TAZMİNAT AVUKATI

Tazminat avukatı, maddi ve manevi zararların giderilmesi amacıyla açılan davalarda müvekkillerini temsil eden hukuk uzmanıdır. Trafik kazaları, iş kazaları, sözleşmeye aykırılıklar, haksız fiiller ve hekim hataları gibi birçok konuda tazminat talepleri ortaya çıkabilir. Tazminat hukuku, zararın tespiti, delillerin toplanması, bilirkişi incelemeleri ve hukuki süreçlerin titizlikle yürütülmesini gerektirir. Bu nedenle, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi adına deneyimli bir tazminat avukatıyla çalışmak büyük önem taşır.

Tazminat davaları, mahkemeye sunulan dilekçe ile başlar ve delillerin değerlendirilmesiyle devam eder. Mahkeme, tarafların beyanlarını ve bilirkişi raporlarını inceleyerek karar verir. Süreç, olayın niteliğine bağlı olarak birkaç ay ile birkaç yıl arasında değişebilir. Özellikle sigorta şirketlerine veya büyük kurumlara karşı açılan davalarda hukuki destek almak, mağduriyetin önlenmesi açısından kritik bir adımdır. Ayrıca, tazminat miktarının adil bir şekilde hesaplanması için profesyonel bir yaklaşım gereklidir.

Tazminat avukatı seçerken, alanında uzmanlaşmış, daha önce benzer davalarda başarılı sonuçlar elde etmiş ve müvekkiline etkin şekilde destek sağlayabilecek bir hukukçu tercih edilmelidir. Davanın süreci ve olası sonuçları hakkında müvekkilini doğru bilgilendiren bir avukat, kişinin haklarını en iyi şekilde savunabilir. Adaletin sağlanması ve mağduriyetin giderilmesi için hukuki süreçlerin eksiksiz takip edilmesi büyük önem taşır.

TAZMİNAT HUKUKU NEDİR?

Tazminat hukuku, bir kişinin zarar görmesi durumunda zararını gidermek amacıyla başka bir kişiye karşı açtığı dava ve başvurduğu yasal düzenlemeleri kapsayan bir hukuk dalıdır. Tazminat, zararın telafi edilmesi anlamına gelir ve bu zarar, malî kayıplar, bedensel ya da manevi zararlar gibi farklı şekillerde olabilir.

Tazminat davaları genellikle şu tür zararlar için açılır:

  1. Maddi Zararlar: Kişinin malvarlığında meydana gelen kayıplar veya zararlar. Örneğin, bir kazada araç hasar görürse, bu hasarın tazmin edilmesi.
  2. Manevi Zararlar: Kişinin ruhsal olarak zarar görmesi, örneğin bir hakaret nedeniyle kişilik haklarının ihlali sonucu yaşanan psikolojik etkiler.
  3. Bedensel Zararlar: Fiziksel yaralanmalar sonucu ortaya çıkan zararlar. Bu tür tazminatlar, tedavi masraflarını, gelir kaybını ve kalıcı hasarlar nedeniyle yapılan başvuruları kapsar.

Tazminat davaları hem özel hukuk hem de kamu hukuku kapsamında açılabilir. Örneğin, kişisel zararlara ilişkin davalar özel hukuk kapsamında yer alırken, devletin bir haksız eylemi nedeniyle ortaya çıkan zararlar kamu hukuku çerçevesinde değerlendirilebilir. Tazminatın miktarı, zarar gören kişinin uğradığı kaybın büyüklüğüne, zararın türüne ve davada sunulan delillere göre belirlenir. Tazminat hukuku, aynı zamanda sözleşmeye dayalı ya da haksız fiil sonucu doğan tazminat taleplerini de içerir.

Whatsapptan avukata soru sor
Whatsapptan avukata soru sor

TAZMİNAT TÜRLERİ NELERDİR?

Hukukumuzda tazminat, bir zararın giderilmesi amacıyla ödenen bedel olup, temel olarak maddi tazminat ve manevi tazminat olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

  1. Maddi Tazminat

Maddi tazminat, bir kişinin uğradığı ekonomik kayıpların giderilmesi için ödenir. Bu zarar, doğrudan malvarlığında meydana gelen eksilmeler olabileceği gibi, gelecekteki gelir kayıpları da olabilir. Örneğin, bir trafik kazasında aracın hasar görmesi veya iş kazası sonucu bir çalışanın geçici ya da kalıcı olarak iş gücünü kaybetmesi maddi tazminat kapsamında değerlendirilir. İş kazası bildirimi hakkındaki yazımızı buradan okuyabilirsiniz.

  1. Manevi Tazminat

Manevi tazminat, kişinin ruhsal, psikolojik veya sosyal açıdan uğradığı zararların karşılanması amacıyla talep edilir. Bir haksız fiil ya da sözleşmeye aykırılık nedeniyle kişinin itibarının zedelenmesi, ağır bir kazanın psikolojik etkileri veya kişinin duygusal bütünlüğünün bozulması durumlarında manevi tazminata hükmedilebilir.

Bunların dışında, destekten yoksun kalma tazminatı, iş kazası tazminatı, haksız fiil tazminatı ve sözleşmeye aykırılık tazminatı gibi çeşitli özel tazminat türleri de bulunmaktadır. Her biri, zarar görenin mağduriyetinin giderilmesi amacıyla düzenlenmiş olup, talep edilebilmesi için bazı hukuki şartların sağlanması gerekmektedir.

TAZMİNAT AVUKATI HANGİ DAVALARA BAKAR?

