BOŞANMADA ÇOCUKLAR KİME VERİLİR?

Boşanma sürecinde olan eşlerin yargılama sürecinde yaşadığı en büyük problemlerden birisi müşterek çocuğun velayetinin hangi eşe verileceği meselesidir. Bu mesele, boşanma gibi kompleks bir sürecin en girift hususlarındandır. Bu sebeple taraflar bu konuda yapıcı bir tavır almalı ve kendi menfaatlerinden ziyade çocuğun üstün yararını ilke edinmelidir. Zira, velayette söz konusu tarafların talebi değil çocuğun üstün yararıdır. Boşanma sürecinde mahkeme hakimi de bu doğrultuda karar vermektedir.

Evlilik birliği devam ederken velayetin kullanılması noktasında herhangi bir sorun yaşanmazken, evliliğin son bulması halinde müşterek çocuğun yüksek menfaati açısından velayet, ivedi şekilde karara bağlanması gereken bir husustur.  

Ölüm ve gaiplik sebebiyle evliliğin sona ermesi halinde velayet hususunda sorun yaşanmazken boşanma sebebiyle veya boşanma hükümlerinin uygulanacağı cinsiyet değiştirme, evlenmenin butlanı gibi sebeplerle evliliğin son bulması halinde velayetin nasıl sonuçlanacağı noktasında kanunda düzenlemeler yapılmış, kriterlere ve şartlara yer verilmiştir. Velayet kurumunun anlamı ve amacı anlaşıldığı takdirde kanun koyucu tarafından düzenlenen bu kriter ve şartlar daha anlaşılabilir hale gelmektedir.

VELAYET NEDİR?

Velayet çocuğun üstün yararı gözetilerek anne ve babaya tanınan hak, yetki, yükümlülükler bütünüdür. Bu bütünlük içinde, çocuğun malvarlığını, şahıs varlığını ve bunların temsilini barındırır.

Velayette Mal Varlığı Kapsamı

Velayette malvarlığının kapsamı TMK 352 ve sonrasında düzenlenmiştir. Buna göre velayeti devam eden ebeveynler çocuğun malvarlığını yönetme hakkına sahip olup korumakla yükümlüdürler. Velayet kapsamında malvarlığının kullanımı noktasında fazlaca düzenlemeye yer veren kanun koyucu, bu hükümlerle kurallar ve kısıtlamalar getirmiştir. Buna göre;

  1. Çocuğun mallarının gelirleri öncelikli olarak çocuğun bakımı, ihtiyaçları ve eğitimi için kullanılacaktır. Sonrasında aile hakkaniyet ölçüsünde ihtiyaçları için kullanılabilecektir. (TMK 355)
  2. Anne ve babanın çocuğun mallarını kullanabilmesi herhangi bir kusur sebebiyle velayet hakkının kaldırılmaması halinde mümkündür. (TMK 354)
  3. Anne baba çocuğun mallarını korumada gerekli özeni göstermelidir. Aksi takdirde hâkim tarafından çocuğun bu konudaki menfaati gözetilerek gerekli önlemler alınabilir. (TMK360) Ancak alınan önlemlerin yetersiz kalması ve çocuğun mallarının tehlikeye düşmesi halinde hâkim tarafından çocuğun mallarını yönetmesi amacıyla kayyım tayin edilebilir. (TMK 361)
  4. Anne ve babanın çocuğun malvarlığına karşı olan sorumluluğu, çocuğun ergin sayılacağı zamana gelmesiyle sınırlıdır. Türk hukukunda 18 yaş olarak kabul edilen erginlik dönemine gelen çocuğun velayetinde malvarlığı himayesi bu çağla sona erer. (TMK362)

Velayette Şahıs Varlığı Kapsamı

Velayetin kapsamına giren şahıs varlığı kavramı genel olarak değeri para ile ölçülemeyen, çocuğa biyolojik, bedeni, sıhhati, manevi olarak tanınan haktır. Velayet ile bağdaştırılan ve ebeveyne sorumluluk, hak, yetki yükleyen bu kavramın getirdiklerine örnek olarak şunları verebiliriz;

  1. Çocuğa ad koyma hakkı: (TMK md.339 f.5)
  2. Çocuğun yerleşim yerinin belirlenmesi hakkı (TMK md.21 f.1)
  3. Çocuğun eğitimi (TMK md.339)
  4. Çocuğun dini eğitimini belirleme hakkı (TMK md.341)
  5. Çocuk üzerinde egemenlik hakkı (TMK md.335)

Maddiyattan tamamen farklı olarak çocuğun gelişim ve yaşamına etki eden şahıs varlığı sorumlulukları, hakları, yetkileri her ne kadar günümüzde aileler tarafından ikinci plana atılsa da hukukumuzda geniş yer kapsamaktadır. Çocuğun yüksek menfaati gözetilerek kurulan hükümlerden de anlaşılacağı üzere şahıs varlığı noktasında velayet ailelere yetkiden çok sorumluluk yüklemektedir.

