Adresimiz
Havzan, Yeni Meram Cd. Arı Sitesi No:55/2 F Blok, 42140 Meram/Konya
İletişim Bilgilerimiz
Adresimiz
Havzan, Yeni Meram Cd. Arı Sitesi No:55/2 F Blok, 42140 Meram/Konya
İletişim Bilgilerimiz

Aile konutu tabiri hukuki olarak geçerli kabul edilen bir evlilik ilişkisi bağlamında bir araya gelmiş olan bireylerin ortak yaşamı sürdürdükleri yer için kullanılmaktadır. Hukuken geçerli evlilik ifadesinden anlaşılabileceği üzere dini nikâhlı olarak birlikte yaşayan eşler için bu kurumun işletilemeyeceği sonucuna rahatlıkla varılabilecektedir
Aile konutu, düzenli bir biçimde aile yaşantısının merkezi haline getirilmiş, bir diğer anlatımla ailenin ortak yaşam merkezi olarak kabul görmüş olan, konut olarak kullanılmaya uygun taşınmaz eşyadır. Söz konusu taşınmaz eşya hakkında eşlerden birinin kullanıma yönelik olarak bir alacak hakkı veya ayni hakkı bulunmalıdır. Aile konutu niteliği, tanımlaması, koruduğu hukuki değer ve/veya değerler de gözetilerek; kural olarak yalnızca tek bir konut için uygulanabilir. Burada bahsi geçen konutun, ailenin yaşam merkezi olması yanında, eşlerden birinin işyeri olması halinde de aile konutu nitelendirmesi yapılmasına engel teşkil etmemektedir.
Aile konutu, eşlerin ortaya koyacakları irade ile belirlenmektedir. Bu belirlemeden yani eşlerin ortak yaşamı sürdürdükleri konutu aile yaşamının merkezi haline getirdikleri andan itibaren fiilen bu hal sürdürüldüğü sürece evliliğin sona ermesine veyahut aşağıda da detayları izah edilen diğer hallerin vuku bulması haline kadar bu nitelik korunur. Ayrıca önemle belirtmek gerekir ki; konutun aile konutu niteliğine haiz olması, eşler arasındaki mal rejiminden bağımsız bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda MK. m. 194’ ün hayata geçirilmesinde eşler arasındaki mal rejimi dikkate alınmamaktadır.
Aile konutu şerhi kavramı ise; fiili olarak aile konutu olan konut üzerinde malik sıfatına sahip eşin, diğer eşin rızasını almaksızın herhangi bir tasarruf işleminde bulunmasının önüne geçmek maksadı taşıyan bir tapu sicil işlemi olarak tanımlanabilecektir. Buna göre malik olmayan eşin tek taraflı olarak ortaya koyacağı bir irade beyanıyla, söz konusu konutun aile konutu olduğu gerekçesi ve bu durumu izah eder belgeleri ile tapu müdürlüğünde, aile konutunun sayfasında ilgililerce gerçekleştirilecek düzenleme ile aile konutu şerhinin verilmesini talep edebilmektedir.
Tapu Sicil Tüzüğü incelendiğinde; “Tasarruf hakkını yasaklayan şerhler için aranacak belgeler” başlıklı 49. maddesinin C bendine göre; “Aile konutu şerhi için merkezi nüfus idaresi sisteminden veya nüfus müdürlüğünden alınan yerleşim yeri belgesi ile medeni hâli gösterir nüfus kayıt örneği” şeklindeki düzenleme ile malik olmayan eş tarafında tek başına bir irade beyanı ile veya her iki eşinde ortak irade beyan ile tapu müdürlüğüne başvurması yeterli görülmektedir. Konu ile alakalı olarak Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 2002/7 numaralı genelgesi; aile konutu şerhinde izlenecek prosedürleri, tapu sicil işlemlerinin nasıl gerçekleştirileceği hususları detayları ile kaleme alınmış bulunmaktadır.