Tazminat avukatı, zarar gören kişinin maddi, manevi veya bedensel zararlarını tazmin etmek amacıyla açtığı davalara bakan bir hukuk uzmanıdır. Bu tür avukatlar, özellikle aşağıdaki türdeki davalarla ilgilenir:

  1. Haksız Fiil (Zarar Verme) Davaları: Bir kişinin, diğerine kasıtlı ya da kusurlu bir şekilde zarar vermesi durumunda açılan davalar. Bu tür davalarda, zarar gören kişi, uğradığı zararın tazmin edilmesini talep eder. Trafik kazası, inşaat alanında işçi güvenliği ihlalleri gibi durumlar örnek olarak verilebilir.
  2. Sözleşmeye Dayalı Tazminat Davaları: Bir sözleşme kapsamında bir tarafın yükümlülüklerini yerine getirmemesi veya ihlal etmesi sonucu diğer tarafa verilen zararın tazmin edilmesi talep edilir. Örnek olarak Bir inşaat firması sözleşmeye uygun olmayan iş yaparsa, bu durumda tazminat davası açılabilir.
  3. Trafik Kazası Tazminat Davaları: Trafik kazasında zarar gören kişi, kazaya neden olan kişinin sigorta şirketinden ya da kaza yapan diğer kişilerden tazminat talep edebilir. Örneğin, Araç kazasında yaralanma, maddi hasar veya ölüm durumunda açılan davalar.
  4. İş Kazası ve Meslek Hastalığı Tazminat Davaları: Çalışanların işyerlerinde maruz kaldığı iş kazaları veya meslek hastalıkları nedeniyle tazminat talep edebileceği davalar. Bu davalar, işverenin sorumluluğuna dayanır. Örnek olarak Bir işçinin işyerindeki güvenlik önlemlerinin yetersizliği nedeniyle kazaya uğraması gibi durumlar gösterilebilir.
  5. Manevi Tazminat Davaları: Kişisel hakların ihlali, onur kırıcı eylemler veya iftiralar sonucu kişinin ruhsal zarar görmesi durumunda açılan davalar. Manevi tazminat, ruhsal acıyı telafi etmeyi amaçlar. Hakaret, iftira veya cinsel taciz gibi durumlar örnek olacaktır.
  6. Tüketici Hakları ve Tazminat Davaları: Tüketicilerin, satın aldıkları ürün ya da hizmetten zarar görmesi durumunda açtığı tazminat davaları. Tüketicinin zararının karşılanması talep edilir. Örnek verecek olursak Arızalı ürünler, yanlış ürün teslimi ya da verilen hizmetin sözleşmeye aykırı olması durumları sayılabilir.
  7. Mala Zarar Verme Tazminat Davaları: Bir kişinin, diğerine ait malına kasıtlı veya kusurlu şekilde zarar vermesi durumunda, zarar gören kişinin tazminat talebiyle açtığı davalar. Örneklendirmek gerekirse, Bir kişinin aracına veya evine verilen zarar.
  8. Ölüm Tazminat Davaları: Bir kişinin ölümüne yol açan haksız fiil, trafik kazası veya iş kazası gibi durumlar sonucu, ölen kişinin yakınlarının açtığı tazminat davaları. Aile üyeleri hem maddi hem de manevi tazminat talep edebilir.

Tazminat avukatı, davanın türüne göre müvekkilinin haklarını korumak ve zararının tazmin edilmesini sağlamak için hukuki süreçleri yönetir. Her bir dava türü, farklı kanunlar ve yargılama prosedürlerine tabi olduğundan, uzmanlık gerektiren bir alandır.

BOŞANMADA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

Boşanma davalarında tazminat talepleri, Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Bu kapsamda, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, boşanma nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararların giderilmesini Boşanma avukatı aracılığıyla  talep edebilir.

  1. Maddi Tazminat

Maddi tazminat, boşanma sonucu eşin malvarlığında meydana gelen eksilmeleri veya ekonomik geleceğinin olumsuz etkilenmesini gidermeyi amaçlar. Örneğin, evliliğin sona ermesi nedeniyle maddi destekten yoksun kalan taraf, eski eşinden maddi tazminat talep edebilir. Tazminat miktarı belirlenirken tarafların ekonomik durumu, evlilik süresi ve kusur durumu göz önünde bulundurulur.

  1. Manevi Tazminat

Manevi tazminat, boşanma sürecinde eşlerden birinin, diğerine onur kırıcı veya psikolojik olarak yıpratıcı davranışlarda bulunması halinde talep edilir. Aldatma, şiddet, hakaret veya küçük düşürücü davranışlar gibi durumlar manevi tazminat sebebi olabilir. Hakim, manevi tazminat miktarını belirlerken olayın etkilerini, tarafların kusur durumunu ve ekonomik şartlarını değerlendirir.

Kısaca, boşanmada maddi ve manevi tazminat talepleri, kusur oranına ve evlilik birliğinin sona ermesinin taraflar üzerindeki etkilerine göre belirlenmektedir.

KIDEM VE İHBAR TAZMİNATINDA AVUKATIN ÖNEMİ

Kıdem ve ihbar tazminatı, işçi ile işveren arasında iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda, işçinin hak ettiği tazminatlardır. Bu tazminatlar, işçilerin uzun yıllar süren hizmetlerinin karşılığı olarak ve iş sözleşmesinin haksız bir şekilde sonlandırılması durumunda adil bir şekilde tazmin edilmelerini sağlamayı amaçlar. Kıdem ve ihbar tazminatı davalarında bir avukatın önemi oldukça büyüktür.

