Eşin Ailesinin Evliliğe Müdahalesi Nedeniyle Boşanma Davası

Eşin ailesinin evliliğe müdahalesi nedeniyle boşanma davası, eşlerden birinin ailesinin evlilik yaşamına sürekli ve aşırı şekilde müdahale etmesi, ilişkinin sağlıklı bir şekilde devam etmesine engel olması durumunda açılabilir. Evlilik, iki kişi arasında kurulan ve kişisel sınırları olan bir bağdır. Bu bağ, dışarıdan herhangi bir müdahale olmadan iki tarafın özgür iradesiyle şekillenir. Aksi takdirde, ailelerin evlilik içindeki yerini aşarak ilişkilerine karışmaları, boşanma sebebi oluşturabilir.

Türk Medeni Kanunu madde 166’ya göre; evlilik birliği, eşlerin birlikte hayatlarını devam ettirmeleri beklenenden çok daha fazla şekilde bozulmuş ve temelden çöküş yaşamışsa, her iki eşten biri boşanma davası açma hakkına sahiptir. Yani, evlilikteki uyumsuzluk ve çatışmalar o kadar derinleşmişse ve bu durum artık evliliğin devam etmesini imkansız hale getirmişse, taraflardan her biri boşanma talep edebilir. Bu, eşlerin ortak yaşamlarını sürdürmeye devam etmelerinin anlamlı olmadığı durumlarda başvurulabilecek bir yoldur. Keza yukarda sözü geçen “eşin ailesinin evliliğe müdahalesi” de TMK m.166’da belirtildiği gibi eşlerin ortak hayatını birlikte geçirmeye devam etmesi durumunda genellikle negatif yönde etki yaratmaktır. Eşlerden birinin ailesi, evlilik yaşamına müdahil olup, çiftin ilişkisini zorlaştırarak evliliğin temelden sarsılmasına sebep olursa, bu durum boşanma davasına yol açabilir. Nitekim evlilik çiftler arasında özel bir bağ teşkil ettiğinden, dışardan gelen etkenler ve müdahalelerin evlilik birliğini sürdürülemez hale getirdiği görülmektedir.

Unutulmamalıdır ki eşlerden herhangi birinin ailesinin çocuklarının evliliklerine yaptığı her müdahale boşanma sebebi olarak değerlendirilmemelidir. Sonuçta eşler her ne kadar evli olsa da kendi aileleriyle olan bağları da bireysel olarak devam etmektedir. Dolayısıyla eşlerin ailelerinin evlilik birliği hakkında yaptıkları nasihatlerin boşanma sebebi olarak değerlendirildiği söylenemez.

EŞİN AİLESİNİN MÜDAHALESİ BOŞANMA SEBEBİ MİDİR?

Eşin ailesinin evliliğe müdahalesi, tek başına boşanma sebebi oluşturmaz, ancak bu müdahale evliliğin sağlıklı bir şekilde devam etmesini engelleyecek boyutlara ulaşırsa TMK m.166 gereği boşanma davasına neden olabilir. Evlilik, eşler arasında kurulan bağımsız bir birlikteliktir ve dışarıdan gelen müdahaleler bu birliği zedeleyebilir. Kayın hısımlarının evliliğe saygılı ve sınırlar içinde yaklaşmaları gereklidir. Ebeveynlerin ya da aile üyelerinin sürekli olarak evliliğin içine girmeleri ve eşlerin kararlarını etkilemeye çalışmaları, ilişkinin temelinden sarsılmasına yol açabilir ve bu durumda boşanma davası açılabilir.

HANGİ DURUMLAR EŞİN AİLESİNİN MÜDAHALESİ SAYILIR?

  • Eşin ailesinin, evliliği sürekli olarak yönetmeye çalışması, eşin kararlarında aşırı derecede etkili olması ve eşin ailesinin her konuda söz hakkı talep etmesi
  • Eşin ailesinin, diğer eşi izole etmesi veya yalnızlaştırması
  • Eşin ailesinin diğer eşe fiziksel şiddet uygulaması
  • Eşlerden birinin ailesinin diğer eş hakkında sürekli kötü sözler sarf ederken eşin bundan etkilenip diğer eşe hayatı çekilmez hale getirmesi
  • Eşin ailesinin kendisine ya da diğer eşe tehditler yöneltmesi
  • Eşin ailesinin, evliliği kontrol etmeye çalışması
  • Eşin, eşinin yerine ailesinin düşüncelerine öncelik vermesi ve onların isteklerinden sapmaması
  • Eşin ailesinin diğer eşe hakaret etmesi veya aşağılaması
  • Eşin ailesinin, diğer eşe karşı sürekli olumsuz tavırlar sergilemesine rağmen eşin buna karşı duyarsız kalması
  • Eşin kazandığı tüm parayı veya ailesinin durumunu zorlaştıracak kadar büyük bir kısmını ailesine vermesi
  • Eşin ailesi ile kendi eşi arasında maddi ve manevi dengenin sağlanamaması

Gibi haller eşin ailesinin müdahalesine örnektir.