Velayette Temsilin Kapsamı

Çocuklar belli bir olgunluğa erişip, ergin kılınana kadar ailelerinin velayetleri altındadır. Bu kapsamda çocuklar hakkında yapılacak hukuki ve diğer işlemlerde aileler çocukların yasal temsilcisi durumundadırlar. (     TMK 342 f.1)

Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere velayetin kapsamı çok geniş olup evlilik birliğinin devam ettiği hallerde anne ve babaya ortak hak, yetki, sorumluluk tanımaktadır. Ancak evlilik birliğinin boşanma ile son bulması halinde TMK md.336/3 hükmünden de anlaşılacağı üzere hâkim çocuğun yüksek menfaatini gözeterek velayeti anne veya babadan birine vermektedir. Bu noktada takdir yetkisi hâkime aittir. (TMK182)

BOŞANMADA ÇOCUĞUN VELAYETİ KİME VERİLİR?

Velayet çocuk üzerinde sahibi olduğu kişiye hak, yetki ve sorumluluk yükleyen bir kavramdır. Öyle ki bir çocuğun ergin olacağı zamana kadar maddi, manevi ve biyolojik olarak yaşayacağı her durumdan söz hakkı sahibi olmak, olarak tanımlamak yerinde olacaktır. Bu kadar geniş kapsamda düşünüldüğünde boşanma halinde velayetin kime verileceği hususu çok ciddi inceleme, düşünme gerektiren bir husustur.

Velayetin kime verileceği noktasında takdir yetkisine sahip olan hâkim, çocuğun yüksek menfaatini gözetmekle yükümlüdür. Bu hususta ortak velayetin hukukumuzda sadece içtihatlarda yer alması sebebiyle, velayetin bırakılacağı anne veya babanın çocuğun en uygun şartlarda yetiştireceğinden kuşkunun bulunmaması gerekmektedir.

Hâkim tarafından verilecek karar ile velayetin bırakılacağı ebeveynin eğitim durumu, sağlığı, çocuk üzerindeki ilgi alakası, yaşadığı toplum ve şartlar da incelenmektedir. Yapılan tüm incelemeler neticesinde çocuk gelişimine en uygun olan ebeveyne velayet verilecektir.

ANNEYE VELAYET VERİLME ŞARTLARI NELERDİR?

Velayetin çocuk ergin kılınana kadarki süreci kapsayan bir durum olduğunu belirtmiştik. Bir bireyin gelişimindeki en önemli dönem 0-18 yaş arasıdır. Bu dönemdeki çocukların yetişiminde anne sevgisi ve şefkatinin önemi yadsınamaz bir gerçektir. Bu noktada çocuğun yüksek menfaatini zedeleyen mühim bir durum olmadığı müddetçe çocuğun velayeti anneye verilmektedir. Öyle ki bebeklik döneminde (0-2 yaş) gerçekleşen anlaşmalı boşanma davalarında çocuğun velayetinin babada kalması anlaşması olsa dahi çocuğun menfaati gözetilerek hâkim takdiriyle velayet yine anneye bırakılmaktadır.

Velayetin anneye verilmeme durumu istisna olup aşağıdaki hallerde velayetin babaya verilmesi ihtimali doğmaktadır:

  1. Annenin çocuğun gelişimini kötü etkileyecek düzeyde psikolojik rahatsızlığının olması halinde
  2. Annenin alkol, uyuşturucu, bağımlılık düzeyinde sigara kullanması halinde
  3. Annenin çocuğun gündelik yaşamını en uygun şekilde devam ettirmesi için gerekli bakımını ihmal etmesi ve kötü muamele sergilemesi halinde
  4. Annenin çocuğu babaya karşı kışkırtması, uzaklaştırmaya çalışması halinde vb.

Yukarıda verilen örneklerden de anlaşılacağı üzere velayet noktasında önemli şart olan çocuğun yüksek menfaatinin sağlanamadığı durumlarda velayet anneye verilmemektedir.

BABAYA VELAYET VERİLME ŞARTLARI NELERDİR?

Her ne kadar ülkemiz içtihatlarında velayetin anneye verildiği kararlara daha çok rastlıyor olsak da bazı durumlarda velayetin babaya verilmesi durumu da bulunmaktadır. Çocuğun gelişiminde anne sevgisi ve şefkatinin önemi önemlidir ancak çocuğun yüksek menfaati bazen bu gerçeği değiştirebilmektedir. Şu hallerde velayetin babaya verildiği durumlarla karşılaşabiliriz;

  1. Annenin çocuğun gelişiminde maddi, manevi ve biyolojik gereksinimleri yeteri kadar karşılayamaması,
  2. Annenin çocuğu istememesi ve onun ihtiyaçları ile ilgilenmemesi,
  3. Annenin çocuğun ilgisini çeken sanat, spor gibi faaliyetlerine destek göstermemesi vb.

Bu örnekler çoğaltılabilmekte olup sadece bu nedenlerin varlığı velayetin anneye verilmesi noktasında yeterli değildir. Buna karşılık olarak babanın da maddi, manevi ve her anlamda çocuğun yüksek menfaatini koruyacağını ispat edebilmesi gerekmektedir.