  1. Avukat, kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin yasal hakları ve hesaplamaları çok iyi bilir. Bu tazminatlar, işçinin çalışma süresi, maaşı, iş sözleşmesinin türü ve fesih sebepleri gibi pek çok faktöre bağlı olarak değişir. Avukat, işçinin bu haklarını en doğru şekilde hesaplar ve doğru bir şekilde talep edilmesini sağlar.
  2. Türkiye’de kıdem ve ihbar tazminatıyla ilgili düzenlemeler, İş Kanunu’na dayanır. Kıdem tazminatı, işçinin en az bir yıl çalışması ve iş sözleşmesinin haksız yere feshedilmesi durumunda hakkıdır. İhbar tazminatı ise işverenin işçiyi bir süre önceden bilgilendirmemesi durumunda ödenir. Avukat, İş Kanunu’ndaki tüm maddeleri, yargı kararlarını ve ilgili düzenlemeleri takip ederek işçinin haklarının korunmasını sağlar.
  3. Bir işçi, iş sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanabilir. Ancak, bazı durumlarda işçinin de iş sözleşmesini haklı sebeplerle feshetmesi mümkündür ve bu durumda da kıdem tazminatı talep edilebilir. Avukat, işçinin fesih durumunu değerlendirir ve hangi tazminatların hak edildiğini belirler.
  4. İhbar tazminatı, işverenin işçiye haber verme süresine uymaması durumunda ödenir. İş Kanunu’na göre, işçi ve işveren belirli sürelerde birbirlerini işten çıkaracaklarını bildirmek zorundadır. Eğer bu süreye uyulmazsa, ihbar tazminatı talep edilebilir. Avukat, ihbar süresi hesaplamalarını doğru yapar ve tazminatın ne kadar olacağına karar verir.
  5. Tazminat hakları konusunda gecikme, bu hakların kaybedilmesine yol açabilir. Örneğin, kıdem tazminatını talep etme hakkı, iş sözleşmesinin feshedilmesinden sonra bir süre içinde kullanılmalıdır. Avukat, işçinin haklarını zamanında ve doğru bir şekilde talep etmesini sağlar.
  6. Birçok tazminat davası, mahkemeye gitmeden önce anlaşma yolu ile çözülür. Avukat, işçi adına işverenle yapılan görüşmelerde profesyonel bir şekilde işçinin haklarını en iyi şekilde savunur. Eğer görüşmeler sonuçsuz kalırsa, avukat davayı mahkemeye taşır.
  7. İş sözleşmesinin haksız yere feshedilmesi durumunda, işçi kıdem tazminatına hak kazanır. Avukat, işçinin işten haksız yere çıkarıldığına dair delil toplar ve hukuki süreçte bu delilleri mahkemeye sunarak tazminatın ödenmesini sağlar.
  8. Kıdem tazminatının hesaplanması, işçinin son maaşı, çalışma süresi ve işyerindeki pozisyonu gibi pek çok faktöre bağlıdır. Avukat, tazminat miktarının doğru hesaplanmasını sağlar ve işçinin en yüksek tazminatı almasını sağlamak için gerekli tüm yasal yolları kullanır.
  9. Eğer işçi tazminatını alamazsa veya işverenle anlaşmazlık yaşanırsa, avukat mahkemede işçiyi temsil eder. Avukatın, işçinin en iyi şekilde savunulması için yaptığı hazırlıklar ve yasal stratejiler, davanın başarılı bir şekilde sonuçlanmasını sağlayacaktır.

CİSMANİ ZARAR NEDENİYLE TAZMİNAT DAVALARI

Cismanî zarar, bir kişinin fiziksel sağlığında veya vücudunda meydana gelen hasarları ifade eder ve bu tür zararlar, genellikle kazalar, haksız fiiller, iş kazaları veya sağlık ihlalleri gibi durumlar sonucunda ortaya çıkar. Cismanî zarar nedeniyle tazminat davaları, mağdurun yaşadığı bedensel zararları telafi etmeyi amaçlar. Örneğin, trafik kazasında yaralanan bir kişi, kaza nedeniyle tedavi masraflarını ve kalıcı sağlık sorunları nedeniyle maddi kayıplarını tazminat talep edebilir. Aynı şekilde, işyerinde meydana gelen kazalar veya meslek hastalıkları da bedensel zararları doğurur ve işçiler, bu durumda işverenlerine karşı tazminat davası açabilirler.

Haksız fiiller, bir kişinin kasıtlı ya da kusurlu bir şekilde başkasına zarar vermesi durumunda ortaya çıkar ve mağdur, tazminat talep edebilir. Ayrıca, tıbbi hatalar veya malpraktis nedeniyle meydana gelen bedensel zararlar da tazminat davalarına yol açabilir. Cinsel saldırı veya taciz gibi durumlar da bedensel ve ruhsal zarara yol açabilir ve mağdurlar tazminat talebinde bulunabilir. Cismanî zararlar sonucunda tazminat hesaplanırken, tedavi masrafları, iş gücü kaybı, kalıcı zararlar ve psikolojik etkiler gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Bu tür davalarda avukatın görevi, zararların doğru şekilde değerlendirilmesi, tazminat miktarının hesaplanması ve yasal sürecin etkin bir şekilde yönetilmesinde büyük önem taşır.

TAZMİNAT AVUKATI
TAZMİNAT AVUKATI

İŞ KAZASI TAZMİNATI VE AVUKAT DESTEĞİ

Bu tür davalar, hukuki sürecin karmaşık olması ve tazminat miktarının büyük olması nedeniyle dikkatli bir şekilde yürütülmelidir.

İş kazası, iş yerinde çalışan bir kişinin, işin gerekleri veya işin yapılması sırasında uğradığı bir kaza sonucu oluşan zararları ifade eder. İş kazası tazminatı, işçinin maddi ve manevi zararlarını telafi etmek için  yasal haklar tanır. Avukatın bu davadaki rolü şunlardır:

  • Hakların Belirlenmesi: Avukat, iş kazası geçiren kişinin tazminat hakkını belirler ve bu hakların ne şekilde kullanılacağına dair rehberlik eder.
  • Dava Sürecinin Yürütülmesi: İş kazası davaları, işverenin sorumluluğunu belirlemeyi ve işçinin hak ettiği tazminatın doğru şekilde hesaplanmasını içerir. Avukat, davanın sürecini başından sonuna kadar takip eder.
  • Dava Stratejisinin Oluşturulması: İş kazası davalarında, delillerin toplanması ve sunulması önemlidir. Avukat, uzmanlık alanına göre gerekli delilleri toplayarak davayı güçlendirir.