Mevcut olaylara göre, evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki, bu sonuca ulaşılması tamamen “tartışma sonrası eşini ailesi evine bırakan, ailesinin birlikte yaşamaları konusunda baskısı ve olumsuz müdahalesine sessiz kalan ve eşine fiziksel şiddet uygulayan” davacı erkeğin tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Yoğun aile müdahalesi yaşanan bir ortamda erkeğin annesinin beyanlarına itibar edilerek kadına kusur yüklenmesi doğru değildir. Bu durumda açıklanan nedenle davanın reddi gerekirken, yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeplerle kararın BOZULMASINA, bozma sebep ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.10.2021

(2. Hukuk Dairesi         2021/6105 E., 2021/7542 K.)

Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; tarafların 27.05.2011 tarihinde evlendikleri, eldeki davanın 07.03.2013 tarihinde açıldığı, dinlenen tanık beyanlarına göre davalı kadının, eşinin ailesi ile görüşmek istemediği, kendi annesinin evliliğe olan müdahalesine ses çıkarmadığı buna karşılık davacı erkeğin de annesinin müdahalesine izin verdiği ve tarafların ayrılmalarına sebep olan son olayda eşini Konya iline rıza ile gönderdikten sonra telefonlara çıkmamak ve aramamak suretiyle boşanma davası açtığı, bu durumda eşlerin eşit kusurlu olduğu ve evlilik birliğinin devamının eşlerden beklenmeyecek ölçüde temelinden sarsıldığı, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabul edilmesi gerektiği dosya kapsamı ile sabittir.
Bu itibarla, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre tarafların boşanmalarına dair mahkemece verilen direnme kararı yerindedir.
Ne var ki, tarafların sair temyiz itirazları Özel Dairece incelenmediğinden bu yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

(Hukuk Genel Kurulu         2017/2719 E., 2019/341 K.)

EŞİN AİLESİNİN EVLİLİĞE MÜDAHALESİNİN HUKUKİ BOYUTU

Evlilik, eşler arasında karşılıklı saygı ve özgür irade temelinde kurulur ve her bir eşin kişisel hakları korunur. Ancak eşin ailesinin evlilik içindeki kararları etkilemesi, evliliğe müdahalede bulunması veya bir eşin sosyal ilişkilerini kısıtlaması ya da evlilik dinamiklerine müdahale etmesi veyahut sürekli olarak diğer eş hakkında olumsuz eleştirilerde bulunması, evliliği zedeleyebilir. Dolayısıyla ailenin bu tür müdahaleleri, eşlerin arasında güven kaybına ve sürekli çatışmalara neden olabilir. Hukuken, evliliğin sürdürülebilirliğini engelleyen bu tür dış müdahaleler, boşanma davasına sebep olabileceği gibi, kişilik haklarının ihlali nedeniyle tazminat taleplerine de yol açabilir.

Toplanan delillerden davalı-davacı kadının eşinin ailesine soğuk davranması ve kendi ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kalmasına karşılık davacı-davalı erkeğin sürekli olarak evliliği sonlandırmak istediğini söylediği, eşine ve kayın validesine hakarette bulunduğu, eşini darp ettiği, son tartışmada iki hafta önce doğum yapmış olan eşini ve çocuğunu gece yarısı ailesinin evinin bulunduğu sokağa bıraktığı anlaşılmaktadır. Tarafların tespit edilen kusurlu eylemlerine göre davacı-davalı erkek evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda kadına oranla daha ağır kusurludur. Hal böyle iken davalı-davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi (TMK.mad.174/1-2) gerekirken, tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulüyle tazminat isteklerinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.

(2. Hukuk Dairesi         2015/5247 E., 2015/20368 K.)

MÜDAHALE SEBEBİYLE BOŞANMA DAVASI NASIL AÇILIR?

Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinde yer alan düzenlemeye göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılması, halk arasında “şiddetli geçimsizlik” olarak bilinen durum, boşanma sebebidir. Buna göre, eşlerden biri için evliliğe devam etmek katlanılmaz bir hale gelmişse, bu durum evlilik birliğinin temelinden sarsılması olarak kabul edilir ve boşanma davası açılmasına olanak tanır. Eşin ailesinin evliliğe müdahalesi de bu konu icabında değerlendirilir. Eşin ailesinin sürekli olarak evliliğe müdahale etmesi, eşlerin arasındaki ilişkinin temelinden sarsılmasına ve evliliğin devamını katlanılmaz hale getirmesine neden oluyorsa, boşanma davası açılabilir.

İlk olarak eşin ailesinin evlilik üzerindeki olumsuz etkileri kanıtlanmalıdır. Eşin ailesinin sürekli olarak araya girmesi, taraflar arasındaki ilişkileri zedelemesi ve evliliği sürdürülemez hale getirmesi durumunda, bu müdahale evliliğin temelinden sarsılmasına yol açabilir. Mahkemeye başvurulmadan önce, müdahalenin somut delillerle desteklenmesi önemlidir; bu deliller arasında tanık ifadeleri, yazılı mesajlar veya aile üyelerinin müdahalesine dair diğer kanıtlar yer alabilir. Boşanma davası, müdahale sonucu evliliğe devam etmenin katlanılmaz hale geldiği ve eşin ailesinin bu durumu sürekli olarak körüklediği iddialarıyla aile mahkemesine açılabilir.