Aile konutu şerhi kavramı ise; fiili olarak aile konutu olan konut üzerinde malik sıfatına sahip eşin, diğer eşin rızasını almaksızın herhangi bir tasarruf işleminde bulunmasının önüne geçmek maksadı taşıyan bir tapu sicil işlemi olarak tanımlanabilecektir. Türk Medeni Kanunun 194. Maddesinde yer alan kanuni düzenlemede hak sahibi olan eşin konut üzerinde bulunan hakkının niteliğine açıkça yer verilmemiş olmakla birlikte, maddede yer alan “eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” ifadesi gözetildiğinde bahsi geçen hakkın, ayni ya da şahsi bir hak olabileceği neticesine ulaşılmaktadır.
Dolayısıyla, aile konutunda eşlerden birinin ayni ya da şahsi hakkının mevcut olması halinde eşin bu hakkını kullanabilmesi, diğer eşin rızasına/ icazetine bağlı olup, bu husus Türk Medeni Kanunu madde 194 kapsamında kalmaktadır. Bu bağlamda hak sahibi olan eşin aile konutundaki hakkının ayni ya da şahsi hak olması arasında farklılık bulunmamakla birlikte, kanuni düzenlemenin lafzından; aile konutu şerhinin gündeme gelebilmesi için aile konutunun tapuda kayıtlı bir taşınmaz olması ve eşin aile konutu üzerindeki hakkının da öncelikle mülkiyet hakkı olmasının arandığı sonucuna ulaşılabilmektedir.
Bu sonuca, gerek Türk Medeni Kanunu m.194/3 hükmü gerekse Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 2002/7 numaralı genelgesinde yer alan hükümlerin değerlendirilmesi neticesinde varılmaktadır. Bu yazımızda da detayları ile açıklayacağımız üzere şerhin verilmesini talep etmeye yetkili olan kişilerin, koşulların sağlanması akabinde; talep edilen gerekli belgeler ile iradelerini sunmaları durumunda, tapu siciline “aile konutu” şerhi verilmektedir.
Aile konutu; eşlerin iradeleri ile uygun, süreklilik arz edecek şekilde ailenin kullanımına özgülenmiş olan, aile fertlerinin manevi olarak bağlandıkları, ailevi aktivitelerin merkezi haline gelen, sabit nitelikte olan konut olarak kısaca tanımlanabilecektir. Konutun aile konutu niteliğine sahip olup olmadığının tespitinde, eşlerin iradesi en önemli etkendir. Bunun yanında dış unsurların, bir başka anlatımla üçüncü kişilerin de bu konutun aile konutu olduğunu anlayabilmesi de gerekmektedir. Eşler tarafından ortak yaşama ara verilmesi, boşanma davalarının sürüyor olması, fiilen birlikte yaşamaması konutun aile konutu olma özelliğini etki etmeyecektir.
Elbette bu hususlar olay, kişiler özelinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu yönüyle durumun hukuki bakımından değerlendirilmesi ve yol gösterici olması bakımından ofisimiz ile iletişime geçebilir; profesyonel danışmanlık hizmetlerinden faydalanabilirsiniz.
Aile konutu şerhi fiili olarak aile konutu şeklinde kullanılmakta olan taşınmazlar hakkında uygulanabilir. Bu taşınmazın mutlak suretle tapu kütüğünde kaydının mevcut olması gerekmektedir. Şerh kural olarak ancak bir taşınmaz üzerine uygulanabilir. Öte yandan eşlerin yıl içerisinde yaşadığı birden fazla ev mevcut ise de yalnızca bir ev için aile konutu şerhi konulabilecektir. Buna göre örneğin ailenin belli bir dönem için kullanmış oldukları yani tatil amaçlı gidip kısa bir dönem geçici süreyle oturdukları ev için de aile konutu şerhinin konulabilme imkânı yoktur.
Bunun nedeni ise aile konutu şerhinin düzenlenme maksadında/ gerekçesinde konutun yokluğu durumunda aile fertlerinin barınma haklarının zedelenmesi, çocukların kurulu olan düzeninin, aile yaşamı standartlarının bozulması yer almaktadır. Bu nedenle şerh, aile fertlerinin yalnızca hayatlarının merkezini idame etmek için özgülenen konut için konulabilmektedir.