TRAFİK KAZASI TAZMİNATI DAVALARINDA AVUKATIN ÖNEMİ

Trafik kazası nedeniyle oluşan zararlar, araç sahibi, sürücü, yolcu veya yayalar için tazminata konu olabilir. Trafik kazası tazminatı davalarında avukat aşağıda belirtildiği gibi süreci yönetecektir.

  • Tazminat Hesaplamaları: Trafik kazası sonucu meydana gelen maddi, manevi ve bedensel zararların tazmini için doğru bir hesaplama yapılması gereklidir. Avukat, tazminat miktarını belirleyerek ilgili sigorta şirketleriyle iletişime geçer.
  • Sigorta Şirketleriyle İletişim: Trafik kazası davalarında, genellikle sigorta şirketleri de taraf olur. Avukat, sigorta şirketi ile yapılan görüşmeleri ve anlaşmaları takip eder, sigorta tazminatının zamanında ve doğru bir şekilde ödenmesini sağlar.
  • İleri Düzey Hukuki Desteği: Trafik kazası nedeniyle yaşanan ciddi yaralanmalar veya ölümler gibi durumlarda, avukat, tüm hukuki süreçleri yöneterek mağdurun haklarının korunmasına yardımcı olur.

MANEVİ TAZMİNAT DAVALARINDA AVUKATIN ROLÜ

Manevi tazminat davalarında avukatın katkısı oldukça büyüktür, çünkü bu tür davalar genellikle duygusal ve psikolojik zararları gidermeyi amaçladığı için soyut bir zarar söz konusudur. Avukat, müvekkiline hangi durumların manevi tazminat davası açılabilir olduğunu açıklayarak hukuki rehberlik sağlar ve davanın dayanağını belirler. Ayrıca, manevi zararların kanıtlanması güç olduğundan, avukat doğru delilleri toplar; tanık beyanları, psikolojik raporlar ve diğer kanıtlarla davayı güçlendirir. Dava sürecinin en başından itibaren stratejik bir yaklaşım belirler, hangi delillerin sunulacağına karar verir ve dava sürecini takip eder.

Uzlaşma yoluyla davanın çözüme kavuşturulması gerektiğinde de müvekkilinin en iyi çıkarlarını koruyarak uzlaşmayı sağlar. Manevi tazminat miktarının belirlenmesinde de avukat, davanın özelliklerine göre en uygun miktarın hesaplanmasına yardımcı olur. Dava sonuçlandığında ise tazminatın ödenip ödenmediğini takip eder ve gerekli görülürse temyiz gibi hukuki yolları değerlendirir. Ayrıca, bu tür davaların duygusal yükler taşıması nedeniyle, avukat müvekkilini psikolojik açıdan da destekleyerek, sürecin olabildiğince sağlıklı geçmesini sağlar.

HATALI TEDAVİ (MALPRAKTİS) TAZMİNATI DAVALARINDA AVUKAT DESTEĞİ

Hatalı tedavi (malpraktis) tazminatı davaları, bir sağlık hizmeti sağlayıcısının, tıbbi standartlara uygun olmayan bir tedavi uygulayarak hastaya zarar vermesi sonucu açılan davalardır. Bu tür davalar, hem tıbbi hem de hukuki açıdan karmaşık olup, mağdurlar için önemli bir hak arayışı sürecini başlatır. Avukatlar, bu tür davalarda yalnızca hukuki destek sağlamakla kalmaz, aynı zamanda mağdurun haklarını koruyarak tazminatın elde edilmesinde etkilidir.

Öncelikle, avukat, malpraktis tazminatı davası açabilmek için hastanın uğradığı zararın gerçekten tıbbi bir hata sonucu olup olmadığını araştırır. Bunun için tıbbi uzmanlık gerektiren durumlarda, tıbbi raporlar ve uzman görüşleri toplanarak olayın iç yüzü ortaya konur. Avukat, bu süreçte uzman hekimlerden görüş alarak, tedavi sürecindeki hatanın net bir şekilde tespit edilmesine yardımcı olur. Ayrıca, tıbbi malpraktis davalarında, zararın büyüklüğü ve türü tespit edildikten sonra, mağdurun uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini için gerekli hesaplamalar yapılır. Avukat, tazminat miktarını belirlemek için tedavi sürecindeki ihlalin ciddiyetini, hastanın sağlık durumu üzerindeki etkisini ve tedavi sonrası yaşanan zorlukları dikkate alır.

Avukatlar, malpraktis davalarında yalnızca tıbbi hata veya ihmali kanıtlamakla kalmaz, aynı zamanda davanın mahkemeye taşınması aşamasında gerekli tüm delilleri sunar. Bu deliller arasında hastanın tedavi sürecine dair tüm belgeler, tıbbi raporlar, tanık ifadeleri ve gerekirse uluslararası tıbbi standartlarla karşılaştırmalar yer alır. Mahkemede, avukat, tıbbi malpraktisin yanı sıra, sağlık hizmeti sağlayıcısının ihmalinin neden olduğu zararın tazmin edilmesi için güçlü bir dava stratejisi oluşturur.

Ayrıca, bu tür davalar genellikle uzun ve stresli olabilir. Bu sebeple avukat, müvekkilinin sürecin her aşamasında bilgilendirilmesini ve moral desteği almasını sağlar. Uzlaşma yolu ile dava sonuçlanabilir ve avukatlar, müvekkilinin en iyi çıkarlarını gözeterek, sigorta şirketleri veya sağlık hizmeti sağlayıcılarıyla görüşmeler yaparak anlaşmaya varılmasını sağlar.