EŞİN AİLESİNİN MÜDAHALESİNE DAYALI BOŞANMA DİLEKÇESİ NASIL YAZILIR?

Boşanma dilekçesi yazmaya başlarken, öncelikle yetkili ve görevli mahkemenin doğru tespit edilmesi önemlidir. Boşanma davalarında görevli mahkeme aile mahkemesi olup yetkili mahkeme ise eşlerden birinin ikamet ettiği yer mahkemesi veya müştereken ikamet ediyorlarsa o yerde bulunan mahkemedir. Fakat aile mahkemesi bulunmayan yargı çevrelerinde boşanma davası Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacaktır. Belirtmek gerekir ki Asliye Hukuk Mahkemesi, davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakar. Dilekçe yazılırken böyle bir durumla karşılaşıldığında dilekçeye “Aile Mahkemesi Sıfatıyla … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne” şeklinde başlamakta yarar vardır.

Devamında dilekçede boşanma sebebine dair hususlar ve deliller eksiksiz bir şekilde anlatılmalı ve ibraz edilmelidir. Eşin ailesinin müdahalesine dayalı boşanma dilekçesi hazırlanırken ailenin ne tür müdahalelerde bulunduğu da açıkça izah edilmelidir. Örneğin eşlerden birinin ailesi diğer eşi tehdit ediyorsa bu durumdan boşanma dilekçesinde açıkça bahsedilmesi ve hukuka uygun olarak delillendirilmesi gerekir. Pek tabii eşin ailesinin müdahalesine dayalı boşanma davası açmak için bahse konu müdahalelerin evlilik birliğini çekilmez hale getirdiğinin de izahını gerektirecektir. Tüm bunlar dilekçenin açıklamalarında yazılmalı, netice ve talep kısmında da istekler bildirilmelidir.

Burada ayrı bir parantez açmak gerekir ki eşin ailesinin müdahalesine dayalı boşanma davası, anlaşmalı olarak da açılabilir. Bu durumda boşanma dilekçesiyle beraber boşanma protokolü de mahkemeye ibraz edilmelidir.

BOŞANMA DAVASINDA NELER TALEP EDİLEBİLİR?

Eşin ailesinin evliliğe müdahalesi nedeniyle boşanma davasında talep edilebilecek unsurlar şunlardır:

Nafaka:

Tedbir Nafakası: Boşanma davası devam ettiği sürece bir eşin diğerine ödeyeceği nafakaya tedbir nafakası denmektedir. Tedbir nafakası boşanma veya ayrılık davasının açıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar boşanma hükmünün kesinleştiği güne kadar devam eder. Tedbir nafakası TMK m.169 hükmünün bir gereğidir.

Yoksulluk Nafakası: Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşen tarafa, kusuru daha ağır olmayan durumlar için yoksulluk nafakası talep etme hakkı tanır. Bu nafaka, süresiz olarak verilebilir ve nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Yoksulluk nafakası, boşanma sonrası ekonomik olarak zor durumda kalan tarafın geçimini sağlamak amacıyla belirlenir. Nafaka yükümlüsü, maddi gücü oranında bu ödemeyi yapar.

  • Velayet:

Çocukların bakımı ve eğitimi konusunda eşin ailesinin müdahalesi, çocuğun velayetinin kime verileceği konusunda etkili olabilir. Ebeveynlerden biri, çocukların velayetini talep edebilir. Ayrıca, çocuğun yaşına göre, hangi ebeveynin çocuğa daha uygun bir bakım sağlayacağına dair talepler olabilir.

  • Maddi ve Manevi Tazminat:

Maddi Tazminat: Eşin ailesinin müdahalesinin, maddi zarar doğurması durumunda maddi tazminat talep edilebilir. Bu, evliliğin devamı sürecinde yaşanan maddi kayıpların karşılanması amacıyla yapılır. Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesi, boşanma nedeniyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen tarafın, kusurlu ya da daha az kusurlu olan diğer taraftan maddî tazminat talep edebileceğini belirtir. Bu tazminat, boşanmanın tarafın ekonomik ve kişisel hayatı üzerindeki olumsuz etkilerini telafi etmek amacıyla verilir. Kusur durumu, tazminat miktarını etkileyen bir faktör olmakla birlikte, en az kusurlu taraf, diğer tarafın kusuru nedeniyle uğradığı zararları tazmin etme hakkına sahiptir.