Aile konutu kavramı; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile Türk hukukuna, kazandırılmış bir müessesedir. Evliliğin genel hükümleri üst başlığı altında eşlerin hukuki işlemleri arasında aile konutu ile alakalı işlemler TMK m. 194’te kaleme alınmış bulunmaktadır. Mahkeme yolu ile aile konutu şerhi ise TMK 199 kapsamında düzenlenmiştir. Ayrıca konu ile alakalı olarak Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 2002/7 numaralı genelgesi; aile konutu şerhinde izlenecek prosedürleri, tapu sicil işlemlerinin nasıl gerçekleştirileceği hususları detayları ile yer almaktadır.
Aile konutu şerhinin varlığı, malik olan eşin, üçüncü şahıslar ile aile konutu üzerindeki ayni haklara dair gerçekleştireceği işlemler bakımından etkisi yönünden önem arz etmektedir. Buna göre tapuda aile konutu şerhi mevcut değil ise ve işlemin diğer tarafı bahse konu konutun aile konutu olarak kullanıldığı konusunda bilgi sahibi değilse veyahut bilmesi gerekmiyorsa, bu kişiler TMK m. 1023 gereğince taşınmaz üzerinde ayni hak kazanabilecektir.
TMK Madde 1023 – Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.
Aile konutu şerhi konulmasının amacı; eşlerden biri tarafından diğer eşin izni/icazeti olmadan konut hakkında satış veya kiralama gibi işlemler gerçekleştirmesinin önüne geçmek maksadıyla mevzuatta yerini almış bir müessesedir. Tapuda gerçekleştirilen aile konutu şerhi işlemi ile eşlerin konut üzerindeki tasarruf hakkını kısıtlamak suretiyle; eşlerin haklarını, aile fertlerinin yaşamının merkezi korumak amaçlanmaktadır.
Uygulamada aile konutu şerhi iki yöntemle konulabilmektedir;
Eşlerin veya eşlerden herhangi birinin doğrudan tapu müdürlüğüne müracaat ederek taşınmaz hakkında aile konutu şerhi konulması talebinde bulunabilmesi için ilgili kurumca bazı belgeler talep edilmektedir. Bu belgeler şu şekildedir;
Yukarıda belirtilen gerekli belgeler ve aile konutu şerhi talebine ilişkin dilekçe ile tapu müdürlüğüne müracaat edilerek aile konutu şerhi konulabilmektedir.
Tapu Müdürlüğünde aile konutu şerhi işleminin gerçekleştirilebilmesi için malik olan eşin rızası aranmamaktadır. Malik olmayan eş, tapu kayıtlarına da aile konutu şerhi işlemini gerçekleştirebilmek için yukarıda izah edilen belgelerle beraber tapu müdürlüğüne giderek bu talebini içerir bir aile konutu şerhi dilekçesini tanzim ile konutun bulunduğu yer ilgili tapu dairesine başvuru yapabilecektir. Aile konutu şerhi işleminin gerçekleştirilebileceği bir diğer yöntem ise mahkemeden aile konutu şerhi talep etmektir. Başvuru gerçekleştirilen mahkeme ilamıyla ilgili tapu müdürlüğüne müzekkere yazılması akabinde şerh işlemi gerçekleşmektedir.
Aile konutu şerhi konulması işleminin süresi ilgili tapu dairesinin iş yoğunluğu ile alakalıdır. Müracaat akabinde iş yoğunluğuna göre; makul sürede, şerh işlemi gerçekleştirilecektir.
Aile konutu şerhi süreli bir şerh değildir. Bu yüzden belirli bir sürenin geçmesi ile şerh etkisini kaybetmeyecek, hükümsüz hale gelmeyecektir. Buna göre evlilik süresince söz konusu şerhin geçerliliği sürmektedir.
Belirtildiği üzere aile konutu şerhi evliliğin sona ermesiyle kalkmaktadır. Evlilik boşanma, ölüm, gaiplik kararı, evliliğin iptali işlemleri ile sona ermektedir. Evliliğin nasıl sona erdiğinin bir önemi bulunmamaktadır. Ancak sadece boşanma davasının açılmış olması halinde aile konutu şerhi ortadan kalkmamakta olup; boşanma kararının kesinleşmesi kural olarak aranmaktadır.