TAZMİNAT DAVASI AÇMA SÜRECİ NASIL İŞLER?

Tazminat davası açma süreci, zarar gören kişinin haklarını arayabilmesi için izlenmesi gereken bir dizi adımdan oluşur ve her aşama dikkatlice planlanmalıdır. İlk olarak, mağdurun uğradığı zarar net bir şekilde belirlenmeli ve tespit edilmelidir. Zarar, maddi veya manevi olabilir; örneğin bir trafik kazası sonucu fiziksel bir zarar görüldüyse, bu maddi zarar olarak değerlendirilirken, kişinin duygusal olarak uğradığı bir zarar, manevi tazminat gerektirebilir. Zararın belirlenmesinin ardından, davanın açılabilir olup olmadığına karar vermek için bir avukattan hukuki danışmanlık alınması önemlidir.

Avukat, müvekkilinin durumunu değerlendirir ve dava açma sürecinin nasıl işleyeceği konusunda rehberlik eder. Tazminat davası için gerekli delillerin toplanması, davanın başarılı olabilmesi açısından büyük bir öneme sahiptir. Deliller arasında tanık beyanları, tıbbi raporlar, resmi belgeler, faturalar, görsel ve sesli kayıtlar yer alabilir. Özellikle tıbbi malpraktis gibi durumlarda uzman hekim raporları önemli bir delil olabilir. Avukat, elde edilen delilleri değerlendirerek dava dilekçesini hazırlar ve davanın görüleceği mahkemeye sunar. Mahkeme, dilekçeyi inceledikten sonra davayı kabul eder ve duruşma tarihini belirler.

Duruşmalar sırasında, her iki taraf da savunmalarını yapar, delillerini sunar ve mahkeme, davanın haklı olup olmadığına karar verir. Bu süreçte, taraflar arasında uzlaşma sağlanabilir; müvekkilinin en iyi çıkarlarını koruyarak avukatlar, sigorta şirketleri veya diğer karşı taraflarla görüşmeler yürütebilir ve anlaşma yoluna gidilebilir. Eğer anlaşmaya varılamazsa, mahkeme, tazminat miktarını belirleyerek kararını verir. Mahkeme kararının ardından, davalı taraf tazminat ödeme yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadır. Ancak, davalı taraf kararın doğruluğuna itiraz ederse, temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz süreci, davanın yeniden incelenmesini sağlar ve kararın değiştirilip değiştirilmeyeceğine karar verir.

TAZMİNAT AVUKATI SEÇERKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

Tazminat davası açma süreci, uzmanlık gerektiren bir süreçtir, bu nedenle doğru avukatı seçmek, davanın başarısı için büyük önem taşır. Tazminat avukatı seçerken dikkat edilmesi gereken birkaç temel faktör bulunmaktadır:

  1. Uzmanlık ve Deneyim: Tazminat davaları geniş bir yelpazeye yayılabilir; trafik kazası, iş kazası, malpraktis, manevi tazminat gibi farklı türleri vardır. Her davanın kendine özgü hukuki özellikleri ve gereksinimleri vardır. Bu nedenle, tazminat avukatının ilgili alanda uzmanlaşmış olması ve bu alanda deneyim sahibi olması büyük önem taşır. Örneğin, trafik kazası davalarıyla ilgilenen bir avukat, bir malpraktis davasında yeterli bilgiye sahip olmayabilir.
  2. Başarı Oranı ve Referanslar: Avukatın önceki davalarda gösterdiği başarı oranı, güvenilirliğinin bir göstergesi olabilir. Mümkünse, avukatın daha önce temsil ettiği müvekkillerden referanslar alınabilir. Bu referanslar, avukatın davalardaki tutumu, müvekkil ilişkisi ve genel başarısı hakkında bilgi verebilir.
  3. İletişim Becerileri: Tazminat davalarında avukat, müvekkilini sürecin her aşamasında bilgilendirmeli ve onu rehberlik etmelidir. İyi bir avukat, müvekkiliyle açık, dürüst ve sürekli iletişim kurar. Bu nedenle, avukatın iletişim becerileri ve müvekkiline yaklaşımı büyük önem taşır.
  4. Ücret Politikası: Tazminat davalarında avukatlık ücretleri, genellikle davanın türüne ve karmaşıklığına göre değişir. Avukatın ücret politikası konusunda açık ve net olması gerekir. Çoğu tazminat davasında avukatlar, yalnızca davayı kazandıkları takdirde ücret alır (başarı ücreti), ancak bazı avukatlar peşin ücret talep edebilir. Ücret konusunda anlaşmadan önce detaylı bir bilgi almak, ileride sürprizlerle karşılaşmamak için önemlidir.
  5. Müvekkil İlişkileri ve Empati: Tazminat davaları genellikle duygusal ve psikolojik olarak zorlayıcı olabilir. Bu sebeple avukatın müvekkiliyle empati kurabilmesi, onun sıkıntılarını anlaması ve süreci sabırla yönetmesi gerekir. İyi bir avukat, müvekkilinin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak ona duygusal destek de sağlayabilmelidir.