VELAYET KARARINDA ÇOCUĞUN YAŞININ ÖNEMİ

Çocuğun yaşının velayet kararında etkisi hususunda yine çocuğun yüksek menfaatinden bahsetmek yerinde olsa da yaşın getirdiği özellikler ve gereksinimler sebebiyle belli dönemlerde çocuğun velayetinin kime bırakılmasının daha olası olacağı noktasında çıkarımlarda bulunmak yanlış olmayacaktır.

Bilindiği üzere 0-2 yaşı kapsayan bebeklik döneminde çocuk anne sütüne ve bağlılığına ihtiyaç duymakta olup 2-8 yaş arasındaki dönemde de yaratılış gereği anneye olan bağlılık devam etmektedir.

8 yaş velayet noktasında büyük önem arz etmektedir. Öyle ki HGK 2018/1278 sayılı kararından da anlaşılacağı üzere 8 yaş çocuğun idrak yaşı sayılmaktadır. Bu yaştan itibaren velayete dair düzenlemeler ve değişiklikler yapılması noktasında çocuğun görüşünün alınmaması mümkün değildir.

ÇOCUĞUN GÖRÜŞÜNÜN VELAYET KARARINA ETKİSİ

Velayet kararı hâkim takdiri ile belirlenen ve kamu düzenini ilgilendiren bir durumdur. Dolayısıyla bu noktada çocuğun her anlamda menfaati gözetilerek bir karar verilmektedir. Ancak HGK genel kurulunda alınan kararla 8 yaş ve üzeri çocuklarının velayetlerinin belirlenmesi noktasında görüşünün alınması gerekmektedir. Bu görüş tamamen bağlayıcı değildir. Hâkim bu görüşü de göz önünde bulundurarak çocuğun yüksek menfaatini gözeterek velayet hususunu takdir eder.

BOŞANMA DAVASI AÇARKEN VELAYET NASIL TALEP EDİLMELİ?

Tarafların iddia ve taleplerinin yer aldığı dilekçeler aşamasında velayete dair taleplere de yer verilmektedir. Ancak dilekçeler aşamasında velayete ilişkin talebe yer verilmemiş olsa da davanın her aşamasında velayete ilişkin taleplere yer verilebilmektedir.

Dava sürecinde geçici velayete hükmedilirken dava sonrasında kesin velayete hükmedilmektedir. Bu noktadan sonra velayetin değiştirilmesi başlı başına bir dava konusu olabilmektedir. Velayetin kapsamının ne kadar geniş olduğunu ayrıntılı olarak belirtmiştik. Boşanma davası sürecinde önemli rol oynayan velayet hususunda avukattan destek alarak talepleri profesyonel şekilde ileri sürmek hak kaybına uğramamak adına önem arz etmektedir.

VELAYET KARARINDA ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI KAVRAMI

Çocuğun üstün yararı gerek ülkemiz mevzuatında gerekse de uluslararası hukukta bulunan ve velayette ana kriter olan bir kavramdır. Bu kavram ebeveynler nezdinde çocuğa maddi, manevi ve akla gelebilecek her alanda öncelik vermektedir.

Yargıtay 2. H.D. 2020/6360 E. ve 2021/431 sayılı kararında çocuğun yararını fikri, ahlaki ve bedensel bakımdan gelişimini gerçekleştirebilmek için sunulacak en iyi şartlar olarak tanımlamış ve bu yarar belirlenirken çocuk yetişkin olsaydı kendisiyle alakalı bir mevzuda ne karar verecekse, velayet sahibi kişi de o kararı vermeli olarak belirtmiştir. Yani farazi düşüncenin esas alınması gerektiğine hükmetmiştir.

Somut olaya yani velayet hususunun gündeme geldiği evlilik ve müşterek çocuğun durumuna göre değişen bir kavram olan çocuğun üstün yararı kavramı ile erginlik dönemine kadar çocuğun hayatının en iyi koşullarda devam ettirebilmesi amaçlanmaktadır. Bu noktada anne ve babanın değil sadece çocuğun menfaati gözetilmektedir.

VELAYET KARARI NASIL DEĞİŞTİRİLİR?

Her ne kadar hâkim çocuğun üstün yararını gözeterek velayet hususunda bir karar verse de sonradan değişen şartlar ve gelişen olaylar sebebiyle çocuğun menfaati zedelenebilir ve bu noktada velayetin değiştirilmesi durumu gündeme gelebilir.

Kanun koyucu TMK 183 ile bu duruma yer vermiştir. Buna göre velayet hakkına sahip olan kişinin başka biriyle evlenmesi, çocuk için uygun olan yaşam yerini değiştirmesi, ölmesi gibi velayetin değiştirilmesini zorunlu kılacak hallerde hâkim gerekli önlemleri alabilecektir.

Velayetin değiştirilmesini zorunlu kılan hallere yine çocuğun menfaatini zedeleyen halleri örnek verebiliriz. Ebeveynin sonradan oluşan kötü davranış ve alışkanlıkları, çocuğun velayet sahibi ebeveynde mutlu olamaması, çocuğun diğer ebeveynle olan iletişiminin kısıtlamaya çalışılması vb.