Aile konutu şerhinin ortadan kalktığı bir başka durum da aile konutunun bu vasfını kaybettiği haldir, bu durumda eşler başka bir konuta taşınabilir. Bu halde ise eski konut aile konutu niteliğini kaybedeceğinden aile konutu şerhi de kalkmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi uyarınca, eşlerden biri, diğer eşin açık rızası/icazeti bulunmadığı sürece aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlandıramaz. Rıza koşulunu sağlayamayan veyahut haklı bir sebep olmaksızın kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini talep edebilmektedir.
Kanuni düzenleme ile aile konutu ile alakalı birtakım işlemlerin gerçekleştirilebilmesi diğer eşin rızasına bağlı hale getirildiğinden, malik olan eşin iradesi ile gerçekleştirilebileceği, aile konutuna dair devir sonucunu meydana getiren satış, bağış gibi işlemler veyahut konut üzerindeki hakkı sınırlandırmakta olan ipotek, satış vaadi, intifa, kira şerhi gibi işlemler, yalnızca malik olmayan eşin rızası/ icazeti üzerine gerçekleştirilebilecektir. Öte yandan malikin iradesi dışında meydana gelen hükmen tescil, cebri satış, haciz, tedbir gibi işlemler söz konusu olduğunda ise eş rızası aranmayacak ve işlem geçerli olacak, belirtilen işlemler hayata geçirilebilecektir.
Burada önem arz eden husus; aile konutu vasfındaki taşınmaz hakkındaki hukuki işlemleri, hak sahibi olan eşin, diğer eşin rızası dahilinde yapabilmesi, aile konutu şerhi işleminin sonucu değildir, konutun aile konutu vasfına haiz olmasının hukuki sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Başka bir anlatımla aile konutu vasfındaki taşınmaz hakkında aile konutu şerhi işlemi gerçekleştirilmemiş olsa dahi, söz konusu işlemlerin gerçekleştirilmesi esnasında, hak sahibi olan eş, diğer eşin rızasına/icazetine başvurabilecektir.
Ancak önemli belirtmemiz gerekir ki taşınmaz üzerinde aile konutu şerhinin mevcut olması, Türk Medeni Kanununun 194. maddesinde uygulanması amaçlanan korumayı, daha etkin biçimde eşlerin ve aile fertlerinin haklarının korunmasını sağlamaktadır. Bu yönüyle aile konutu şerhinin konulmasındaki amaç hukuki bakımından söz konusu işlemler sonucunda doğabilecek hak kayıpları ve mağduriyetlerin oluşması karşısında kişilere etkin koruma sağlamakta; bu amacı itibariyle önem arz etmektedir.
Zira malik olan eş, taşınmaz hakkında işlem yapmak üzere tapu müdürlüğüne müracaat ettiğinde, aile konutu şerhini tespit eden görevli, diğer eşin rızası mevcut olmadan talepte bulunulan işlemi gerçekleştiremeyecek ve konut ile alakalı talebi reddedecektir. Şerhin mevcut olmadığı halde ise, taşınmazın, aile konutu olduğundan haberdar olmayan ve bunu araştırma yükümlülüğü bulunmayan görevli, işlemi gerçekleştirecek ve bu durumda ise ilerleyen süreçte rızasına başvurulmayan diğer eş, ancak bu işleme karşı yargı yoluna gidebilecektir.
Aile konutu şerhinin ortadan kaldırılması işlemi, aile konutu şerhinin konulmasında izlenen usuller ile gerçekleştirilebilmektedir. Ancak belirtmek gerekir ki aile konutu şerhi konulmasına dair dava yoluna gidilmiş ise ve mahkeme kararı doğrultusunda aile konutu şerhi konulmuşsa, bir başka davada aile konutu şerhinin kaldırılması yönünde talep yeterli görülmemekte, şerhin kaldırılmasına ilişkin ayrıca bir dava yoluna gidilmesi ve açılacak olan aile konutu şerhinin terkini iptali davası akabinde alınacak mahkeme kararı ile aile konutu şerhinin kaldırılması mümkün olacaktır.