TAZMİNAT DAVALARINDA ZAMANAŞIMI SÜRELERİ

Tazminat davalarında zamanaşımı süreleri, davanın türüne göre değişiklik gösterebilir. Zamanaşımı, bir hak talebinin ne kadar süre içinde yapılması gerektiğini belirler ve bu süre geçtikten sonra dava açılamaz. Her tür tazminat davası için ayrı bir zamanaşımı süresi uygulanır. İşte bazı tazminat davalarında geçerli olan zamanaşımı süreleri:

  1. Maddi Tazminat Davaları: Genel olarak, maddi tazminat davalarında zamanaşımı süresi, zararın öğrenildiği tarihten itibaren 10 yıl olarak belirlenmiştir. Ancak, tazminatın hangi tür zarardan kaynaklandığına bağlı olarak farklı süreler uygulanabilir. Trafik kazası gibi olaylarda, zararın öğrenilmesiyle birlikte 2 yıl içinde dava açılması gerekebilir.
  2. Manevi Tazminat Davaları: Manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi de, zararın öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, bu süre, zarar gören kişinin psikolojik veya duygusal etkileri fark etmesiyle başlar.
  3. Malpraktis (Hatalı Tedavi) Davaları: Tıbbi hatalar sonucu açılacak malpraktis tazminat davalarında zamanaşımı süresi, zarar gören kişinin hatayı ve zararını fark ettiği tarihten itibaren 2 yıl içinde ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yıl içinde dava açılmalıdır. Ancak, bazı durumlarda bu süre, zararın türüne ve meydana gelen tıbbi hatanın doğasına göre değişiklik gösterebilir.
  4. İş Kazası ve Sosyal Güvenlik Davaları: İş kazası nedeniyle açılacak tazminat davalarında zamanaşımı süresi, kazanın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Sosyal güvenlik primleriyle ilgili davalar için ise, zamanaşımı süresi genellikle 5 yıl olarak belirlenmiştir.
  5. Trafik Kazası Davaları: Trafik kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında, zarar gören kişinin kazadan haberdar olduğu tarihten itibaren 2 yıl içinde dava açılması gerekmektedir. Ancak, kazanın yaşandığı tarihten itibaren 10 yıl içinde de dava açılabilir, çünkü bu tür davalar için uzun zamanaşımı süreleri de geçerli olabilir.

Zamanaşımı süresi, davanın türüne ve ilgili yasal düzenlemelere göre değişiklik gösterebilir. Bu süreler geçirildikten sonra tazminat davası açılamaz, bu yüzden bir tazminat davası açmayı düşünen kişinin zamanında başvuruda bulunması, hak kayıplarını engellemek adına oldukça önemlidir.

TAZMİNAT DAVALARINDA İSPAT YÜKÜ VE DELİLLERİN ÖNEMİ

Tazminat davalarında, zarar gören tarafın, uğradığı zararın sorumlusunu ve zararın miktarını ispat etme yükümlülüğü vardır. Bu, “ispat yükü” olarak adlandırılır ve davacının (zarar gören kişi) davada başarılı olabilmesi için bir dizi delil sunması gerekmektedir. İspat yükü, hukuk sisteminin temel prensiplerinden biridir ve tazminat davalarında oldukça önemlidir.

Deliller, davanın sonucunu doğrudan etkileyebilir. Tazminat davasında, zarar gören kişinin uğradığı zararları ve zararın sorumlusunu kanıtlayacak somut veriler gereklidir. Bu deliller, maddi ve manevi zararların türüne göre değişebilir. Örneğin, bir trafik kazasında, zarar gören kişinin araç hasarını ve tedavi masraflarını kanıtlamak için araç ekspertiz raporu, hastane faturaları ve tıbbi raporlar kullanılabilir. Bunun yanı sıra, kaza sırasında tanıkların ifadeleri de önemli deliller arasında yer alabilir. Malpraktis (hatalı tedavi) davalarında ise, uzman doktor raporları, tıbbi kayıtlar ve hastanın tedavi sürecindeki hataları kanıtlayacak belgeler, davanın temel delilleridir.

Zarar gören kişi, mahkemeye sunduğu delillerin gücüne bağlı olarak davanın sonucunu etkileyebilir. Delillerin güvenilir ve somut olması, davanın hızlı ve etkili bir şekilde sonuçlanmasını sağlar. Ayrıca, mahkeme, davalı tarafın savunmalarını ve sunduğu delilleri de değerlendirecektir. Zarar gören kişinin, davalı tarafın kusurunu ve kendisinin uğradığı zararın büyüklüğünü ispatlaması, başarılı bir dava için kritik öneme sahiptir.

TAZMİNAT AVUKATI ÜCRETİ NASIL BELİRLENİR?

Tazminat davalarında avukatlık ücreti, davanın türüne, karmaşıklığına ve avukatın deneyimine göre değişiklik gösterebilir. Türkiye’de, avukatlık ücretleri genellikle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ‘ne dayanır, ancak bazı davalarda özel anlaşmalarla ücretler farklılık gösterebilir. Tazminat avukatı ücreti belirlenirken dikkate alınan birkaç faktör şunlardır:

Tazminat davalarının türüne göre ücretler değişebilir. Ayrıca, dava karmaşıklığı da ücretin belirlenmesinde etkili olur. Davanın tıbbi raporlar, tanık ifadeleri ve uzman görüşleri gerektirmesi durumunda, ücretler daha yüksek olabilir. Tazminat davalarında, avukatlar genellikle başarı ücreti almayı tercih eder. Bu, avukatın davayı kazandığında, müvekkilinden aldığı bir paydır. Başarı ücreti, dava sonucunda elde edilen tazminatın bir yüzdesi olarak hesaplanabilir. Bu oran, avukat ile müvekkil arasında anlaşmaya bağlıdır ve genellikle %10 ile %30 arasında değişebilir. Bazı avukatlar ise davanın başında sabit bir ücret talep edebilirler.

Bu ücret, davanın türüne göre belirlenir ve genellikle anlaşmalı bir bedeldir. Tazminat davalarında, özellikle tıbbi raporlar, ekspertiz raporları ve diğer belgeler gibi ek harcamalar olabilir. Bu tür harcamalar, avukatın ücretine ek olarak müvekkil tarafından karşılanır. Ayrıca, mahkeme giderleri ve resmi belgelerin alınması da dava sürecindeki ek maliyetler arasında yer alabilir.

konya avukat iletişim
konya avukat iletişim

SIKÇA SORULAN SORULAR

Tazminat Davalarına Hangi Avukat Bakar?

