilişkin kararlar da olabilir.

3.      GEREKÇELİ KARAR

Mahkemenin nihai karara varırken yararlandığı hukuki ve maddi dayanakların ayrıntılı biçimde ortaya konduğu karara “gerekçeli karar” denmektedir. Bu belge, mahkemenin hangi yasa maddeleri, ilke ve olgulardan yola çıkarak hüküm kurduğunu gösterir. Dava sürecinde tarafların ortaya koyduğu iddia ve savunmaların kısa bir özetini, sunulan delillerin titizlikle değerlendirilmesini ve mevcut vakıaların analitik analizine dayalı olarak elde edilen hukuki sonuçları içermektedir. Anayasa’nın 141/3. maddesi uyarınca, bütün mahkeme kararlarının ayrıntılı gerekçelerle ifade edilmesi zorunludur. Böylece, yargılamanın şeffaflığının sağlanması, tarafların adil yargılanma hakkının korunması ve karar üzerinde sonradan yapılacak denetimlerin imkân bulması hedeflenmektedir.

Gerekçeli kararın düzenlenmesi, dava dosyasında yer alan deliller, ret ve üstün tutulma nedenleri ile sabit görülen olguların hukuki temellere dayalı yorumlanmasının bir sonucudur.

Whatsapptan avukata soru sor
Whatsapptan avukata soru sor

AİLE MAHKEMESİ KARARLARI HANGİ DURUMLARDA İSTİNAF EDİLEBİLİR?

Kural olarak ilk derece mahkemelerinin verdiği nihai kararlar istinaf edilebilir. Aynı zamanda yapılan değişikliklerle birlikte ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz hakkındaki kararlara karşı da istinaf yolu açılmıştır.

Dava açmakta ve diğer usuli taleplerde olduğu gibi istinaf talebinde bulunmak için de talepte bulunanın hukuki menfaati bulunması gereklidir. Hukuki menfaati olmak kaydıyla lehine karar verilmiş olan taraf da istinaf yoluna başvurabilir.

Fakat belirtilmelidir ki hukuk davalarının istinaf edilebilmesi için öngörülen parasal sınır 2025 yılı için 40.000 TL’dir. Dolayısıyla dava değerinin bu tutar ve daha fazlası olması gerekir.

AİLE MAHKEMESİ KARARLARI NASIL İSTİNAFA GÖTÜRÜLÜR?

İstinaf yoluna, kural olarak davanın tarafları öngörülen süre olan 2 hafta içinde başvurabilirler. Hukuki yarar olmak şartıyla davanın tarafı olmayan üçüncü kişi hakkında karar verilmiş olması halinde bu kişi ve davada taraf sıfatını kazanmış cüzi halefler ile külli halefler istinaf yoluna başvurabilirler.

Aile mahkemesi kararlarının istinafa götürülmesi için yukarıda sayılan şartları sağlaması halinde istinaf sebeplerinin yer aldığı bir dilekçe mahkemeye sunulmalıdır. İstinaf dilekçesi, kararı veren yerel mahkemeye sunulmalıdır. Mahkeme, istinaf dilekçesini değerlendirerek Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderir.

Belirtelim ki en sağlıklı yol istinaf dilekçesi hazırlanmasıdır. Fakat mahkeme kâtibine sözlü olarak da istinaf talebinde bulunulabilir. Bu durumda kâtip, sözlü yapılan başvuruyu mutlaka bir tutanağa bağlar ve onayı için hâkime sunar.

İSTİNAF BAŞVURUSU İÇİN SÜRELER VE USUL

Türk hukuk sisteminde aile mahkemeleri, aile hukukuna ilişkin davalarda ve işlerde önemli bir rol üstlenmektedir. Bu özel mahkemeler, aile içi hukuki uyuşmazlıkları çözmek, aile hukukundan doğan yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi gibi görevleri yerine getirmekle yükümlüdür. Asliye hukuk mahkemesi düzeyinde faaliyet gösteren aile mahkemeleri, medeni yargı içerisinde ayrı bir konuma sahiptir.

Mahkeme kararlarına karşı istinaf başvurusu için öngörülen süre kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren 2 haftalık bir zaman dilimini kapsar.

Bu süre zarfında taraflar, kararı inceleyip gerekli yasal başvuruları yapabilme hakkına sahiptir; böylelikle adalet sisteminde hukuki denetim ve güvence mekanizması işlerlik kazanır.

İSTİNAF MAHKEMESİ HANGİ DURUMLARDA KARARI BOZAR?

Aile mahkemesi kararlarının istinaf aşamasında değişmesi için hukuki dayanaklar gereklidir. Bu dayanaklar arasında aile hukuku kurallarının yanlış uygulanması veya sözleşmelerin hatalı yorumlanması, dava için aranan şartların eksikliği, delillerin kanuna aykırı biçimde reddedilmesi, yargılama sürecinde önemli prosedür hatalarının olması veya eksiklikler bulunması, hâkimin tarafsızlığına dair şüpheler ve usul kurallarına aykırılıklar sayılabilir.

Aynı zamanda, kararı destekleyen delillerin yetersiz olması da istinaf mahkemesi tarafından düzeltilmesi gereken bir durumdur. Bu gerekçelerle istinaf mahkemesi, dosyayı aile mahkemesine iade ederek kararın yeniden değerlendirilmesini talep edebilir.