Aile konutu şerhinin kaldırılabileceği durumlar aşağıdaki şekildedir;
Aile konutu şerhi ile birlikte yasal olarak söz konusu taşınmazın hukuka uygun biçimde evli bir çiftin konutu olduğu kayıt altına alınmış olmaktadır. Tapu kayıtları ile üçüncü kişilere karşı etki doğurmakta. Etkin biçimde hukuki koruma sağlayan şerh sayesinde iyiniyetli üçüncü kişiler, bahsi geçen kayıtlar ile de sabit aile konutu üzerinde ayni hak kazanamamaktadır. Eşin açık rızası alınmadan yapılan işlemin geçerli olduğunu kabul etmek imkansızdır. Yargıtay’ın emsal kararlarında da istikrarlı biçimde malik olmayan eşin “Açık rızası alınmadan” yapılan işlemin “Geçersiz olduğunu” kabul etmenin zorunlu olduğu kabul edilmiştir.
Yargıtay 2. HD. E. 2019/5110 K. 2019/8865 T. 18.09.2019 Aile konutu ile alakalı birtakım işlemlerin gerçekleştirilebilmesi diğer eşin rızasına bağlı hale getirildiğinden, malik olan eşin iradesi ile gerçekleştirilebileceği, aile konutuna dair devir sonucunu meydana getiren satış, bağış gibi işlemler veyahut konut üzerindeki hakkı sınırlandırmakta olan ipotek, satış vaadi, intifa, kira şerhi gibi işlemler, yalnızca malik olmayan eşin rızası/ icazeti üzerine gerçekleştirilebilecektir.
Eşler tarafından bir konutun aile konutu olarak kiralanması durumunda kira sözleşmesini imzalamamış olan diğer eşin rızası olmaksızın sözleşme feshedilemeyecektir. Böylesine bir düzenlemenin gerekçesi ise aile konutu şerhi ile benzerdir. Her ne kadar kiracı olarak bulunulsa da bu halde de eşlerin ve çocukların barınma hakkı gündeme gelmektedir. MK. m. 194’e göre; aile konutu üzerinde herhangi bir şekilde kullanma imkânı sağlayacak biçimde hak sahibi vasfına sahip olmayan eşin, evlilik birliği sürdüğü sürece eşinin, çocuklarının barınma hakkını kısıtlayacak, sona erdirecek yönde hareket etmesini engellemek amaçlanmaktadır. Bu bağlamda kira sözleşmesinden kaynaklanan kullanım MK. 194’ ün kapsamında sayılmakta ve aile konutuna sağlanan hukuki korumadan yararlanabilmektedir.
Tapu kayıtlarında aile konutu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunması ve malik olmayan eşin de rızasının/icazetinin mevcut olmaması durumunda üçüncü kişinin bu durumu, yani taşınmazın esasında bir aile konutu olduğunu bildiği kabul edilmektedir. Böylece üçüncü kişinin bu konudaki iyi niyeti ortadan kalkacaktır. Aile konutu herhangi bir şekilde satılmış olsa dahi rızasına/icazetine başvurulmayan eş dava yoluna giderek satışı iptal edebilmektedir.
Aile konutu şerhi ile beraber malik olan eşin tek başına satış işlemi yapabilmesinin önüne geçilmektedir. Fakat herhangi bir şekilde satış gerçekleşmişse aile konutu şerhi üçüncü kişinin iyi niyetini ortadan kaldıracağından rızası olmayan eş tapu iptal ve tescil davası açmalıdır. Burada gerçekleşecek olan satış işlemi TMK 194 gereği geçersiz kabul edilecektir.
Tüm bu hususlar gözetildiğinde; aile konutu şerhi olan ev malik olmayan diğer eşin de açık rızası/icazeti alınarak satılabilecektir. Öte yandan eğer bir şekilde aile konutu şerhi konulmuş taşınmaz rıza da olmadan satılmışsa ve rızası olmayan eş satış işleminden sonra da rıza vermesi halinde satış işlemi geçerlilik kazanacaktır.
Tapu müdürlüğünde gerçekleştirilen işlemler akabinde şerh konulan konut hakkında malik olan eş aile konutunu diğer eşin haberi olmadan satamaz, aile konutu üzerinde eşinin icazeti olmadan mülkiyeti sınırlayan işlemler gerçekleştiremez. Bu doğrultuda alınacak kredi için aile konutu bankaya ipotek edilemez.