Manevi Tazminat: Eşin ailesinin müdahalesi nedeniyle yaşanan psikolojik ve duygusal sıkıntılara karşı, manevi tazminat talep edilebilir. Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesinin ikinci fıkrası, boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat talep edebileceğini düzenler. Bu tazminat, boşanmanın tarafın onur, şeref ve duygusal iyilik hali üzerindeki olumsuz etkilerinin giderilmesi amacıyla verilir. Manevî tazminat, maddî tazminatın aksine, zararın ekonomik boyutuyla değil, duygusal ve manevi kayıplarla ilgilidir ve kusurlu tarafın tutum ve davranışlarının kişilik hakları üzerinde yarattığı olumsuz etkiler göz önünde bulundurularak belirlenir.

  • Mal Paylaşımı:

Boşanma sürecinde, eşin ailesinin etkisi ile mal paylaşımında anlaşmazlıklar yaşanabilir. Evlilik sırasında edinilen malların paylaşımı, katkı paylarına göre yapılabilir. Eşin ailesinin müdahalesi, malların dağılımında önemli bir rol oynayabilir. Mal rejiminin tasfiyesi ve eşlerin hakları konusunda talep yapılabilir.

Bu taleplerin her biri, boşanma davasının detaylarına ve eşin ailesinin müdahalesinin evlilik üzerindeki etkilerine göre şekillenebilir. Dolayısıyla sürecin lehinize bir şekilde yürütülmesini istiyorsanız bir avukattan yardım almanızı öneriyoruz. Harbiye Hukuk Bürosu olarak alanında uzman avukatlarımızla boşanma sürecinizde haklarınızın korunması açısından her daim yanınızdayız.

EŞİN AİLESİNİN MÜDAHALESİ DAVASINDA TANIKLARIN ÖNEMİ

Eşin ailesinin sürekli müdahaleleri nedeniyle evlilikte huzursuzluk yaşandığı iddia ediliyorsa, bu müdahalelerin somut örneklerle mahkemeye sunulması gereklidir. Tanıklar, bu müdahalelerin nasıl ve hangi durumlarda gerçekleştiğine dair bilgi verebilirler. Tanıklar, eşin ailesinin evlilik hayatına sürekli karıştığını, ilişkideki gerginlikleri artıran tavırlar sergilediğini açıklayabilirler. Örneğin; bir tanık, aile üyelerinin sık sık eve gelip tartışmalar yarattığını ya da taraflardan birinin sürekli olarak başkalarının görüşlerine itibar ettiğini belirtebilir. Eşin ailesinin müdahalesi, doğrudan eşler arasındaki iletişimi ve ilişkileri zedeleyebilir. Tanıklar, evlilik sürecinde eşler arasında yaşanan anlaşmazlıkları gözlemlemiş ve özellikle aile müdahalelerinin bu anlaşmazlıklara ne şekilde olduğunu anlatan ifadeler verebilirler. Eşin ailesinin evliliğe müdahalesi nedeniyle boşanma davası açıldığında, TMK m.166 hükümleri çerçevesinde, tanıklar, bu müdahalenin etkilerini ispatlamak için kritik bir rol oynar. Tanıkların verdiği ifadeler, boşanma gerekçesini kanıtlamak ve tarafların iddialarını doğrulamak açısından önemli bir araçtır. Bu sebeple, tanıkların doğru seçilmesi ve doğru ifadeler vermeleri, davanın sonucunu etkileyebilir.

Şanlıurfa 1. Aile Mahkemesinin 10.09.2015 tarihli ve 2015/647 E., 2015/691 K. sayılı kararı ile bozma öncesi kararda yer alan gerekçeye yer verildikten sonra; tarafların 2008 yılından beri ayrı yaşadıkları, davacının Almanya’dan ayrılarak Türkiye’ye geldiği, dinlenen davacı tanıklarının davacının Türkiye’deki devlet memurluğu görevinden ayrılarak davalının talebi üzerine Almanya’ya gittiğini, davalının ve ailesinin davacıya baskı yaptığını beyan ettikleri, davalının daha ziyade kusurlu olduğu, müşterek çocukları davacı ile görüştürmediği, davacının müşterek çocuklarla birlikte tatil için Türkiye’ye geldiğinde müşterek çocukları kaçırdığı iddiasıyla davacı hakkında suç duyurusunda bulunduğu ve davacının bir süre Almanya’da cezaevinde kaldığı, bu durumun taraflar arasındaki güveni ve ilişkiyi zedelediği, davalının evlilik birliğinin devamı için çaba sarf etmediği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.   

EŞİN AİLESİNİN MÜDAHALESİ DAVASINDA HANGİ DELİLLER SUNULUR?