Velayetin değiştirilmesi başlı başına bir davaya konu olmaktadır.

VELAYETİN DEĞİŞTİRLMESİ DAVASI

Verilen velayet kararı sonrası değişen durumlar ve gelişen zorunlu haller sebebiyle velayetin değiştirilmesi davası açılabilmektedir. Bunun için herhangi bir süre sınırı yoktur. Çocuğun üstün yaranının düşünüldüğü ve gözetildiği her durumda bu dava açılabilmektedir. Davanın açılmasıyla hâkim çocuğun menfaatini yeniden inceleme konusu yapacaktır. Birden fazla çocuğun bulunduğu durumlarda aksi belirtilmedikçe değiştirilen velayet tüm çocuklar için geçerli olmaktadır.

BOŞANMA SONRASI ORTAK VELAYET

Bilindiği üzere devam eden evlilik birliğinde ebeveynlerin çocuklar üzerinde ortak velayet hakkı bulunmaktadır. Ancak boşanma sonrası velayet ebeveynlerden birine verilebilmektedir. Velayette önemli olan hususun çocuğun üstün yararı olduğunu belirtmiştik. Bu noktada eğer velayetin ortak olmasında çocuğun menfaati söz konusu olacaksa ortak velayetin kurulabilecektir.

Ortak velayet kavramı uluslararası imzaladığımız sözleşme (AİHS EK7 numaralı protokol) ve Yargıtay kararlarımızda (Yargıtay 20/02/2017 tarihli kararı) görülse de henüz hukuk sistemimizde yer alan bir husus değildir. Ancak mevcudiyeti sebebiyle yakın zamanda hukukumuza gireceği kuvvetle muhtemeldir.

VELAYET KARARINDA EKONOMİK DURUM ÖNEMLİ Mİ?

Hâkim tarafından velayet kararı verilirken dikkate alınan birçok husus vardır. Bu hususların hepsi tek bir amaca hizmet etmektedir. O da çocuğun üstün yararı ilkesidir.

Çocuğun velayetine hükmedilecek olan ebeveynin sosyal ekonomik durum incelemesi yapılmaktadır. Zira çocuğun ergin olacağı döneme kadar yetişeceği düzen önemlidir. Şartların iyi olması önem arz etmektedir. Bu noktada ebeveynlerin ekonomik durumunun velayet kararında önem arz ettiğini söylemek yerinde olacaktır ancak sadece ekonomik durum velayete hükmedilebilmesi için yeterli değildir. Öyle ki işsiz bir ebeveyne de velayet verilebilecektir. Zira velayet sadece maddi veya manevi olarak değerlendirilen bir kurum değildir. Tüm şartlar bir bütün olarak ele alınır ve çocuğun menfaatinin en çok korunacağı ebeveyne velayet hakkı tanınır.

VELAYET KARARINDA KARDEŞLERİN AYRILMASI MÜMKÜN MÜ?

Birden fazla müşterek çocuğun olduğu evliliklerin boşanma sürecinde velayet hususunda bazı ikilimler oluşabilmektedir. Zira her çocuk kendi içinde özel ve farklıdır. Dolayısıyla her birinin menfaatinin ayrı ayrı değerlendirilmesi yerinde olacaktır.

İçtihatlarımızda büyük oranla kardeşlerin velayet noktasında ayrılmadığı, aynı ebeveyne velayet hakkının tanındığını görmekle beraber istisnai hallerde kardeşlerin ayrıldığını görebilmekteyiz.

Çocuğun üstün yararı ilkesi kardeşler için ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Kardeşler arasındaki yaş ve yetenek noktasındaki farklılıklar, bazı ebeveynlerle anlaşamama durumu, hastalık sebebiyle bakım noktasında ebeveynlerden sadece birine ihtiyaç duyma hali, kardeşlik ilişkisinde huzuru bozan tartışma ve kavga ortamı, ebeveynlerden birine duyulan kin ve nefret kardeşlerin velayet kararında ayrılmasına sebebiyet verebilmektedir.

VELAYET KARARINDA MAHKEMENİN DİKKATE ALDIĞI KRİTERLER NEDİR?

Velayet kararı tamamen çocuğun menfaati gözetilerek verilen bir karardır. Takdir hakkını kullanarak velayet kararı verecek olan hâkim bu kararı verirken bazı kriterleri göz önünde bulundurmaktadır. Bunları şöyle sıralayabiliriz;

  1. Anne ve babanın psikolojik, ekonomik, sosyal durumu
  2. Anne ve babanın çocuğa gösterdiği özen, ilgi, alaka ve sevgi
  3. Anne ve babanın yerleşim yerinde bulunan şartlar
  4. Çocuğun yaşı, cinsiyeti, yeteneği, kişilik özellikleri
  5. Anne ve babanın sağlık, alışkanlık ve eğitim durumu vb.

Yukarıda sayılan örnekler somut olaya göre çoğaltılabilmektedir. Kısacası mahkeme velayet hususunda çocuğun yüksek yararının olacağı her kriteri dikkate alarak değerlendirme yapmaktadır.

VELAYET KARARINA İTİRAZ EDİLEBİLİR Mİ?