Malik eşin aile konutunu satması ve/veya ipotek etmesi halinde ne olur?
Aile konutu şerhinin tapu kütüğüne işlenmesi ve şerhin terkini işlemleri için herhangi bir harç/vergi alınamaz. Bunun hukuki dayanağı ise; Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı Tarifede böyle bir harç alınacağı öngörülmemiş olmasıdır. Öte yandan 2014/4 sayılı “Aile Konutu- Mal Rejimi- Çocuk Malları” konulu genelgede A/3 maddesinde, şerhin, tapu sicilinin şerhler hanesine11 “Aile Konutu Şerhi-Tarih Yevmiye Numarası” şeklinde yapılacağı düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesinde sağlanması amaçlanan korumanın etkinliğini artıran aile konutu şerhi verilmesini temin etmek ve bunu kolaylaştırmak maksadıyla Genelge A/8 maddesinde12, şerh verilmesinin, talep eden kişiye mali bir külfet yüklenmemesini hükme bağlamıştır. Buna göre, aile konutu şerhinin verilmesini talep eden eşten, bu işlem için herhangi bir harç veya döner sermaye ücreti ödemesi, talep edilmeyecektir.
Aile konutu şerhini tapu kütüğüne tescil ettirmek için; eşlerden birinin diğer eşin rızasını almaksızın muhtarlıktan alınacak aile konutu belgesi ve evlilik cüzdanı ile söz konusu taşınmazın bulunduğu yerdeki tapu dairesine giderek dilekçe yoluyla başvuruda bulunması yeterlidir.
Verilecek olan dilekçede, ilgili gayrimenkulün aile konutu olduğuna dair bir talep yapılmalıdır. Bu dilekçede özellikle eşin adına kayıtlı taşınmazın bilgilerinin (mevkii, pafta, parsel ve açık adres gibi) eksiksiz belirtilmesi gerekir. Ayrıca, talebin dayanağı olarak Türk Medeni Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri referans gösterilmelidir.
Dilekçede, aile konutu olduğunun ispatlanması amacıyla şu belgeler eklenmelidir:
Son olarak, taşınmazın tapu kaydına “aile konutu şerhi” konulmasının talep edildiği açıkça belirtilmelidir. Bu talep, dilekçenin sonunda resmi bir üslupla saygı ve arz ifadeleriyle tamamlanmalıdır.
Aile konutu şerhi konulabilmesi için konutun aile konutu vasfına haiz olması ve tapuda kayıtlı bir taşınmaz olması mecburiyeti vardır. Aile konutu için de yasal bir evlilik ve hukuka uygun bir şekilde ailenin tüm yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdikleri konut olması gerekmektedir. Aile konutu şerhinin konulması işlemi kurucu değil açıklayıcı mahiyettedir. Şerh koydurma için öngörülen bir süre ve zamanaşımı bulunmamakla; yukarıda da izah edilen koşulları sağlaması durumunda aile konutu şerhi her zaman konulabilmektedir.
Evlilik, boşanmayla sona ermekle, TMK. 194. maddesinin “aile konutuna” sağladığı koruma da sona erer ve diğer eşin rıza alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Dava konusu taşınmazın maliki olan davalı eş ile davacının, karardan önce boşanmış oldukları anlaşılmaktadır. Evlilik, karar tarihinden önce boşanma ile sona erdiğine göre, davaya konu taşınmaz aile konutu olmaktan artık çıkmıştır. Dolayısıyla aile konutu şerhi koydurulması da mümkün değildir.
Aile konutu şerhi kiralamaya engel değildir; yalnızca her iki eşin rızasını gerektirir. Tapuda aile konutu şerhi olsa bile malik olmayan eşin rızası varsa taşınmaz kiralanabilir. Tapu müdürlüğüne müracaat edilerek bir ev üzerine aile konutu şerhi koyulması halinde bu gayrimenkul diğer eşin rızası olmadan aile konutu şerhi konulan taşınmaz satılamaz, kiralanamaz kira sözleşmesi feshedilemez yada üzerinde ipotek tesis edilemez.