Eşin ailesinin müdahalesi sebebiyle açılan davalarda her delilin önem teşkil ettiği kabul edilir. Keza bu deliller tarafların iddialarını kuvvetlendirmek ve savunmalarını desteklemek açısından kritik öneme sahiptir. Mahkeme eşin ailesinin müdahalesinin, evlilik birliğini temelden sarsılmasına yol açıp açmadığını değerlendirebilmek için çeşitli delil ve belgeleri talep edebilir. Bu delilleri şu şekilde sayılabilir:

  • Tanık Beyanları: Tanıklar, eşin ailesinin müdahalesi veya aile içindeki ilişkilerle ilgili yaşanan olaylara tanıklık etmiş kişilerden oluşur. Örneğin tanıklar, eşin ailesinin evlilik içerisindeki davranışlarını, taraflar arasındaki tartışmaların bundan kaynaklandığını, eşin ailesinin yaptığı manipülasyonları, hakaret ve aşağılayıcı her türlü sözler veya tehditlerine dair beyanlarda bulunabilir.
  • İletişim Kayıtları: Eşin ailesinin müdahalesi telefonla konuşarak ya da mesajla da olabilmektedir. Eşin ailesinin tehdit edici, müdahaleci ya da ilişkiyi zorlaştırıcı mesajlar göndermesi, telefon konuşmaları yapması bu tür delillere örnektir. Bu tür dijital veriler, müdahalenin somut bir göstergesi olarak mahkemeye sunulabilir.
  • Görüntü ve Video Kaydı: Eşin ailesinin müdahalesi, fiziksel bir tartışmaya ya da olaya dönüşmüşse, bu durumun kanıtlanmasında video kayıtları faydalı olabilir. Örneğin eğer eşin ailesi evlilik içinde fiziksel olarak bir müdahalede bulunduysa güvenlik kameralarından ya da cep telefonu ile çekilmiş video görüntülerinden faydalanılabilir.
  • Sosyal Medya Paylaşımları: Eşin ailesinin müdahalesi bazen sosyal medya mecralarında da kendini gösterebilir. Örnek olarak, eşin ailesi sosyal medya üzerinden sürekli çiftin ilişkisini olumsuz yönde etkileyen paylaşımlar yapıyorsa, bu paylaşımlar da delil olarak sunulabilir. Görseller, yazılı ifadeler ya da paylaşım geçmişleri gibi deliller mahkemede kullanılabilir.

Ancak dikkat edilmelidir ki sunulacak deliller hukuka uygun olmalıdır.

EŞİN AİLESİNİN MÜDAHALESİ DAVASINDA HAKİMİN KARAR KRİTERLERİ

Eşin ailesinin müdahalesi davasında hâkim, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan müdahalelerin boyutunu değerlendirir. Hâkim, tarafların beyanlarını, delilleri ve tanık ifadelerini dikkate alarak, eşin ailesinin davranışlarının evlilik üzerindeki etkisini inceler. Ayrıca, müdahalenin boyutuna göre, tarafların kusur durumu da göz önünde bulundurulur. Eşin ailesinin olumsuz etkilerinin, evlilik birliğini sürdürülemez hale getirdiğine kanaat getirilirse boşanma kararı verilebilir. Hâkim, aynı zamanda tarafların menfaatlerini gözeterek mal paylaşımı ve nafaka gibi konularda da uygun düzenlemeler yapabilir.

EŞİN AİLESİNİN MÜDAHALESİNE DAYALI BOŞANMA NE KADAR SÜRER?

Eşin ailesinin müdahalesi sebebiyle boşanma davaları genellikle yaklaşık 1 yıl sürmektedir. Ancak davanın karışıklığı, delil sunma, tanık dinleme vb. faktörlerden mütevellit bu sürenin daha da uzaması mümkündür.

EŞİN AİLESİNİN MÜDAHALESİNDE ANLAŞMALI BOŞANMA MÜMKÜN MÜ?

Anlaşmalı boşanma TMK m.166/3’te açıklanmıştır, İlgili kanun maddesine göre, eşlerin karşılıklı olarak boşanma konusunda anlaşmaları ve tüm koşullarda (mal paylaşımı, çocukların durumu, nafaka vb.) uzlaşmaları hâlinde gerçekleşir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre, anlaşmalı boşanma için şartlar şunlardır:

  • Evlilik en az bir yıl sürmüş olmalıdır.
  • Eşler, boşanmayı birlikte talep eder veya bir eş diğerinin boşanma talebini kabul eder.
  • Tarafların hâkim huzurunda birbirlerinin iradelerinin serbestçe açıklandığına hâkim kanaat getirir.
  • Boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu konusunda taraflar arasında anlaşma sağlanmalıdır.

Eşlerin ailesinin müdahalesi, her ne kadar evlilik birliğini olumsuz yönde etkilese de Türk Medeni Kanunu’na göre eşlerin boşanma kararı üzerinde eşin ailesinin doğrudan etkisi yoktur. Yani eşlerin boşanma kararı tamamen kendi rızalarına ve iradelerine bağlıdır. Eşin ailesi, boşanma sürecine müdahale etmesi durumunda bu müdahale, anlaşmalı boşanma kararını engellemez. Ve fakat eşin ailesinin baskısı veya müdahalesinin etkisi, eşin kendi iradesiyle boşanmayı kabul etmesini zorlaştırabilir veya bu kararın alınmasını etkileyebilir. TMK m.166/3 uyarınca hâkim, boşanma kararını verirken tarafların iradelerinin özgürce açıklanıp açıklanmadığını kontrol eder. Eğer bir eşin iradesi, ailesinin baskısı nedeniyle özgür değilse, hâkim buna dikkat eder ve anlaşmalı boşanmayı reddedebilir.