Tazminat davalarına genellikle hukuk, iş, trafik veya sigorta hukuku alanında uzmanlaşmış avukatlar bakar. Alanına göre iş hukuku, sigorta hukuku veya ceza hukuku bilgisi gerekebilir. Örneğin, iş kazalarına iş hukuku avukatları, trafik kazalarına ise trafik hukuku avukatları bakar. Uzman bir avukat seçmek davanın başarısı açısından önemlidir. Avukatın deneyimi ve uzmanlık alanı dikkate alınmalıdır.

Tazminat Davalarında Avukatlık Ücreti Ne Kadar?

Avukatlık ücreti davanın türüne, zorluk derecesine ve avukatın deneyimine göre değişir. Genellikle Türkiye Barolar Birliği tarafından belirlenen asgari ücret tarifesi uygulanır. Bazı avukatlar sabit ücret talep ederken bazıları dava değeri üzerinden yüzde alabilir. Tazminat davalarında avukatlık ücreti, vekalet sözleşmesiyle belirlenir. Ücret konusunda dava açmadan önce avukatla anlaşma yapılması önerilir.

Hangi Suçlarda Tazminat Davası Açılır?

Haksız fiil, sözleşmeye aykırılık veya kusurlu eylemler nedeniyle tazminat davası açılabilir. Trafik kazaları, iş kazaları, hekim hataları, haksız tutuklama gibi durumlarda tazminat talep edilebilir. Kişilik haklarının ihlali, hakaret, iftira gibi durumlar da manevi tazminat gerektirebilir. Ceza davalarından sonra da tazminat talep edilebilir. Mahkemeye başvurarak maddi ve manevi zararlar için tazminat istenebilir.

Tazminat Davası Kaç Celsede Biter?

Tazminat davalarının süresi, delillerin toplanma süreci ve mahkeme yoğunluğuna bağlıdır. Basit davalar 2-3 celsede sonuçlanabilirken, karmaşık davalar daha uzun sürebilir. Ortalama olarak 6 ay ile 2 yıl arasında değişebilir. Bilirkişi raporları ve tanık ifadeleri süreci uzatabilir. Davanın daha hızlı sonuçlanması için eksiksiz delil sunulması önemlidir.

Tazminat Almak İçin Hangi Mahkemeye Başvurulur?

Tazminat davası, davanın konusuna göre farklı mahkemelerde açılır. İş kazası ve işçi haklarına ilişkin tazminat davaları iş mahkemelerinde görülür. Trafik kazaları ve haksız fiil kaynaklı tazminat davaları asliye hukuk mahkemelerinde açılır. Hekim hataları ve kamu görevlilerinin sorumluluğu ile ilgili davalar idare mahkemelerinde görülebilir. Davanın türüne göre doğru mahkemeye başvurulmalıdır.

Tazminatı Ödeyecek Maddi Gücün Yoksa Ne Olur?

Mahkeme, tazminat ödeyecek kişinin maddi durumunu dikkate almaz ve borç ödenmek zorundadır. Ödeme gücü olmayan kişiler için icra takibi başlatılabilir. Maaş, banka hesapları ve taşınmazlar haczedilebilir. Kişinin bir geliri yoksa haciz işlemi uygulanamayabilir. Borçlunun mal varlığına göre taksitlendirme veya yapılandırma talep edilebilir.

Tazminat Davaları Konya’da Ne Kadar Sürer?

Konya’daki mahkeme yoğunluğuna bağlı olarak tazminat davaları değişkenlik gösterir. Basit davalar 6 ay içinde sonuçlanabilirken, karmaşık davalar 1-2 yıl sürebilir. Bilirkişi raporları ve tanık beyanları süreci uzatabilir. İtiraz durumunda dava süresi daha da uzayabilir. Süreci hızlandırmak için güçlü delillerle dava açmak önemlidir.

Tazminat Davası Nasıl Açılır?

Öncelikle tazminat talebi içeren bir dilekçe hazırlanarak yetkili mahkemeye sunulur. Dava dilekçesinde olayın ayrıntıları, zarar miktarı ve deliller belirtilmelidir. Gerekirse tanık beyanları ve bilirkişi raporları sunulabilir. Mahkeme, delilleri inceleyerek karar verir. Avukat desteği almak, sürecin daha sağlıklı ilerlemesini sağlar.

Tazminat Avukatı Seçerken Nelere Dikkat Edilmelidir?

Avukatın tazminat davaları konusundaki deneyimi ve uzmanlığı önemlidir. Daha önce benzer davalarda başarılı olup olmadığı araştırılmalıdır. Avukatın iletişim yeteneği ve müvekkille ilgilenme düzeyi değerlendirilmelidir. Ücretlendirme konusunda şeffaf olup olmadığına dikkat edilmelidir. Güvenilir ve referansları olan bir avukat tercih edilmelidir.

Tazminat Avukatı Ücretleri Nasıl Belirlenir?

Ücretler, davanın niteliğine ve avukatın deneyimine göre değişir. Türkiye Barolar Birliği’nin belirlediği asgari ücret tarifesi esas alınır. Sabit ücret, saatlik ücret veya dava değerine göre yüzde şeklinde olabilir. Taraflar arasında sözleşme ile net ücret belirlenebilir. Ücretlendirme konusunda avukatla açık bir anlaşma yapılmalıdır.

Tazminat Davası Ne Kadar Sürer?