Velayet boşanma davasında yaşanan en büyük uyuşmazlıklardan biridir. Dolayısıyla iki tarafın da istekliği olduğu bir durumdur ancak evlilik birliğinin sona ermesi sebebiyle velayet sadece taraflardan birine verilebilir. Hâkim takdiriyle verilen velayet kararına itiraz mümkündür.

Dava sürecinde verilen geçici velayete ve sonrasında verilen kalıcı velayete itiraz dava sürecinde ve sonrasında yapılabilmektedir. Yapılacak itirazlar çocuğun menfaati düşünülerek karara bağlanacaktır.

VELAYET KARARI SONRASI GÖRÜŞ HAKKI NASIL BELİRLENİR?

Velayetin kendine bırakıldığı eşin çocukla kişisel ilişki kurmasında herhangi bir sınır yokken diğer eşin müşterek çocukla görüşme hakkı hâkim tarafında verilecek karar ile tayin edilir.

Velayet hakkı olmayan ebeveynin çocukla görüşmesi bir hak olup bu hakkın sınırları noktasında kanunda sınırlamalara yer verilmiştir. Buna göre;

  1. Kişisel ilişki kapsamında çocukla görüş hakkını kullanacak olan ebeveyn çocuğun eğitim ve yetişimini engellemekten sakınacaktır. (TMK 324/1)
  2. Görüşme sürecinde çocuğun huzuru ve hakları tehlikeye girmeyecek, ilgiden mahrum bırakılmayacaktır.

Bu sınırların aşılarak görüş hakkının ihlal edilmesi halinde kanun koyucu bazı düzenlemelere yer vermiştir.

GÖRÜŞ HAKKININ İHLALİ DURUMUNDA NE YAPILIR?

Velayette her şey çocuğun menfaati içindir. Velayetin bırakılmadığı tarafın görüşme hakkını ve sınırlarını yukarıda belirtmiştik. Bu sınırlara uyulmayarak çocuğun yüksek yararının ihmal edildiği hallerde kanun koyucu yaptırımlar düzenlemiştir.

Buna göre; hakkını kötüye kullanarak çocuğun gereksinimlerini ihmal eden ebeveynin görüşme hakkı alınabilir veya reddedilebilir.  (TMK 324/2) Hatta çocuğun yüksek menfaatinin zedelendiği noktalarda velayet değişikliği dahi yapılabilmektedir. (TMK 324/3)

YURT DIŞINDA YAŞAYAN EBEVEYNLERİN VELAYET HAKKI NASIL DÜZENLENİR?

Velayet kararının mevcut durumlar ve çocuğun yüksek menfaati gözetilerek verilen bir karar olduğunu belirttik. Türk vatandaşı olup yurtdışında yaşayan ve boşanma süreçlerini yurtdışında gerçekleştirerek sonuçlarına sahip olan ebeveynlerin Türk hukukundaki yerinin ne olacağı sık araştırılan bir konudur.

Çocukların Velayetine İlişkin Kararların Tanınması ve Tenfizi ile Çocukların Velayetinin İadesine İlişkin Avrupa Sözleşmesi, yurtdışında velayet hakkı kazanan ebeveynlerin kendi ülke hukuklarında nasıl tanınacağını düzenleyen bir hükme yer vermiştir.  Buna göre bu sözleşmeyi imzalayarak taraf olan devlet vatandaşları kendilerine tanınan ebeveynlik hakkının tanınması amacıyla kendi devletinin merkezi makamına başvuruda bulunacaktır.

Bu bilgiler ışığında yurtdışında verilen velayet kararının ülkemizde tanınmasını isteyen kişiler sırayla şu adımlardan geçecektir;

  1. Karar verilen ve yaşanılan ülkenin yetkili makamına başvuru
  2. Yapılan başvurunun Türk Adalet Bakanlığına bildirimi
  3. Adalet bakanlığının bu talebi yetkili cumhuriyet savcısına iletmesi
  4. Cumhuriyet savcısının mahkemeden tanınmayı gerçekleştirecek kararı vermesini talep etmesi

Uygulanan bu aşamaların ardından yurt dışında yaşayan ebeveynlerin velayet hakkı Türk hukukunda da tanınmış olacaktır.

VELAYETİ ANNEDE OLAN ÇOCUĞUN BABASININ HAKLARI NEDİR?

Boşanma sürecinde ve sonrasında velayetin anneye verilmesi babanın çocukla ilişiğinin tamamen koparılmasını anlamını taşımamaktadır. Velayet kararı sadece çocuğun ergin kılınacağı döneme kadar sunulacak en iyi şartlara göre verilen bir karar olup çocuğu anne veya babadan koparmamaktadır.