EŞİN AİLESİNİN MÜDAHALESİ SEBEBİYLE BOŞANMA KARARINA İTİRAZ

Türk Medeni Kanunu’na göre, boşanma kararının verilmesi tarafların iradelerinin özgürce açıklanmasına dayanır. Eşin ailesinin müdahalesinin boşanma kararı üzerinde olumsuz etkisi olduğunu savunan eş, bu durumu itiraz olarak ortaya koyabilir.

EŞİN AİLESİNİN EVLİLİĞE MÜDAHALESİ BOŞANMA SEBEBİ ÖRNEKLERİ

  • Eşin ailesinin, diğer eşe karşı şiddet uygulaması ya da tehditlerde bulunması
  • Bir eşin ailesinin, diğer eşe sürekli hakaret etmesi ya da aşağılayıcı davranışlarda bulunması/ Eşin ailesinin diğer eşe her türlü duygusal şiddette bulunması
  • Bir eşin ailesinin, evliliği sürekli olarak yönetmeye çalışması, eşin kararlarında aşırı derecede etkili olması ve eşin ailesinin her konuda söz hakkı talep etmesi
  • Bir eşin ailesinin evlilik içindeki çocukların bakımı, aile bütçesi, ev düzeni gibi temel konularda müdahale etmesi
  • Eşlerden birinin ailesinin diğer eşin rızası olmaksızın sürekli olarak maddi yardım talep etmesi
  • Bir eşin ailesinin, diğer eş hakkında aslı olmayan dedikodular yapması ya da evlilikle ilgili yalan yanlış bilgiler yayması
  • Bir eşin ailesinin diğer eşi sürekli olarak yalnızlaştırması

Gibi durumlar eşin ailesinin müdahalesinin boşanma sebebine örnek teşkil etmektedir.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Eşin Ailesinin Evliliğe Müdahalesi Boşanma Sebebi Sayılır Mı?

Eşin ailesinin evliliğe dair her müdahalesi boşanma sebebi teşkil etmemektedir. Fakat eşin ailesinin evliliğin gidişatının bozulmasına yani evlilik birliğinin sarsılmasına yönelik her müdahalesi TMK m.166 nezdinde boşanma sebebi olarak sayılmaktadır.

Eşin Ailesinin Baskısı Nedeniyle Tazminat Alınabilir Mi?

Medeni Kanun boşanmada kusuru olmayan ya da daha az kusurlu olan tarafa, boşanma yüzünden uğramış olduğu zararların kısmen giderilmesi maksadıyla maddi tazminat isteminde bulunma hakkını tanımaktadır. Keza zaten TMK m.174/1 uyarınca boşanma nedeniyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen tarafın, kusurlu taraftan maddi tazminat talep edebilmesine olanak tanımaktadır. Dolayısıyla kusursuz ya da daha az kusurlu eş mevcut ya da beklenen bir menfaati boşanma sebebiyle zedelenmiş ise maddi tazminat isteminde bulunabilir. Aynı şekilde Kanun sadece maddi değil taraflara manevi tazminat isteminde bulunma hakkını da tanımıştır. Zira TMK m.174/2’ye göre boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafa manevî tazminat talep etme hakkı tanımaktadır. Eğer ki, eşin ailesinin baskısı diğer eşin kişilik haklarına zarar veriyorsa TMK m.174/2 uyarınca taraf olan eş manevi tazminat isteminde bulunabilir. Örneğin, eşin ailesinin sürekli olarak diğer eşi küçümsemesi, hakaret etmesi ya da sürekli müdahale ederek evliliğin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesini engellemesi diğer eşin kişilik hakkına yönelik bir saldırı teşkil edebilir.

Eşin Ailesiyle Yaşamak Zorunlu Mu?

Eşin ailesiyle yaşamak, hukuken zorunlu değildir. Elbette ki eşlerin karşılıklı rıza ve iradeleri doğrultusunda eşler aileleriyle birlikte de yaşayabilir. Yani, eşin ailesiyle yaşamak, tarafların karşılıklı rızası ve anlaşması dışında dayatılamaz. Türk Medeni Kanunu’na göre, evlilik birliğini oluşturan eşler, birbirlerinin haklarına ve özgürlüklerine saygı göstermekle yükümlüdürler, ancak bu yükümlülük, eşlerin birlikte yaşamaları gerektiği anlamına gelir; eşin ailesiyle birlikte yaşama zorunluluğu bulunmamaktadır.

Kaynana Boşanma Sebebi Mi?

Kaynana başlı başına boşanma sebebi olarak nitelendirilemez. Fakat kaynananın evlilik birliğinin sarsılmasına yönelik her türlü davranışı boşanma sebebini oluşturabilir. Yani kaynananın davranışları evlilik düzenini sarsacak nitelikte sorun teşkil ediyorsa boşanma sebebi olarak ifade edilebilir.

Kayınvalideye Hakaret Boşanma Sebebi Mi?