İstinaf mahkemesinin karar bozduğu durumları şu şekilde maddeleştirmek mümkündür;

  • Kanunun yanlış/ Hatalı Uygulanması,
  • Dava şartı eksikliklerinin bulunması,
  • Delillerin hukuka uygun olmasına rağmen reddedilmesi,
  • Yargılama sürecinde önemli usul hatalarının olması,
  • Hâkimin tarafsızlığına dair şüpheler bulunulması

İSTİNAF KARARLARI TEMYİZ EDİLEBİLİR Mİ?

İstinaf mahkemesi kararları, belirli koşullar altında Yargıtay’da temyiz edilebilmektedir. Bu süreç, kararın hukuka uygunluğunun denetlendiği en üst kanun yoludur. Temyiz başvurusu kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde yapılmalıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’de belirtilen istisnalar (geçici tedbir kararları veya belirli miktarı aşmayan uyuşmazlıklar gibi) dışında istinaf kararları temyiz edilebilir.

Yargıtay, temyiz başvurusunu inceleyerek kararı onaylayabilir, bozabilir veya düzelterek onaylayabilir. Temyiz hukuki süreçte son denetim aşaması olmakla beraber süreye uyum ve hukuki gerekçelerin doğru sunulması büyük önem taşımaktadır.

TEMYİZ NEDİR VE NE ZAMAN BAŞVURULABİLİR?

Temyiz, hukukumuzda mahkeme kararlarının hukuki yönlerinin Yargıtay nezdinde denetlendiği bir süreç olmakla birlikte hatalı yorumların düzeltilmesi amacıyla başlatılmaktadır.

Sürecin işleyebilmesi için, ilgili kararın kesinleşmemiş olması ve sadece dava taraflarının, kararda tespit edilen hukuki aksaklıklara dair gerekçeleri belirterek başvuruda bulunması gerekir. İstinaf kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde yapılan temyiz başvuruları, sürenin bitimine denk gelen resmi tatil ya da hafta sonu durumunda sonraki ilk iş gününe ertelenebilmektedir.

AİLE MAHKEMESİ KARARLARINDA TEMYİZ SÜRESİ NE KADARDIR?

Aile mahkemesi kararları, boşanma, velayet, nafaka, mal paylaşımı ve tedbir gibi konuları kapsar. Boşanma kararında, evlilikte temel sorunların yaşanması nedeniyle birlik sona erer ve bu durum nüfus müdürlüğüne bildirilir. Velayet hükmü, çocuğun hangi ebeveynle kalacağını ve diğerinin ziyaret haklarını düzenlemektedir. Nafaka kararı ise boşanma sonrası yoksun kalan eş ya da çocukların bakım ile eğitim giderlerine katkı sağlamaktadır. Mal paylaşımında edinilen malların adil bölünmesi esas alınır. Tedbir kararları ise sürecin geçici düzenlemesini hedefler.

Temyiz, kesin hükmün tebliğinden itibaren HMK uyarınca iki hafta içinde yapılmalıdır; mazeretsiz gecikme temyiz hakkını düşürür. Acil davalarda süre kısaltılabilir. Bu kararlar aile bireylerinin haklarını korumayı amaçlar

TEMYİZ DİLEKÇESİ NASIL HAZIRLANMALIDIR?

Temyiz dilekçesi, istinaf mahkemesinden çıkan karara karşı Yargıtay’a başvurmak isteyen tarafların hazırladığı bir dilekçedir. Temyiz dilekçesi ile istinaf kararlarının hukuka uygun olup olmadığı üst dereceli yargı organı olan Yargıtay tarafından denetlenir. Bu nedenle dilekçenin içeriği oldukça önemlidir ve belirli kurallar çerçevesinde hazırlanmalıdır.

Bir temyiz dilekçesinde öncelikle, temyiz edilen kararı hangi mahkemenin verdiği, dosya numarası ve karar tarihi açıkça belirtilmelidir. Ayrıca temyiz yoluna başvuran tarafın kimliği, adresi ve varsa vekilinin bilgileri eksiksiz bir şekilde yer almalıdır. Dilekçede, istinaf kararının hangi yönlerden hukuka aykırı olduğu somut gerekçelerle açıklanmalı ve hangi hükümlerin bozulmasının talep edildiği net bir şekilde ifade edilmelidir. Soyut ve genel ifadeler yerine dosya içeriğine uygun maddi ve hukuki dayanaklara yer verilmesi büyük önem taşır.

Temyiz dilekçesi hazırlanırken; Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) ve Yargıtay içtihatları dikkate alınmalı, gerekçeler belirli bir sistematikle sıralanmalıdır. Gerekçeli kararın tüm yönleri değerlendirilmeden yapılan eksik veya yüzeysel temyiz başvuruları genellikle reddedilmekte, hak kayıplarına neden olmaktadır. Bu nedenle dilekçenin titizlikle ve mümkünse bir avukat aracılığıyla hazırlanması tavsiye edilir.

Temyiz dilekçesinin kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde yetkili mahkemeye sunulması gerekmektedir. Yetkili mahkeme, kararını temyiz etmek istediğimiz Bölge Adliye Mahkemesi’dir. Süresi içinde sunulmayan dilekçeler Yargıtay tarafından değerlendirilmeyeceği için, başvuru süresi hayati öneme sahiptir.