Davanın süresi, delillerin toplanması, bilirkişi incelemesi ve mahkeme yoğunluğuna bağlıdır. Basit davalar birkaç ay içinde sonuçlanırken, karmaşık davalar yıllar sürebilir. İstinaf ve temyiz süreçleri ek süre gerektirir. Ortalama olarak 6 ay ile 2 yıl arasında sürebilir. Eksiksiz delil sunulması süreci hızlandırabilir.

Tazminat Davası İçin Avukat Tutmak Zorunlu Mu?

Tazminat davası açmak için avukat tutmak zorunlu değildir. Ancak hukuki bilgi eksikliği nedeniyle hak kaybı yaşanabilir. Deneyimli bir avukat, süreci daha etkin yönetebilir. Özellikle yüksek meblağlı davalarda avukat desteği önemlidir. Profesyonel yardım almak davanın başarı şansını artırır.

İş Kazası Tazminatı Nasıl Alınır?

İş kazası sonrası SGK’ya ve iş mahkemesine başvurulmalıdır. Öncelikle SGK tarafından iş kazası tespiti yapılmalıdır. İşverenin kusuru varsa maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. Mahkeme, işçinin mağduriyetini ve zararını değerlendirerek karar verir. Tazminatın miktarı, işçinin gelir durumu ve iş gücü kaybına göre belirlenir.

Trafik Kazasında Maddi Ve Manevi Tazminat Nasıl Hesaplanır?

Maddi tazminat, araç hasarı, tedavi masrafları ve kazanç kaybı üzerinden hesaplanır. Manevi tazminat, kazanın yarattığı ruhsal zarar ve mağduriyet dikkate alınarak belirlenir. Mahkeme, kusur oranı ve zarar boyutunu inceleyerek tazminata karar verir. Sigorta şirketleri de bir miktar tazminat ödemekle yükümlüdür. Hesaplamalar için bilirkişi raporları esas alınır.

Manevi Tazminat Davası Nasıl Açılır?

Manevi tazminat davası, kişilik haklarının ihlali nedeniyle açılır. Hakaret, iftira, haksız tutuklama gibi durumlarda talep edilebilir. Dava dilekçesiyle asliye hukuk mahkemesine başvurulur. Mahkeme, olayın etkisini ve mağduriyetin derecesini değerlendirir. Tazminat miktarı, olayın ağırlığına göre belirlenir.

Hekim Hatası (Malpraktis) Nedeniyle Tazminat Davası Açılabilir Mi?

Evet, hekim hatası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. Hasta veya yakınları, hatalı tedavi sonucu zarara uğradıklarını ispatlamak zorundadır. Dava, özel hastaneler için asliye hukuk mahkemesinde, kamu hastaneleri için idare mahkemesinde açılır. Bilirkişi raporları, tıbbi kayıtlar ve uzman görüşleri delil olarak sunulabilir. Kusurun ispatlanması halinde hekim veya hastane tazminat ödemekle yükümlü olur.

Sigorta Şirketine Karşı Tazminat Davası Nasıl Açılır?

Sigorta şirketi hasarı eksik veya hiç ödemezse tazminat davası açılabilir. Öncelikle sigorta şirketine yazılı başvuru yapılarak zarar talep edilmelidir. Olumsuz cevap alınırsa sigorta tahkim komisyonuna veya asliye ticaret mahkemesine dava açılabilir. Poliçe kapsamı, kusur oranı ve zarar miktarı dikkate alınarak tazminat belirlenir. Eksik veya haksız ödeme durumunda bilirkişi incelemesi talep edilebilir.

İşten Haksız Yere Çıkarılan İşçi Tazminat Davası Açabilir Mi?

Evet, işçi haksız yere işten çıkarıldığında kıdem ve ihbar tazminatı talep edebilir. İşçi, işe iade davası açarak eski işine dönmeyi de talep edebilir. İş mahkemesinde açılan dava sonucunda işverene tazminat yükümlülüğü doğabilir. İşten çıkarılma geçerli bir sebebe dayanmıyorsa işçi, fazladan haklarını da talep edebilir. SGK kayıtları ve tanık beyanları gibi deliller dava sürecinde kullanılabilir.

Kıdem Ve İhbar Tazminatı Nasıl Hesaplanır?

Kıdem tazminatı, çalışılan yıl başına 30 günlük brüt ücret üzerinden hesaplanır. İşçinin en az 1 yıl çalışmış olması ve işveren tarafından haklı sebep olmadan işten çıkarılması gerekir. İhbar tazminatı, işverenin bildirim süresine uymadan işçiyi çıkarması halinde ödenir. Çalışma süresine bağlı olarak 2 ila 8 haftalık ücret tutarında ihbar tazminatı ödenir. Brüt ücret, ek ödemeler ve sosyal haklar dikkate alınarak hesaplama yapılır.

Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat Davası Açılabilir Mi?

Evet, haksız yere tutuklanan kişiler maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre, beraat eden veya uzun süre haksız yere tutuklu kalan kişiler devlete karşı dava açabilir. Tazminat davası, ağır ceza mahkemesine başvurularak açılır. Mahkeme, tutukluluk süresi, mağduriyet derecesi ve zarar miktarını dikkate alarak karar verir. Karar kesinleştiğinde devlet tazminatı öder.

Haksız Yere İşten Çıkarılan Kişi Hangi Haklara Sahiptir?

İşçi, kıdem ve ihbar tazminatı talep edebilir. İşe iade davası açarak işine geri dönme hakkı vardır. Kullanılmayan yıllık izin ücretleri ve fazla mesailer de talep edilebilir. İşsizlik maaşı alma hakkı doğabilir. İşverenin hukuksuz işlem yapması durumunda maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.

Büşra ABAZ

PAYLAŞ
Zehra Özdipi
Zehra Özdipi
Makale: 175
WHATSAPP RANDEVU AL ARA