Bu kapsamda velayetin anneye verilmesi halinde babanın belli bazı hakları vardır bunları şöyle özetleyebiliriz;

  1. Çocuğun gereksinimlerini giderme hakkı: Çocuğun ergin kılınacağı döneme kadar maddi manevi birçok ihtiyacı mevcuttur. Boşanma ile babanın çocuğu üzerindeki ihtiyaçlarını giderme hak ve sorumlulukları son bulmamakta olup çocuğun eğitim, sağlık gibi ihtiyaçlarını gidermekle yükümlülüğü ve seçeceği meslek, din gibi konularda onay verme hakkı mevcudiyeti devam etmektedir.
  2. Çocuk ile iletişim halinde kalma hakkı: çocuğun annede bulunduğu durumlarda baba çocukla sosyal medya, telefon, görüntülü konuşma gibi imkanlarla iletişim kurma hakkına sahiptir.
  3. Çocukla yüz yüze görüşme hakkı: hâkim tarafından belirlenecek gün ve saatte baba çocukla görüşme hakkına sahiptir.

YAŞ GRUPLARINA GÖRE VELAYET KİME VERİLİR?

Çocukların yaş gruplarına göre anne veya babaya olan gereksinimleri farklılık göstermektedir. Bu noktada kesin kural olmamakla beraber içtihatlarımıza bakarak şöyle bir sınıflandırma yapabiliriz;

  1. 0-7 yaş grubu çocuklar: bu dönem çocuğun anneye fiziksel ve manevi olarak anneye en ihtiyaç duyduğu dönemdir. Çocuğun yüksek yararını zedeleyen bir durum olmadığı müddetçe velayet anneye verilmektedir.
  2. 7-12 yaş grubu çocuklar: bu dönemde anneye olan fiziksel ve manevi bağ azalmış çocuk dış dünya ile tanışmaya başlamıştır. Çocuk eğitim hayatına başlamış ve bu durumu ergenlik takip etmiştir. İlk döneme göre anneye bağlılığın az olması sebebiyle menfaatler doğrultusunda velayetin babaya verilebileceği olasılığı artmıştır.
  3. 12 yaş ve üzeri yaş grubu çocuklar: bu yaş ve sonrasında çocuk artık idrak kabiliyetine fazlasıyla erişmiştir. Hâkim sadece çocuğun yüksek menfaatini gözetmekle kalmayacak aynı zamanda çocuğun bu konudaki görüşlerine de önem verecektir.

Yukarıda yapılan sınıflandırma kesinlik oluşturan bir durum değildir. Her velayet somut olayın durumuna ve çocuğun yüksek yararına bakılarak değerlendirilmektedir. Ancak yapılan bu sınıflandırmanın hâkim takdirinde göz önüne alındığını söylemek doğru olacaktır.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Boşanma Durumunda Çocuk Kimde Kalır?

Boşanma durumunda çocuk hâkimin takdir yetkisini kullanarak ve çocuğun yüksek yararını gözeterek vereceği karar neticesinde velayet hakkının tanındığı kişide kalır.

Boşanmada Hangi Durumda Çocuk Babaya Verilir?

Annenin çocuğun menfaatini zedelediği durumlarda velayet babaya verilebilir. Örneğin; Annenin çocuğun gelişiminde maddi, manevi ve biyolojik gereksinimleri yeteri kadar karşılayamaması, çocuğu istememesi ve onun ihtiyaçları ile ilgilenmemesi, çocuğun ilgisini çeken sanat, spor gibi faaliyetlerine destek göstermemesi vb.

Geliri Olmayan Anneye Velayet Verilir Mi?

Ekonomik durum çocuğun menfaati değerlendirilirken göz önüne alınan bir unsurdur ancak sadece ekonomik şartlar çocuğun velayetinin belirlenmesinde yeterli değildir. Dolayısıyla çocuğun yüksek yararının bulunduğu durumlarda geliri olmayan anneye velayet verilebilmektedir.

Çocuk Hangi Durumlarda Anneden Alınır?

Annenin davranışlarının, sağlığının, sürdürdüğü hayat koşullarının, bağımlı olduğu şeylerin durumuna göre velayet anneden alınabilmektedir.

Aldatmada Çocuğun Velayeti Kime Verilir?

Aldatma boşanma davasına sebebiyet veren bir durumdur. Yani bir boşanma sürecidir. Velayet ise çocuğun yüksek menfaati gözetilerek hükmedilen bir kurumdur. Bu noktada aldatmanın çocuğun velayeti noktasında keskin bir kıstas olmadığını çocuğun yüksek menfaatinin olduğu ebeveyne velayet hakkının tanınacağını söylemek yerinde olacaktır.

Çocuğun Velayeti Kaç Yaşında Babaya Verilir?

Çocuğun velayetinin verilmesine sebebiyet veren bir yaş sınırı hukukumuzda mevcut değildir. Dolayısıyla şu yaştan sonra çocuğun velayeti babaya verilir çıkarımı yerinde olmayacaktır. Ancak üstün yararın olduğu ve anneye velayetin verilmesinin uygun olmadığı her yaşta çocuğun velayetinin babasına verilmesi mümkün olmaktadır.

Mahkeme Çocuğu Kaç Yaşına Kadar Anneye Verir?

Bu noktada da bir yaş sınırı bulunmamaktadır. Ancak çocuğun anneye en çok ihtiyaç duyduğu 0-7 yaş arası süreçte çocuğun menfaatini tehlikeye sokacak bir durum olmadığı müddetçe velayetin anneye verildiğine sıklıkla rastlamaktayız.