AİLE MAHKEMESİ KARARLARINA KARŞI İSTİNAF VE TEMYİZ
AİLE MAHKEMESİ KARARLARINA KARŞI İSTİNAF VE TEMYİZ

AİLE MAHKEMESİ KARARLARININ YARGITAYDA BOZULMA SEBEPLERİ

Aile mahkemesi kararlarının istinaf aşamasında değişmesi için hukuki dayanaklar gereklidir. Bu dayanaklar arasında aile hukuku kurallarının yanlış uygulanması veya sözleşmelerin hatalı yorumlanması, dava için aranan şartların eksikliği, delillerin kanuna aykırı biçimde reddedilmesi, yargılama sürecinde önemli prosedür hatalarının olması veya eksiklikler bulunması, hakimin tarafsızlığına dair şüpheler ve usul kurallarına aykırılıklar sayılabilir. Ayrıca, kararı destekleyen delillerin yetersiz olması da istinaf mahkemesi tarafından düzeltilmesi gereken bir durum olabilir. Bu gerekçelerle istinaf mahkemesi, dosyayı aile mahkemesine iade ederek kararın yeniden değerlendirilmesini talep edebilir.

İSTİNAF VE TEMYİZ ARASINDAKİ FARKLAR

Hukuk yargılamasında kararların denetimi için başvurulan iki temel kanun yolu olan istinaf ve temyiz, amaç ve kapsam bakımından önemli farklılıklar taşır. Özellikle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile hukuk sistemimize kazandırılan istinaf yolu, yalnızca hukuki denetimi değil, kararın maddi yönlerinin de yeniden değerlendirilmesini mümkün kılar. Oysa temyiz incelemesinin temel amacı, Yargıtay eliyle içtihat birliğini sağlamak ve hukuki denetimi yapmaktır.

İstinaf sisteminin getirilmesinden önce, temyiz mercileri olan Yargıtay da ilk derece mahkemesi kararlarının hem hukuki hem de maddi yönlerini incelemek durumunda kalıyordu. Bu durum, Yargıtay’ın asıl işlevi olan hukuki denetim ve içtihat birliği görevinden uzaklaşmasına yol açmaktaydı. Uygulamada doğan bu ihtiyaç doğrultusunda, ilk derece mahkemeleri ile temyiz mercii arasına Bölge Adliye Mahkemeleri (istinaf mahkemeleri) yerleştirilerek iki aşamalı bir denetim sistemi kurulmuştur.

İstinaf mahkemesi, davanın hem maddi vakıalarını hem de hukuki değerlendirmesini yeniden ele alabilir. Yani deliller, tanık beyanları ve dosya kapsamı üzerinden yeniden değerlendirme yapılabilir. Bu yönüyle istinaf, adeta ikinci bir yargılama işlevi görür. Buna karşılık temyiz incelemesi, yalnızca hukuka uygunluk açısından yapılır; Yargıtay, ilk derece ve istinaf kararlarında hukuki hata olup olmadığını denetler, yeni delil incelemesi yapmaz.

İstinaf ve temyiz arasındaki temel fark; istinafın hem maddi hem hukuki denetim yapabilmesi, temyizin ise yalnızca hukuki denetime dayanmasıdır. Bu farkları aşağıdaki tabloda daha net görebilirsiniz;

İSTİNAF VE TEMYİZ ARASINDAKİ FARKLAR
İSTİNAF VE TEMYİZ ARASINDAKİ FARKLAR

İSTİNAF MAHKEMESİ HANGİ SONUÇLARA ULAŞABİLİR?

İstinafta inceleme bakımından ön inceleme ve istinafta esastan inceleme yapılmaktadır. İstinafta karar ise Bölge Adliye Mahkemesinin duruşma yapmadan ve kesin olarak karar vereceği haller yani yasaklı ya da reddedilen hâkimin davaya bakması, görevsizlik yetkisizlik kararı verilmesine rağmen mahkemenin davaya bakmış olması, diğer dava şartlarına aykırılık gibi haller ve Bölge Adliye Mahkemesinin duruşma yapmadan esasa ilişkin karar vereceği haller olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

BOŞANMA DAVALARINDA İSTİNAF VE TEMYİZ SÜRECİ

Boşanma davalarında istinaf ve temyiz süreci ülkemizde şu şekilde ilerlemektedir:

Aile mahkemesinin verdiği boşanma kararına itiraz eden taraflar, kararın kendilerine tebliğ edilmesini takip eden 14 gün içerisinde bölge adliye mahkemesine başvurabilir. Bu mahkeme, kararın usul ve yasalara uygunluğunu denetler. Süreç yaklaşık 8 ila 10 ay sürebilmektedir. İstinaf aşamasının akabinde, verilen karar tebliğ edildikten itibaren 15 gün içinde Yargıtay’a başvurma hakkı bulunur. Fakat temyiz, sadece kanunda belirtilen şartların karşılanması durumunda mümkündür. Yargıtay, kararı onaylama yahut bozma yetkisine sahiptir.

VELAYET DAVALARINDA İSTİNAF VE TEMYİZ

Velayet davalarında görevli mahkeme, aile mahkemeleridir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. Velayet davalarında çocuğun üstün yararı esastır. Mahkeme karar verirken; çocuğun yaşı, alıştığı sosyal çevre, eğitim durumu, kardeşlerin bir arada kalması gibi unsurları dikkate alır. Özellikle küçük yaştaki çocuklarda velayet genellikle anneye verilir. Mahkeme, tarafların ekonomik durumları, yaşam tarzları ve çocuğa sağlayacakları ortamı da değerlendirir.