Kayınvalideye hakaret doğrudan boşanma sebebi sayılmasa da evlilik birliğinin devamı için ciddi bir sorun arz ediyor ise boşanma sebebi olarak sayılabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinde, eşler arasında evliliğin devamını sürdürmekte güçlük yaratacak derecede bir temelden sarsılma durumu varsa, boşanma talep edilebilir. Kayınvalideye hakaret etmek ya da kayınvalidenin geline hakaret etmesi bir eşin psikolojik olarak olumsuz etkilenmesine ve evlilik birliğini sürdürmekte zorlanmasına yol açabilir. Bu tür davranışlar, boşanma davasına dayanak olabilecek bir kusur olarak değerlendirilebilir. Ancak, hakaretin boşanmaya neden olup olmayacağı, davanın özelliklerine ve tarafların kusur durumlarına bağlı olarak farklılık gösterebilir.

İlk derece mahkemesi kararında; erkeğin eşi istememesine karşın çöpten bulduğu eşyaları alarak eve getirdiği; kadının da kayınvalidesine “o..pu çocukları” diyerek hakaret ettiği, eve geç geldiği ve evi sıklıkla terk edip ailesine gittiği belirtilerek; boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğuna hükmedilmiştir. Bölge adliye mahkemesi tarafların kusur belirlemesine ilişkin istinaf itirazlarını esastan reddetmiştir. Dosyanın tetkikinden, tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında; davacı-davalı kadının kayınvalidesine “sen kimsin bana soru soramazsın s…tirin gidin evimden” diyerek eşinin anne ve babasına hakaret ettiği, kayınvalidesini itmek suretiyle evden kovduğu, eşi için “o..pu çocuğuna o..pu çocuğu derim” diyerek ona hakaret ettiği ve eşine “dokunma bana canın karı istiyorsa geneleve git” dediği anlaşılmıştır. Bu itibarla, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda eşi istememesine karşın çöpten bulduğu eşyaları alarak eve getiren erkek az kusurlu; kayınvalidesine “o..pu çocukları” diyerek hakaret eden, eve geç gelen, evi sıklıkla terk edip ailesine giden, eşinin ailesine “sen kimsin bana soru soramazsın s…tirin gidin evimden” deyip kayınvalidesini itip evden kovan, eşi için “o..pu çocuğuna o..pu çocuğu derim” diyerek hakaret eden ve ona “dokunma bana canın karı istiyorsa geneleve git” diyen davacı-davalı kadın ağır kusurludur. Hal böyleyken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

4- Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları zarar gören, mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen az kusurlu davalı-davacı erkek yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesi gereğince uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.

(2. Hukuk Dairesi         2022/5538 E., 2022/7656 K.)

Aile İçi Baskılar Mahkemede Nasıl Kanıtlanır?

Aile içi baskılar mahkemede kanıtlanırken, yazılı deliller, tanık ifadeleri ve psikolojik raporlar önemli rol oynar. Eşler arasında baskıların varlığını gösteren mesajlar, e-postalar veya sosyal medya yazışmaları delil olarak sunulabilir. Ayrıca, şiddet durumlarında sağlık raporları, polis kayıtları ve görsel deliller de kullanılabilir. Bundan başka olarak tanık ifadeleriyle de aile içi baskıların kanıtlanması mümkündür.

Eşin Ailesine Para Vermesi Boşanma Sebebi Midir?

Eşin ailesine para vermesi genel olarak bir boşanma sebebi değildir. Ancak Türk Medeni Kanunu’na göre, eşler arasında mal paylaşımı ve ortak yaşamı sürdürme yükümlülüğü vardır. Bir eşin, diğerinin rızası olmadan ya da evliliğin menfaatlerine zarar verecek şekilde ailesine sürekli para vermesi, ekonomik dengeyi sarsabilir ve bu durum, boşanma davasında kusur sebebi olarak değerlendirilebilir.

Eşin Ailesiyle Görüşmemek Boşanma Sebebi Mi?

Bir eşin ailesiyle görüşmeyi reddetmesi veya sürekli olarak eşinin ailesini dışlaması, evlilikteki güveni ve uyumu zedeleyebilir. Bu durum, bir tarafın yalnızca kendi ailesine öncelik vermesi ve diğer eşin duygusal ihtiyaçlarını göz ardı etmesi gibi sebeplerle evlilikteki dengeyi bozabilir. Eğer bir eşin ailesiyle olan ilişkisi, evliliğin devamını imkânsız hale getirecek kadar olumsuz hale gelirse, bu durum boşanma davasına sebep olabilir. Fakat genel itibarıyla eşin ailesiyle görüşmemek bir boşanma sebebi değildir.

Kaynanaya Dava Açılabilir Mi?

Boşanma davası eşler tarafından açılabilir. Zira boşanma, eşler arasındaki ilişkiden kaynaklanan bir davadır. Kaynanaya yönelik doğrudan açılacak bir dava, genellikle “kişilik haklarının ihlali” veya “hakaret” gibi suçlarla ilgili olabilir. Yani boşanma davasından ayrı olarak müstakil olarak kaynanaya karşı kişilik hakkı ihlalinden kaynaklanan davalar açılabilir.