Baba Çocuğun Velayetini Nasıl Alır?

Verilen velayet kararı sonrasında çocuğun menfaatinin tehlikeye düşerek anne tarafından çocuğa sunulan imkanların azalması, hakkın kötüye kullanılması, çocuğun babadan uzaklaştırılmaya çalışılması gibi durumlarda baba velayeti anneden dava yoluyla geri alabilme hakkına sahiptir.

Boşanmada 2 Çocuğun Velayeti Kime Verilir?

Velayet hususunda verilen kararda aksi hüküm bulunmadıkça kardeşler hakkında aynı ebeveyne velayet hakkı tanınmaktadır. Ancak 2 çocuk arasındaki fiziksel, cinsiyet, yaş gibi faktörlerin farklı olarak korunacak yüksek yararın ebeveynler arası değişiklik göstermesi halinde 2 çocuğun velayeti anne baba arasında paylaştırılabilir.

4 Yaşındaki Çocuğun Velayeti Kime Verilir?

4 yaş bir çocuğun anne sevgi ve şefkatine ihtiyaç duyduğu, çocuğun henüz dış dünya ile yeteri kadar tanışamadığı bir dönemdir. Bu noktada yüksek yararının da el verdiği ölçüde 4 yaşındaki çocuğun velayetinin anneye verildiği durumlara fazlasıyla rastlanmaktadır.

Velayet İçin Çocuğa Kaç Yaşında Talebi Sorulur?

Yargıtay H.G.K 2017/3117 E.  2018/1278 sayılı kararında 8 yaşındaki çocuğun idrak dönemine geldiğini belirterek bu yaş ve sonrasında çocuğun velayeti hususunda görüşünün alınması gerektiğine hükmetmiştir.

Boşanmada Baba Bebeği Ne Kadar Görür?

Bebeklik döneminde bebeğin anne sütü ile beslenmesi ve yaşamını devam ettirebilmesi için büyük ölçüde anneye ihtiyaç duyması sebebiyle velayet anneye verilmektedir. Tabii bu noktada bebeğin menfaati gözetilecektir. Velayetin annede olduğu durumlarda baba bebeği, hâkimin belirlediği zamanlarda ve bebeğin sağlığını riske atmayacak ölçüde görebilmektedir.

Boşanmış Baba Kaç Yaşında Çocuğu Yatılı Alabilir?

Çocuğun eğitim hayatına başlaması ile anneye olan bağlılığı büyük oranda azalmaktadır. Bu yaştan sonra babanın yatılı olarak çocuğu alabilmesine hukukumuz müsaade etmektedir.

Anne Evlenirse Velayet Babaya Verilir Mi?

Bu husus TMK 349’da özel olarak düzenlenmiştir. Buna göre evlilik velayeti direk olarak etkilenememekle beraber velayetin yeniden değerlendirilmesine sebebiyet vermektedir. Çocuğun yüksek menfaatinin gerektirdiği hallerde velayet babaya geçebilmektedir.

Sabıkalı Birine Velayet Verilir Mi?

Kişinin sabıka kaydı velayet için keskin bir durum değildir. Yani sabıkalı birine velayet verilemez hükmü hukukumuzda yer almamaktadır. Çocuğun menfaatinin korunacağı her noktada velayet hakkı tanınabilmektedir. Sabıkaya sebep teşkil eden olay ya da suçlar bu noktada ayrıca değerlendirilecektir.

Evlilik Dışı Doğan Çocuğun Velayeti Babaya Verilir Mi?

Bu husus TMK 337’de özel olarak düzenlenmiştir. Buna göre böyle bir halde velayet kural olarak anneye aittir. Ancak annenin ölmüş, kısıtlı ya da küçük olması halinde velayet babaya verilebilmektedir.

Çocuk İsterse Velayet Değişir Mi?

Hukukumuzda 8 yaşından itibaren velayet konusunda çocuğun görüşü alınmaktadır. Ancak bu görüş hâkimi bağlayıcı değildir. İdrakın üst sınıra ulaştığı 12 yaş ve sonrasında ise hâkimin çocuğun isteklerini daha çok göz önünde bulundurduğunu görmekteyiz. Bu durumda çocuğun istemesi halinde bazı hallerde velayetin değişebileceğini söylemek yerinde olacaktır.

Bir Hâkim Çocuğun Velayetine Karar Verirken En Çok Neye Dikkat Eder?

Velayet konusunda en önemli ve vazgeçilmez şart çocuğun yüksek yararıdır. Hakim en çok bu hususa dikkat edecek ve çocuğun erginliğe kadar en iyi şartlarda yetişmesi için gerekli kararları alacaktır.

Ortak Velayette Çocuk Kimde Kalır?

Ortak velayet taraflara evlilik birliği devam ediyor gibi eşit hak ve sorumluluk yükler. Anlaşmalı boşanma davalarında ortak velayetin taraflar arasında kabul görmesi galinde anlaşma protokolünde belirlenen ebeveynde çocuk kalır. Çekişmeli boşanma davalarında ise ortak velayetin verildiğine az rastlıyor olsak da yine çocuğun yüksek yararı gözetilerek hangi ebeveynde kalması daha uygunsa çocuk onda kalacaktır. Ancak çocuğun fiili olarak kaldığı yer ortak velayetteki hak ve sorumlulukları etkilemeyecektir.