Velayet kararlarına karşı istinaf başvurusu, kararın tebliğinden itibaren 14 gün içinde bölge adliye mahkemesine yapılmalıdır. İstinaf mahkemesi, dosyayı inceleyerek kararı onaylayabilir, değiştirebilir veya bozabilir. İstinaf kararı kesinleşmesinden sonra temyiz yoluna gidilebilmektedir. Temyiz başvurusu için 15 günlük süre bulunmaktadır. Ancak velayetin değiştirilmesine ilişkin kararlar temyiz edilemez. Bu süreçlerde çocuğun menfaati her zaman ön planda tutulur ve kamu düzenine ilişkin bu konuda hakim re’sen araştırma yapma yetkisine sahiptir.

NAFAKA KARARLARI İÇİN İSTİNAF VE TEMYİZ SÜRECİ

Hukuk sistemimizde boşanma davalarında nafakalar; boşanma sonrasında ekonomik olarak zorluk çeken tarafa sağlanan yoksulluk nafakası; velayet hakkının kendisine verilmediği ebeveynin, çocuğun giderlerine katkıda bulunduğu iştirak nafakası; dava süresince geçici olarak hükmedilen ve doğrudan itirazı mümkün olmayan tedbir nafakası; evlilik devam ederken eşler arasında maddi destek amacıyla sunulan yardım nafakası olmak üzere dörde ayrılmaktadır.

Nafaka kararlarına yönelik itiraz süreci, kararın tebliğinden itibaren 14 gün içinde Bölge Adliye Mahkemesi’ne yapılan istinaf başvurusuyla başlamakta ve bu başvuruda hukuka aykırılık iddiaları açıkça belirtilmektedir. İstinaf kararının kesinleşmesini müteakip 15 gün içinde Yargıtay’a, sadece hukuksal hataların temyizi esas alınarak dilekçe sunulmaktadır. Buna ek olarak, istinaf aşamasında yeni deliller getirilebilmekte, kararların uygulanması için 10 yıllık zamanaşımı süresi bulunmakta ve nafaka ödemeyenler hakkında icra takibi ile hapis cezası söz konusu olabilmektedir.

İSTİNAF VE TEMYİZ SÜRECİNDE MASRAFLAR VE HARÇLAR

İstinaf ve temyiz süreçlerinin geçerli olabilmesi için belirli harçlar ve masrafların eksiksiz ödenmesi şarttır. 2025 yılında istinaf başvuru harcı 1.683,10 TL olarak belirlenmiş olup, başvuruda bulunan taraf, dilekçenin karşı tarafa tebliğ masraflarını ve dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderim giderlerini karşılamak zorundadır. Temyiz sürecinde ise Yargıtay başvuru harcı 3.033,70 TL’dir ve buna ek olarak karar ve ilam harcı da ödenmelidir. Ayrıca dosyanın Yargıtay’a gönderimi ile tebligat masrafları gibi ek giderler de başvuruyu yapan tarafın sorumluluğundadır. Bu masraflar ödenmediği takdirde, başvurunun geçersiz sayılması riski doğar.

İSTİNAF VE TEMYİZ SÜRECİNDE DOSYA NE KADAR SÜREDE SONUÇLANIR?

İstinaf (BAM) aşamasında dava süreleri, dosyanın karmaşıklığı, bölge mahkemesinin iş yoğunluğu ve belirlenen duruşma tarihleri gibi etkenlere bağlı olarak genellikle 6 ay ile 2 yıl arasında değişmektedir. Temyiz (Yargıtay) incelemesinde ise dava türü, ilgili dairenin yoğunluğu ve kararın içeriği süreci 1 ila 3 yıla kadar uzatabilmektedir. Acil durumlar, örneğin nafaka veya velayet davalarında süre kısalabilirken; evrak eksikliği ve usuli hatalar işlemleri yavaşlatmaktadır.

YARGITAY KARARLARI BAĞLAYICI MIDIR?

Yargıtay kararları, verildiği dosya açısından bağlayıcıdır fakat emsal dosyalar için bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Yargıtay’ın içtihatları birleştirme kararları dışında, diğer kararları ilk derece mahkemeleri için bağlayıcı değildir. İlk derece mahkemeleri, Yargıtay kararlarına aykırı karar verebilirler, ancak genellikle Yargıtay’ın emsal kararlarını dikkate alır ve bunlara uygun karar vermeyi tercih ederler.

Bu, yargılama bütünlüğü ve tutarlılığı sağlamak için önemlidir. Yargıtay kararları, mahkemelere fikir verme ve adil yargılama açısından önemlidir, fakat bağlayıcı değildir.

KESİNLEŞMİŞ BOŞANMA KARARINA İTİRAZ

Boşanma kararının kesinleşme sürecinde mahkeme, gerekçeli kararı en geç 30 gün içinde yazmalıdır, fakat bu süre uzayabilir. Karar taraflara kapalı tebligat ile gönderilir ve tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık itiraz süresi başlar. Eğer taraflar itiraz etmezse bu süre dolunca karar kesinleşir; yazılı feragat beyanı verirlerse mahkeme süre beklemeden kararı kesinleştirir.