Tapuda aile konutu şerhi yapılabilmesi için malik olan eşin rızası aranmayacaktır. Malik olmayan eş tapuda aile konutu şerhi koymak için gerekli belgelerle beraber tapuya gidip bu talebini içeren bir aile konutu şerhi dilekçesi ile ilgili tapu dairesine bir başvuru yapacaktır. Aile konutu şerhinin diğer bir yapılış şeklide mahkemeden aile konutu şerhi talebi ile mümkündür. Mahkeme ilamıyla ilgili tapu müdürlüğüne müzekkere yazılarak da şerh yapılabilir.
E-Devlet aile konutu şerhi işlemi yapmak mümkündür. E-Devlet’ten şerh bildirimi için öncelikle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bölümüne giriş yapılmalıdır. Ardından web tapu işlemleri kısmı açılmalıdır. Bu kısımdan aile konutu şerh bildiriminde bulunulabilir.
Aile konutu şerhi satışa engel değildir; yalnızca her iki eşin rızasını gerektirir. Tapuda aile konutu şerhi olsa bile malik olmayan eşin rızası varsa taşınmaz satılabilir. Ancak belirtmek gerekir ki, Tapu müdürlüğüne müracaat edilerek bir ev üzerine aile konutu şerhi koyulması halinde bu gayrimenkul diğer eşin rızası olmaksızın satılamaz, kiralanamaz, kira sözleşmesi feshedilemez yahut üzerinde ipotek tesis edilemez
Tapuda taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi olması ve malik olmayan eşin de rızasının olmaması durumunda üçüncü kişinin bu durumu yani taşınmazın aslında bir aile konutu olduğunu bildiği kabul edilir. Böylelikle üçüncü kişinin bu husustaki iyi niyeti ortadan kalkar. Ev herhangi bir şekilde satılmış olsa bile rızası olmayan eş dava açarak satışı iptal edebilecektir. Şerh ile beraber malik olan eşin tek başına satış işlemi yapabilmesinin önüne geçilecektir. Ancak bir şekilde satış gerçekleşmişse şerh üçüncü kişinin iyi niyetini ortadan kaldıracağından rızası olmayan eş tapu iptal ve tescil davası açmalıdır. Satış TMK 194 gereği geçersiz olacaktır.
Aile konutu şerhi evliliğin sona ermesiyle kalkar. Evlilik boşanmayla, ölüm ile gaiplik kararıyla veya evliliğin iptaliyle sona ermiş olabilir. Burada evliliğin nasıl sona erdiğinin bir önemi yoktur. Ancak sırf boşanma davasının açılmış olması şerhi ortadan kaldırmayacaktır. Boşanma kararının kesinleşmiş olması gerekecektir. Aile konutu şerhi konutun bu vasfını kaybettiği zaman da kalkar. Şöyle ki eşler başka bir konuta taşınmış olabilir. Bu halde eski konut aile konutu niteliğini kaybedeceğinden şerh de ortadan kalkar.
Aile konutu şerhi için merkezi nüfus idaresi sisteminden veya nüfus müdürlüğünden alınan yerleşim yeri belgesi ile medeni hâli gösterir nüfus kayıt örneği ile malik olmayan eşin tek başına ya da eşlerin birlikte tapu müdürlüğüne başvurması yeterlidir.
Aile konutu birden fazla olamaz. Bu nedenle birden çok evde kalınsa dahi aile konutu niteliğinin getirdiği korumalardan yalnızca bir konut yararlanabilecektir. Kural olarak tek aile konutunun olması gerekirken istisna hallerde birden fazla aile konutu olabileceği yönünde kararlarda mevcuttur.
Tapuda aile konutu şerhi yapılabilmesi için malik olan eşin rızası aranmayacaktır. Malik olmayan eş tapuda aile konutu şerhi koymak için gerekli belgelerle beraber tapuya gidip bu talebini içeren bir aile konutu şerhi dilekçesi ile ilgili tapu dairesine bir başvuru yapacaktır.