Çocukların Yaşı Velayet Kararını Etkiler Mi?

Bazı yaşların getirdiği ihtiyaç ve gereksinimler sebebiyle çocukların yaşı velayet kararını etkileyebilmektedir. Bu karar yine çocuğun faydasına olacak şekilde işleyecektir. Yaş büyüdükçe çocuğun görüşleri daha çok dikkate alınacağı için çocukların yaşının velayet kararını etkileyebileceğini söylemek yerinde olacaktır.

Boşanmada Kardeşler Birbirinden Ayrılır Mı?

Her çocuğun ilgi alanı, yeteneği, yaşı, gereksinimleri, ebeveynden duyacağı destek farklı olabilir. Örneğin 1 ve 14 yaşında olacak kardeşlerin anne ve babaya duyduğu gereksinimler tamamen farklıdır. Bu noktada çocuğun faydası düşünülerek velayetin anne ve baba arasında paylaştırılması kararı verilebilir.

Boşanmada Velayet Kararı Değiştirilebilir Mi?

Velayet kararı verilirken hâkimde takdire sebebiyet veren ve çocuğun faydasına olacağı düşünülerek oluşturulan velayet şartlarının sonradan değişmesi halinde velayetin de değiştirilmesi gündeme gelebilecektir. Örneğin velayetin kendisine verildiği annenin sonradan kötü alışkanlıklar kazanması, çocuğun maddi ve manevi ihtiyaçlarını gideremeyecek duruma gelmesi vb. gibi hallerde baba velayetin değiştirilmesini talep etme hakkına sahip olacaktır.

Yurt Dışında Yaşayan Ebeveyn Velayet Alabilir Mi?

Velayet sahibi olmayan ebeveynin çocuk üzerindeki bazı hak ve sorumlulukları devam etmektedir. Örneğin velayet kendisinde olmayan ebeveyn çocuğun giderlerine katılacaktır, çocukla iletişim kurma ve yüz yüze görüşme hakkına sahiptir. Bunlar düşünüldüğünde yurtdışında yaşayan ebeveyn velayet alamaz diyemeyiz ancak ebeveynlerin hak ve sorumlulukları düşünüldüğünde böyle bir kararın verilebilmesi için çocuğun önemli ölçüde yüksek yararı olmalıdır.

Boşanma Davasında Geçici Velayet Nedir?

Dava aşamasının başlaması ile tarafların sosyal incelemesi yapılmaktadır. Özellikle çekişmeli boşanma davaları uzun süren davalardır. Bu noktada eşler çok büyük oranda ayrı yaşamaktadır. Bu sebeple boşanma davası nihayete erene kadar bu süreçte çocuğun yüksek yararı gözetilerek kimde kalacağına hâkim tarafından karar verilmektedir. Boşanma dava sürecini kapsayan bu velayete geçici velayet denmektedir.

Boşanma Sonrası Velayet İçin Dava Açılabilir Mi?

Boşanma davası içerisinde verilen velayetin kötüye kullanılması, velayet verilirken bulunan şartların değişmesi, çocuğun velayet sahibi ebeveynde mutsuz olması gibi durumlarda velayet davası açılarak velayetin değiştirilmesi talep edilebilir.

Boşanmada Çocuğun Velayeti Başka Bir Aile Bireyine Verilebilir Mi?

Velayet kavramı yapısı gereği sadece ebeveynlere tanınan bir haktır. Yani bu hakkı sadece anne veya baba kullanabilir. Başka aile bireylerinin dahil olabileceği husus ise vesayet kavramıdır. Gerçekleşen bir sebepten ötürü velisi olmayan çocuğa vasi atabilmektedir. Bu noktada başka aile bireylerine vesayet verilebilmektedir.

Çocuk 18 Yaşına Geldiğinde Velayet Kararı Geçerliliğini Yitirir Mi?

Velayet çocuğun ergin olacağı döneme kadar menfaatinin gözetilmesidir. Türk hukukunda erginlik yaşı 18’dir. Dolayısıyla 18 yaşına gelindiğinde velayet kararı geçerliliğini yitirecektir. Tabi çocuğun eğitimine devam etmesi gibi durumlarda ebeveynlerin sorumlulukları da devam edecektir.

Çocuğun Velayeti Anneye Verildiğinde Babanın Nafaka Yükümlülüğü Var Mı?

Velayetin anneye verilmesi babanın çocuğun üzerindeki hak ve sorumluluklarını tamamen ortadan kaldırmamaktadır. Baba çocuğun giderlerine katılmak, ona maddi olarak daha iyi bir hayat sunmak için çalışmakla sorumludur. Dolayısıyla velayet annede de olsa babanın nafaka sorumluluğu gündeme gelecektir.

Av. Erva Melek İRBAN

PAYLAŞ
Zehra Özdipi
Zehra Özdipi
Makale: 175
WHATSAPP RANDEVU AL ARA