İtiraz için 2 hafta içinde istinaf dilekçesi verilmesi, harcın ödenmesi ve Bölge Adliye Mahkemesi’nce inceleme yapılması gerekir. Kesinleşmiş karara ancak olağanüstü kanun yollarıyla (yargılamanın yenilenmesi veya karar düzeltme talebi gibi) itiraz edilebilir. Yargılamanın yenilenmesi, yalan tanıklık ya da sahte belge gibi nedenlerle talep edilebilirken, karar düzeltme usul yahut maddi hataların giderilmesi için kullanılır.

AİLE MAHKEMESİ İSTİNAF VE TEMYİZDEN VAZGEÇME VE FERAGAT

Aile mahkemelerinin vermiş olduğu boşanma kararlarına karşı taraflar, istinaf (Bölge Adliye Mahkemesi) ve temyiz (Yargıtay) kanun yollarına başvurma hakkına sahiptir. Fakat, taraflar bu haklarından yazılı olarak feragat edebilirler. İstinaftan feragat için, başvuru yapıldıktan sonra ancak dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesinden önce yazılı vazgeçme beyanında bulunulmalıdır. Temyizden feragat ise, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ve Yargıtay’a başvuru yapılmadan önce gerçekleştirilebilmektedir. Feragat işlemi, ilgili mahkemeye sunulacak yazılı bir dilekçe ile yapılmalıdır. Tarafların bu haktan vazgeçtikleri açık olarak belirtilmelidir.

Eğer her iki taraf da feragat ederse, mahkeme süre beklemeksizin kararı kesinleştirir. Bu karar nüfus kayıtlarının güncellenmesi için ilgili kurumlara bildirilir. Tek taraflı feragat durumunda ise, diğer tarafın itiraz hakkı saklı kalır. Feragat sonrasında normal kanun yolları kapanmakla birlikte, yargılamanın yenilenmesi ya da karar düzeltme gibi olağanüstü kanun yollarına başvurulabilir. Bu süreçte alınacak kararların geri dönüşü olmadığından, feragat öncesinde hukuki danışmanlık alınması ve kararın olası sonuçlarının iyi değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.

konya avukat iletişim
konya avukat iletişim

SIKÇA SORULAN SORULAR

Boşanma Davası Bittikten Sonra Ne Yapmalı?

Boşanma davasının bitmesi ile birlikte çeşitli önemli adımlar atılması gereklidir. İlk olarak karar kesinleştiğinde, nüfus müdürlüğüne bildirilerek evlilik kaydına boşanma bilgisi eklenir. Mali durumun güncellenmesi adına banka hesapları ile kredi kartları düzenlenir. Ortak malvarlığı paylaşımı yapılır ve gerekmesi halinde icra işlemlerine başlanır. Maddi ve manevi tazminat talepleri ile nafaka sürecinin takibi de dikkatle yürütülmelidir. Çocuklarla ilgili kararlara uymak ve eğitim, sağlık gibi konularda ortak bir yol izlemek gereklidir. Son olarak, boşanmanın duygusal yükünü hafifletmek amacıyla psikolojik destek alınabilir. Bu adımlar, sürecin sağlıklı bir şekilde yönetilmesine yardımcı olmaktadır.

Boşanmadan Sonra İtiraz Süresi Ne Kadardır?

Boşanma kararına itiraz, gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmesini takip eden 14 gün içinde yapılmalıdır. Bu süre içerisinde istinaf dilekçesi verilerek kararın incelenmesi talep edilebilmektedir. Şayet belirtilen süre içinde itirazda bulunulmazsa, karar kesinleşir ve hukuki itiraz hakkı sona erer. İtiraz süresi, tebliğ tarihine dayalı olarak işlemeye başlamaktadır. Bu sürede gerekli yasal adımların atılması önem taşımaktadır.

İstinaf Mahkemesinin Verdiği Karara İtiraz Edilir Mi?

İstinaf mahkemesi kararlarına itiraz temyiz yoluyla gerçekleşmektedir. Temyiz başvurusu, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’a yapılabilir.

Fakat, bazı durumlarda, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı, istinaf mahkemesinin kesinleşmiş kararlarına itiraz edebilmektedir.

Bu itiraz, re’sen ya da talep üzerine, kararın başsavcılığa ulaştığı tarihten itibaren 30 gün içinde gerçekleştirilir ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308/A maddesine dayanır.

Bu durum ceza davaları için geçerli olmakla beraber medeni davalarda ise genellikle böyle bir itiraz yolu bulunmamaktadır.

Boşanma Davası İstinaftan Sonra Temyize Gider Mi?

Boşanma davaları, ilk derece mahkemesinde görüldükten sonra istinaf tarafından incelenebilmektedir. İstinaf mahkemesi tarafından verilen karara karşı, hukuki bir hatanın ya da usul ihlalinin olduğu iddiasıyla Yargıtay’a yani temyize başvurulabilir. Lakin temyiz aşamasında, sadece hukuki sorunlar (kanunun yanlış yorumlanması, usul kurallarının ihlali gibi) ele alınmaktadır. Olayın gerçek yönü veya delillerin değerlendirilmesi yeniden tartışılmaz. Boşanma kararlarında, örneğin mal paylaşımı, nafaka ya da velayet gibi konularda Yargıtay’a gidilebilir. Temyiz başvurusu, istinaf kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içinde yapılmalıdır. Yargıtay, kararı onaylayabilir, bozabilir veya düzelterek onaylayabilir.