Aile konutu şerhi süreli bir şerh değildir. Dolayısıyla bir sürenin geçmesiyle şerh etkisiz hale gelmeyecektir. Kural olarak evlilik devam edinceye kadar geçerlidir. Belirli bir yıl sınırı söylenememekle beraber evliliğin sona ermesiyle şerhin etkisini kaybedeceğini söyleyebilmek mümkündür.
Malik olan veya olmayan eşin ya da eşlerden her ikisinin birlikte, Tapu sicil Müdürlüğü’ne gerekli belgeler ve aşağıda örneğine de ulaşabileceğiniz bir aile konutu şerhi talebi dilekçesi ile başvurması halinde ilgili konut hakkında tapu sicilinin şerhler hanesine “aile konutu” şerhi konulur, benzer şekilde de kaldırılır. Ayrıca 2021 yılı itibariyle aile konutu şerhi başvurusu e-devlet şifresi aracılığı ile girilen web tapu sistemi üzerinden yapılabilmektedir. Wep tapu üzerinden şerh iptali başvurusu yapılarak şerh kaldırılabilmektedir.
Bir konutun aile konutu olarak kiralanması halinde kira sözleşmesini imzalamayan diğer eşin rızası olmadan sözleşme feshedilemeyecektir. Böyle bir düzenlemenin sebebi aile konutu şerhi ile aynıdır. Zira her ne kadar kiracı olunsa da bu halde de eşlerin ve çocukların barınma hakkı söz konusu olmaktadır
Konutun aile konutu olduğunu kanıtlayan belge taşınmazın bulunduğu yer muhtarlığından talep edilmesi halinde verilmektedir.
Anılan taşınmazın tapu sicilinde aile konutu şerhinin bulunması haczedilmesine engel teşkil etmez.
Aile konutu şerhinin tapu kütüğüne yazımı ve şerhin terkini için herhangi bir harç veya vergi alınamaz. Çünkü Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı Tarifede böyle bir harç alınacağı öngörülmemiştir.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Yabancı İşler Daire Başkanlığı’nın; Aile Konutu Şerhi konulu, 27.08.2019 tarihli yazısı gözetildiğinde Türk vatandaşları için düzenlenmiş olan 2014/4 sayılı” Aile Konutu- mal rejimi- çocuk malları” konulu genelgede belirtilmiş olan hükümlerin, yabancılar için herhangi bir özel düzenleme öngörülmemiş olması da dikkate alınarak, yabancılar hakkında da aile konutu şerhinin aynen uygulanması gerekeceği konusun karara varılmıştır. Dolayısıyla bahsi geçen koşulların sağlanması durumunda yabancılar için de işlem yapılabilmektedir.
Aile konutu şerhinin ortadan kaldırılması işlemi, aile konutu şerhinin konulmasında izlenen usuller ile gerçekleştirilebilmektedir. Ancak belirtmek gerekir ki aile konutu şerhi konulmasına dair dava yoluna gidilmiş ise ve mahkeme kararı doğrultusunda aile konutu şerhi konulmuşsa, bir başka davada aile konutu şerhinin kaldırılması yönünde talep yeterli görülmemekte, şerhin kaldırılmasına ilişkin ayrıca bir dava yoluna gidilmesi ve açılacak olan aile konutu şerhinin terkini iptali davası akabinde alınacak mahkeme kararı ile aile konutu şerhinin kaldırılması mümkün olacaktır. Aile konutu şerhinin terkini iptali davası konusunda Harbiye Hukuk ile iletişime geçebilir; profesyonel danışmanlık hizmetlerinden faydalanabilirsiniz
Eşlerden birinin nüfus müdürlüğünden yahut MERNİS’ten aldığı “yerleşim yeri (ikametgâh) belgesi” ve “nüfus kayıt örneği” eşliğinde başvurması tapu siciline aile konutu şerhi koyulabilmesi için yeterli olacaktır. Dolayısıyla böyle bir konuta da aile konut şerhi konulamaz. Aile konutunun, fiilen ve düzenli olarak kullanılıyor olması gerekir. Oturulmayan eve aile konut şerhi konulduğu durumlarda mülk sahibi olan eş, aile konutundaki şerhin kaldırılması davası açabilir.
Yazan