Kayınvalideye Anne Dememek Boşanma Sebebi Midir?

Kayınvalideye anne diye hitap etmemek tek başına bir boşanma sebebi değildir. Böyle bir davranışın boşanma sebebi olarak neden teşkil edebilmesi için daha büyük bağlamda değerlendirilmelidir.

Kayınvalidenin Müdahalesi Boşanma Sebebi Midir?

Kayınvalidenin müdahalesi doğrudan bir boşanma sebebi olarak değerlendirilmez. Lakin bu müdahalenin boşanma sebebi olarak kabul edilmesi için müdahalenin büyüklüğü, şiddetti ve yarattığı etki bakımından önem arz etmektedir. Kayınvalidenin bu müdahalesi eşlerin özel yaşamına sürekli olarak olumsuz etkilerde bulunuyor, huzuru bozuyor veya bir tarafın kişilik haklarına zarar veriyorsa, bu durum boşanma sebebi sayılabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi, evlilik birliğinin temelinden sarsılması durumunu düzenler ve bu durumu boşanma sebebi olarak kabul eder. Maddeye göre, eşler arasında ortak hayatı sürdürmek, birbirlerine karşı sorumluluklarını yerine getirmek ve evlilik birliğini devam ettirmek kendilerinden beklenmeyecek bir şekilde zor hale gelmişse, bu durum evliliğin temelinden sarsıldığı anlamına gelir ve eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Kayın validenin sürekli ve aşırı müdahaleleri, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açabilir. Bu tür bir müdahale, eşlerden biri tarafından boşanma davası için haklı bir sebep olarak ileri sürülebilir.

Kayınpederin Davranışları Boşanma Davasına Dahil Edilir Mi?

Kayınpederin davranışları da yukarıda belirtildiği gibi kayınvalidenin davranışlarıyla eş değerdedir. Eğer kayınpederin davranışları diğer eşin kişilik haklarına önemli ölçüde ihlalde bulunup zarar veriyorsa ve bu durumdan ötürü de evlilik birliği sürdürülemez hale geliyorsa kayınpederin davranışları boşanma davasına dahil edilebilir.

Kayınvalidenin Hakaretleri Boşanma Sebebi Midir?

Kayınvalidenin diğer eşe hakaret etmesi o eş üzerinde çeşitli olumsuz etkiler bırakabilir. Keza hakaret psikolojik bir şiddettir. Ve hakarette bulunan kişi aynı zamanda karşısındaki insanın kişilik haklarına da ihlal de bulunmaktadır. Kayınvalidenin hakaretleri, özellikle sürekli ve şiddetli bir şekilde gerçekleştiğinde, evliliğin sürdürülebilirliğini zorlaştırabilir. Bu tür davranışlar, psikolojik şiddet olarak kabul edilebilir ve boşanma sebebi olabilir.

Eşin Ailesiyle Aynı Evde Yaşama Zorunluluğu Mahkemeye Taşınabilir Mi?

Eğer bir eş, diğer eşin ailesiyle birlikte yaşama zorunluluğu nedeniyle evlilik birliğini devam ettiremiyorsa bu durum boşanma davasında tartışmalı bir konu haline gelebilir.

Kadın Eşinin Ailesiyle Görüşmek Zorunda Mı?

Kadın eşinin ailesiyle görüşmek zorunda değildir. Her ne kadar evlilik birliği ortak yaşamın birlikte sürdürülmesini gerektirse de eşler birbirlerinin kişilik haklarına ve sınırlarına saygı duymalıdır. Dolayısıyla böyle bir zorunluluk söz konusu değildir.

Eşinin Ailesiyle Görüşmesini Engelleme Suç Mu?

Eşin ailesiyle görüşmesini engelleme bir suç teşkil etmez ancak bu davranış dolayısıyla evlilik birliği içerisinde ciddi sarsıntılar yaşanabilmekte olup evlilik birliğinin devamı mümkün olmayabilir. Dolayısıyla bu davranış suç teşkil etmese de boşanma sebebi olarak sayılabilmektedir.

Erkeğin Ailesini Eşinden Üstün Tutması Boşanma Sebebi Midir?

Erkeğin ailesini eşinden üstün tutması, boşanma sebebi olarak değerlendirilebilecek bir durumdur. Türk Medeni Kanunu’na göre eşler birbirlerine karşı saygı ve sadakat yükümlülüğü altındadır. Eşler arasında eşitlik ve karşılıklı güvenin korunması, sağlıklı bir evlilik için önemlidir. Bir eşin, diğerini sürekli olarak ihmal etmesi veya dışlaması, evlilik birliğini sarsabilir. Dolaysıyla erkeğin ailesini eşinden üstün tutması boşanma sebebi olarak değerlendirilebilir.

Şeymanur Güney

PAYLAŞ
Zehra Özdipi
Zehra Özdipi
Makale: 175
WHATSAPP RANDEVU AL ARA