Boşanma Davası Temyize Giderse Ne Kadar Sürer?

Boşanma davasının temyize taşınması durumunda, Yargıtay’ın dosyayı inceleme süresi genellikle 6 ay ile 1 yıl arasında değişiklik göstermektedir. Fakat, bu süre; mahkemenin iş yükü, davanın karmaşıklığı ile diğer çeşitli unsurlara bağlı olarak uzayabilir veya kısalabilir.

Temyiz başvurusunun, istinaf mahkemesi kararının tebliğini izleyen 15 gün içinde gerçekleştirilmesi gerekir. Yargıtay, incelemenin ardından kararı onaylayabilir ya da bozabilir. Eğer karar bozulursa, dosya ilgili yerel mahkemeye iade edilir ve yeniden yargılama süreci başlar. Bu süreç, birkaç ay sürebileceği gibi, bazı durumlarda yıllarca devam edebilir.

2025 Aile Mahkemesi İstinaf Kesinlik Sınırı Ne Kadar?

2025 yılı itibarıyla, aile mahkemesi kararlarına istinaf yoluyla itiraz edebilmek için hükümde belirtilen değerin 40.000 TL’yi aşması gerekir.

Bu tutar, kararın verildiği tarihe göre ve davada konu edilen mal ya da alacak miktarına dayanılarak hesaplanır. Fakat faiz, vekalet ücreti ile yargılama masrafları bu hesaplamaya dahil edilmemektedir. Diğer yandan, manevi tazminat taleplerine ilişkin davalar, parasal bir sınır gözetilmeksizin istinafa konu olabilmektedir.

İstinaf Başvurusu Nasıl Yapılır?

İstinaf başvurusu kararı veren mahkemenin bulunduğu istinaf mahkemesine yapılmaktadır. İlk derece mahkemelerinin vermiş olduğu tüm nihai kararlar istinaf başvurusuna konu olabilmektedir. İstinaf süresi kural olarak iki haftadır ve ilamın taraflardan her birine tebliğ edilmesiyle bu süre başlamaktadır.

Aile Mahkemesi Kararlarına İtiraz Süresi Ne Kadardır?

Aile mahkemesi kararlarına itiraz, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden sonra 14 gün içinde yapılabilmektedir. Bu süre içinde taraflar, kararın yanlış ya da haksız olduğu kanaatinde olduklarında bunu belirterek istinaf dilekçesi sunabilir. Ara kararlarla ilgili itirazlar ise çoğunlukla tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde gerçekleştirilir. Belirtilen sürelerde gerekli işlemleri yapmak, yasal hakların korunması açısından önem arz eder.

İstinaf Mahkemesi Kararı Kaç Günde Sonuçlanır?

İstinaf mahkemesinde bir kararın ne kadar sürede sonuçlanacağı net bir süreyle belirlenmemiştir. Bunun neden, süreç dosyanın karmaşıklığı, mahkemenin iş yoğunluğu ile tarafların savunma süreleri gibi faktörlere bağlı olmasıdır. Lakin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre, istinaf incelemesinin 6 ay içinde tamamlanması esas alınır. Bu süre, olağanüstü durumlarda en fazla 12 aya kadar uzayabilmektedir.

Taraflar, istinaf başvurusundan sonra savunmalarını belirli sürelerde sunmaktadır. Duruşma gerekli olduğu takdirde mahkeme tarih belirler. Sürecin hızlanması için dosyanın eksiksiz hazırlanması ile gerekli belgelerin zamanında iletilmesi önemlidir. Şayet istinaf mahkemesi süresi aşılırsa, bu durum temyiz aşamasında itiraz nedeni olabilir.

İstinaf Mahkemesi Hangi Kararları Verebilir?

İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını inceleyerek birtakım kararlar alır. Mahkeme, kararı hukuka uygun bulursa onaylayabilir ya da bazı bölümlerini değiştirerek yeni bir hüküm verebilir. Usuli hatalar yahut eksiklikler söz konusu olduğunda, kararı kaldırarak dosyayı yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine gönderebilir. Aynı zamanda, gerektiğinde istinaf mahkemesi, yeni bir yargılama yaparak karar verebilir.

İstinaf Sürecinde Mahkemeye Tekrar Çıkılır Mı?

İstinaf sürecinde mahkemeye tekrar çıkma durumunu duruşmalı ya da duruşmasız inceleme şeklin değerlendirmek gereklidir. Kural olarak duruşmalı inceleme yapılır ve taraflar davet edilerek savunmalarını sunabilir. Fakat, uygulamada duruşmalı inceleme nadiren tercih edilir. Duruşmasız inceleme ise dosya üzerinden yürütülür ve tarafların mahkemeye çıkması gerekmez. Bu yöntem daha hızlıdır ve sıklıkla daha basit davalarda uygulanır. İstinaf mahkemesi, dava özelliklerine göre incelemenin türüne karar verir.

İstinaf Mahkemesi Kararı Bozarsa Ne Olur?

İstinaf mahkemesi bir kararı bozduğunda, dosya genellikle ilk derece mahkemesine iade edilir ve mahkeme, kararı tekrar değerlendirerek hataları düzeltir. Bu süreçte yeni deliller sunulabilir, savunmalar yeniden dinlenebilir devamında dava yeniden yargılanır. İlk derece mahkemesi, istinafın belirttiği eksiklikleri düzelterek yeni bir hüküm verir. Lakin, bu karar yine istinaf mahkemesi yahut Yargıtay’a taşınabilir. Bundan dolayı sonuç kesinleşmeyebilir.

Aile Mahkemesi Kararlarını Temyize Götürmek İçin Hangi Sürelere Dikkat Edilmelidir?

Aile Mahkemesi, boşanma, velayet, nafaka ve mal paylaşımı gibi aile hukuku davalarını karara bağlar ve tarafların haklarını belirler. Bu kararlara karşı istinaf başvurusu, tebliğden itibaren 14 gün içinde yapılabilir. İstinaf süreci sonunda karar onaylanabilir, değiştirilebilir veya bozulabilir. Kesinleşen kararlar, icra yoluyla uygulanır; örneğin, nafaka ödemeyen tarafa karşı icra takibi başlatılabilir. Kararların temyize taşınabilmesi için istinaf aşamasının tamamlanması gerekir. Temyiz başvuruları ise istinaf kararının tebliğinden itibaren 15 gün içinde gerçekleştirilmelidir. Süreler, tebliğ tarihine bağlıdır. Usule uygun şekilde işlemelidir.

Temyiz Sürecinde Mahkeme Kararı Uygulanır Mı?

Yargıtay kararı açıklanana dek mahkeme kararı çoğunlukla uygulanmaya devam eder, ancak bazı durumlarda Yargıtay uygulamayı durdurabilir. Yargıtay kararı, onama, değişiklik ya da bozma şeklinde olabilir. Karar bozulursa, dava yeniden görülür; onama olursa karar kesinleşir ve bağlayıcı hale gelmektedir.

Yargıtay Bozma Kararı Verirse Süreç Nasıl Devam Eder?

Yargıtay bozma kararı verdiğinde, dosya sıklıkla ilk derece mahkemesine ya da farklı bir uygun mahkemeye gönderilmektedir. Mahkeme, Yargıtay’ın bozma kararına uyduğu takdirde, hukuka aykırılıkları giderip yeni bir karar alır. Bu karara karşı temyiz hakkı saklıdır. Mahkeme direndiği durumda, direnme kararı Yargıtay tarafından incelenir; yerinde görülmezse dosya Hukuk Genel Kuruluna taşınır. Bozmaya uyulması durumunda ise eksiklikler tamamlanır ve yeni bir yargılama yapılır. Sonuç olarak, Yargıtay’ın kararları bağlayıcıdır. Bu kararlara mahkemeler uymak zorundadır.

Mal Paylaşımı Davası İstinaf Edilebilir Mi?

Mal paylaşımı davaları genelde boşanma kararı sonrası ayrı bir dava olarak görülmektedir. Mal paylaşım davasının istinaf edilebilirliği, kararın niteliğine bağlıdır. Karar parasal sınırı aştığı takdirde tebliğden itibaren 2 hafta içinde BAM’a istinaf başvurusu yapılabilir.

Başvuruda maddi, usul ya da hukuki hatalar gerekçe gösterilebilir. İstinaf dilekçesi hataları net biçimde açıklamalıdır. Mahkeme kararı onaylayabilir, değiştirebilir yahut bozarak dosyayı ilk derece mahkemesine gönderebilir.

Aile Mahkemesi Kararlarında Kesinleşme Süresi Ne Kadardır?

Aile Mahkemesi kararlarının kesinleşmesi, gerekçeli kararın tebliğiyle başlamaktadır. Mahkeme, kararını çoğunlukla bir ay içinde gerekçelendirmektedir. Sonrasında taraflara tebliğ eder. Tebliğden itibaren 14 gün içinde istinaf başvurusu yapılmadığında veya istinaf hakkından feragat edilirse, karar kesinleşir. Kesinleşen karar için dosyaya “kesinleşme şerhi” eklenir. Kararların bağlayıcı hale gelmesi bu süreç içinde belirtilen sürelerin dikkatlice takip edilmesini gerektirmektedir.

Aile Mahkemesi Kararları Kesinleşmeden İcra Takibi Başlatılabilir Mi?

Aile Mahkemesi kararlarının kesinleşmeden icra takibi başlatılması, kararın türüne göre değişiklik gösterir. Genellikle, aile ve kişisel hukuk kararları kesinleşmeden uygulanamaz fakat nafaka gibi düzenli borçlar için her dönem ayrı takip yapılabilmektedir.

Boşanma hükmü ve eklentileri için kesinleşme şartı aranmaktadır. Kesinleşmeden başlatılan takiplerde de karşı taraf icra mahkemesine başvurarak itiraz edebilir.

Aile Mahkemesi Kararlarına Karşı Yapılan İstinaf Başvurusu Nasıl Geri Çekilir?

Aile Mahkemesi kararlarına karşı yapılan istinaf başvurusunu geri çekmek başka bir deyişle feragat etmek, belirli bir sürece tabidir. Taraflar, feragat talebini içeren bir dilekçe hazırlayıp ilgili mahkemeye sunmalıdır. Bu dilekçe, dosya BAM’a ulaşmadan ya da istinaf hakkında karar verilmeden önce teslim edilebilir. Feragat koşulsuz olmalıdır. Daha sonrasında mahkeme kararı kesinleşerek dava sona erdirilmelidir.

Aile Mahkemesi Kararlarına Karşı Yapılan İtirazlarda Harç Ücreti Var Mı?

Aile Mahkemesi kararlarına itirazlarda, istinaf ile temyiz başvurularında harç ödenmesi zorunludur. Ayrıca ücretler davanın niteliğine göre değişmektedir. 2025’te, istinaf harcı 1.683,10 TL, temyiz harcı ise 3.033,70 TL olarak belirlenmiştir. Nisbi harçlar, dava değeri üzerinden hesaplanmaktadır. Başvuru sahibinin haklı bulunması halinde ise yatırılan harçlar geri alınabilir. Harç iadesi, çoğunlukla ilgili mahkeme tarafından gerçekleştirilmektedir.

İstinaf Sürecinde Yeni Delil Sunulabilir Mi?

İstinaf aşamasında, kanunen sadece mahkemenin dosyadaki mevcut delilleri incelemesi esas alınır. Yani, ilk derece mahkemesinde sunulmayan yeni deliller genel olarak kabul edilmez. Fakat, yine kanuna göre; sonradan ortaya çıkan ve o aşamada ileri sürülmesi mümkün olmayan deliller, haklı bir gerekçeyle sunulduğu takdirde incelenebilir. Mahkeme, bu delillerin önemini tespit ederse ek tahkikat yapıp kabul edebilir; aksi halde reddolunur.

Temyiz Edilen Kararlar Kesinleşmeden Uygulanabilir Mi?

Temyiz sürecinde Yargıtay, kararı değiştirebileceği için, çoğu temyiz edilen hüküm kesinleşmeden uygulamaya konmaz. Lakin istisnai durumlar mevcuttur. Kanunen mahkeme icranın geri bırakılmasına karar verebilir ya da taraflar anlaşarak uygulamayı talep edebilir. Aynı zamanda, nafaka ve çocuğun geçimi olmak üzere benzer acil durumlarda, temyiz sürecindeyken dahi icra başlatılabilir. İhtiyati tedbirler, mal varlığı korunması amacıyla yürürlükte kalmaya devam etmektedir. Yargıtay’a, icranın durdurulması için başvuru yapılması mümkündür. Başvurunun kabulü mahkemenin takdirindedir.

Boşanma Davasında Velayet Kararı Temyiz Edilebilir Mi?

Boşanma davalarında velayet kararları çoğunlukla çekişmesiz yargı kapsamında ele alınır. Bu bağlamda, BAM’ın verdiği hüküm kesin olarak kabul edilir ve kanunen temyiz yolu açılamaz. Aynı zamanda, taraflar önce istinaf yolunu kullanarak bu karara itiraz edebilirler. Temyiz aşamasındayken çekişmesiz nitelikte olan velayet kararları için normal şartlarda temyiz imkanı bulunmaz; lakin çok sınırlı ve özel durumlarda Yargıtay re’sen inceleme yapabilir.

Mal Paylaşımı Davasında Verilen Kararlar Temyize Götürülebilir Mi?

Mal paylaşımı davalarında verilen hükümler, genelde temyiz edilebilir niteliğe haizdir. Bu davalar, belirli bir parasal değer içermesi sebebiyle kanunen Yargıtay denetimine tabidir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı ilk olarak BAM’a (istinafa) başvurulur. İstinaf kararından sonra, hukuka aykırılık iddiasıyla Yargıtay’a (temyiz) gidilebilmektedir.

Aile Mahkemesi Kararlarının Temyiz Edilmesi Durumunda İcra Durur Mu?

Aile mahkemesi kararları genelde temyiz sürecinde Yargıtay incelemesinin tamamlanmasını bekler ve icra durur. Lakin, çocuk nafakası, iştirak nafakası veya geçici önlemler gibi acil ihtiyaçlar söz konusu olduğu durumlarda, temyiz devam ederken de icra yapılabilir. Mahkeme, “icranın geri bırakılmaması” yönünde karar verebilir yahut tarafların ortak isteğiyle icranın sürdürülmesi talep edilebilir. Kanunen temyiz eden taraf Yargıtay’dan icranın askıya alınmasını talep edebilir.

İstinaf Sürecinde Yeni Tanık Dinlenebilir Mi?

Hukukumuzda istinaf sürecinde yeni tanık dinlenmesi çoğunlukla mümkün değildir, bunun nedeni istinaf incelemesinin esas olarak dosya üzerinden yürütülmesidir. Fakat istisnai durumlarda, özellikle kanuna göre, “birinci derece mahkemesinde ileri sürülmesi mümkün olmayan ve sonradan ortaya çıkan, kararı etkileyebilecek nitelikteki tanık beyanları” mahkeme tarafından kabul edilebilir. Bu halde, tanığın dinlenmesi için ek tahkikat yapılmasına karar verilebilir. Tarafların, yeni tanık talebinde bulunurken, bu delilin neden daha önce sunulamadığını haklı bir gerekçeyle açıklama zorunluluğu bulunur.

Aile Mahkemesi Kararları Temyiz Sürecinde İcra Edilebilir Mi?

Aile Mahkemesi kararları temyiz sürecinde icra edilebilir. Temyiz kararın icrasını durdurmaz fakat icranın geri bırakılması kararı alınabilmektedir.

Aile hukukuna ilişkin kararlar, nafaka hariç; kesinleşmedikçe icra edilemediği unutulmamalıdır.

EROL EFE BAYEZİT

PAYLAŞ
Zehra Özdipi
Zehra Özdipi
Makale: 175
WHATSAPP RANDEVU AL ARA